Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3921 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam helva ve bali severdi."
Tirmizi, Et'ime 29, (1832).

3922 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in en cok sevdigi yiyecek ekmekten yapilan tirid ve hays'dan yapilan tirid idi."
Ebu Davud, Et'ime 23, (3783).

3923 - Abdullah el-Muzeni radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz et satin alinca suyunu biraz fazla kilsin. (Yemek sirasinda) yiyenlerin coklugu sebebiyle ete rastlamayip suya rastlasa (bu ona yeterlidir), zira su da, iki etten biri olmustur."
Tirmizi, Et7ime 30, (1833, 1834).

3924 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: " Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir et parcasi getirilmisti. Kendisine bunun bud kismi sunuldu. Aleyhissalatu vesselam budu severdi. Bu bud gelince hemen ondan isirarak yedi."
Tirmizi, Et'ime 34, (1838); Ibnu Mace, Et'ime 28, (3307); Buhari, Enbiya 3, Tefsir, Isra 5; Muslim, Iman 327.

3925 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Koyunun on budu Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hosuna giderdi. (Bir defasinda) on buda zehir konuldu. Bu zehiri yahudilerin koydugu gorusundeydi."
Ebu Davud, Et'ime 21, (3781); Buhari, Megazi 41, Hibe 28; Muslim, Selam 45, (2190); Ibnu Mace, Tib 45, (3546).

3926 - Sehl Ibnu Sa'd radiyallahu anh anlatiyor: "Biz cuma gunu olunca sevinirdik. Cunku bizim yasli bir kadin akrabamiz vardi. Pazi koku bulur, tencereye koyar, uzerine de arpa ogutup ilavede bulunurdu. Vallahi, bunun icinde ne kuyruk yagi ne de ic yagi olurdu. Cuma namazini kildik mi, mescidden ayrilir, o ihtiyar kadina selam verip hanesine girerdik. O da mezkur yemegi onumuze koyardi. Iste bu sebeple biz cuma olunca sevinirdik."
Buhari, Et'ime 17, Cuma 40, 41, Hars 21, Isti'zan 16, 39; Muslim, Cuma 30, 32, (859, 860).

3927 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte Merri'z-Zahran'da erak agacinin kebas denilen meyvesinden topladigimizi hatirliyorum. Resulullah aleyhissalatu vesselam o zaman bize: "Siyahlarini toplayin, onlar daha iyidir!" tavsiyesinde bulunmustu. Ben kendilerinden "Siz koyun da guttunuz mu?" diye sordum. "Hic koyun gutmeyen peygamber var mi?" cevabinda bulundu."
Buhari, Et'ime 50, Enbiya 29; Muslim, Esribe 163, (2050).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
DAVET YEMEGI

3928 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Davet edildiginiz zaman bu davete icabet edin." (Nafi der ki
103296.gif
"Ibnu Omer, oruclu bile olsa, dugun ve diger davetlere mutlaka icabet ederdi."

3929 - Ebu Davud'un diger bir rivayetinde: "Kim davet edildigi halde icabet etmezse, Allah ve Resulune isyan etmis olur. Kim de, davetsiz olarak bir sofraya oturursa, hirsiz olarak girer. Yagmaci olarak cikar" denilmistir.
Buhari, Nikah 71, 74; Muslim, Nikah 103, (1429); Tirmizi, Nikah 11, (1098); Ebu Davud, Et'ime 1, (3736, 3737, 3738, 3739).

3930 - Humeyd Ibnu Abdirrahman el-Himyeri'in ashabindan bir kimseden naklettigine gore, Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle buyurmuslardir: "Iki kisi birden davet ederse kapi itibariyle hangisi yakinsa ona icabet et. Cunku kapisi daha yakin olan komsulukta daha yakindir. Bunlardan biri once davet etmis ise, once davranana icabet et!"
Ebu Davud, Et'ime 9, (3756)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3931 - Ebu Mes'ud El-Ensari radiyallahu anh anlatiyor: "Ensar'dan Ebu Su'ayb adinda bir zat vardi. Bunun et satisi yapan bir kolesi vardi. (Bir gun) Resulullah aleyhissalatu vesselam'i gordu ve yuzunden acikmis oldugunu anladi. Kolesine: "Bize bes kisilik yemek hazirla! Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'i da besin besincisi olarak davat etti. Onlari bir kisi daha takib etti. Kapiya geldiklerinde Resulullah aleyhissalatu vesselam (ev sahibine): "Bize bu da uydu, istersen ona da izin ver, istersen donsun!" buyurdular. Adam: "Ey Allah'in Resulu, ona da izin veriyorum!" dedi."
Buhari, Et'ime 57, 34, Buyu' 21, Mezalim 14; Muslim, Esribe 138, (2036); Tirmizi, Nikah 12, (1099).

3932 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Iranli bir komsusu vardi, guzel et yemegi yapardi. (Bir gun) Resulullah aleyhissalatu vesselam icin yemek hazirladi. Sonra davet etmeye geldi. Resulullah aleyhissalatu vesselam Aise'yi gostererek: "Sunun icin de davet var mi?" diye sordu. Adam: "Hayir!" deyince, Aleyhissalatu vesselam da: "Hayir, (davetinizi kabul etmiyorum)!" cevabini verdi. Adam donup, davetini tekrarladi. Resulullah da: "Ya su?" diye Hz. Aise icin de izin istedi. Adam: "Hayir!" dedi. Resulullah da: "Hayir!" cevabini verdi. Sonra adam tekrar davet etmeye geldi. Resulullah da: "Ya su!" diye israr etti. Adam bu sefer; "Evet (o da davetli)!" dedi. (Resulullah ve Hz. Aise) ikisi birlikte kalkip birbirleriyle sakalasarak davet sahibinin evine geldiler."
Muslim, Esribe 139, (2037); Nesai, Talak 23, (6, 158)

DUGUN YEMEGI (VELIME)

3933 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Abdurrahman Ibnu Avf radiyallahu anh'in elbisesinde bir sarilik gormus idi. "Hayrola, bu da ne?" diye sordu. Abdurrahman: "Bir kadinla, bir nevat agirliginda mehir odeyerek, evlendim!" aciklamasini yapti. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (evliligi) sana mubarek etsin, ancak bir koyunla da olsa bir ziyafet var!" buyurdular."
Buhari, Nikah 68, 69; Muslim, Nikah 87, (1428); Ebu Davud, Et'ime 2, (3743); Tirmizi, Nikah 10, (1094); Nesai, Nikah 67; Muvatta, Nikah 47.

3934 - Yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Zeyneb Bintu'l-Cahs'in dugununde verdigi ziyafeti, diger zevcelerinin hic birinin dugununde vermemistir. Bu dugunde bir koyun kesti."
Buhari, Nikah 68, 69; Muslim, Nikah 87, (1428); Ebu Davud, Et'ime 2, (3743).
Bir rivayette soyle der: "(Zeyneb'in dugunune gelenlere doyarak sofrayi) terketmelerine kadar ekmek ve et yedirdi."

3935 - Yine Hz. Enes demistir ki: "Safiyye Bintu Huyeyy'in nikahinda Resulullah aleyhissalatu vesselam sevik ve hurma ile ziyafet verdi."
Ebu Davud, Et'ime 2, (3744); Tirmizi, Nikah 10, (1095).

3936 - Buhari merhumun kaydettigine gore: "Safiyye Bintu Seybe radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, hanimlarindan birinin dugununde iki mudd miktarinda arpa(dan yapilan yemek) ile ziyafet verdi."
Buhari, Nikah 70).

3937 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Dugun yemegi, dugunun birinci gunu haktir, ikinci gunu sunnettir, ucuncu gunu desinler icindir. Kim desinler icin is yaparsa Allah da ona gore muamele yapar."
Tirmizi, Nikah 10, (1097).

3938 - A'rac, Ebu Hureyre radiyallahu anh'tan naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam diyordu ki: "En serli yemek, sadece zenginlerin cagrilip fakirlerin cagrilmadigi yemektir. Kim de davete icabet etmez, yemege gelmezse, Allah ve Resulune asi olmustur."
Bir diger rivayette: "(Yemegin kotusu) gelene verilmeyen, ona gelmeyeceklerin davet edildigi yemektir" denilmistir.
Buhari, Nikah 72; Muslim, Nikah 107-110, (1432); Muvatta, Nikah 50, (2, 546); Ebu Davud, Et'ime 1, (3742).

AKIKA

3939 - Semure Innu Cundeb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her cocuk, akika kurbeni ile rehinelenmistir. Bu kurban, (dogumunun) yedinci gunu, onun adina kesilir. (O gun) saci da tras edilir ve cocuga isim de verilir."
Ebu Davud, Edahi 21, (2837, 2838); Tirmizi, Edahi 23, (1572); Nesai, Akika 5, (7, 166).

3940 - Zeyd Ibnu Eslem, Beni Eslem'den bir adamdan, o da sahabi olan babasi radiyallahu anh'tan naklediyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a akikadan sorulmustu. Su cevabi verdiler: "Ben ukuku (isyan) sevmem!" Boyle demekle, sanki akika ismini kullanmaktan hoslanmadigini ifade etmisti. Sunu ilave ettiler: "Kimin bir evladi olur da, ona bedel kurban kesmek isterse, bunu yapsin."
Muvatta, Akika 1, (2, 500)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3941 - Ummu Kurz radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim: "Oglan cocugu icin birbirine denk iki kurban, kiz cocugu icin bir kurban kesmek gerekir. (Kurbanligin) erkek veya disi olmasi farketmez."
Ebu Davud, Edahi 21, (2834, 2835, 2836); Tirmizi, Edahi, 17, (1516); Nesai, Akika 3, (7, 165).

3942 - Nafi rahimehullah anlatiyor: "Ibnu Omer radiyallahu anhuma'ya ehlinden her kim bir akika istemis ise, ona mutlaka bir akika vermistir. Kiz ve erkek, her cocugu icin birar koyun kurban ederdi. Urve Ibnu'z-Zubeyr merhum da boyle yapardi."
Imam Malik der ki. "Bana ulastigina gore, Ali Ibnu Ebi Talib radiyallahu anh da boyle yaparmis."
Muvatta, Akika 4, (2, 501).

3943 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, torunlari Hz. Hasan ve Hz. Huseyin icin, akika olarak birer koyun kurban etti."
Hadisin Nesai'deki vechinde: "...ikiser koyun kurban etti" denmistir.
Ebu Davud, Edahi 21, (2841); Nesai, Akika 4, (7, 166).

3944 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Hasan radiyallahu anh icin akika olarak bir koyun kurban etti ve:
"Ey Fatima!" dedi. "Cocugun basini tiras ettir ve sacinin agirliginca gumus tasadduk et!"
Bu emir uzerine, saci tarttik, agirligi bir dirhem veya buna yakin bir seydi."
Tirmizi, Edahi 20, (1519).

3945 - Ca'fer Ibnu Muhammed babasindan, o da Hz. Fatima radiyallahu anha'dan rivayet ettigine gore, "Hz. Fatima, Hz. Hasan ve Hz. Huseyin'in, Zeyneb'in, Ummu Kulsum radiyallahu anhum'un saclarini tartti. Bunlarin agirliginca gumus tasadduk etti."
Muvatta, Akika 2, (2, 501).

FERE' VE ATIRE

3946 - Nubeyse el-Huzeli radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam sordu:
"Ey Allah'in Resulu! Biz, cahiliye devrinde, Recep ayinda atire kurbani kesiyorduk. Simdi ne yapmamizi emir buyurursunuz?"
Resulullah su cevabi verdi: "Hangi ayda olursa olsun, Allah icin kesin ve Allah icin hayir hasenatta bulunun, Allah icin yedirip icirin." Yine sordular: "Cahiliye devrinde Fere' kurbani kesiyorduk, simdi ne yapmamizi emredersiniz?"
Resulullah aleyhissalatu vesselam dedi ki: "Kirda otlayan her bir suru icin bir fere' kurbani vardir. Bu o yil dogan ve hacilara yuk tasiyacak guce gelinceye kadar digerleriyle birlikte besledigin bir hayvandir. O safhaya gelince kesip etini yolculara tasadduk edersin."
Ebu Kilabe'ye dendi ki: "Bir fere' kurbani gerektiren suru ne miktar olmalidir?" "Yuz (bas hayvan)" diye cevap verdi."
Ebu Davud, Edahi 20, (2830); Nesai, Fere' 7-8, (7, 169, 171).

3947 - Nesai'nin Haris Ibnu Amr'dan kaydettigi bir diger rivayetinde geldigine gore, "Haris Ibnu Amr, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a atire ve fere' kurbanlari hakkinda sormus, Resulullah da kendisine:
"Dileyen atire kurbani kessin, dileyen de kesmesin; dileyen fere' kurbani kessin dileyen de kesmesin. Davarin bir kurban hakki vardir!" diye cevap vermis, parmaklarinin hepsini kapayip sadece bbirini yummayarak onu gostermistir."
Nesai, Fere' 1, (7, 168, 169).

3948 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Islam'da) fere' kurbani da yok, atire kurbani da yok."
Buhari, Akika 4; Muslim, Edahi 32, (1976); Ebu Davud, Edahi 20, (2831, 2832); Tirmizi, Edahi 15, (1512); Nesai, Fere' 1, (7, 167).

TEDAVININ CEVAZI

3949 - Ebu'd Derda radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri hastaligi da ilaci da indirmistir. Ve her hastaliga bir ilac vermistir. Oyleyse tedavi olun. Ancak haram olan seyle tedavi olmayin."
Ebu Davud, Tibb 11, 3874.

3950 - Ebu Hureyre'nin Buhari'de gelen bir rivayetinde Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle buyurmaktadir: "Safi-i Kerim Allah Teala Hazretleri, her ne hastalik indirmisse onun devasini da indirmistir." Ebu Davud ve Tirmizi'de su ziyade var: "Tek bir hastaligin ilaci yoktur" dedi. Kendisine: "O hangi hastaliktir?" diye soruldu da: "Ihtiyarlik!" cevabini verdi."
Buhari, Tibb 1, Ebu Davud, Tibb 1, (3855); Tirmizi, Tibb 2, (2039); Ibnu Mace, Tibb 1, (3436)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3951 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her hastaligin bir devasi vardir. Hastaligin ilacina rastlanirsa Allah Teala'nin izniyle hastaliktan sifa bulur."

TEDAVININ MEKRUHLUGU

3952 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hastalarinizi yeyip icmeye zorlamayin. Zira Allah Teala hazretleri onlara yedirir icirir."
Tirmizi, Tib 4, (2041); Ibnu Mace, Tibb 4, (3444).

3953 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a hastaligi sirasinda agzindan ilac icirdik. Bize icirmememizi isaret etti. Ancak biz (itirazini) hastalarda ilaca karsi gorulen nefret (diye) degerlendirmis (ve icirmistik). Kendine gelince: "Bana ilac vermeyin demedim mi?" diye bizi payladi. Biz, davranisinizin sebebini: "(Herhalde) hastalarin ilaca gosterdikleri nefret olarak degerlendirdik" diye acikladik. (Resulullah, buna ragmen ofke izhar edip, herkesi cezalandirmak uzere): "Ilactan icmedik kimse kalmayacak!" emretti ve: "Abbas haric hepinizi gorecegim, zira o (bana zorla ilac icirirken) yaninizda degildi" buyurdu."
Buhari, Tibb 21, Megazi 83; Muslim, Selam 83, (2213).

3954 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Benim tiryak icmem, temime (muska) katinmam, icimden gelen siiri okumam aldirmazlik olur."
Ebu Davud, Tibb 10, (3869).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3955 - Mugire Ibnu Su'be radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim vucudunu daglatir veya rukye yaptirirsa tevekkulu terketmis olur."
Tirmizi, Tibb 14, (2056); Ibnu Mace, Tibb 23, (3489).

RESULULLAH'IN VASFETTIGI ILACLAR

3956 - Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Kardesim ishal oldu (ne yapayim?)" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Ona bal (serbeti) icir!" ferman buyurdu. Adam icirdi. Bilahare ayni sahis tekrar gelip: "Ben bal (serbeti) icirdim. Ancak, bu onun ishalini artirmadan baska bir seye yaramadi" dedi. (Adam bu gidip gelmeleri) uc kere tekrar etti. Sonunda Aleyhissalatu vesselam: "Allah dogru soyledi. Kardesinin karni yalan soyledi (hata etti)" buyurdu. Sonra bir kere daha icirdi. Bu sefer kardesi iyilesti."
Buhari, Tibb 4, 24; Muslim, Selam 91, (2217); Tirmizi, Tibb 31, (2083).

3957 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Olum disinda hicbir hastalik yoktur ki corek otunda onun icin bir deva bulunmasin."
Buhari, Tibb 7; Muslim, Selam 89, (2215); Tirmizi, Tibb 5, (2042); 22, (2071).

3958 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim her sabah acve hurmasindan yedi tane yerse o gun geceye kadar ona ne zehir ne de sihir zarar verir."
Buhari, Tibb 52, 56, Et'ime 43; Muslim, Esribe 154, (2047); Ebu Davud, Tibb 12, (3875, 3876).

3959 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Medine'nin Necd cihetinde yer alan) Aliye acvesinde sifa vardir. O sabahin ilk vaktinde (yenirse) panzehirdir."
Muslim, Esribe 156, (2048).

3960 - Said Ibnu Zeyd radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mantar kudret helvasi cinsindendir. Suyu goze sifalidir."
Buhari, Tibb 20, Tefsir, Bakara 3; Muslim, Esribe 157, (2049); Tirmizi, Tibb 22, (2068)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3961 - Tirmizi'de Ebu Hureyre radiyallahu anh'tan gelen bir rivayete gore, Halk: "Mantar topragin cicek hastaligidir" demistir. Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle soylediler: "Mantar (Allah'in Beni Israil'e in'am ettigi kudret helvasi denen) menn'dendir. Suyu goz icin sifadir. Acve (denen hurma cinsi) cennettendir ve zehire karsi sifadir." Ebu Hureyre ilave eder: "Ben uc veya bes veya yedi mantar aldim, onlari sikip suyunu bir siseye koydum. Gozu hasta olan bir cariyeme tatbik ettim. Iyilesti."
Tirmizi, Tibb 22, (2068, 2069, 2070).

3962 - Resulullah aleyhissalatu vesselam'in zevcelerinden birine hizmet eden Selma adinda bir kadin anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir yara veya bir bere gelecek olsa, bana emrederdi, onun uzerine kina koyardim."
Tirmizi, Tibb 13, (2055).

3963 - Esma Bintu Umeys radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana: "Ne ile (barsaklarini) yumusatiyorsun?" diye sordu. Ben: "Subrum ile!" dedim.
"Hararet de hararet!" buyurdu. Bunun uzerine ben, sonra sena otunu mushil olarak kullandim. Resulullah aleyhissalatu vesselam (bunu ogrenince):
"Eger olume karsi sifa tasiyan bir sey olsaydi bu, mutlaka sena'da olurdu" buyurdu"
Tirmizi, Tibb 30, (2082).

3964 - Ummu Kays Bintu Mihsan radiyallahu anha anlatiyor: "Ben kucuk bir oglumla birlikte Resulullah aleyhissalatu vesselam'in huzuruna girdim. (O sirada bogazindaki hastaligi sebebiyle cocuga (i'lak denen) tedavi uygulamistim.
"Cocuklarinizin bogaz hastaligini niye i'lak usuluyle (elle sikarak) tedavi ediyorsunuz? Size su ud-u Hindi'yi (Kust-u Hindi) tavsiye ederim. Zira onda yedi turlu sifa vardir. Zatu'l-cenb'in ilaci ondadir. Bogaz hastaligina karsi burna damlatilir. Zatu'l-cenb'e karsi agizdan verilir."
Zuhri merhum der ki: "(Resulullah) bize (ilacin fayda verecegi) iki seyi acikladi, ama besini aciklamadi."
Buhari, Tibb 10, 21, 26; Muslim, Selam 139, (1214); Ebu Davud, Tibb 13, (3877).

3965 - Ibun Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ismid'i kullanmaya devam edin. Zira o, surmelerinizin en hayirlisidir. Gormeyi parlatir, saci bitirir." Resulullah aleyhissalatu vesselam surme cekince once uc kere sag gozune cekerdi, onunla baslar, onunla bitirirdi. Sol gozune de iki kere cekerdi."

3966 - Bir baska rivayette soyle gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in bir surmedani vardi. Her gece su gozune uc, obur gozune de uc kere surme cekerdi."
Tirmizi, Libas 23, (1757); Tibb 9, (2049); Nesai, Zinet 28, (8, 150); Ibnu Mace, Tibb 25, (3497); Ebu Davud, Libas 16, (4061).

3967 - Rafi Ibnu Hadic radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hararet, cehennemden bir kabarmadir. Hararetinizi (soguk) su ile sogutunuz."
Buhari, Tibb 28, Bed'u'l-halk 10; Muslim, Selam 83, (2212); Tirmizi, Tibb 25, (2074).

3968 - Tirmizi'nin Sevban radiyallahu anh'tan yaptigi bir rivayet soyledir: "(Resulullah aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Size humma isabet ederse, humma atesten bir parca oldugu icin, derhal su ile sondursun. (Soyle ki
103296.gif
Akmakta olan bir nehrin icine girsin Akintiyi karsisina alip dursun ve sabah namazindan sonra ve gunesin dogusundan once su duayi yapsin: "Allah'in adiyla! Ey Allah'im, kuluna sifa ver ve Resulun Hz. Muhammed'in sozunu dogrula!"
Nehre uc gun, uc kere bansin. Ucte sifa bulamazsa, bes, yedi, dokuz (gun)e kadar ciksin. Zira humma Allah'in izniyle dokuz (gun)u tecavuz etmez (sifa hasil olur)."
Tirmizi, Tibb 33, (2085).

3969 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cibril aleyhisselam bana, bir ilac ogretti. Bu butun hastaliklara devadir. Ayrica dedi ki: "Ben bu ilaci Levh-i Mahvuz'dan istinsah edip yazdim." (Ilaci soyle tarif etti
103296.gif
"Dam uzerinden akmayan yagmur suyundan temiz bir kaba alirsin. Uzerine Fatiha suresini yetmis kere okursun. Bir o kadar da Ayetu'l-Kursi'yi, bir o kadar kul euzu bi-Rabbi'n-Nas'i, La-ilahe Illallahu vahdehu la serike leh. Lehul mulku ve Lehul hamdu yuhyi ve yumit ve huve hayyun la yemutu bi-yedikel hayr ve huve ala kulli sey'in kadir'i okur. Sonra yedi gun oruc tutar ve her gun bu su ile orucunu acar."
Rezin ilavesidir. Kaynagi bulunamamistir. Cami'u'l-Usul muhakkakki Abdulkadir el-Arnavud: "Zayiflik veya mevzuluk alameti gozukmektedir" der.

3970 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Telbine (denen sutlu corba) hastanin kalbini dinlendirir, huznun bir kismini goturur."
Buhari, Tibb 8, Et'ime 24; Muslim, Selam 90, (2216).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3971 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, aile halkindan birine humma (rahatsizligi) gelince hamurdan corba yapilmasini emrederdi ve corba yapilirdi. Sonra hastalara emrederdi ve onlar da ondan agir agir icerlerdi. Resulullah aleyhissalatu vesselam der di ki:
"Corba huzunlu kimsenin kalbini takviye eder, hastanin kalbinden elemi cikarir, tipki birinizin, su ile yuzunden kiri cikarmasi gibi."
Tirmizi, Tibb 3, (2040).

3972 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Ureyne kabilesinden bir grup insan Medine'ye gelmisti. Burasi sihhatlerine iyi gelmedi, hastalandilar. Resulullah aleyhissalatu vesselam da onlari sadaka develerinin bulundugu yere gonderdi ve:
"Sutlerinden ve bevillerinden icin!" emir buyurdu. Onlar da ictiler ve iyilestiler."
Tirmizi, Tibb 6, (2043).

3973 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sifa uc seydedir:
- Bal serbeti.
- Kan aldirma.
- Atesle daglama.
Ancak ummetimi daglamaktan menediyorum."
Bir rivayette: "Balda, hacamat olmada sifa vardir." denmistir."
Buhari, Tibb 3.

3974 - Yine Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kendisiyle tedavi oldugunuz seylerin en hayirlisi sa'ut (burun damlasi), hacamat (kan aldirma), ledud (agizdan damlatma) ve mesiyy (mushil icmedir.)"
Tirmizi, Tibb 9, (2048, 2049).

3975 - Zeyd Ibnu Erkam radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, zatulcenb hastaliginin tedavisinde zeytinyagi ve vers'i methederdi."
Katade derdi ki: "Zeytinyagi agzin, hastalik hissedilen tarafindan icirilirdi." Bir rivayette: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bize, zatulcenbten kustu'l-bahri ve zeytinyagi ile tedavi olmamizi emrederdi" denmistir.
Tirmizi, Tibb 25, (2079, 2080); Ibnu Mace, Tibb 17, (3467).

3976 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Iki seyde ne cok sifa vardir: Sabir ve sufa."
Rezin tahric etmistir.

3977 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hacamat oldu ve hacamati yapan doktora ucretini odedi ve ayrica burun damlasi da kullandi."
Buhari, Tibb 9; Muslim, Selam 76, (1202); Ebu Davud, Tibb 8, (3867); Tirmizi, Tibb 9, (2048).

3978 - Ummu'l-Munzir Bintu Kays radiyallahu anha anlatiyor: "Beraberinde Ali radiyallahu anh oldugu halde Resulullah aleyhissalatu vesselam yanima girdi. Ali bu sirada (gecirdigi bir hastaligin) nekahet devresinde idi. Evimizde busr (hurma caglasi) salkimlari asili idi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ondan yemeye basladi. Ali de yemek uzere kalkti. Resulullah aleyhissalatu vesselam Ali'ye yonelerek:
"Agir ol, agir ol! Sen daha nekahet donemindesin!" dedi ve Ali birakincaya kadar tekrarladi."
Ummu'l-Munzir, anlatmaya devam ederek: "Ben arpa ve cogender otundan yemek pisirip getirdim. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Ey Ali, buyurdular, bundan al, bu sana daha faydali!"
Ebu Davud, Tibb 2, (3856); Tirmizi, Tibb 1, (2038).

3979 - Sehl Ibnu Sa'd radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Uhud savasi sirasinda yaralaninca, Hz. Fatima radiyallahu anha, mubarek yuzlerinden kani yikamaya basladilar. Ali de Fatima radiyallahu anhuma'ya su dokuyordu. Fatima radiyallahu anha suyun kani gittikce artirdigini gorunce bir parca hasir aldi. Onu yakip iyice kul haline gelince yaraya basti. Boylece kan da durdu."
Buhari, Cihad 80, 85, 163, Vudu 72, Megazi, 24, Nikah 123, Tibb 27; Muslim, Cihad 101, (1790); Tirmizi, Tibb 34 (2086); Ibnu Mace, Tibb 15 (3464).

3980 - Vail Ibnu Hucr radiyallahu anh anlatiyor: "Tarik Ibnu Suveyd el-Cu'fi radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a hamr (alkolluler) ile tedavi hususunda sordu. Aleyhissalatu vesselam onu bundan men etti ve:
"Hayir! O, deva degil, derttir!" buyurdu."
Muslim, Esribe 12, (1984); Ebu Davud, Tibb 11, (3873); Tirmizi, Tibb 8, (2047)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3981 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam zehir ve benzeri her cesit habis ilactan yasakladi."
Ebu Davud, Tibb 11, (3870); Tirmizi, Tibb 7, (2046).

3982 - Abdurrahman Ibnu Osman et-Teymi radiyallahu anh anlatiyor: "Bir tabib gelerek Resulullah aleyhissalatu vesselam'a ilac yapiminda kurbagayi kullanmaktan sordu. Resulullah adami kurbagayi oldurmekten nehyetti."
Ebu Davud, Tibb 11, (3871); Nesai, Sayd 36, (7, 210).

3983 - Ebu Kesbe el-Enmari radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam basindan ve iki omuzu arasindan hacamat olur ve:
"Kim bu kandan akitirsa, herhangi bir hastalik icin, bir baska ilacla tedavi olmasa da zarar gormez!" buyururdu."
Ebu Davud, Tibb 4, (3859); Ibnu Mace, Tibb 21, (3484).

3984 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam, boynunun iki tarafindaki damarlari ile iki omuzun arasindaki damardan hacamat olurdu."
Ebu Davud, Tibb 4, (3860); Tirmizi, Tibb 12, (2052); Ibnu Mace, Tibb 21, (3483).

3985 - Tirmizi su ziyadede bulunur: "(Resulullah aleyhissalatu vesselam) ayin onyedisinde, ondokuzunda ve yirmi birinde hacamat olurdu."
Tirmizi, Tibb 12, (2052).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3986 - Sahiheyn'de gelen bir rivayette soyle denir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hacamat olur, kimseye ucretinde zulmetmezdi."
Buhari, Icare 18; Muslim, Selam 77, (1577).

3987 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Haccm ne iyi kuldur; (fazla) kani giderir, beli hafifletir, gozu parlatir."
Ibnu Abbas der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Mirac gecesinde, meleklerden murekkeb bir cemaate her ugrayisinda: "Hacamat olmaya devam et! Ummetine de hacamat olmalarini emret!" derlerdi."
Tirmizi, Tibb 12, (2054).

3988 - Ebu Bekre radiyallahu anh'tan anlatildigina gore, bu muhterem sahabi, ailesini sali gunu hacamat olmaktan men ederdi. Derdi ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sali gunu kan gunudur. O gunde bir saat vardir, kan durmaz."
Ebu Davud, Tibb 5, (3862).

3989 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Sa'd Ibnu Mu'az radiyallahu anh kolundaki (can) damarindan isabet aldigi zaman Resulullah aleyhissalatu vesselam onu elindeki uzunca bir demir cubukla bizzat dagladi. Ancak yarasi tekrar sisti. Resulullah da ikinci sefer dagladi."
Muslim, Selam 75, (2208); Ebu Davud, Tibb 7, (3866).

3990 - Tirmizi'nin Hz. Enes'ten yaptigi bir rivayette, Enes radiyallahu anh der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Sa'd Ibnu Zurare'yi sivilce sebebiyle dagladi."
Tirmizi, Tibb 11, (2051)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
3991 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bizi daglama yapmaktan nehyetti. Ancak biz, (ona basvurmaya zorlayan) durumlarla karsilastik. Bircok defalar daglama yaptik. (Sunnete muhalefetimiz sebebiyle) rahatsizligimizdan kurtulus bulamadik."
Tirmizi, Tibb 10, (2050); Ebu Davud, Tibb 7, (3865).

RUKYE VE TEMIMENIN (MUSKANIN) CEVAZI

3992 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Beni Amr Ibni Hazm'a yilana karsi rukye yapma ruhsati tanidi. Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birkilkte otururken bizden bir kimseyi akrep soktu. Bir adam: "Ey Allah'in Resulu, buna rukye yapayim mi?" diye sordu. "Sizden kim kardesine faydali olabilecekse hemen olsun" buyurdular."
Muslim, Selam 60-61, (2198, 2199).

3993 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bize, zehire karsi, goz degmesine karsi, nemle kurduna karsi rukye yapmamiza ruhsat tanidi."
Muslim, Selam 58, (2196); Ebu Davud, Tibb 18, (3889); Tirmizi, Tibb 15, (2057).

3994 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde: "Rukye sadece goz degmesine veya zehire veya kesilmeyen kana karsi yapilir" denmistir.
Ebu Davud, 18, (3889).

3995 - Yine Ebu Davud'un Sehl Ibnu Huneyf'ten yaptigi bir diger rivayetinde: "Rukye sadece nefse (insana degen gozden), veya zehire veya sokmaya karsi vardir."
Ebu Davud, Tibb 18, (3888).

3996 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, humma'ya ve butun agrilara karsi su duayi okumamizi ogretmisti: "Bismillahi'l-Kebiri euzu billahi'l-Azimi min kulli irkin na'arin ve min serri harri'n nar." "Ulu Allah'in adiyla, kanla kabaran her bir damardan ve ates hararetinin serrinden buyuk Allah'a siginirim."
Tirmizi, Tibb 26, (2076).

3997 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir hastaya geldigi veya kendisine bir hasta getirildigi zaman su duayi okurdu: "Ey insanlarin Rabbi, aciyi gider, sifa ver, sen Safisin. Senin sifandan baska sifa yoktur. Senden hicbir hastaligi haric tutmayan sifa istiyoruz."
Tirmizi, Da'avat 122, (3560). Rivayet Buhari'de Hz. Aise'den gelmistir. Marda 20, Tibb 39.

3998 - Sabit Ibnu Kays Ibni Semmas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, ben hasta iken yanima gelip su duayi okudu: "Ey insanlarin Rabbi! Sabit Ibni Kays Ibni Semmas'tan aciyi kaldir." Sonra (Medine'nin) Buthan (nam vadi)den toprak alarak bir kadehe koydu, uzerine su dokup nefes etti, sonra (su ile karisan bu topragi) ustume serpti."
Ebu Davud, Tibb 18, (3885).

3999 - Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor. "Resulullah aleyhissalatu vesselam cinlerden ve insanin goz (degmes)inden (cesitli dualar okuyarak) Allah'a siginirdi. Muavvizeteyn (Nas ve Felak sureleri) nazil olunca bu iki sureyi esas aldi, digerlerini terketti."
Tirmizi, Tibb 16, (2059); Ibnu Mace, Tibb 33, (3511).

4000 - Yine Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Cibril aleyhisselam Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina geldi ve: "Ey Muhammed, hasta misin? diye sordu. "Evet!" cevabini alinca, Cibril aleyhisselam su duayi okudu: "Bismillahi erkike, min kulli dain yu'zike ve min serri kulli nefsin ev aynin hadisin. Allahu yesfike, bismillahi erkike. (Seni Allah'in adiyla, sana eza veren butun hastaliklara karsi, butun kotu nefis ve hasedci gozlere karsi sana okuyorum. Allah sana sifa versin, ben Allah'in adiyla sana dua ediyorum)."
Muslim,Selam 40, (2186); Tirmizi, Cenaiz 4, (972)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
4001 - Ebu'd-Derda radiyallahu anh'in anlattigina gore, kendisine bir adam gelerek idrar tutukluguna yakalandigini soyledi. O da adama: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan soyle soyledigini isittim" dedi: "Sizden kim hastalanirsa su duayi okusun: "Rabbuna'llahu'llezi fi's-semai tekaddese ismuke, emruke fi's-semai ve'l-ardi kema rahmetike fi's-semai fec'al rahmeteke fi'l-ardi. Vegfir lena hubena ve hatayana. Ente Rabbu't-tayyibin. Enzil rahmeten min rahmetike ve sifaen min sifaike ala haza'l vec'i fe yebreu. (Ey huzuru semavati dolduran Rabbim! Senin ismin mukaddestir. Senin emrin arz ve semadadir, tipki Rahmetin semada oldugu gibi. Arza da rahmetinden gonder ve bizim gunahlarimizi ve hatalarimizi affet. Sen (kotu soz ve fiillerden kacinan) butun iyi kimselerin Rabbisin. Bu agriya, Rahmetinden bir rahmet, sifandan bir sifa indir, iyilessin."
(Ebu'd-Derda radiyallahu anh, adama) bu duayi okumasini emretti. O da okudu ve iyilesti."
Ebu Davud, Tibb 19, (3892).

4002 - Osman Ibnu Ebi'l-As radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a musluman oldugum gunden beri bedenimde cekmekte oldugum bir agrimi soyledim. Bana: "Elini, vucudunda agriyan yerin uzerine koy ve su duayi oku!" buyurdu. Dua su idi: Uc kere: "Bismillah" tan sonra yedi kere, "Euzu bi-izzetillahi ve kudretihi min serri ma ecidu ve uhaziru." "Bedenimde cekmekte oldugum su hastaligin serrinden Allah'in izzet ve kudretine siginiyorum" diyecektim.
Bunu bircok kereler yaptim. Allah Teala hazretleri benden hastaligi giderdi. Bunu ehlime ve baskalarina soylemekten hic geri kalmadim."
Muslim, Selam 67-(2202); Muvatta, Ayn 9, (2, 942); Ebu Davud, Tibb 19, (389); Tirmizi, Tibb 29, (2081).

4003 - Hz. Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Biz, (Resulullah aleyhissalatu vesselam'in cikardigi askeri) bir seferdeydik. Bir yerde konakladik. Yanimiza bir cariye gelip: "Obamizin efendisi Selim'i bir zehirli soktu. Onunla mesgul olacak erkekler de su anda yoklar. sizde rukye yapan biri var mi?" dedi. Bunun uzerine bizden rukye hususunda maharetini bilmedigimiz bir adam kalkip onunla gitti ve adama okuyuverdi. Adam iyilesti. Kendisine otuz koyun verdiler. Bize sutunden icirdi. Ona: "Yahu sen rukye bilir miydin?" dedik. "Hayir, ben sadece Fatiha okuyarak rukye yaptim" dedi. Biz kendisine "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sormadan (bu verdiklerine) dokunma!" dedik. Medine'ye gelince, durumu ona soyledik. Aleyhissalatu vesselam "Fatiha'nin rukye oldugunu (tedavi maksadiyla okunacagini) sana kim soyledi? (verdikleri koyunlari paylasin, bana da bir hisse ayirin!" buyurdular."
Buhari, Tibb 39, 323, Icare 16, Fedailu'l-Kur'an 9; Muslim, selam 66, (2201); Ebu Davud, Tibb 19, (3900); Tirmizi, Tibb 20, (2064, 2065).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
RUKYEDEN NEHIY

4004 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Ummetimden yetmisbin kisi (Mahser'de) hesaba cekilmeden cennete girecektir!" buyurdular. Kendisine: "Ey Allah'in Resulu! Bunlar kimlerdir?" diye sual edildi.
"Onlar, kendilerine daglamayanlar, rukyeye basvurmayanlar, tesa'ume (ugursuzluga) inanmayanlar ve Rablerine tevekkul ederlerdir!" buyurdu.
Ukkase radiyallahu anh kalkip: "Ey Allah'in Resulu! Dua buyur, Allah beni onlardan kilsin!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Sen onlardansin!" mujdesini verdi. Bir baskasi daha kalkip: "Ey Allah'in Resulu! Beni de onlardan kilmasi icin Allah'a dua ediver!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "O hususta Ukkase senden once davrandi!" cevabini verdi."
Muslim, Iman, 371, (218).

4005 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i isittim, diyordu ki: "Rukyelerde, temimelerde (muskalarda), tivelelerde (muhabbet muskasi) bir nevi sirk vardir." Bunu isiten bir kadin atilarak, (Ibnu Mes'ud'a): "Boyle soylemeyin, benim gozum agriyordu. Falan yahudiye gittim geldim. O bana rukye yapti. Agrim kesildi" dedi. Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh tereddut etmeden, "Bu (agri) seytanin isiydi, o eliyle durtuyordu, sana rukye yapilinca vazgecti. Bu durumda sana Resulullah aleyhissalatu vesselam gibi, soyle soylemem kafidir: "Izhebi'l-bas Rabbe'n-nas esfi ente's-Safi, La sifae illa sifauke, sifaen la yugadiru sakamen. "Ey insanlarin Rabbi, aciyi gider, sifa ver, sen Safisin. Senin sifandan baska bir sifa yoktur, hicbir hastaligi terketmeyen bir sifa istiyorum."
Ebu Davud, Tibb 17, (3883).

4006 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan nusre hakkinda sorulmustu: "O seytan isidir!" buyurdu."
Ebu Davud, Tibb 9, (3868).

4007 - Isa Ibnu Hamza rahimehullah anlatiyor: "Abdullah Ibnu Ukeym radiyallahu anh'in yanina girdim. Kendisinde kizillik vardi. "Temime (muska) takmiyor musun?" diye sordum. Bana su cevabi verdi: "Bundan Allah'a siginirim. Zira Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle buyurmustu: "Kim bir sey takinirsa, ona havale edilir."
Tirmizi, Tibb 24, (2073).

TAUN VE VEBA

4008 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a taundan sual edilmisti. Su cevabi verdi: "O, sizden oncekilere Allah'in gonderdigi bir azabti. (Simdi) Allah onu mu'minlere bir rahmet kildi. Taun cikan memlekette bulunan bir kul, kendisine Allah'in takdir ettigi seyin ulasacagini bilip, sevap umuduyla sabredip orada kalir ve disari cikmazsa, mutlaka ona sehid sevabinin bir misli verilir."
Buhari, Tibb 31, Enbiya 50, Kader 15.

4009 - Hz. Usame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir yerde veba ciktigini duyarsaniz oraya girmeyiniz, bulundugunuz yerde veba cikmissa oradan ayrilmayiniz."
Buhari, Tibb 30, Enbiya 50, Hiyel 13; Muslim, Selam 92 (2218); Muvatta, Cami 23, (2, 896); Tirmizi, Cenaiz 66, (1065).

4010 - Yahya Ibnu Abdillah Ibni Bahir anlatiyor: "Bana, Ferve Ibnu Museyk el-Muradi radiyallahu anh'in su sozunu dinleyen zat haber verdi: "Ey Allah'in Resulu! dedim, yanimizda Ebyen denen bir yer var. Burasi bizim ekim yerimiz ve gecim kaynagimizdir. Ancak vebali bir yerdir. (Bize ne yapmamizi tavsiye edersiniz)?" Aleyhissalatu vesselam su cevabi verdi: "Orayi tamamen birak. Zira hastaliga yaklasmada helak var!"
Ebu Davud, Tibb 24, (3923)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
GOZ DEGMESI

4011 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Goz degmesi haktir. Eger kaderi (delip) gececek bir sey olsaydi, bu, goz degmesi olurdu. Yikanmaniz taleb edilirse yikaniverin."
Muslim, Selam 42, (2188); Tirmizi, Tibb 19, (2063).
Tirmizi'de "Goz degmesi haktir" ibaresi yoktur.

4012 - Sahiheyn ve Ebu Davud'da Ebu Hureyre radiyallahu anh'tan: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Goz degmesi haktir" dedigi rivayet edilmistir.
Buhari disindaki rivayetlerde: "Dovme yapmayi da yasakladi" ziyadesi vardir.
Buhari, Tibb 36, Libas 86; Muslim, Selam 41, (2187); Ebu Davud, Tibb 15, (3879).

4013 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Gozu degene (ain) abdest almasi emredilir, onun abdest suyu alinir, bununla goz degmesine ugrayan (main) yikanirdi."
Ebu Davud, Tibb 15, (3880).

4014 - Muhammed Ibnu Ebi Umame Ibni Sehl Ibni Hanif, babasindan sunlari isittigini anlatmistir: "Babam Sehl radiyallahu anh (Cuhfe yakinlarindaki) Harrar nam mevkide yikandi. Uzerindeki cubbeyi cikardi. Bu sirada Amir Ibnu Rebi'a ona bakiyordu. Sehl, bembeyaz bir tene, guzel gorunuslu bir cilde sahipti. Amir: "Ne bugunku bir manzarayi, ne de boylesine ancak cadira cekilmis bakirede bulunabilen bir cildi hic gormedim" dedi. Sehl daha orada iken hummaya yakalandi ve rahatsizligi siddet peyda etti (ve yere yikildi). Durum Resulullah aleyhissalatu vesselam'a haber verildi ve: "Basini kaldirmiyor" dendi. Halbuki Sehl orduya kaydedilmisti. "Ya Resulullah o, sizinle gelemez Vallahi basini bile kaldiramiyor!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Onunla ilgili olarak herhangi bir kimseyi ittiham ediyor musunuz?" diye sordu. "Amir Ibnu Rebi'a var" dediler. Resulullah, onu cagirtip kendisine kizdi ve: "Sizden biri niye kardesini olduruyor? Niye bir "Barekallah!" demedin? Onun icin abdest al!" buyurdu. Bunun uzerine Amir yuzunu, ellerini, kollarini, dizlerini ve ayaklarinin etrafini ve izarinin icini bir kaba yikadi. Sonra, bir adam bu suyu onun (Sehl'in) uzerine arkasindan doktu; derken o aninda iyilesti."
Muvatta, Ayn 1, (2, 938).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
TALAKTA KULLANILAN ELFAZ

4015 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma demistir ki: "Bir erkek hanimina bir defada "Sen uc talakla bossun!" dese, bu bir talak sayilir."
Ebu Davud, Talak 10, (2197).

4016 - Rezin'in zikrettigi bir rivayette (Ibnu Abbas soyle demistir): "Erkek hanimina (ayni anda ustuste): "Sen bossun, sen bossun, sen bossun" diye uc kere soylerse, bu bir bosama sayilir, yeter ki bunlarla birinci defaki soyledigi "Sen bossun!" sozunu te'kid etmeyi kastetmis olsun veya, hanimiyla henuz gerdek yapmamis olsun."

4017 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'nin anlattigina gore, bir adam kendisine gelip: "Ben hanimimi yuz talakla bosadim, bu hususta fikriniz nedir (bana bir sey gerekir mi)?" diye sordu. Benden su cevabi aldi: "Kadin senden uc talakla bosanmistir. Geri kalan doksan yedisi ile Allah'in ayetleriyle alay etmis oluyorsun."
Muvatta, Talak (2, 552).

4018 - Mahmud Ibnu Lebid radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir adamin hanimini uc talakla birden bosadigini haber verdiler. Ofke ile kalkip: "Daha ben aranizda iken Allah'in kitabiyla mi oynaniyor?" buyurdu. Derken birisi kalkip: "Ey Allah'in Resulu, onu oldurmeyeyim mi?" dedi."
Nesai, Talak 6, 142).

4019 - Abdullah Ibnu Yezid Ibni Rukane an ebihi an ceddihi anlatiyor: "Dedim ki: "Ey Allah'in Resulu, (vallahi) ben hanimimi kesinlikle bosadim."
"Peki bununla ne kasdettin?" diye sordu. "Bir (talak) kastettim" dedim. Bunun uzerine:
"Bununla bir kastettigine dair Allah'a yemin eder misin?" dedi. Ben de: "Vallahi bununla sadece bir talak kastettim" dedim. Bunun uzerine: "O halde bu senin kastettigin sekildedir!" buyurdu ve kadini ona geri verdi. O ise, hanimi ikinci kere Hz. Omer radiyallahu anh zamaninda, ucuncu kere de Hz. Osman radiyallahu anh zamaninda bosadi."
Tirmizi, Talak 2, (1177); Ebu Davud, Talak 10, (2196), 14, (2206, 2207, 2208).

4020 - Imam Malik'e ulastigina gore, Omer Ibnu'l-Hattab radiyallahu anh'a, Irak'tan yazilarak sorulmustur: "Bir erkek hanimina: "Senin ipin (benim elimde degil), boynundadir (diledigin yere gidebilirsin)" dedi. (Bunun hukmu nedir, hanimi bos mu degil mi?)" Hz. Omer bunun uzerine oradaki me'muruna: "Hacc mevsiminde beni Mekke'de bulmasini emret!" diye yazdi. Hz. Omer radiyallahu anh tavaf yaparken, adam yanina gelip selam verdi. Hz. Omer ona: "Sen kimsin" diye sordu. Adam kendini tanitarak: "Ben seni bulmami emrettigin (Irakli) kimseyim!" dedi. Bunun uzerine Hz. Omer: "Ben sana su Beyt-i Muazzama'nin Rabbi adina soruyorum: "Ipin boynundadir!" derken ne kastettin?" dedi. Adam: "Sen bu mukaddes mekandan baska bir yerde yemin verseydin sana dogruyu soylemezdim. Ben bununla ayrilik kastetmistim" dedi. Hz. Omer radiyallahu anh: "Bunun hukmu senin kastettigin seydir" buyurdu."
Muvatta, Talak 5, (1, 551)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
4021 - Nafi anlatiyor: "Ibn Omer radiyallahu anhuma haliyye ve beriyye hakkinda derdi ki: "Bunlardan her biri uc kere bosanmis sayilir."
Muvatta, Talak 7, (1, 552).

4022 - Imam Malik'e ulastigina gore: "Hz. Ali radiyallahu anha karisina: "Sen bana haramsin" diyen erkek hakkinda: "Bu adam hanimini uc talakla bosadi" diyordu."
Muvatta, Talak 6, (1, 552).

4023 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Kim hannimini (kendine) haram kilarsa, bu, (bosanma ifade eden) bir sey degildir, bu soz bir yemindir, yemin kefaretinde bulunur. Nitekim ayet-i kerime'de Cenab-i Hak; "Allah'in Resulunde sizin icin guzel ornek vardir." (Ahzab 21) buyurmustur."
Buhari, Talak 8, Tefsir, Tahrim 1; Muslim, Talak 19, (1473); Nesai, Talak 16, (6, 151).

4024 - Yine Nesai'de su rivayet mevcuttur: "Bir adam Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya gelerek: "Ben hanimimi kendime haram kildim! (Ne yapayim, hukmu nedir?)" diye sordu. Ibnu Abbas: "Yalan soyledin, o haram degildir" dedi ve su ayeti okudu. (Mealen): "Ey Peygamber, Allah'in sana helal kildigini sen niye kendine haram ediyorsun?" (Tahrim 1).
Ibnu Abbas ayeti okuduktan sonra dedi ki: "Sen, bu sayilan kefaretlerin en agiri olan kole azadini yerine getireceksin."
Nesai, Talak 16, (6, 151).

4025 - Imam Malik'e ulastigina gore, bir adam Ibnu Omer radiyallahu anhuma'ya gelerek: "Ben, hanimimin isini kendi eline koydum, o da kendini (benden) bosadi. Bu hususta ne dersiniz?" diye sordu. Ibnu Omer radiyallahu anhuma: "Ben, kaadinin yaptigi gibi olduguna kaniyim" deyince adam: "Ey Ebu Abdirrahman, boyle yapma!" diye itiraz etti. Ibnu Omer ise: "Bunu ben degil, sen yaptin!" diye cevap verdi."
Muvatta, Talak 10, (2, 553).

4026 - Harice Ibnu Zeyd anlatiyor: "Ben Zeyd Ibnu Sabit radiyallahu anh'in yaninda oturuyor idim. Muhammed Ibnu Ebi Atik gozlerinden yaslar bosandigi halde ona ugradi. Zeyd radiyallahu anh: "Neyin var?" diye sordu: "Ben, dedi, hanimimin isini kendine birakmistim, o da beni birakti."
"Peki (bosanma isini ona birakmaya) seni sevkeden sey ne idi?" dedi. Muhammed Ibnu Ebi Atik:
"Kader!" deyince, Zeyd: "Dilersen hanimina donersin, zira bu bir (talak)dir. Sen ise ona (kadina) daha cok hak sahibisin" fetvasini verdi."
Muvatta, Talak, 12, (2, 554).

4027 - Mesruk rahimehullah demistir ki: "O beni ihtiyar ettikten sonra hanimimi bir veya yuz veya bin defa muhayyer kilmama aldirmam. Nitekim Hz. Aise'ye sordum da bana: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bizi muhayyer birakmisti. (Hepimiz onu ihtiyar ettik.) Bu, talak miydi?" diye cevap verdi."
Buhari, Talak 5; Muslim, Talak 25, 1477; Ebu Davud, Talak 12, (2203); Tirmizi, Talak 4, (1179); Nesai, Nikah 2, (6, 56).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
DUHULDEN (GERDEKTEN) ONCE BOSAMA

4028 - Tavus rahimehullah anlatiyor: "Ebu's-Sahba (adinda birisi) Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya (sik sik sualler sorardi). Bir defasinda: "Bir kimsenin, hanimini duhulden (temastan) once uc kere bosamasi halinde, alimlerin bunu, bir talak addettiklerini bilmiyor musunuz?" dedi. Ibnu Abbas radiyallahu anh su cevabi verdi: "Elbette biliyorum. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Ebu Bekir devirlerinde ve Hz. Omer radiyallahu anhuma'nin hilafetinin de ilk yillarinda, bir erkek hanimini, daha onunla temastan once bosayacak olsa, bu bir tek talak addediliyordu. Hz. Omer, insanlarin talaka duskunluklerini gorunce: "Erkeklerin aleyhine olarak bu talaklara musaade ediyorum" dedi."
Muslim, Talak 17, (1472); Ebu Davud, Talak 10, (2199, 2200); Nesai, Talak 8, (6, 145).

4029 - Muhammed Ibnu Iyas Ibnu'l-Bukeyr anlatiyor: "Bir adam karisini, temastan (gerdekten) once uc talakla bosadi. Sonra da onunla nikahinin devamini uygun gordu. Fetva sormaya gitti, ben de beraberinde idim. Ibnu Abbas ve Ebu Hureyre radiyallahu anhum'un yanlarina geldi. Onlar: "Senden baska bir erkekle evlenmedikce o hanimla evlenmen mumkun degil!" dediler. Adam, "Iyi ama ben onu bir talakla bosadim" dedi. Ibnu Abbas radiyallahu anhuma: "sen, kendine ait fazlaligi elinden birakmissin!" buyurdu."
Muvatta, Talak 37, 39, (2, 570, 571); Ebu Davud, Talak 10, (2198). Bu metin Muvatta'daki metindir.

4030 - Ata Ibnu Yesar rahimehullah anlatiyor: "Bir adam Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma'ya, temastan (gerdekten) once hanimini uc talakla bosayan kimsenin durumunu sordu. Ata rahimehullah der ki: "Ben bakirenin talaki birdir" dedim. Ancak Abdullah bana dedi ki: "Sen hikayecisin (kafadan attin). Bir talak, talak-i bainle kadini bos kilar, uc ise, kadini bir baskasiyla evlenip ondan bosanincaya kadar eski kocasina haram kilar."
Muvatta, Talak 33, (2, 570)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
HAYIZLI KADININ TALAKI

4031 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma'dan rivayet edildigine gore, hanimini hayizli iken bosamis, babasi Hz. Omer radiyallahu anh, durumu Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sormustur. Aleyhissalatu vesselam da: "Ona emret, hanimina donsun. Kadin temizleninceye kadar yaninda tutsun. Sonra tekrar hayz olup temizleninceye kadar beklesin. Kadin temizlenince bosamak dilerse, temastan once bosasin. Iste bu, aziz ve celil olan Allah'in (bosama hususunda) emir buyurdugu iddettir."
Muslim'in bir rivayetinde: "...Ona soyle, hanimina donsun, sonra onu temizken veya hamile iken bosasin" demistir.
Buhari, Talak 2, 3, 44, 45, Ahkam 13, Tefsir, Talak 1; Muslim, Talak 1, (1471); Muvatta, Talak 53, (2, 576); Ebu Davud, Talak 4, (2179-2185); Tirmizi, Talak 1, (1175); Nesai, Talak 1, 3, 4, (6, 137-141).

ICBAR EDILENIN, DELININ, SARHOSUN TALAKI

4032 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Matuh ve mukreh ve mecnunun talaki haric butun talaklar caizdir."
Tirmizi, Talak 15, (1191).

4033 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Matuh ve mukreh'inki haric butun talaklar muteberdir" ve ilave ettiler: "Bilmez misin, kalem uc (kisi)den kaldirilmistir: Ifakat buluncaya kadar "mecnun"dan, idrak edinceye kadar "cocuk"tan, uyanincaya kadar "uyuyan"dan."
Buhari, Talak 11. Bab karsiliginda senetsiz olarak kaydedilmistir.

4034 - Yine Buhari'nin Hz. Osman radiyallahu anh'tan kaydettigi diger bir rivayette soyle buyrulmustur: "Ne sarhosun ne de mecnunun talaki muteber degildir."
Buhari, Talak 11, Bab karsiligInda senetsiz olarak kaydedilmistir.

4035 - Yine Buhari'nin Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'dan kaydettigi bir diger rivayette soyle buyrulmustur: "Ne mustekreh ne de mecnun'un talaki muteber degildir."
Buhari, Talak 11, Bab karsiliginda senetsiz olarak kaydedilmistir.

NIKAHDAN ONCEKI TALAK

4036 - Imam Malik'e ulastigina gore, Omer Ibnu'l-Hattab ve Abdullah Ibnu Mes'ud, Salim Ibnu Abdillah, Kasim Ibnu Muhammed, Ibnu Sihab, Suleyman Ibnu Yesar radiyallahu anhum soyle hukmediyorlardi: "Kisi evlenmezden once hanimini bosadigina dair yemin eder de sonra (yeminini tutmayarak) gunah islerse, iste bu, evlenince o adama gerekli olur."
Muvatta, Talak 73, (2, 584).

4037 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh, "Evlenecegim her kadin bostur" diyen kimse hakkinda derdi ki: "Bu kimse, kadinin mensup oldugu kabileyi veya muayyen bir kadini ismen belirterek zikretmemisse, -malik oldugu haric- onun bu sozune hic bir sey gerekmez."
Muvatta, Talak 73, (2, 585).

4038 - Amr Ibnu Suayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bosama, azadlik, satis malik olunan seyler icin caizdir. Kim gunah bir sey uzerine yemin ederse ona yemin yoktur. Kim sila-i rahmi kesecegim diye yemin ederse, ona da yemin yoktur. Nezir de kendisiyle Allah'in rizasi taleb edilen seyler uzerine yapilir."
Ebu Davud, Talak 7, (2190, 2191, 2192); Tirmizi, Talak 6, (1181).

4039 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Allah talaki, nikahtan sonraya koymustur."
Buhari, Talak 9, Bab karsiliginda senetsiz olarak kaydetmistir.

KOLE VE CARIYENIN TALAKI

4040 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cariyenin talaki iki talaktir, iddeti de -bir nushada; "kuru'u da"- iki hayiz muddetidir."
Ebu Davud, Talak 6, (2189); Tirmizi, Talak 7, (1182); Ibnu Mace, Talak 30, (2080).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
4041 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma derdi ki: "Kole, hanimini iki talakla bosadi mi artik kadin, baska bir kocaya var(ip ondan bosan)madikca ona haram olur. Bu kolenin hanimi hur de olsa, kole de olsa hukum boyledir. Hur kadinin iddeti uc hayiz muddeti, kole kadinin iddeti iki hayiz muddetidir."
Muvatta, Talak 50, (2, 574).

4042 - Ebu Hasan Mevla Beni Nevfel anlatiyor: "Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya dedim ki: "Bir kole, nikahi altinda bulunan kole bir kadini iki talakla bosasa, sonra bunlar azad edilseler, onunla yeniden evlenmek istemesi caiz olur mu?"
Ibnu Abbas radiyallahu anhuma sorumu soyle cevapladi: "Evet! Ona bir talak daha kalmistir, Resulullah aleyhissalatu vesselam boyle hukmetti."
Ebu Davud, Talak 6, (2187, 2188); Nesai, Talak 19, (6, 154, 155).

4043 - Nafi rahimehullah anlatiyor: "Ibnu Omer radiyallahu anhuma derdi ki: "Kim kolesine evlenme izni verirse, bosama yyetkisi kolenin elinde olur. Onun bosama yetkisinden hic biri baskasinin elinde olamaz. Ancak, kisinin kendi kolesinin cariyesini veya cariyesinin cariyesini almasinda bir gunah yoktur."
Muvatta, Talak 51, (2, 575).

4044 - Suleyman Ibnu Yesar rahimehullah anlatiyor: "Nufey' Resulullah aleyhissalatu vesselam'in zevce-i pakleri Ummu Seleme'nin mukatebi idi veya, nikahinda hur bir kadin olan bir kole idi. Nufey' bu kadini iki talakla bosadi. Sonra kadini geri almak istedi. Durumu Hz. Osman ve Zeyd Ibnu Sabit radiyallahu anhuma'ya sordu. Bunlar: "O artik sana haram oldu, o artik sana haram oldu!" dediler."
Muvatta, Talak 47, (2, 574).

4045 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma demistir ki: "Cariyenin bosanmasi bes suretle vukua gelir: Azad edilmesi, kocasinin bosamasi, efendisinin satmasi, efendisinin hibe etmesi, miras olmasiyla."
Rezin tahric etmistir.

4046 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ben, kari-koca iki kolemi azad etmek istemistim. Resulullah aleyhissalatu vesselam once erkekten baslayip sonra da kadini azad etmemi emretti."
Ebu Davud, Talak 22, (2237); Nesai, Talak 28, (6, 161).
Rezin, (Resulullah'in bu emrinin sebebini belirtmek uzere) su ziyadede bulunmustur: "....kadina hakk-i hiyar (erkegi kabul veya reddetme muhayyerligi) olmasin diye."

4047 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Berire radiyallahu anha'da uc sunnet vardi:
1. Azad edildi ve kocasini tercih edip etmemede muhayyer kilindi.
2. Resulullah aleyhissalatu vesselam onun hakkinda: "Vela, azad edenedir" buyurdu.
3. Resulullah aleyhissalatu vesselam, tencere kaynarken eve girmisti. Kendisine ekmek ve evde bulunan katiktan bir sofra kuruldu.
"Galiba bir tencerenin kaynadigini goruyorum" buyurdu. Oradakiler: "Evet ama, bu Berire'ye tasadduk edilen bir ettir. Sen ise sadaka yemiyorsun!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Bu ona sadakadir, (ama ondan) bize hediyedir!" buyurdu."
Buhari, Talak 14, Nikah 18, Et'ime 31, Itk 10, Feraiz 22, 23, 19, 25; Muslim, Itk 14, (1504); Muvatta, Talak 25, (2, 562); Ebu Davud, Talak 19, (2233, 2235, 2236); Tirmizi, Rada' 7, (1154, 1155); Nesai, Talak 29, 30, (6, 162, 163).

4048 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Berire'nin kocasi, Mugis adinda bir kole idi. Ben onu, berire'nin etrafinda aglayarak tavaf edercesine dolastigini gorur gibiyim. Gozyaslari sakallarini islatmisti. Hatta Resulullah aleyhissalatu vesselam bir ara amcasi Abbas radiyallahu anh'a: "Mugis'in Berire'ye olan sevgisine mukabil, Berire'nin Mugis'e olan nefreti seni hayrete sevketmiyor mu?" buyurdu. (Mugis'in haline aciyarak) Berire'ye: "Mugis'e ric'at etmez misin?" diye sefaatte bulundu. Ancak Berire kararli idi: "Ey Allah'in Resulu, bunu emir mi buyuruyorsunuz? (Eger, emirse hayhay. Hemen ayrilma kararimdan doneyim!)" dedi. Resulullah: "Hayir! Ben sadece onun lehine sefaatte bulunuyorum!" deyince, Berire: "Oyleyse ona ihtiyacim yok!" cevabini verdi."
Buhari, Talak 15, 16; Ebu Davud, Talak 31, (2231, 2232); Tirmizi, Rada' 7 (1156); Nesai, Kudat 27, (8, 245).

4049 - Imam Malik'e ulastigina gore: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in zevce-i pakleri, ummu'l-mu'minin Hafsa radiyallahu anha, beni Adiyy'e ait bir cariye olan Zebra'ya -ki bir kolenin nikahi altinda idi ve efendisi azad etmisti- haber salip yanina cagirtti ve dedi ki: (Simdi sen, zevcin sana temas etmedikce muhayyersin.) Eger sukut edersen, muhayyerligin kalmaz."
Boyle bir hakkin varligini ogrenen kadin derhal: "O bostur, yine bostur, yine bostur" diyerek kocasini uc talakta bosadi."
Muvatta, Talak 27, (2, 563).

MUTEFERRIK HUKUMLER

4050 - Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Talaku's-sunne (sunnete uygun bosama), kadini temizlik doneminde cimada bulunmadan yapilan bosamadir."
Nesai, Talak 2, (6, 140)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
4051 - Imam Malik anlatiyor: "Ibnu'l-Museyyeb'i, Humeyd Ibnu Abdirrahmen Ibni Avf'i, Ubeydullah Ibni Abdillah ibni Utbe'yi, Suleyman Ibnu Yesar'i dinledim, hepsi de Ebu Hureyre'nin soyle soyledigini isitmis olduklarini bildirdiler: "Ben Hz. Omer radiyallahu anh'i dinledim. Demisti ki: "Bir kadini kocasi, bir veya iki talakla bosayip, kadini (iddeti bitip de baskasina) helal oluncaya kadar biraksa, kadin da bir baska erkekle evlense, bu ikinci koca olse veya kadini bosasa, sonra kadin tekrar ilk kocasi ile evlense, bu kadin onun yaninda, onceden baki kalan talak(lar) uzerine olur."
Imam Malik der ki: "Iste bu, hic bir ihtilaf olmaksizin kabullendigimiz sunnettir."
Muvatta, Talak 77, (1, 586).

4052 - Muharrib Ibnu Disar, Ibnu Omer radiyallahu anhuma'dan naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah'in, helal kildiklari arasinda en sevmedigi sey talaktir."
Bir diger rivayette ise soyle gelmistir: "Allah'in en sevmedigi helal, talaktir."
Ebu Davud, Talak 3, (2177, 2178).

4053 - Sevban radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hangi kadin, (cok ciddi) bir gerek yokken kocasina bosanma talebinde bulunursa, bilsin ki, cennetin kokusu kendisine haramdir."
Ebu Davud, Talak 18, (2226); Tirmizi, Talak 11, (1187); Ibnu Mace, Talak 21, (2055).

4054 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Erkek hanimini bosamak isteyince hemen bosuyordu. Erkek, yuz ve hatta daha cok kerelerde bosamis olsa, iddeti icerisinde iken, dondugu takdirde kadin yine de onun hanimi olmaya devam ediyordu. Bu hal su hadiseye kadar devam etti. Bir adam hanimina: "Vallahi seni ne tam bosayacagim ne de himayeme alacagim, ebedi sekilde boyle tutacagim!" dedi.
Kadin: "Bu nasil olur?" deyince: "Seni bosayacagim, iddetin bitmek uzere iken geri donecegim. (Bu sekilde tekrar edecegim) cevabini verdi. Kadin bunun uzerine Aise radiyallahu anha'ya gidip durumu haber verdi. Aise, Resulullah gelinceye kadar cevap vermedi. Durumu O'na anlatti. Aleyhissalatu vesselam da sukut buyurdular. Derken su ayet indi. (Mealen): "Bosama iki def'adir. (Ondan sonrasi) ya iyilikle tutmak, ya guzellikle salmaktir. (Ey kocalar! bosandiginiz zaman) onlara (kadinlara verdiginiz bir seyi (mehri geri) almaniz size helal olmaz..." (Bakara 229). Aise radiyallahu anha dedi ki: "Bunun uzerine halk (o gunden itibaren) talaka(yeniden yonelip) gozden gecirdi, bir kismi bosadi, bir kismi bosamadi."
Tirmizi, Talak 16, (1192).

4055 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma'nin anlattigina gore kendisine, hanimini bosayip sonra da onunla cima yapan, kadini ne bosadigi ne de rucu ettigi hususunda ishadda (beyanda) bulunmayan bir adam, durumunu sormus, onun da cevabi su olmustur:
"Sen hanimini sunni olmayan talakla bosamissin, sunni olmayan tarzda geri donmussun. Bosadigina da, dondugune de ishadda bulun ve (sahidleme isini) bir daha terketme."
Ebu Davud, Talak 5, (2186); Ibnu Mace, Talak 5, (2025).

4056 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir kadinin kiz kardesinin tabagindakini bosaltmak ve kendisi evlenmek icin bosanmasini talebetmesi helal degildir. Kendine de (rizik, nafaka nev'inden Allah tarafindan) takdir edilen sey vardir."
Buhari, Nikah 53, Kader 4; Muslim, Nikah 38, (1408); Muvatta, Kader 7, (2, 900); Ebu Davud, Talak 2, (2176); Tirmizi, Talak 14, (1190); Nesai, Buyu 19, (7, 258).

4057 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Uc sey vardir ki onlarin ciddisi de ciddi, sakasi da ciddidir: Nikah, talak, ric'at."
Ebu Davud, Talak 9, (2194); Tirmizi, Talak 9, (1184).

4058 - Abdurrahman Ibnu Avf radiyallahu anh'tan rivayete gore o, "hanimini bosamis, ve onu bir cariye ile nimetlendirmistir."
Muvatta, talak 45, (2, 573).

UGURSUZLUK VE FAL

4059 - Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (halkin ugursuzluk cikardigi) hic bir seyden ugursuzluk cikarmazdi. Bir memur gonderecegi zaman ismini sorardi, hosuna giderse sevinirdi ve hatta bunun nesesi yuzunde gorulurdu. Isimden hoslanmazsa bu da yuzunden belli olurdu. Bir koye girecek olsa onun da ismini sorardi, hosuna giderse sevinirdi, hoslanmazsa, bu, yuzunden okunurdu."
Ebu Davud, Tibb 24, (3920).

4060 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hosuna giden bir kelime isitince: ("Amin!"; "Dedigin ciksin!"; "Allah muradini versin!" manasinda olmak uzere): "Senin ugurunu kendi agzindan isittik!" buyururlardi."
Ebu Davud, Tibb 24, (3917)
 
Üst Alt