Tasavvuf ve tarikatlar hak mıdır

sükut76

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
17 Mayıs 2012
Mesajlar
53
Tepkime puanı
0
Ben evli ve bir çocuk annesiyim.aynı zamanda açıköğretimden imamhatibi okuyorum.orada menzile bağlı bir arkadaşım var.onun tavsiyesi doğrultusunda ben hiç araştırma yapmadan tamamen iyi niyetlerle gidip tövbe aldım.bana bir liste verip o akşam yapmam gerekenleri söyledi.doğrusu rabıta ile meded isteme durumuna kafam bayağı takılmıştı. o yüzden sürekli düşünüyordum.eve vardığımda öyle yorgundum ki akşam namazından sonra hemen yatıp uyudum.çok garip bir rüya gördüm....rüyamda şeffaf bir masanın önünde oturuyorum.etrafımda yeşil sarıklı beyaz cübbeli yaklaşık on yada oniki kişi var.ben sürekli masaya bakıp düşünüyorum.gaibden "ne bekliyorsunuz"diye bir ses geliyor.yanımdakilerde"nebiyeyi bekliyoruz" diyorlar."niçin bekliyorsunuz"diyor.onlarda "nebiyenin uyanmasını bekliyoruz"diyorlar.uyandım.o gece herkez uyuduktan sonra yatsı namazımı kılıp bana söylenen istihareyi yaptım.rüyamda bembeyaz bir gelinlik giymişim ve belimde de kırmızı bir kurdele bağlıydı.renk istiharesine yatmamıştım ama yinede kırmızı görmem beni rahatsız etti.yorumunuzu bekliyorum..

Size net bir cevap yazmadım ama artık yazıyım dedim. Büyüklerimiz ''Rüya ile amel olmaz demişler.'' Rüyası ile hareket edenin sonu genelde iyi olmaz diye uyrmışlar. Allah Teala size başka rüyalar da gösterir O'nun ilmi sonsuz dur. Hem O rüya belki şeytani bir rüya kim bilebilir.
En güzeli rüyaları gördüysek te üzerinde durmamak.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Siz çok güzel yazmışsınız zaten ben sadece bir iki şey ekliyebilrim bir de beraber şunu yapabiliriz, konuyu farklı açıdan bakabiliriz.

Orada ki 3 ay önemli gibi, Emmare 1 ay, Levvema 2 ay, Mülhime 3.ay. Bu üç devre inişili çıkışlı sıkıntılıdır derler. Ki geçenlere selam olsun ne mutludur o said'ler. Buraları için ''Bu yolda ne kelleler vurulur soran olmaz'' demişler. Tehlike büyük, mesela bir kaç tanesini şöyle duydum. Şimdi kişi nefsi ile yol almaya çalışıyor birşeyler öğreniyor, ama fark etmiyor ki nefside öğreniyor bu bilgileri. Şimdi bu bilgileri kullanıcak nefis hemde ona karşı kullanıcak, Onu nerelerde ağlatıcak, nerelerde kibire sürüklicek kişinin haberi olmuyor. Şimdi hepimiz ağlamayı beğeniriz ve hiç aklımıza gelmez nefisin bir tuzağına düşüp ağlıyabileceğimizi. İkinci tehlike mesela, Nefis kişileri en çok rüya ile oyalar ve yolunu keser onu meşgul eder. 3.üncü tehlike en büyüğü nefis kişiyi hayaller ile oyalar, hem dini hem şeytani hayalleri kullanır. Yeri gelir evliya hayalleri oluşur nefiste yeri gelir tam tersi yerin dibine giricek gibi hissettirir vs bende uzmanı değilim ama çok yönlüdür tuzaklar. Şu söz beni çok etkilemiştir mesela. ''Şeytan bilgisi olan kişilere önünde bir elinde kuran arkasında da kılıç saklıyarak yaklaşır.''

3 nefis makamını aşabilirse geriye Ruh kalır. Yani deveden ve beşeri aklından kurtuldu. 3 makam geçilmeden kişi çok büyük tehlikelerle karşı karşıyadır. Belki bilse adım atmaya korkar. Ki ben öğrendikçe o hale geliyorum, ümidimiz Rabbimiz yoksa kulun işi çok zor.

Allah RAZI olsun cook guzel aciklamissiniz.. guzel bir bakis acisi ...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Size net bir cevap yazmadım ama artık yazıyım dedim. Büyüklerimiz ''Rüya ile amel olmaz demişler.'' Rüyası ile hareket edenin sonu genelde iyi olmaz diye uyrmışlar. Allah Teala size başka rüyalar da gösterir O'nun ilmi sonsuz dur. Hem O rüya belki şeytani bir rüya kim bilebilir.
En güzeli rüyaları gördüysek te üzerinde durmamak.

Rüyası ile hareket edenin sonu genelde iyi olmaz diye uyrmışlar. bunu hicc duymamistim..
Ben de ruyamda sevgili peygamber efendimizin yetimler hakkindaki Hadisi Buyurmasi ile Yetimlere sahipleniyorum..
ve kimsesiz yabanci uyruklu bir bebegi evladlik aldim su an islami ana okullunda ondan gelecek butun nesilerin islam ile sereflenmesidir Duam..
simdi ben Ruyam ile hareket ettim diye cook mu kotu ettim isterseniz O bebegi geri verip kilise alip hiristiyan yetistirsin ne dersiniz?
Formumuzda Ruya tabirleri konusu var lutfen bir okuyun derim...

Kim istemez güzel rüyalar görmeyi! Bir yolu var elbette: Güzel ahlâklı olmak...
Nitekim, “Sizin en doğru rüya göreniniz, en doğru söyleyeninizdir” buyuruyor Peygamberimiz...
“Doğru söylemek” güzel ahlâkın dışa yansımasıdır.
“Evet, güzel düşünen, güzel levhaları görür. Fena ahlâklı fena düşündüğünden, fena levhaları görür.”
Aynan düzgünse görüntü de düzgün olacaktır...
Aynan kirli, kırık ya da yamuksa, yansıyan varlık ne kadar güzel olursa olsun, yansıması çirkin olacaktır...
Senin ruhun da bir ayna. Ona olaylar ve varlıklar yansıyor. Nasıl görmek istiyorsan öyle olmalısın.<!-- google_ad_section_end -->

Herkesin her an seviyesiz ve manasız rüya görmesi de mümkün; Rahmânî veya sâdık rüya görmesi de...cunku insan ruh ve psikolojisi, iman ve inanci her an bir degildir!sevgi gibi bazen cook seversiniz maneviyattiniz ruh Alemine daha acik olabilir.. bazen de kendi dunyanizda bile kendinizi haps edersiniz..
bazen melekleri kiskandiracak guzelikte olan insan bazen de cokca bencilde olabilmektedir..

Ne var ki, ne seviyesiz rüyalarımızdan dolayı kendimize kötü puan verebiliriz; ne de sadık rüyalarımızdan ötürü kendimizi Kaf dağı kadar yüceltmeye hakkımız var!

Tabiri doğru çıkan manalı bir rüya gördüğümüzde, ancak Allah’a hamd ederiz.

Diğer türlü manasız rüyalarımızı tıpkı “vesvese” gibi değerlendirelim; aldırmayalım; üzerinde durmayalım; yorumlamaya çalışmayalım; hele hele kötümser manalar hiç çıkarmayalım; geçelim...hayirdir insallah deyip hayattimiz gibi hep Hayra yoralim ..her serde hayir hayir da da ser olabilecegini de unutmiyalim...

Rahmânî, yani sadık rüya görmek ihtiyarımız dâhilinde değildir. Ancak bu kapı umuma açıktır...
Yani her mü’min sadık rüya görebilme potansiyeline sahiptir. Bedîüzzaman Hazretlerinin (ra); rüya-yı sadıkaları avam-ı mü’minînin bir nevî velâyete mazhariyetleri olarak değerlendirmesi dikkate değer bir tesbittir.8 Bu değerlendirme şu hadîs-i şerifle de mutabıktır: “Zaman (Kıyâmet saati) yaklaşınca mü’minin rüyası yalan çıkmaz. Çünkü mü’minin rüyası nübüvvetin kırk altı cüz’ünden bir cüz’üdür. Nübüvvetten olan bir şey ise yalan olmaz!”9<!-- google_ad_section_end -->


Psikoloji, Ruh bilimleri ve Rüya tabirleri konusunda çeşitli araştımalar yapmis biriyim..cunku meslegim insan ruh ve sagligi konusuda Bati da yuksek Tahsilimi gordum..

 

Müslüman

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
15 Mayıs 2012
Mesajlar
116
Tepkime puanı
0
Kardeşler bakın temel bazı hatalar yapıyorsunuz. Diyorsunuz ki; Makamlar, haller, Allah dostları, nefis ile yol almak, Mevlana, Şems vs. Nereden çıkarıyorsunuz bunları, hani neye göre söylüyorsunuz, deliliniz nedir? Bilginizin kaynağı nedir?

İnancın temeli bilgidir ve İslam göre bilginin temeli, “nas” adı verilen ve inanan için doğruluk derecesi en üstte bulunan verilerdir. Şayet tutarlı bir inanca sahip olmak istiyorsak bilgi sistemimiz de tutarlı olmalıdır. Aksi halde inanç hezeyana ve tutarsızlığa dönüşür ve her önüne gelen kafasına göre birşeyler söyler.

İslam'ın temel kaynağı Kuran sonra sahih nevebi sünnettir. Bunun dışında her bir görüş bu iki kaynaktan neşet ederse bir değer ifade eder aksi halde çer çöp hükmündedir, hiç bir kıymet-i harbiyesi yoktur. Önce bu temel kaidemizi oturtalım.

Allah ne diyor ; "Bugün size dininizi kemale erdirdim, nimetimi üzerinize tamamladım. Sizin için din olarak İslam'ı beğendim."

Bu din kemale ermiştir, tamamlanmıştır elhamdulillah. Bundan sonra Enfal 42 temel ölçümüzdür;

"...Helak olan apaçık bir delil gördükten sonra helak olsun, sağ kalanlar da yine apaçık bir delilden sonra yaşasın"

Neyse yine yarım kaldı : )) yarın devam ederim inş.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Muselman kardesim...ben hic bir seyi Ne Mevlana da ne de Sems de aramiyorum..
cunku ben Onlar degilim.. onlar gibi hissedip, onlar gibi dunyaya ve hayatta bakmiyorum..Ben bir Nefis Ehliyim...
Mevlana Ve Sems Allah`a yaklasmanin belki O yolunu AŞK yolunu bulmuslardi bu yol Onlar icin gecerli ve onlari Allah a ulastiriyor olabilir di ama ben Onlar olmadigim icin ayni usul benim icin gecerli degildir..Ben belkide Yetimlere annelik yaparak Hak Rizasina ulasmaya calisiyorum.. bir baskasida yasli annesine hizmet ederek, kimisi de asi hanimina sabr ederek Rabbine yakinlasmakta...
Hz. mevlana ne arasan kendinde ara diyor Ben de ara demiyor ki...
Hz Mevlana "Ne Arıyorsan Kendinde Ara Senin canın içinde bir can var, o canı ara!
Beden dağının içinde mücevher var, o mücevherin madenini ara! A yürüyüp giden sufi, gücün yeterse ara;
Ama dışarıda değil, aradığını kendinde ara. "demistir..

Yaşamımız da karşılaştığımız her şey, İç Dünyamıza AYNALIK görevi yapmaktadır...
Bu Bizim kabullenemediğimiz, kendimizden bile sakladığımız Hallerimizin Seyridir...Bizden bizedir olan..<!-- google_ad_section_end -->


"Bugün size dininizi kemale erdirdim, nimetimi üzerinize tamamladım. Sizin için din olarak İslam'ı beğendim."
bizim bunun ile bir derdimiz, tasamiz yok bizim derdimiz bu kemale ermis olan ilahi Dine HAKKI ile sahip cikamayisimiz ve Alemlerin Rabbine kul olamayisimiz altinda Dunyanin altinda ezildikce.. buhran ,deprasyon, panik ataklari ile ruhen hasta olusumuzdur...

 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Size net bir cevap yazmadım ama artık yazıyım dedim. Büyüklerimiz ''Rüya ile amel olmaz demişler.'' Rüyası ile hareket edenin sonu genelde iyi olmaz diye uyrmışlar. Allah Teala size başka rüyalar da gösterir O'nun ilmi sonsuz dur. Hem O rüya belki şeytani bir rüya kim bilebilir.
En güzeli rüyaları gördüysek te üzerinde durmamak.

RÜYA Nedir, rüyayla amel etmek ve rüyaya güvenmek dogru mu Rüya ve İlhamla Amel Edilirmi Ruya ve İlham ile Amel Etmek ,Rüya ve İlham Nedir

Rüyalar ve İlhamlar Rabbani ve Rahmani; Şeytani ve Nefsani olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir...
İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler.

1-Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.

2-Rüya veya İlham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.

3-Rüya ve İlhamla elde edilen bilgiler dinin bir emri gibi kabul edilmemeli...
Sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve İlhamlar birer ikazdır, irşattır...
Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve İlhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.


Bakin yine soyluyorum..Ruyalar ile amel edecek degilim.. yani sen gel gunde 5 degil 3 rekaat namaz kil diye ruya gorsem bu dine aykiri asla amel etmem..
ama simdi dusunuyorum da kimsesiz bir Bebegi evladlik alsam mi almasam mi diye celiski icinde iken.. nefsim ve imanim, ruhum ve dunyalik zevklerim kendi aralarinda beden kafesinde catisir iken..
dua etmistim.. Allahim!Lutfen bana bu konuda yardimci ol! ne yapacagimi bilmiyorum..hakkimda en Hayirlisini Sen bilirsin Ben bu kararimi Sana birakiyorum bana bir isaret goster !dedigim iicin mi bilinc alti Ruhumun guzelikten yana olusundan mi
Peygamber efendimiz sav. yetimlerin himayesi hakkindaki hadisi serifini gorup Yusuf islami evladlik almistim..
bilmiyorum.. ama Ruyalar..hep bizlere bir seyi anlatmak, uyarmak, gibi geldigi dikkatimi cekti.. Allahu Alem.. Rabbim her seyin en iyisini bilen dir...

<!-- google_ad_section_end -->


 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
"Bizler daha çok ilme değil, daha fazla edebe muhtacız."10

Hak yoluna giren talip için ana sermaye edeptir. Edebi olmayanın Allah yolunda elde edeceği hiç bir şeyi yoktur.

Edeb, kalbte, sözde ve fiilde olur

Kalbin edebi, niyette ihlas ve samimiyettir. Bunların sonucu,Allah için sevmek, Allah için vermek, Allah için yermek ve Allah için menetmektir.

Bu hâl, imanın en yüksek zirvesidir ve kâmil insan olmanın alametidir.
O, Allahu Tealanın sevdiği kullarına bir hediyesidir. Büyükler, bu ahlakın ihsan mertebesi olduğunu ve onun vücuda ancak zati zikir sayesinde yerleşeceğini belirtiyorlar.
Zati zikir; her yerde, her işte, her hâlde kalb, ruh, sır ve diğer latifelerle Allahu Teala'yı zikretmekten ibarettir..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Mürşide gitmekten maksat, Allah rızasına ulaşmak, kötülükten kaçmak, hasta kalbe ilaç, garip gönle gerçek bir dost aramak, kısaca manevi bir hicret yapmaktır.

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz:

"Fitneler etrafı sardığı bir zamanda ibadete yönelen kimse, sanki bana hicret etmiş gibidir."12 buyuruyor.

Bir mürşide giden kimse, fitneden kaçıp hak yolundaki cemaate koşmakta, isyandan kaçıp takvaya sarılmaktadır.

Bu, Allah ve Resûlü için yapılmış bir hicret çeşididir. Bu hicretin sonu Allah rızasıdır.
simdi Ben Bati da yasiyorum..burasi Kufur ve cirkinlik batakligi.. ben de isimden sonra veya hafta sonlari arkadaslarim ile resturantta gidebilirim.. ama her resturantin bir de Bar-i vardir yani her yer ickilidir.. Islami, musliman yerler haric..

veya baska bir sohbet, arkadaslik, edebiyat,sosyal forum ve sittelere de katilabilirdim.. ama ben bizler oralara degil islami forumlarda takilmamiz, bulunmamiz da bir hicret ve iman meselesidir...
Anliyana...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
oncellikle hic bir Tarikatta mensup olmadigimi belirtmek isterim..ama Tarikatta olup olmamam.. bildigim gercegi saptirmami etkilemez..
Mürşidin terbiyesine girmek tövbe ile başlar. Tövbe mürşide değil, Yüce Allah'a yapılmaktadır. Ancak, mürşid bu tövbede, mümine şahit ve yardımcı olmaktadır.
Mürşid günahları affetmez, ona böyle bir yetki verilmemiştir. Günahları affedecek olan sadece Yüce Allah'tır.
Mürşid, Yüce Peygamberimize (s.a.v) uyarak, bir müminin affedilmesi için alemlerin Rabbine yönelmekte ve yalvarmaktadır.
Yüce Rabbinin huzurunda nasıl davranacağını bilmeyen ve buna kendini ehil görmeyen kimseye mürşit, yol göstermekte, usul öğretmektedir.
Ayrıca ona tövbesinde yardımcı olmakta, tövbe eden kimsenin kalbine ilahi izin ve destekle feyiz, sevgi ve islami yonden yetismesini saglamaya calisir!
Daha da önemlisi, mürşid, tövbe ile Allah'a dönen kimseyi, özel terbiye dairesine almaktadır. Böylece nefsine ve şeytana karşı zayıf düşen mümin, artık kendisine hayır ve takva yolunda yardım edecek gerçek bir dost ve yardımcı bulmuş olmaktadır.


Mürşidle birlikte yapılan tövbede iki önemli iş olmaktadır: Birisi, günahlardan tövbe, diğeri de tövbeyi korumak için mürşide intisap,

Bir mümin, tek başına da tövbe yapabilir; fakat tek başına tövbesini korumak ve manevi terbiyesini gerçekleştirmek oldukça zordur. Hatta bugünün insanı için imkansızdır.


bakin gercek hayattimdan ornek vereyim,,4,5 sene once bir Sokak kadini Hamd olsun Islam ile sereflendi..
cook guzel ve nefsi zayif biri musliman oldugu halde halen bazi eski aliskanliklarina meyilleniyordu..25 senenin aliskanliklarini bir An da degistiremiyordu..
Onun ile tanistim.. Samimiyettini sevdim.. ve yakin dost olduk.. artik her gunah islediginde beni ariyor.. dertlesiyorduk..Ona hep iman, iyiligi, guzelligi, tevbeyi, insanliga cagiriyordum..
Her an onunla olmaya calistikca bu arkadasim Allah-in izni ile bir degisti.. barlara gitmez oldu.. her erkek ile yatmaz oldu.. kendine sayginligi artti.. ve gecen sene hamd olsun evlendi ve hacca gittiler.. bir dusunun o buhran aninda ben degil de onun gibi bir insan ile arkadas olsaydi aynen onun gibi olabilirdi..
Gercek ihlasli, imanli dostlar cook onemlidir..
 

sükut76

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
17 Mayıs 2012
Mesajlar
53
Tepkime puanı
0
İmkan sahibi olduğumda bir yetimi alıp sahip çıkabilmek benimde hayalini kurduğum bir amel. Allah size nasip etmiş ne güzel. Benim orada rüyadan kastım kişiyi iabdet ve tefekküründen uzaklaşmasına sebebiyet veren rüyaları kast ettim.Öyle güzel bir amel için yapılan niyet ve tefekkürden ortaya çıkan rüyaları kesinlikle eleştirmem.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
İmkan sahibi olduğumda bir yetimi alıp sahip çıkabilmek benimde hayalini kurduğum bir amel. Allah size nasip etmiş ne güzel. Benim orada rüyadan kastım kişiyi iabdet ve tefekküründen uzaklaşmasına sebebiyet veren rüyaları kast ettim.Öyle güzel bir amel için yapılan niyet ve tefekkürden ortaya çıkan rüyaları kesinlikle eleştirmem.
ins. kardesim ins. ama bazen imkan degil iman meselesi ve Rabbimin hikmet, lutuf ,takdir meselesi...
Yabanci bir bebegin kendi ulkesinde milyonlarca insan var iken bir muhacirin, bir gurbetcinin ,hic kimsesi olmiyan bir Turk insanin
Ensar bir bebegi evladlik almasinda eminim ki rabbimin binlerce hikmetti vardir...
Burada Universitenin onunde Kadri Mustafa adinda bir sokak var..
nasil olurdu her yer oxford, waterloo, smith vs.. iken...ve arastirdim.. megerse 60 sene once bu ulkeye MISIR dan ilk gelen
muhacir multeci bir musliman aile buyuk bir yangindan sonra kimsesiz bir bebegi evladlik alip kendi cocuklari gibi yetistirmisler...
o Bebek de bu sokaktaki universitenin dekani ve cook da zengin olmus ve bir cook yetimhane actigi icin onun onuruna onun istegi ile Onu evladlik alip okutan
insanin ismini o sokaga vermesi icin belediyeden izin alip ismini vermis...ve universitelerde ilk olarak Dunya tarihi derslerinde islam dersini koymustur...
Kadri Mustafa sokagi..O yoldan her gectigimde bu insani tanimasam bile ruhuna fatiha okurum..iste boyle kardesim..
bizler sadece kissanin basini biliyoruz nasil sonuclanacagi Allah Kerim....
 

sükut76

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
17 Mayıs 2012
Mesajlar
53
Tepkime puanı
0
Kardeşler bakın temel bazı hatalar yapıyorsunuz. Diyorsunuz ki; Makamlar, haller, Allah dostları, nefis ile yol almak, Mevlana, Şems vs. Nereden çıkarıyorsunuz bunları, hani neye göre söylüyorsunuz, deliliniz nedir? Bilginizin kaynağı nedir?

Kuran Kerimde, sınırsız kötülüğü ilham edene, kendini kınayan, Mutmain, Raziye.. Nefsin bu halleri ile ilgili ayetler delil gösterilebilir.
''gördün mü heva ve hevesini ilah edineni'', Bu da nefis ile yol alanlara bir örnek olabilecek bir ayet mesela,

Mevlana, Şems vs gibi zatlar, Muhammed efendimizin ayağının tozuyum demişler, 700-800 senedir onların bu beyit ve sözlerinin gönülden gönüle dilden dile gelmesi, Allah'tan aldıkları bir değerlerinin olduğunun ispatı değilmidir, Bu Zat'ların vs. vs olarak geçiştirilebilecek Zat'lar olamıyacağının da bir delili değilmidir. Ben öyle düşünüyorum. Ben vs bile olamamda, bu Zat'lara vs diyebilmekte ayrı bir makam ve cesaret. Eğer bu Zat'lar Allah'ın Veli kulları ise ki ben öyle olduğuna inanıyorum, incitmek Allah korusun beni korkutur.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Huyum kurusun hep inandigim gibi yazmak zorundayim...
Eskiden hak tarikatlar ,Hak Dostlari,manevi hocalar vardı. Oralarda dinimizin emir ve yasakları anlatılır, dine uymanın yolları ve tasavvuf ilmi öğretilirdi.

Zamanla, bunlar çok azaldı, belki de hiç kalmadı. Aslı olmayınca da taklitleri çoğaldı.
Her köşe başında bir şeyh türedi. Şu anda hak tarikat olsa bile, bir tarikata girmek gerekmez.
Sapık tarikatçiler çok olup hak olanını ayırmak zordur, çünkü hak zannederek bâtıl yola girilirse bundan kurtulmak çok zor olur.
Yoksa hak tarikat, adından da anlaşıldığı gibi haktır.
En sağlam yol ise, evliya zatların kitaplarından öğrenmektir.
dinimizi o büyüklerin kitaplarından, yetkili âlimlerce doğru tercüme edilen kitaplardan öğrenmek ve bunlara uygun yaşamaya çalışmaktır.

Bu kitapları okuyan, hem bilmediklerini öğrenmiş olur, hem de kitapta ismi geçen evliya zatları tanıyarak, kalbi onlara meyleder, bağlanır.
Bütün dünyaya saçtıkları nurları alıp, olgunlaşmaya başlar. Ham bir karpuz, güneşin ışıkları karşısında zamanla olgunlaştığı, tatlılaştığı gibi, yetişerek kâmil bir insan olur. Nefsi de gafletten kurtulup namazın tadını duymaya, ibadetlerden zevk almaya başlar.
Günahlardan, haram olan şeylerden, kötü huylardan nefret duyar. İyi huylar onun âdeti olur. Herkese iyilik eder...
Ebedî saadete kavuşur ve başkalarını da kavuşturur.
 

nesimcik

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
19 Mayıs 2012
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Kişi layık olmadığı bir makama yüksek makam sahibi bir zatın vesilesiyle çıkıbilir.ehli sünnet inancımızda tevessül vardır.Allahın evliyaları üzerine kainat ayakta durur ve hürmetine her iş olur
 

Müslüman

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
15 Mayıs 2012
Mesajlar
116
Tepkime puanı
0
Mevlana, Şems vs gibi zatlar, Muhammed efendimizin ayağının tozuyum demişler, 700-800 senedir onların bu beyit ve sözlerinin gönülden gönüle dilden dile gelmesi, Allah'tan aldıkları bir değerlerinin olduğunun ispatı değilmidir, Bu Zat'ların vs. vs olarak geçiştirilebilecek Zat'lar olamıyacağının da bir delili değilmidir. Ben öyle düşünüyorum. Ben vs bile olamamda, bu Zat'lara vs diyebilmekte ayrı bir makam ve cesaret. Eğer bu Zat'lar Allah'ın Veli kulları ise ki ben öyle olduğuna inanıyorum, incitmek Allah korusun beni korkutur.

Sanırım ya okuduğumuzu anlamıyoruz ya da okuduğumuzu anlamaya mani başka sebepler var.

Bakın diyoruz ki; bu dinin sahibi Allah'tır ve nasıl yaşayacağımızı, nasıl ibadet edeceğimizi, çok affedersiniz nasıl tüküreceğimizi, hatta tuvalet adabının nasıl olması gerektiğine kadar herşeyi en incesine kadar açıklamıştır.

Ölçü edinilmesi gereken iki kaynak Kuran ve sünnettir. Bunun dışandakiler ise ister bir şeyh, ister bir yönetici, ister bir hoca, ister bir başka kimse olsun, kim olursa veya ne olursa olsun Allah ve Rasulünün koyduğu ölçüler dışında ölçüler belirleyip, insanları buna çağıramazlar.
Yaşantıyı şekillendirecek hayat nizamı sadece ve sadece Allah’ın kitabı Kuran ve onun açıklayıcısı olan Rasulullah’ın sahih sünnetidir.

Bu konuda hemfikir gibi görünüyoruz, sizlerde bizim gibi düşündüğünüzü söyleceksiniz lakin realite bunun tam tersi. Edille-i şer'iyyeyi sayarken Kuran'ı en başa yazarız, ama ortaya çıkan tabloya bakarsak kesinlikle Kuran'ın "pratikte" ilk sırada olmadığını görürüz. Hatta size şunu söyleyeyim, hadislerin bile ön sırada olduğu tartışmalıdır. Onların gözünde "alimlerin görüşleri" birinci sıradadır. Öyle ya; biz bir ayeti ya da hadisi bugünkü şartlar için düşünürken, bin yıl önceki şartlarda algılayıp yaşamış bir alimden daha iyi anlayamayız ki.
O halde buyrun alimler dinine tabi olmaya!

Mevlana ve diğer Tasavvuf Şeyhlerinin eserlerini okuduğunuzu söylüyorsunuz, Allah aşkına bu nasıl bir okumadır? Klasik olacak ama siz hiç "kabak" hikayesini okudunuz mu? yani "Bir Hanımefendi Bir Hizmetçi ve Bir Eşek… İhtirasın acı sonuçları" veya "Cuha'nın Kadın Kılığına Girmesi" hikayesini ? Vallahi bu beyitleri buraya aktarmayı ar ederim. Google'u açın ve kendiniz araştırın aman dikkat çocuklardan uzak tutun.

Bunlar iftira veya kulaktan dolma bilgilerle birilerini karalamak değildir Mevlanın Mesnevisini bizzat okudum. Bakın daha başka neler diyor;

"Bu kitap, Mesnevi kitabıdır. Mesnevi, hakikata ulaşma ve yakin sırlarını açma hususunda din asıllarının asıllarının asıllarıdır. Tanrı'nın en büyük fıkhı, Tanrı'nın en aydın yolu, Tanrı'nın en açık burhanıdır. Mesnevi Alemlerin Rabb'inden inmedir; Batıl ne önünden gelebilir, ne ardından. Tanrı onu korur gözetir; Tanrı en iyi koruyandır, merhametlilerin en merhametlisidir."

Bilmiyorsanız söyleyeyim bu iddialar Allah'a iftiradır ve tek kelimeyle küfürdür.

Tasavvuf konusuna gelince.
 

Semra

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
15 Nisan 2012
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Mevlana ve diğer Tasavvuf Şeyhlerinin eserlerini okuduğunuzu söylüyorsunuz, Allah aşkına bu nasıl bir okumadır? Klasik olacak ama siz hiç "kabak" hikayesini okudunuz mu? yani "Bir Hanımefendi Bir Hizmetçi ve Bir Eşek… İhtirasın acı sonuçları" veya "Cuha'nın Kadın Kılığına Girmesi" hikayesini ? Vallahi bu beyitleri buraya aktarmayı ar ederim. Google'u açın ve kendiniz araştırın aman dikkat çocuklardan uzak tutun.
sayın yöneticiler bu kişinin işi gücü islamı, islam büyüklerini karalamk islami yazıları inkar etmek ve üyeleri başka sitelere yönlendirmek lütfen yukarıdaki renkli yazıları silin yada benim üyeliğimi silin ben böyle dengesiz kişilerin bulunduğu biryerde duramam, netür yerlerde gezdiği bu renkli yazılardan belli oldu utanmadan birde müslüman nicki almış dfrt..
 

Müslüman

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
15 Mayıs 2012
Mesajlar
116
Tepkime puanı
0
sayın yöneticiler bu kişinin işi gücü islamı, islam büyüklerini karalamk islami yazıları inkar etmek ve üyeleri başka sitelere yönlendirmek lütfen yukarıdaki renkli yazıları silin yada benim üyeliğimi silin ben böyle dengesiz kişilerin bulunduğu biryerde duramam, netür yerlerde gezdiği bu renkli yazılardan belli oldu utanmadan birde müslüman nicki almış dfrt..

yukarıdaki beyitleri okudunuz mu, önce onu söyleyin.

Ayrıca site yönetimi rahatsız ise hiç sorun değil söylesinler gideriz yani.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,021
Tepkime puanı
425
sayın yöneticiler bu kişinin işi gücü islamı, islam büyüklerini karalamk islami yazıları inkar etmek ve üyeleri başka sitelere yönlendirmek lütfen yukarıdaki renkli yazıları silin yada benim üyeliğimi silin ben böyle dengesiz kişilerin bulunduğu biryerde duramam, netür yerlerde gezdiği bu renkli yazılardan belli oldu utanmadan birde müslüman nicki almış dfrt..

Güzel kardeşim, öncelikle sakinlik inşAllah. Merak etmeyin, İslamı ve İslam büyüklerini kimse karalayamaz, Ancak kendi kabuğu içinde çırpınıp durur ve karalama yaptığını ve insanları inandırarark etkilediğini sanır.

Bize düşen görev İslam Ahlakı çerçevesinde, elimizden geldiği kadar yanlışı düzeltmek, hata yapanın hatasından dönmesine vesile olabilmektir.

Merak etmeyin Karalama tarzı yazılar bu forumun derinliklerinde oldukça fazla sayıda vardır, bunları silmememizin nedeni ibret olması içindir. Buraya foruma gelenler kesinlikle zırvalara, karalamalara itibar etmezler, yani etkilenmezler merak etmeyin. Ancak bunlara ibret gözüyle bakılır.

Yılandan kaçarsanız peşinize düşer, ancak zehrini akıtması için kendisine imkan verirseniz, İnşAllah onunda zehirinden kurtulmasına vesile olma ihtimali var. Bu en büyük amellerden olsa gerek. O nedenle sakin olarak yanlışları düzeltmeye çalışalım İnşAllah.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,021
Tepkime puanı
425
yukarıdaki beyitleri okudunuz mu, önce onu söyleyin.

Ayrıca site yönetimi rahatsız ise hiç sorun değil söylesinler gideriz yani.

İslam Ahlakı çervesinde, usluba dikkat etmek gerekir. Buraya hergün binlerce misafir, ziyaretçi olarak gelir, ilgisini çeken konuları görürse okur, Yanlız bundan öte Allah c.c Herzaman görünmeyeni de görür. Bunu bilmek yeterlidir.
 

Müslüman

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
15 Mayıs 2012
Mesajlar
116
Tepkime puanı
0
SubhanAllah!

Hüsn-ü zan edilmeye Mevlana mı layık yoksa bizler mi?

yahu beni darağacına götüreceğinize neden bu sözün ne anlama geldiğini bana söylemiyorsunuz;

"Mesnevi Alemlerin Rabb'inden inmedir; Batıl ne önünden gelebilir ne ardından"

bu söz küfür müdür değil midir? Ayrıca o belirtilen hikayeleri okudunuz mu okumadınız mı?

cevabını alayım söz bu forumdan gideceğim.
 
Üst Alt