- Katılım
- 23 Nisan 2011
- Mesajlar
- 3,345
- Tepkime puanı
- 25
503 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Hz. Ibrahim (aleyhisselam)'in su sozleriyle ifade ettigi supheyi yasamaya biz ondan daha layikiz: "Ey Rabbim oluleri nasil diriltecegini bana goster" demis, (Allah: "Buna) inanmadin mi yoksa" demis, o da: "Inandim, fakat kalbimin, (gozumle gorerek) yatismasi icin (istedim, diye) soylemisti." (Bakara, 260).
Allah, Lut (aleyhisselam)'a rahmetini bol kilsin, aslinda o cok muhkem bir kaleye siginmisti.
Eger, Hz. Yusuf (aleyhisselam)'un kaldigi muddetce hapiste ben kalsaydim, davete icabet ederdim."
Buhari, Enbiya 11, 15, 19, Tefsir, Yusuf 5, Ta'bir 9; Muslim, Iman 238, (151), Fedail 152, (151); Tirmizi, Tefsir, Yusuf 12, (3115).
504 - Tirmizi'nin bir rivayetinde Hz. Yusuf'la ilgili olarak Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurmustur: "Kerim oglu Kerim oglu Kerim oglu Kerim; Ibrahimoglu Ishakoglu Yakuboglu Yusuf'tur.
Ve ilave etti: "Sayet, hapiste onun yerine ben yatmis olsaydim da, sonunda bana elci gelseydi, cikma hususunda hemen cevap verirdim." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) arkadan su ayeti okudu: "Kendisine elci gelince, "Efendine don de ellerini kesen o kadinlarin zoru neydi kendisine sor" dedi.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) devamla sunu soyledi: "Allah Teala'nin rahmeti Lut'a olsun, o aslinda cok saglam bir kaleye siginmisti. Allah ondan sonra, her peygamberi kavminden kalabalik bir ceaat icinde gonderdi."
Tirmizi, Tefsir, Yusuf, (3115).
505 - Ubeyd Ibnu Umayr anlatiyor: "Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in ashabina sordu. "Su ayet kimin hakkinda nazil olmustur?
"Sizden herhangi biri arzu edermi ki, hurmalardan, uzumlerden kendisinin bir bahcesi olsun, altindan irmaklar aksin, orada kendisinin her cesit meyveleri bulunsun. Fakat ona ihtiyarlik coksun, acizve kucuk cocuklari da olsun, derken o bahceye icinde bir ates bulunan bir bora isabet etsin de o, yaniversin? (Bakara, 266).
Cemaat: "Allah ve Resulu daha iyi bilir" cevabini verdi. Hz. Omer (radiyallahu anh) bu cevaba kizdi ve: "Biliyoruz veya bilmiyoruz" deyin dedi.
Bunun uzerine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Bu hususta icimden bir seyler geciyor ey muminlerin emiri" dedi. Hz. Omer (radiyallahu anh) ona: "Ey kardesimin oglu soyle onu, kendini kucuk gorme" dedi. Ibnu Abbas: "Bu, bir is icin misal olarak verilmistir" deyince Hz. Omer: "Hangi is icin?" diye tekrar etti. Ibnu Abbas da: "Zengin bir kimsenin isi icin, oyle ki bu zengin Allah'a kulluk ve itaatini yerine getiriyordu. Sonra Allah ona seytani gonderdi. (Zengin onun igvasina kapilarak gunahlar esledi ve sonunda butun (salih) amellerini batirdi."
Buhari, Tefsir, Bakara 47.
506 - Bera (radiyallahu anh): "Igrenmeden alamayacaginiz pis seyleri vermeye kalkmayin..." (Bakara, 267) mealindeki ayet biz ensarlar hakkinda indi" dedi ve anlatti: "Biz hurma yetistiren kimselerdik. Herkes, hurmasindan az veya cok olusuna gore tasadduk ederdi. Bu cumleden olarak, kisi bir iki hurma salkimi getirir onu mescide asardi. Mescidde kalan Ehl-i Suffa'nin yiyecegi yoktu. Bunlardan biri aciktigi zaman, salkima gelir, sopasiyla vurur, ondan bir miktar hurma dusurur ve yerdi. Hayri dusunmeyenlerden bazilari, icerisinde kalitesiz hurmalarin cokca bulundugu salkimlardan, bazilari kirik adi salkimlardan getirip asiyordu. Bunun uzerine Cenab-i Hakk su ayeti indirdi: "Ey iman edenler: Kazandiklarinizin temizlerinden ve size yerden cikardiklarimizdan sarfedin; igrenmeden alamiyacaginiz pis seyleri vermeye kalkmayin. Allah'in mustagni ve ovulmeye layik oldugunu bilin." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ayeti soyle aciklar: "Sizden biri, sadaka olarak verdigi seyin benzeri, kendisine verildigi takdirde onu istemeye istemeye, utanarak alacagi seyden almamasina dikkat etsin." Ibnu Abbas der ki: "Bundan sonra hepimiz, sahib oldugumuz seylerin iyilerinden verir olduk."
Hadisi, Tirmizi rivayet eder ve sahih oldugunu belirtir. (Tefsir, (2990). Hadisi Ibnu Mace, Zekat'in 19, (1822) babinda kaydeder.
507 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Seytan da, melek de insanogluna sokularak onun kalbine birtakim seyler atarlar. Seytanin isi kotuluge cagirmak, sonu fena ve zararli olan seylere tesvik etmek ve hakki yalanlamak, haktan uzaklastirmaktir. Melegin isi hak ve hayra, iyilige cagirmak ve kotulukten uzaklastirmaktir. Kim icinde hakka, hayira, iyilige cagiran bir ses duyarsa bilsin ki bu Allah'tandir ve hemen Allahu Teala'ya hamdetsin. Kim de icinde serr ve inkara cagiran bir fisilti duyarsa ondan uzaklassin ve hemen seytandan Allah'a siginsin." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bu sozlerine su mealdeki ayeti ekledi: "Seytan sizi fakir olacaksiniz diye korkutur, size cimriligi emreder.." (Bakara 268).
Tirmizi, Tefsir, (2991).
508 - Mervan el-Esfar'in anlattigina gore, Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma): "..Icinizdekini aciklasaniz da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba ceker ve diledigini bagislar, diledigine azab eder, Allah her seye kadirdir." (Bakara 284) ayetinin muteakip ayet tarafindan neshedildigini soylemistir."
Buhari, Tefsir, Bakara 54, 55.
509 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Cenab-i Hakk'in su mealdeki sozu nazil olunca: "Icinizdekini aciklasaniz da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba ceker ve diledigini bagislar, diledigine azab eder..." (Bakar, 284) bu ihbar Sahabe (radiyallahu anhuma)'ye cok agir geldi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a geldiler, diz cokup oturdular ve dediler ki: "Ey Allah'in elcisi, bize yapabilecegimiz isler emredildi: Namaz, oruc, cihad ve sadaka, bunlari yapiyoruz. Ama Cenab-i Hakk sana su ayeti inzal buyurdu. Onu yerine getirmemiz mumkun degil." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onlara: "Yani sizler de sizden onceki Yahudi ve Hiristiyanlar gibi "dinledik ama itaat etmiyoruz" mu demek istiyorsunuz? Hayir oyle degil soyle deyin: "Isittik itaat ettik. Ey Rabbimiz affini dileriz, donus Sana'dir." Cemaat bunu okuyup, dilleri ona alisinca, bir muddet sonra Cenab-i Hakk su vahyi inzal buyurdu: "Peygamber ve inananlar O'na Rabbi'nden indirilene inandi. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarina, peygamberlerine inandi. "Peygamberleri arasinda hicbirini ayirdetmeyiz, isittik, itaat ettik, Rabbimiz! Affini dileriz, donus sanadir" dediler" (Bakara 285).
Ashab bunu yapinca Allah, onceki ayeti neshetti ve su ayeti inzal buyurdu: "Allah kisiye ancak gucunun yetecegi kadar yukler; kazandigi iyilik lehine, ettigi kotuluk de aleyhinedir. Rabbimiz! Eger unutacak veya yanilacak olursak bizi sorumlu tutma. (Resulullah bu duayi yapinca Allah Teala hazretleri: Pekala, yaptim buyurmustur). Rabbimiz bizden oncekilere yukledigin gibi bize de agir yuk yukleme! (Allah Teala hazretleri: Pekiyi buyurmustur). Rabbimiz! Bize gucumuzun yetmiyecegi seyi tasitma (Rabb Teala hazretleri: Pekiyi dedi). Bizi affet, bizi bagisla, bize aci. Sen Mevlamizsin, kafirlere karsi bize yardim et (Rabb Teala buna da Pekiyi demistir).
Muslim, Iman 199, (125).
510 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah Teala, ummetim, icinden gecen fena seylerle amel etmedikce veya onu konusmadikca o sey yuzunden ummetimi hesaba cekmeyecektir."
Buhari, Eyman Ve'n-Nuzur 15, Itk 6, Talak 11; Muslim, Iman 201, (127); Ebu Davud, Talak 15, (2209); Nesai, Talak 22 (6, 156); Tirmizi, Talak 8, (1183); Ibnu Mace, Talak 14, (2540).
Allah, Lut (aleyhisselam)'a rahmetini bol kilsin, aslinda o cok muhkem bir kaleye siginmisti.
Eger, Hz. Yusuf (aleyhisselam)'un kaldigi muddetce hapiste ben kalsaydim, davete icabet ederdim."
Buhari, Enbiya 11, 15, 19, Tefsir, Yusuf 5, Ta'bir 9; Muslim, Iman 238, (151), Fedail 152, (151); Tirmizi, Tefsir, Yusuf 12, (3115).
504 - Tirmizi'nin bir rivayetinde Hz. Yusuf'la ilgili olarak Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurmustur: "Kerim oglu Kerim oglu Kerim oglu Kerim; Ibrahimoglu Ishakoglu Yakuboglu Yusuf'tur.
Ve ilave etti: "Sayet, hapiste onun yerine ben yatmis olsaydim da, sonunda bana elci gelseydi, cikma hususunda hemen cevap verirdim." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) arkadan su ayeti okudu: "Kendisine elci gelince, "Efendine don de ellerini kesen o kadinlarin zoru neydi kendisine sor" dedi.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) devamla sunu soyledi: "Allah Teala'nin rahmeti Lut'a olsun, o aslinda cok saglam bir kaleye siginmisti. Allah ondan sonra, her peygamberi kavminden kalabalik bir ceaat icinde gonderdi."
Tirmizi, Tefsir, Yusuf, (3115).
505 - Ubeyd Ibnu Umayr anlatiyor: "Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in ashabina sordu. "Su ayet kimin hakkinda nazil olmustur?
"Sizden herhangi biri arzu edermi ki, hurmalardan, uzumlerden kendisinin bir bahcesi olsun, altindan irmaklar aksin, orada kendisinin her cesit meyveleri bulunsun. Fakat ona ihtiyarlik coksun, acizve kucuk cocuklari da olsun, derken o bahceye icinde bir ates bulunan bir bora isabet etsin de o, yaniversin? (Bakara, 266).
Cemaat: "Allah ve Resulu daha iyi bilir" cevabini verdi. Hz. Omer (radiyallahu anh) bu cevaba kizdi ve: "Biliyoruz veya bilmiyoruz" deyin dedi.
Bunun uzerine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Bu hususta icimden bir seyler geciyor ey muminlerin emiri" dedi. Hz. Omer (radiyallahu anh) ona: "Ey kardesimin oglu soyle onu, kendini kucuk gorme" dedi. Ibnu Abbas: "Bu, bir is icin misal olarak verilmistir" deyince Hz. Omer: "Hangi is icin?" diye tekrar etti. Ibnu Abbas da: "Zengin bir kimsenin isi icin, oyle ki bu zengin Allah'a kulluk ve itaatini yerine getiriyordu. Sonra Allah ona seytani gonderdi. (Zengin onun igvasina kapilarak gunahlar esledi ve sonunda butun (salih) amellerini batirdi."
Buhari, Tefsir, Bakara 47.
506 - Bera (radiyallahu anh): "Igrenmeden alamayacaginiz pis seyleri vermeye kalkmayin..." (Bakara, 267) mealindeki ayet biz ensarlar hakkinda indi" dedi ve anlatti: "Biz hurma yetistiren kimselerdik. Herkes, hurmasindan az veya cok olusuna gore tasadduk ederdi. Bu cumleden olarak, kisi bir iki hurma salkimi getirir onu mescide asardi. Mescidde kalan Ehl-i Suffa'nin yiyecegi yoktu. Bunlardan biri aciktigi zaman, salkima gelir, sopasiyla vurur, ondan bir miktar hurma dusurur ve yerdi. Hayri dusunmeyenlerden bazilari, icerisinde kalitesiz hurmalarin cokca bulundugu salkimlardan, bazilari kirik adi salkimlardan getirip asiyordu. Bunun uzerine Cenab-i Hakk su ayeti indirdi: "Ey iman edenler: Kazandiklarinizin temizlerinden ve size yerden cikardiklarimizdan sarfedin; igrenmeden alamiyacaginiz pis seyleri vermeye kalkmayin. Allah'in mustagni ve ovulmeye layik oldugunu bilin." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ayeti soyle aciklar: "Sizden biri, sadaka olarak verdigi seyin benzeri, kendisine verildigi takdirde onu istemeye istemeye, utanarak alacagi seyden almamasina dikkat etsin." Ibnu Abbas der ki: "Bundan sonra hepimiz, sahib oldugumuz seylerin iyilerinden verir olduk."
Hadisi, Tirmizi rivayet eder ve sahih oldugunu belirtir. (Tefsir, (2990). Hadisi Ibnu Mace, Zekat'in 19, (1822) babinda kaydeder.
507 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Seytan da, melek de insanogluna sokularak onun kalbine birtakim seyler atarlar. Seytanin isi kotuluge cagirmak, sonu fena ve zararli olan seylere tesvik etmek ve hakki yalanlamak, haktan uzaklastirmaktir. Melegin isi hak ve hayra, iyilige cagirmak ve kotulukten uzaklastirmaktir. Kim icinde hakka, hayira, iyilige cagiran bir ses duyarsa bilsin ki bu Allah'tandir ve hemen Allahu Teala'ya hamdetsin. Kim de icinde serr ve inkara cagiran bir fisilti duyarsa ondan uzaklassin ve hemen seytandan Allah'a siginsin." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bu sozlerine su mealdeki ayeti ekledi: "Seytan sizi fakir olacaksiniz diye korkutur, size cimriligi emreder.." (Bakara 268).
Tirmizi, Tefsir, (2991).
508 - Mervan el-Esfar'in anlattigina gore, Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma): "..Icinizdekini aciklasaniz da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba ceker ve diledigini bagislar, diledigine azab eder, Allah her seye kadirdir." (Bakara 284) ayetinin muteakip ayet tarafindan neshedildigini soylemistir."
Buhari, Tefsir, Bakara 54, 55.
509 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Cenab-i Hakk'in su mealdeki sozu nazil olunca: "Icinizdekini aciklasaniz da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba ceker ve diledigini bagislar, diledigine azab eder..." (Bakar, 284) bu ihbar Sahabe (radiyallahu anhuma)'ye cok agir geldi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a geldiler, diz cokup oturdular ve dediler ki: "Ey Allah'in elcisi, bize yapabilecegimiz isler emredildi: Namaz, oruc, cihad ve sadaka, bunlari yapiyoruz. Ama Cenab-i Hakk sana su ayeti inzal buyurdu. Onu yerine getirmemiz mumkun degil." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onlara: "Yani sizler de sizden onceki Yahudi ve Hiristiyanlar gibi "dinledik ama itaat etmiyoruz" mu demek istiyorsunuz? Hayir oyle degil soyle deyin: "Isittik itaat ettik. Ey Rabbimiz affini dileriz, donus Sana'dir." Cemaat bunu okuyup, dilleri ona alisinca, bir muddet sonra Cenab-i Hakk su vahyi inzal buyurdu: "Peygamber ve inananlar O'na Rabbi'nden indirilene inandi. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarina, peygamberlerine inandi. "Peygamberleri arasinda hicbirini ayirdetmeyiz, isittik, itaat ettik, Rabbimiz! Affini dileriz, donus sanadir" dediler" (Bakara 285).
Ashab bunu yapinca Allah, onceki ayeti neshetti ve su ayeti inzal buyurdu: "Allah kisiye ancak gucunun yetecegi kadar yukler; kazandigi iyilik lehine, ettigi kotuluk de aleyhinedir. Rabbimiz! Eger unutacak veya yanilacak olursak bizi sorumlu tutma. (Resulullah bu duayi yapinca Allah Teala hazretleri: Pekala, yaptim buyurmustur). Rabbimiz bizden oncekilere yukledigin gibi bize de agir yuk yukleme! (Allah Teala hazretleri: Pekiyi buyurmustur). Rabbimiz! Bize gucumuzun yetmiyecegi seyi tasitma (Rabb Teala hazretleri: Pekiyi dedi). Bizi affet, bizi bagisla, bize aci. Sen Mevlamizsin, kafirlere karsi bize yardim et (Rabb Teala buna da Pekiyi demistir).
Muslim, Iman 199, (125).
510 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah Teala, ummetim, icinden gecen fena seylerle amel etmedikce veya onu konusmadikca o sey yuzunden ummetimi hesaba cekmeyecektir."
Buhari, Eyman Ve'n-Nuzur 15, Itk 6, Talak 11; Muslim, Iman 201, (127); Ebu Davud, Talak 15, (2209); Nesai, Talak 22 (6, 156); Tirmizi, Talak 8, (1183); Ibnu Mace, Talak 14, (2540).