Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
DEVE ETLERI

3661 - Cabir Ibnu Semure (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelerek:
"Koyun eti sebebiyle abdest alayim mi?'' diye sordu.
"Dilersen abdest al, dilemezsen alma!" diye cevap verdi. Adam bunun uzerine:
"Deve eti sebebiyle abdest alayim mi?'' diye sordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bu sefer:
"Evet, deve eti sebebiyle abdest al!" cevabini verdi. Adam tekrar:
"Koyun agillarinda namaz kilayim mi?'' diye bir baska sual sordu:
"Evet!'' cevabini aldi. Tekrar sordu:
"Pekala, deve agillarinda namaz kilayim mi?''
"Hayir!'' buyurdu Aleyhissalatu vesselam."
Muslim, Hayz 97, (360).

3662 - Ebu Davud ve Tirmizi'de Bera (radiyallahu anh)'nin rivayetlerine gore Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle demistir:
"Deve agillarinda namaz kilmayin, cunku onlar seytandandir."
Koyun agillarindan soruldu: "Oralarda kilin, cunku onlar berekettir'' buyurdular.''
Ebu Davud, Taharet 72, (184); Tirmizi, Taharet 60, (81).

MUTEFERRIK HADISLER

3663 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz, yollarda ayaga bulasan pislik sebebiyle abdest tazelemezdik."
Ebu Davud, Taharet 81, (204); Ibnu Mace, Ikamet 67, (1041).

3664 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam izarini sarmis olarak namaz kilarken, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona:
"Git, abdest al!" ferman buyurdu. Adam gitti abdest aldi, sonra selip (tekrar namaza durdu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) tekrar):
"Git abdest al!" emretti. Adam gitti, abdest aldi, geri geldi. Bir adam:
"Ey Allah'in Resulu, ona niye abdest almasini emir buyurdunuz?'' diye sordu.
"O, dedi, izarini sarkitmis olarak namaz kiliyordu. Allah, izarini sarkitan erkegin namazini kabul buyurmaz!''
Ebu Davud, Libas 28, (4086).

MEST UZERINE MESHETMEK

3665 - Mugire Ibnu Su'be (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la beraberdim. Bana:
"Ey Mugire, su kabini al!'' emretti. Ben de onu aldim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (la tenhaya gittik. O) benim gozumden kayboldu, kaza-yi hacet yapti, (geri dondu). Uzerinde Sami bir cubbe vardi. (Abdest almak icin hazirlik yapti. Cubbesinin yenlerini cemreyip) kollarini cikarmaya calisti. Ancak (yenler) dardi. Ellerini (yenlerin uc kismindan geri cikarip cubbeyi sirtina koyup kollarini) alttan cikardi. Ben su doktum, namaz icin abdest aldi. Mestleri uzerine meshetti, sonra namaz kildi."

3666 - Bir diger rivayette: "Mestlerini cikarmada yardimci olmak icin egildim. Bana:
"Birak onlari, zira ben, abdestli olarak mestlerimi giyindim" buyurdu ve uzerlerine meshetti.''
Bu Sahiheyn'in lafzidir.

3667 - Muslim merhumun bir diger rivayetinde: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mestleri, basinin on kismi (alni) ve sarigi uzerine meshetti '' denilmistir.

3668 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mestleri uzerine meshetmisti; ben:
"Ey Allah'in Resulu! yoksa unuttunuz mu?'' dedim.
"Bilakis, dedi, belki sana unutturuldu. Aziz ve celil olan Rabbim, bana boyle emretti.''
Buhari, Vudu 48, 3 5, 49, Salat 7, 25, Cihad 90, Megazi 80, Libas 10, 11; MusIim, Taharet 77, 79, 81, 82, (274); Muvatta, Taharet 42, (1, 36); Ebu Davut, Taharet 59; (149, 150; 151); Tirmizi, Taharet 72, (97, 98, 99, 100); Nesai, Taharet 96, 97, 100, 87, (1, 82, 83, 84, 76).

3669 - Hz. Bilal (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mestleri ve ortusu uzerine meshetti."

3670 - Ebu Davud'un rivayetinde soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ihtiyaci icin (araziye) cikardi. Ben de O'na su tasirdim. (Kaza-yi hacet yapinca) abdest alirdi. Bu sirada sarigi ve "bot'' lari uzerine meshederdi."
Muslim, Taharet 84, (275); Ebu Davud, Taharet 59, (153); Tirmizi, Taharet 75, (101); Nesai, Taharet 86, 96 (1, 75, 81)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3671 - Ebu Ubeyde Ibnu Muhammed Ibni Ammar Ibni Yasir anlatiyor: "Cabir Ibnu Abdillah (radiyallahu anh)'a mest uzerine meshetme hususunda sordum."Ey kardesimin oglu, bu sunnettir '' buyurdu. Bunun uzerine sarik uzerine meshetme hakkinda sordum:
"Saca meshet!'' diye cevap verdi.''
Tirmizi, Taharet 75, (102).

3672 - Cerir Ibnu Abdillah el-Beceli (radiyallahu anh)'nin anlattigina gore, Cerir, abdest alip mestleri uzerine meshedince, kendisine:
"Mest uzerine mesh mi yapiyorsun'' diye sormuslardir. O da:
"Evet demistir, ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i gordum. Bevletti sonra abdest aldi. (Sira ayaklarina gelince, yikamayip) mestlerinin uzerine meshetti '' dedi.
Buhari, Salat 25; Muslim, Taharet 73, (272); Tirmizi, Taharet 70, (93); Nesai, Taharet 96, (1, 81).
A'mes der ki: "Ibrahim Neha'i dedi ki: "Bu hadis, Abdullah Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)'un ashabini taaccube (hayrete) sevkediyordu, cunku Cerir (radiyallahu anh)'in musluman olusu Maide suresinin nuzulunden sonra idi."

3673 - Ebu Davud'un rivayetinde Cerrr soyle demistir: "Meshetmekten beni ne alikoyacak? Zira ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i meshederken gordum!''
Bu sozu uzerine Cerir'e: "Bu, Maide suresinin nuzulunden onceydi'' dendi de su cevabi verdi: "Hayir! Ben kesinlikle Maide suresinin nuzulunden sonra musluman oldum."
Ebu Davud, Taharet 59, (154).

3674 - Hz. Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Mekke'nin fethedildigi gun, bes vakit namazin hepsini tek bir abdestle kildi ve mestlerine meshetti. Hz. Omer (radiyallahu anh):
"Bugun, hic yapmadigin bir seyi yaptin!'' dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Ammden (bilerek) yaptim ey Omer" cevabini verdi.''
Muslim, Taharet 86, (277); Ebu Davud, Taharet 66, (172); Tirmizi, Taharet 45, (61); Nesai, Taharet 101, (1, 86). Tirmizi ve Nesai'nin rivayetinde mesh'in zikri gecmez.)

3675 - Hz. Mugire (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) abdest aldi ve coraplarinin ve ayakkabilarinin uzerine meshetti.
Ebu Davud, Taharet 61, (159); Tirmizi, Taharet 74, (99).
Ebu Davud der ki: "Ibnu Mehdi, bu hadisi rivayet etmezdi. Cunku Mugire (radiyallahu anh)'den bilinene gore Aleyhissalatu vesselam mestlerine meshediyordu."
Yine Ebu Davud der ki: "Bu hadis Ebu Musa el-Es'ari (radiyallahu anh) tarafindan da rivayet edilmistir: "Aleyhissalatu vesselam coraplari uzerine meshetti." Ancak bu rivayet muttasil ve kuvvetli degildir, (zayiftir).
Ebu Davud der ki: "Corap uzerine Ali Ibnu Ebi Talib, Ibnu Mes'ud, Bera Ibnu Azib, Enes Ibnu Malik, Ebu Umame, Sehl Ibnu Sa'd ve Amr Ibnu Hureys (radiyallahu anhum ecmain) ecmain de meshetmistir. Bu tatbikat Omer Ibnu'I-Hattab ve Ibnu Abbas (radiyallahu anhum)'dan da rivayet edilmistir.

3676 - Evs Ibnu Evs es-Sakafi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i bir kavmin kuyusuna gelmis, abdest alirken gordum. Abdestini aldi, ayakkabilarina ve ayaklarina meshetti."
Ebu Davud, Taharet 62, (160).

3677 - Mugire (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mestin ust ve asagi kisimlarini meshederdi."

3678 - Ebu Davud'un rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mestlerinin sirtlarina meshederdi."
Tirmizi'nin bir baska rivayetinde de boyle denmistir.
Tirmizi 72, 73, (97, 98); Ebu Davud, Taharet 63, (161, 165); Nesai, Taharet 63, (1, 62).

3679 - Hz. AIi (radiyallahu anh) buyurdular ki: "Eger din insanin fikrine gore olsaydi, mestin altini meshetmek, ustunu meshetmekten evla olurdu. Ancak ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in mestin ustunu meshettigini gordum."
Ebu Davud, Taharet 62, (162).

3680 - Bir baska rivayette soyle gelmistir: "Hz. Ali (radiyallahu anh)'yi abdest alirken gordum, ayaginin sirtini meshetti ve dedi ki: "Eger ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i boyle yapar gormeseydim (ayagin altini meshetmeye daha Iayik dusunurdum) dedi."
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3681 - Bir diger rivayette de soyle gelmistir: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in ayagin ustunu meshettigini gorunceye kadar, daima, altini meshetmenin evla oldugunu dusunurdum."'
Ebu Davud, Taharet (63, 162,163, 164).

3682 - Sureyh Ibnu Hani anlatiyor: "Hz. Aise (radiyallahu anha)'ya mest uzerine meshetmekten sormaya geldim. Bana:"Sana Ebu Talib'in oglu (Hz. Ali) (radiyallahu anh)'yi tavsiye ederim, git ona sor. Zira o, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte seyahatlerde bulunmustur!" dedi. Bunnun uzerine gidip ona sordum. Su cevabi verdi:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam), (mesh muddetini) yolcu icin uc gun uc gece tuttu, mukim icin de bir gun bir gece tuttu.''
Muslim, Taharet 85,(276); Nesai, Taharet 99, (1, 84); Ibnu Mace, Taharet 86, (552).

3683 - Saffan Ibnu Assal (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yolcu oldugumuz zaman, bize mestlerimizi uc gun uc gece, cenabet hali disinda kucuk ve buyuk abdest bozma, ve uyku sebebiyle cikarmamamizi emrederdi."
Tirmizi, Taharet 71, (96), Da'avat 102, (3529, 3530); Nesai, Taharet 98, (1, 83, 84); Ibnu Mace, Taharet 86, (554).

3684 - Ubey Ibnu Imare (radiyallahu anh) -ki bu Sahabi, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte her iki kibleye namaz kilan ilklerdendir- anlatiyor: "Bir gun Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelerek sordum:
"Ey Allah'in Resulu! Mestlerimin uzerine meshedeyim mi? ''
"Evet!'' buyurdular. Ben tekrar:
"Bir gun mu?'' dedim.
"Bir gun!'' buyurdular. Ben tekrar:
"Iki gun (olsa)?'' dedim.
"Iki gun!'' buyurdular. Ben tekrar:
"Uc gun (olsa)?'' dedim.
"Evet! diledigin kadar!'' buyurdular.''
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3685 - Bir rivayette de "..Hatta yediye kadar ulasti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam), sonunda:
"Evet! Sana uygun geldigi kadar!" buyurdular."
Ebu Davud, Taharet 10, (158).

3686 - Huzeyme Ibnu Sabit (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Mest uzerine meshetmenin muddeti yolcu icin uc gundur. Mukim icin bir gun bir gecedir!" (Bir baska rivayette su ziyade gelmistir):
"Biz bu muddetin uzatilmasini taleb etseydik, bize mutlaka uzatirdi.''
Ebu Davud, Taharet 60, (157); Tirmizi, Taharet 71, (95); Ibnu Mace, Taharet 86, (553).

TEYEMMUM

3687 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la bir seferde beraber idik. Beyda nam mevkiye veya Zatu'l-Ceys denen yere gelmistik ki benim bir kolyem kop(up kaybol)du. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onu aramak icin kaldi, O'nunla birlikte herkes orada kaldi. Bir su basinda da degillerdi. Ustelik beraberlerinde su da yoktu.
Halk Hz. Ebu Bekr (radiyallahu anh)'e ugrayip: "Aise'nin yaptigini gordum mu! Hem Resulullah'i, hem de herkesi burada oyaladi. Bir su basinda degiller, beraberlerinde su da yok!" demisler. Resulullah basini dizlerimin uzerine koymus uyurken Ebu Bekr (radiyallahu anh) cikageldi.
"Sen Resulullah aleyhissalatu vesselam'i da halki da, burada hapsettin. Bir su basinda degiller, beraberlerinde su da yok!" diyerek, babam beni azarladi ve Allah'in diledigince baska seyler de soyledi. (Ofkesini daha da yenemeyip) eliyle bogrume bogrume durterek (canimi yakti). Resulullah'in basi dizimin uzerinde oldugu icin kimildamamaya calistim.
Resulullah aleyhissalatu vesselam sabaha kadar, susuz olarak uyudu. Sabah olunca Allah Teala Hazretleri, teyemmum ayeti'ni inzal buyurdu: "...Su bulamazsaniz temiz topraga teyemmum edin, yuzlerinizi ve ellerinizi onunla meshedin. Allah size sorluk yapmak murad etmez, bilakis sizi temizlemek, ve uzerinizdeki nimetini tamamlamak ister, ola ki sukredersiniz" (Maide 6).
Useyd Ibnu Hudayr -ki (Akabe biatina katilan) nakiblerden biridir- dedi ki: "Ey Ebu Bekr ailesi! Bu, sizin ilk bereketiniz degildir."
(Hz. Aise) sozune devam ederek) dedi ki: "Bindigim deveyi durtup kaldirdim. (Kaybolan) kolye altinda cikti."

3688 - Ebu Davud'un rivayetinde Hz. Aise (radiyallahu anha) der ki:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Useyd Ibnu Hudavr (radiyallahu anh)'la Hz. Enes'i, Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin kaybettigi kolyeyi aramaya gonderdi. Bu esnada namaz vakti girdi. Abdestsiz namaz kildilar. Gelip durumu Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a haber verdiler. Bunun uzerine teyemmum ayeti indirildi.''
Bir rivayette su ziyade gelmistir: "Useyd, Hz. Aise'ye: "Allah sana rahmetini bol kilsin, senin basina hoslanmadigin her ne gelmis ise onda Allah senin icin de muslumanlar icin de bir ferec (sikintidan kurtulma) kilmistir '' dedi.''
Buhari, Teyemmum 2, FedailuI-Ashab 5, 30, Tefsir, Nisa 10, Maide 3, Nikah 65, 125, Libas 52, Hudud 39; Muslim, Hayz 108, (367); Muvatta, Taharet 89, (1, 53, 54); Ebu Davud, Taharet 123, (317); Nesai, Taharet 194, (1, 163, 164).

3689 - Ammar Ibnu Yasir radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, beraberinde Hz. Aise'nin de bulundugu bir seferde Ulat'ul-Ceys nam mevkide geceleyin istirahat molasi vermisti. Bu esnada Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin Yemen boncugundan mamul kolyesi koptu. Bunun aranmasi, askerleri yolundan alikoydu ve sabah aydinligi girdi. insanlarin yaninda su yoktu. Hz. Ebu Bekr (radiyallahu anh) Aise'ye kizdi ve hatta:
"Herkesi yolundan alikoydun, yanlarinda su da yok!" diye cikisti. Derken Allah Teala Hazretleri, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a, temiz toprakla temizlenme ruhsatini indirdi,
Bunun uzerine muslumanlar, Resulullah aleyhissalatu vesselam'la kalkip ellerinikaldirdilar. Topraktan hicbir sey almadilar, yuzlerini ve omuzlarina kadar ellerini meshettiler. Ellerinin iclerinden de koltuk altlarina kadar meshettiler."
Ebu Davud su ziyadede bulunmustur: "Bir hadiste Ibnu Sihab der ki: "Alimler bu hadise itibar etmediler." Ebu Davud der ki: "Hadisi, Ibnu Ishak da boyle rivayet etti ve rivayette Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'dan onun "iki vurus zikrettigini" kaydetti."
Nesai'nin bir rivayetinde, "Topraktan hicbir sey cirpmadilar" denmistir.

3690 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde soyle denmistir: "Ashab, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'la birlikte sabah namazi icin, toprakla meshlendiler. Bu maksadla avuclarini topraga vurup toprakla yuzlerine bir defa meshettiler. Sonra tekrar donup avuclarini topraga bir kere daha vurup, ellerinin tamami ile ellerinin iclerinden koltuk altlarina, omuzlarina kadar meshettiler.''
Ebu Davud'un bir diger rivayetinde, Ibnu'l-Leys: "Dirseklerinin yukarisina kadar...'' demistir.
Ebu Davud, Taharet 123, (318, 319, 320); Nesai, Taharet 196, 197, 198, (1, 166-168).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3691 - Sakik merhum anlatiyor: "Ben, Abdullah Ibnu Mes'ud ile Ebu Musa (radiyallahu anhuma) arasinda idim. Ebu Musa, Ibnu Mes'ud'a:
"Ey Ebu Abdirrahman! Bir adam cunub olsa ve bir ay boyu su bulmasa ne yapar, namazi nasil kilar, ne dersin?" diye sordu.
"Suyu bir ay bulamasa da teyemmum etmez!'' dedi. Ebu Musa:
"Pekala Maide suresindeki su ayete ne dersin: " . . Su bulamazsaniz temiz bir toprakla teyemmum edin, yuzlerinizi, ellerinizi onunla meshedin'' (Maide, 6).
Abdullah su cevabi verdi: "Buayette Ashaba ruhsat verilmis olsaydi, cok gecmeden su soguyunca da toprakla teyemmum etmeye yeltenirlerdi."
Ebu Musa da ona:
"Siz teyemmumu bu sebeple mi hos bulmuyorsunuz?'' dedi. Ibnu Mes'ud
"Evet!" deyince, Ebu Musa, Abdullah'a:
Sen Ammar'in Hz. Omer (radiyallahu anhuma) 'e ne dedigini duymadin mi?''
Dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) beni bir vazifeyle yola cikarmisti: Sefer esnasinda cunub oldum. Su da bulamadim. Bunun uzerine hayvanlarin bulanmasi gibi ben de topraga bulandim. Sonra Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelip durumu kendisine arzettim. Bana:
"Sana soyle yapman kafi idi!" dedi (ve gosterdi), iki avucuyla yere bir vurdu, sonra avuclarini cirpti, sonra soluyla (sag) avucunun sirtini veya sol avucunun sirtini (sag) avucuyIa meshetti. Sonra da onunla yuzunu de meshetti.''
Buhari, Teyemmum 7, 4, 5, 8; Muslim, Hayz 110 (368); Ebu Davud, Taharet 123 (321); Nesai, Taharet 202, (1, 170).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3692 - Muslim'in rivayetinde (Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle demis olmaIi): "Ellerinle soyle yapman sana yeterdi.'' Sonra (bizzat gostererek) ellerini bir kere yere vurdu. Sonra soluyla sagini, yani avucunun icini ve disini meshetti.''
Abdullah da: "Gormedin mi, Omer (radiyallahu anh), Ammar (radiyallahu anh)'in sozune kanaat getiremedi'' dedi.''
Muslim, Taharet 110, (3 68).

3693 - Bir diger rivayette soyle geldi: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Senin soyle yapman sana yeterdi" buyurdular ve (gostermek icin) ellerini yere vurup cirpti, yuzunu ve avuclarini meshetti.'' Bu Sahiheyn'in ibaresidir.
Buhari, Teyemmum 6; Muslim, Hayz 111, (368).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3694 - Abdurrahman Ibnu Ebza anlatiyor: "Bir adam Hz. Omer (radiyallahu anh)'e gelerek:
"Ben cunub oldum, su da bulamadim (ne yapayim)?'' diye sordu. Hz. Omer:
"Namaz kilma!'' diye cevap verdi. (Orada bulunan Ammar radiyallahu anh soze girip):
"Ey mu'minlerin emiri! Hatirlamiyor musun? Ben ve sen bir seriyyede beraberdik. Cenabet olduk ve su bulamadik. O zaman sen namaz kilmamis, ben ise topraga bulanarak kilmistik. (Sonra bu durumu kendisine acinca), Aleyhissalatu vesselam bana:
"Ellerini yere vurup sonra ufleyip sonra onlarla yuzunu ve ellerini meshetmen sana kafi idi '' buyurdular" dedi. Hz. Omer (radiyallahu anh):
"Ey Ammar Allah'tan kork!" dedi. Ammar:
"Dilersen bu hadisi kimseye soylemiyeyim!" deyince, Hz. Omer:
"(Vallahi asla! Bu meselede) seni altina girdigin sorumlulukla basbasa birakiyorum" diye cevap verdi."
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3695 - Ebu Davud'da rivayet soyledir: ".. Sana soyle yapman yeterli idi" (dedi ve gostermek icin) ellerini yere vurdu, sonra anlara ufurup elleriyle yuzunu ve kollarinin yarisina kadar ellerini meshetti.''
Yine Ebu Davud'un bir baska rivayetinde: ". . .sonra ellerini yere vurdu, sonra birbirine vurarak (yapisan toprak parcalarini) cirpti, sonra yuzunu ve kol kemiginin ortasina kadar kollarini meshetti, dirsege ulasmadi (butun bu mesh ameliyesini yere) bir vurusta (yapti)."
Bir diger rivayette: ".. dirsege kadar'' denmistir.
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3696 - Bu hadisten Tirmizi, su kismi tahric etmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kendisine (Ammar'a), yuze ve ellere teyemmum yapmasini emretti."
(Tirmizi) der ki: "Ammar'in soyle soyledigi rivayet edildi: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte omuzlara ve koltuk altlarina kadar teyemmum ettik."
Buhari, Teyemmum 4, 5, 7, 8; Muslim, Hayz 112 (368); Ebu Davud, Taharet 123, (318, 319, 322, 323, 324, 325, 326, 327, 328); Nesai, Taharet 196, 199, 200, (1, 165-170).

3697 - Imran Ibnu Husayn (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), bir kenara cekilmis halkla birlikte namaz kilmayan bir adam gordu.
"Ey fulan! Halkla birlikte niye namaz kilmiyorsun?'' diye sordu. Adam:
"Ey Allah'in Resulu, cenabet oldum, su da yok'' deyince:
"Topragi kullan, o sana yeterlidir" buyurdular."
Buhari, Teyemmum 6, 8, Menakib 25; Muslim, Mesacid 317, (682); Nesai, Taharet 203, (1,171).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3698 - Ebu Zerr (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "On yil boyu su bulamasa da, temiz toprak muslumanin abdest suyudur. Suyu bulunca, bedenini onunla meshlesin, zira bu daha hayirlidir.''
Ebu Davud, Taharet 125, (332, 333); Tirmizi, Taharet 92, (124); Nesai, Taharet 204, (1, 171).

3699 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'a teyemmumden sorulmustu: Dedi ki:
"Allah Teala Hazretleri, Kitab-i Mubin'in de, abdesti zikrederken soyle buyurmustur:
"Yuzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yikayin." Teyemmum hakkinda da soyle buyurdu:
"Yuzlerinizi ve ellerinizi meshedin.'' (Yine ayet-i kerime'de Cenab-i Hak) soyle buyurdular:
"Kadin veya erkek hirsizin elini kesin." Hirsizin elini kesmede sunnet (bilekten itibaren) avuc kismi kesmektir (bilek- dirsek arasi kesilmez), oyleyse, teyemmum yapilacak kisim yuz ve (bilege kadar) ellerdir.''
Tirmizi, Taharet 110, (145).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3700 - Tarik anlatiyor: "Bir adam cunub oldu ve namaz kilmadi. Sonra Resulullah'a gelerek, durumu O 'na arzetti. Aleyhissalatu vesselam:
"Isabetli davranmissin! '' buyurdular. Bir diger zat da cunub olmustu, teyemmum edip namazini kildi. Sonra o da Resulullah'a gidip durumunu arzetti. Aleyhissalatu vesselam ona da ayni seyi soyledi, yani "isabetli davranmissin!"dedi."
Nesai, Taharet 205, (1, 172)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3701 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) zamaninda bir adam yaralanmis, sonra da ihtilam olmustu. Kendisine yikanmasi emredildi. Adam yikandi ve oldu. Onun haberi Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ulasmisti. (Ofke ile) sunlari soyledi:
"Onu oldurmusler, Allah da onlarin canini alsin! Madem bilmiyorlardi, niye sormadilar? Bilgisizligin sifasi sualdir. Ona, teyemmum yeterliydi. Yarasina bir bez sarilmali ve uzerinden meshedilmeli, sonra da bedeninin geri kalan kismi yikanmaliydi.''
Ebu Dvud, Taharet 127, (337); Ibnu Mace, Taharet 93, (572).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3702 - Amr Ibnu'l-As (radiyallahu anh) anlatiyor: "Zatu's-Selasil Gazvesi 'nde, soguk bir gecede, ihtilam oldum. Yikandigim takdirde helak olacagimdan korktum. Boylece teyemmum yapip, arkadaslarima sabah namazini kildirdim.
Bu hadiseyi Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a anlattilar. Bana:
"Ey Amr! Sen cunub oldugun halde arkadaslarina namaz mi kildirdin?" diye sordu. Ben de yikanmama mani olan durumu haber verdim ve dedim ki:
"Ben Allah'in soyle soyledigini isittim:
"Kendinizi oldurmeyin, Allah sizlere karsi rahimdir'' (Nisa 29).
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) gulduler ve hicbir sey soylemediler."
Ebu Davud, Taharet 126, (334, 335).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3703 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Iki kisi bir sefere ciktilar. Derken namaz vakti girdi. Beraberlerinde su olmadigi icin temiz toprakla teyemmum ettiler ve namazlarini kildilar. Sonra vakti icinde su buldular. Bunlardan biri, abdesti de namazi da iade etti, digeri iade etmedi.
Sonra Resulullah Aleyhissalatu vesselam'a gelince durumu anlattilar. Resulullah aleyhissalatu vesselam, iade etmeyene:
"Sunnete isabet ettin, namazin sana yeterlidir!" dedi. Abdesti ve namazi iade eden zata da:
"Sana iki kat ucret var!" ferman buyurdu."
Ebu Davud, Taharet 128, (338, 339); Nesai, Gusl 27, (1, 213).

3704 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'in anlattigina gore, "Curuf nam mevkideki tarlasindan donuyordu. Mirbedu'n-Ne'am (denen deve agilindan) gecerken namaz vakti girdi. Hemen teyemmum edip namazini kildi. Sonra Medine'ye dondugunde gunes henuz yuksekteydi (ve namazin vakti cikmamisti). Ama namazini iade etmedi."
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3705 - Bir baska rivayette, (bu hadiseyi) Nafi rahimehullah soyle anlatir: "Ben ve Ibnu Omer (radiyallahu anhum), Curufnam mevkiden beraber donuyorduk. Mirbed'e gelince Abdullah devesinden inip, temiz toprakla teyemmum yapti, yuzune, dirseklerine kadar ellerine meshetti, sonra namaz kildi.''
Buhari, Teyemmum 3, onceki rivayet bab basliginda muallak (senetsiz) olarak zikredilmistir); Muvatta, Taharet 90, ( 1, 5 6).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
CENABETTEN GUSUL

3706 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Erkek, kadinin dort uzvu arasina coker ve kadina mubaseret ederse gusul vacib olur.''
Bir rivayette de su ziyade var: ". . . Inzal olmasa bile. ''
Ebu Davud'un rivayetinde dort uzvu kelimesinden sonra ". . .hitana (sunnet mahalli) hitani kavusturursa, gusul vacib olur" denmistir.

3707 - Imam Malik'in Hz. Aise'den kaydettigi bir rivayette: "Hitan, hitani gecince gusul vacib olur, ben ve Resulullah boyle yaptik ve yikandik '' denmistir.
Buhari, Gusl 28; Muslim, Hayz 87, (348); Muvatta, Taharet 71, (1, 45, 46); Ebu Davud, Taharet 84, (216); Nesai, Taharet 129, (1, 110, 111); Ibnu Mace, Taharet 111, (610).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3708 - Ebu Said (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ensar'dan birine adam gondererek, yanina cagirtti. . Ensari, basindan sular damlaya damlaya geldi. Aleyhissalatu vesselam:
"Herhalde sana acele ettirdik?'' buyurdu. Ensari:
"Evet ey Allah'in resulu!'' deyince:
"Acele ettirilir veya inzal olmazsan gusletmen gerekmez. Sadece abdest gerekir'' buyurdular.''

3709 - Muslim'in bir diger rivayetinde: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Suyu (yikanmayi), su (meninin gelmesi) gerektirir" buyurdu '' denmistir.

3710 - Nesai'nin Ebu Eyyub (radiyallahu anh)'den kaydettigi bir rivayette de Resulullah: "Su, sudan dolayidir" buyurmustur.
Buhari, Vudu 34, Muslim Hayz 81-83, (343-345); Ebu Davud, Taharet 84, (217); Nesai, Taharet 132, (1, 115)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3711 - Ubey Ibnu Ka'b (radiyallahu anh) anlatiyor: "Su, sudan gerekir" hukmu Islam'in bidayetinde bir ruhsatti. Sonra bundan nehyedildi.'' Ubeyy ilaveten der ki: "Su, sudan gerekir" hukmu ihtilam hakkinda muteberdir.''
Ebu Davud, Taharet 84, (214, 215); Tirmizi, Taharet 81, (110, 111).

3712 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah'a, "bir kimse elbisesinde islaklik bulsa, ancak ihtilam oldugunu hatirlamasa (yikanmasi gerekir mi?)'' diye sorulmustu.
"Evet, yikanmalidir!" diye cevap verdi. Sonra, ihtilam oldugunu gorup de, yaslik goremeyen kimseden soruldu:
"Ona gusul gerekmez" dedi. Ummu Suleym (radiyallahu anha) sordu:
"Bunu kadin gorecek olursa, kadina gusul gerekir mi?'' Buna da:
"Evet! Kadinlar, erkeklerin emsalleridir!'' diye cevap verdi.''
Ebu Davud, Taharet 95, (236); Tirmizi, Taharet 82, (113).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3713 - Yine Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Ummu Suleym (radiyallahu anha) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a "Ruyasinda, erkegin gordugunu goren kadin hakkinda sorarak, gusul gerekip gerekmiyecegini ogrenmek istedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Evet! suyu gorurse!" cevabini verdi. Aise (radiyallahu anha) (Ummu Suleym''e yonelip
103296.gif

"Allah hayrini versin (neler soyluyorsun)? '' diye ayipladi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (Aise'ye yonelerek):
"Ey Aise, birak onu, (diledigini sorsun!) Oyle olmasa (cocuklarda anne tarafina) benzerlik olur mu? Kadinin suyu erkegin suyuna ustun gelirse, cocuk dayilarina benzer; erkegin suyu kadininkine ustun gelirse, cocuk amcalarina benzer '' buyurdular.''
MusIim, Hayz 33, (314); Muvatta, Taharet 84, (1, 51); Ebu Davud, Taharet 96, (237); Nesai, Taharet, 131, (1,112, 113).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3714 - Muslim'in bir diger rivayetinde su ziyade var: ". . .Erkegin suyu koyu ve beyazdir. Kadinin suyu sari ve akiskandir. Bunlardan hangisi ustun olur veya one gecerse, benzerlik hasil olur."
Muslim, Hayz 30, (311); Buhari, Menakibu'l-Ensar 49.

3715 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "ResuIuIIah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Her bir kilin dibinde cunubluk vardir. Saclari yikayin, deriyi paklayin.''
Ebu Davud, Taharet 98, (248); Tirmizi, Taharet 78, (106).

3716 - Hz. Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim, yikamadan tek bir sac kilinin dibini kuru birakirsa, ateste nice nice azablara ducar olacaktir."
Hz. Ali (radiyallahu anh) der ki: "Bu(nu isitmem) sebebiyle basima dusman oldum. Bu sebeple basima dusman oldum, Bu sebeple basima dusman oldum.'' Nitekim Hz. Ali saclarini keserdi.''
Ebu Davud, Taharet 98, (249).
 
Üst Alt