- Katılım
- 23 Nisan 2011
- Mesajlar
- 3,344
- Tepkime puanı
- 25
Kur’an-ı Kerim, Hz. Ademin topraktan yaratıldığını, sonra ona ruh verilerek canlı bir insan haline getirildiğini açıkça anlatır. Aynı şekilde Şeytanın da cinlerden olduğu konusunu vurgular. Bu husus Kur’an-ı Kerimde şöyle anlatılır:
“Rabbin meleklere demişti ki: Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. Onu tamamlayıp, içine de ruhumdan üfürdüğüm zaman, derhal ona secdeye kapanın! Bütün melekler toptan secde ettiler. Yalnız İblis secde etmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu. Allah! Ey İblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni men eden nedir? Böbürlendin mi, yoksa yücelerden misin? dedi. İblis: Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi.” (1)
Şeytan ateşten yaratılmış olmayı kendince bir üstünlük sebebi olarak görmüştür. Ateş başka varlıklarla temas ettiğinde onları yakar ve eritir. Su ve kum, toprak gibi diğer katı maddeler ateşi onu söndürür. Bir üstünlük sebebi gibi görülen bu fark, aslında şeytanı ömür boyu yalnızlığa itmiştir. Yüce Allah’ın katında üstünlüğün temel esası ise, önce kendisine itaat edilmesi idi. İblis, bundan imtina edip kaçındığı ve kendisini üstün gördüğü için rahmetten kovulmuş ve “şeytan” olarak adlandırılmıştır. Ateşin toprağı yakması sebebiyle, bunu yok olmaz bir üstünlük olarak görüp büyüklenmesi şeytanın kâfir olarak İlahi huzurdan da cennetten de kovulmasına sebebiyet vermiştir.
Kuran’da, cinlerin ateşten yaratıldığı bildirilmektedir:
“Cinleri de daha önce zehirli ateşten yaratmıştık.” (15:27);
“Cinleri öz ateşten yarattı.” (55:15)
Bazı alimler, Rahman suresindeki “Cânn” deyiminden kasıt, cinlerin babası İblistir demişlerdir. Elmalılı Hamdi Yazır, aynı kanaatte olmadığını söyleyerek, “Başlangıç itibariyle bütün insan cinsi salsaldan yaratılmış olduğundan insandan kasıt, yalnız Adem değil insan cinsi olduğu gibi, Cânn’dan kasıt da cin cinsidir.” der.(3) Şu halde İblis, yani şeytan da cinlerden olduğuna göre, o da ateşten hem de dumansız, öz, yalın, yakıcı ateşten yaratılmıştır diyebiliriz. Buna yukarıda meallerini verdiğimiz ayetler de zaten açıkça işaret etmektedir.
Bursalı İsmail Hakkı da, “O cinlerdendi” ayetini, “Onun aslı, ateşten yaratılmış bir cindi. Meleklerden değildi.” diye tefsir etmekte ve “Meleklere ‘Ademe secde edin!’ demiştik. İblis hariç hepsi hemen secde etti.”(Kehf, 18/50) Ayetinde İblisin meleklerden istisna edildiğini söylemektedir. “İblis melek olmayıp, cin olduğuna göre, melekten nasıl istisna edilmiş olabilir?” tarzındaki muhtemel bir soruya cevap için şu izahı yapmıştır.
“Çünkü, İblis de onlarla beraber secde etmekle emrolunmuştur. Daha sonra ise istisna edilmiştir. Tıpkı, “...falan kadın hariç hepsi çıktılar” sözünde olduğu gibi. Burada hariç olan kişi, erkekler arasında bulunan bir kadındır.
Bir görüşe göre, “O cinlerdendi” cümlesinden kasıt, onun ilk cin olduğuna işarettir. Hz. Ademin ins’den olduğu gibi. Çünkü Hz. Adem insanların ilkidir.(4)
İblis denen o cin, “Rabbinin emrinden çıktı.” Allah’a itaat etmekten kaçındı. Oysa biz biliyoruz ki, “Melekler, Allah’ın emrine isyan etmezler, ne emrederse onu yaparlar.”(5) İnsanlar ve cinler, kulluk sorumluluğu ile yükümlü oldukları için, iradeleri ile yaptıklarının cezalarını veya mükafatlarını göreceklerdir. Ancak melekler öyle değil. Onlar hata yapmaktan korunmuşlardır; şer işlemeyi irade edemezler.
O halde, şeytanın meleklerden olması söz konusu olamaz.
“Rabbin meleklere demişti ki: Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. Onu tamamlayıp, içine de ruhumdan üfürdüğüm zaman, derhal ona secdeye kapanın! Bütün melekler toptan secde ettiler. Yalnız İblis secde etmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu. Allah! Ey İblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni men eden nedir? Böbürlendin mi, yoksa yücelerden misin? dedi. İblis: Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi.” (1)
Şeytan ateşten yaratılmış olmayı kendince bir üstünlük sebebi olarak görmüştür. Ateş başka varlıklarla temas ettiğinde onları yakar ve eritir. Su ve kum, toprak gibi diğer katı maddeler ateşi onu söndürür. Bir üstünlük sebebi gibi görülen bu fark, aslında şeytanı ömür boyu yalnızlığa itmiştir. Yüce Allah’ın katında üstünlüğün temel esası ise, önce kendisine itaat edilmesi idi. İblis, bundan imtina edip kaçındığı ve kendisini üstün gördüğü için rahmetten kovulmuş ve “şeytan” olarak adlandırılmıştır. Ateşin toprağı yakması sebebiyle, bunu yok olmaz bir üstünlük olarak görüp büyüklenmesi şeytanın kâfir olarak İlahi huzurdan da cennetten de kovulmasına sebebiyet vermiştir.
Kuran’da, cinlerin ateşten yaratıldığı bildirilmektedir:
“Cinleri de daha önce zehirli ateşten yaratmıştık.” (15:27);
“Cinleri öz ateşten yarattı.” (55:15)
Bazı alimler, Rahman suresindeki “Cânn” deyiminden kasıt, cinlerin babası İblistir demişlerdir. Elmalılı Hamdi Yazır, aynı kanaatte olmadığını söyleyerek, “Başlangıç itibariyle bütün insan cinsi salsaldan yaratılmış olduğundan insandan kasıt, yalnız Adem değil insan cinsi olduğu gibi, Cânn’dan kasıt da cin cinsidir.” der.(3) Şu halde İblis, yani şeytan da cinlerden olduğuna göre, o da ateşten hem de dumansız, öz, yalın, yakıcı ateşten yaratılmıştır diyebiliriz. Buna yukarıda meallerini verdiğimiz ayetler de zaten açıkça işaret etmektedir.
Bursalı İsmail Hakkı da, “O cinlerdendi” ayetini, “Onun aslı, ateşten yaratılmış bir cindi. Meleklerden değildi.” diye tefsir etmekte ve “Meleklere ‘Ademe secde edin!’ demiştik. İblis hariç hepsi hemen secde etti.”(Kehf, 18/50) Ayetinde İblisin meleklerden istisna edildiğini söylemektedir. “İblis melek olmayıp, cin olduğuna göre, melekten nasıl istisna edilmiş olabilir?” tarzındaki muhtemel bir soruya cevap için şu izahı yapmıştır.
“Çünkü, İblis de onlarla beraber secde etmekle emrolunmuştur. Daha sonra ise istisna edilmiştir. Tıpkı, “...falan kadın hariç hepsi çıktılar” sözünde olduğu gibi. Burada hariç olan kişi, erkekler arasında bulunan bir kadındır.
Bir görüşe göre, “O cinlerdendi” cümlesinden kasıt, onun ilk cin olduğuna işarettir. Hz. Ademin ins’den olduğu gibi. Çünkü Hz. Adem insanların ilkidir.(4)
İblis denen o cin, “Rabbinin emrinden çıktı.” Allah’a itaat etmekten kaçındı. Oysa biz biliyoruz ki, “Melekler, Allah’ın emrine isyan etmezler, ne emrederse onu yaparlar.”(5) İnsanlar ve cinler, kulluk sorumluluğu ile yükümlü oldukları için, iradeleri ile yaptıklarının cezalarını veya mükafatlarını göreceklerdir. Ancak melekler öyle değil. Onlar hata yapmaktan korunmuşlardır; şer işlemeyi irade edemezler.
O halde, şeytanın meleklerden olması söz konusu olamaz.