Ve Aleykümselam Değerli Mümin Kardeşim,Şafi’i âlimlerinden Alaüddin Ali bin İsmail Konevi, El-a’lam fi-Hayatil-enbiya kitabında diyor ki:
Peygamberlerin ve bütün Müslümanların ruhları, kabirlerine ve anıldıkları yerlere inerler. Ruhların, kabirleri ile bağlılıkları vardır.
Bunun için, kabir ziyareti müstehaptır. Kendilerine verilen selamı işitirler ve cevap verirler.
Cahillerin ve sapıkların kabir başlarında ve türbelerde yaptıkları taşkınlıklara, şirke ve Allahü teâlânın yarattığını düşünmeyenlere karşı, elbette karşıyız..
Bizler duamızı Allah c.c ye sunarız. İsteyeceğimizi ondan isteriz. Dualarımız Peygamberimize salat-ü selamla başlar ve yine öyle biter. Duanın başında ve sonunda Peygamberimizi zikretmek doğrudur. Duanın adabındandır. Allah'a ve Peygamberine saygımızı ifade etmiş oluruz. Fakat duamızı doğrudan Allah'a yaparız, O ndan isteriz, sonucu O ndan bekleriz...
Biz Yaşayan ölüleriz Hissiyati, Duayi,Zikri, imani hissedemiyorsak biz gercekten Yaşayan ölüleriz ..
"birisi bana bu 3 kişiden dua iste diyordu "
Himmet,Dua isteyen kimse; hem kendisinin, hem kendisine himmet(dua) etmesini istediği kimsenin ve aralarındaki irtibatın ve o duanın kabul edilme işleminin
yaratılışını Allahu Tealadan bilmeli ve öyle itikat ederek Dua etmelidir..
Allahu teala bir kimseye bir şeyi vermeyi murat etmişse önce onun kalbine o isteği düşürür. Sonra onun sebeplerini yaratır.
Himmet istemekte, evliyada hepsi vesiledir. Ancak Allah c.c. bir kimseye bir şeyi vermemeyi dilemişse, ona hiçbir şey fayda vermez..
Allahu teala kuluna yardım ettiğinde vesileler yaratır. Bu vesileler şu veya bu evliya şeklinde gösterilir. Aslında o yardımı yaratan Allah’tır vesile olan Allah’ın dilediği kimsedir… Bu durumda olan kul, o yardımı Allah’tan bilmezde o veliden bilirse, şirke düşebilir.
Vesselam.