İsra suresi 13

S

sinem

Kayıtsız
Misafir
Selamün aleyküm
Kader deyip geçme...Bak ne diyor sırrın sahibi biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık. eğer mümkünse bunun açılımını öğrenmek istiyorum cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.


Kur'ân-ı Kerim » 17 / İSRÂ - 13
Ve kulle insânin elzemnâhu tâirehu fî unukıh(unukıhî), ve nuhricu lehu yevmel kıyâmeti kitâben yelkâhu menşûrâ(menşûren).

1. ve kulle : ve hepsi, bütün
2. insânin : insan
3. elzemnâ-hu : onu bağladık, astık
4. tâire-hu : onun kuşu, onun amellerinin neticesi
5. fî unukı-hî : onun boynunda
6. ve nuhricu : ve çıkarırız
7. lehu : ona
8. yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
9. kitâben : bir kitap
10. yelkâhu : onu ilka eder, arz eder
11. menşûren : neşredilmiş olarak

İmam İskender Ali Mihr : Bütün insanların kuşunu (kazandıkları ve kaybettikleri dereceleri) boynunda bağladık (boynuna astık). Ve kıyâmet günü ona, neşredilmiş kitabı (üç boyutlu olarak boşlukta oynayan hayat filmini) çıkarırız.

Diyanet İşleri : Her insanın amelini boynuna yükledik. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.

Abdulbaki Gölpınarlı : Her insanın yaptığı işleri boynuna astık, kıyâmet günü de apaçık yazılmış bir kitap olarak meydana çıkaracağız onları, herkes, ne yapmışsa hepsini o kitapta yazılmış bulacak.

Adem Uğur : Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.

Ahmed Hulusi : Her insanın yaptıklarını kendi boynuna doladık. . . Kıyamet sürecinde kendisine (kişinin kıyameti olan ölümünde ya da genel anlamda mahşer sürecinde) kaydolmuş olarak bilgisini çıkarırız.

Ahmet Tekin : Manevî ve ahlâkî tercihlerinin sonucu her insanın kaderini, uğurlarını ve uğursuzluklarını, hayır ve şerden paylarını boynuna astık. Kıyamet günü, açılmış olarak karşılaşacağı amel defterini önüne çıkarırız.

Ahmet Varol : Her insanın kuşunu (amelini, uğurunu) kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için, açılmış halde kendine ulaşacak bir kitap çıkarırız.

Ali Bulaç : Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.

Ali Fikri Yavuz : Herkesin amelini kendi boynuna taktık (ondan ayrılamaz). Kıyamet günü onun için bir kitap çıkaracağız ki, ona açılmış olarak kavuşacak.

Bekir Sadak : Her insanin boynuna islediklerini dolariz ve kiyamet gunu acilmis bulacagi Kitap'i onune cikaririz.

Celal Yıldırım : Her insanın (Dünya'da işlediği) amelini boynuna dolarız; Kıyamet günü de açık vaziyette bulacağı bir kitabı önüne çıkaracağız.

Diyanet İşleri (eski) : Her insanın boynuna işlediklerini dolarız ve kıyamet günü açılmış bulacağı Kitap'ı önüne çıkarırız.

Diyanet Vakfi : Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.

Edip Yüksel : Her insanın kaderini kendi boynuna (kişisel seçimine) bağlamışızdır. Diriliş gününde, kendisi için bir kayıt çıkarıp yayımlarız

Elmalılı Hamdi Yazır : Her insanın da kuşunu boynunda kendine takmışızdır ve onun için Kıyamet günü bir kitab çıkarırız ki neşrolunarak onu şöyle karşılar

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Her insanın da kuşunu (nasibini) boynunda kendine takmışızdır. Onun önüne kıyamet günü kendisini şöyle karşılayacak açık bir kitap çıkarırız:

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Her insanın amel defterini boynuna doladık, kıyamet günü açılmış bulacağı kitabı önüne çıkarırız.

Fizilal-il Kuran : Her insanın amelini halka yapıp boynuna takarız. Kıyamet günü açık olarak bulacağı bir amel defteri önüne çıkarırız.

Gültekin Onan : Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.

Hasan Basri Çantay : Herkesin (dünyâdaki) amel (ve hareket) ini kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için bir kitab çıkaracağız ki neşredilmiş olarak kendisine kavuş (ub şöyle çat) acak:

Hayrat Neşriyat : Ve her insanın amelini, kendi boynuna bağladık. Kıyâmet günü onun için (oamellerinin yazıldığı) bir kitab çıkarırız ki, onu açılmış olarak önünde bulur.

İbni Kesir : Her insanın işlediklerini boynuna dolarız. Ve onun için kıyamet gününde açılmış bulacağı bir kitab çıkarırız.

Muhammed Esed : Öte yandan, Biz her insanın kaderini (kendi) boynuna dolamışızdır; öyle ki, Kıyamet Günü onun önüne, her şeyi açık açık kaydedilmiş bulacağı bir sicil çıkaracağız;

Ömer Nasuhi Bilmen : Ve her insanın amelini boynuna dolayıverdik ve Kıyamet günü onun için bir kitap çıkarırız ki, onu neşredilmiş olduğu halde karşılar.

Ömer Öngüt : Biz herkesin dünyadaki amelini kendi boynuna doladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.

Şaban Piriş : Her insanın boynuna amelini dolarız. Kıyamet günü, onun için ortaya konacak bir kitap çıkarırız.

Suat Yıldırım : Her insanın vebalini, kendi nefsine bağladık, (her insan yaptıklarına göre muamele görür). Nitekim kıyamet günü önüne açılan bir defter çıkaracağız. [İşaya 65,6; Daniel 7,10; Vahiy 20,12]

Süleyman Ateş : Her insanın tâir(kuş)ini boynuna bağladık, kıyâmet günü onun için, açılmış olarak bulacağı bir kitâp çıkarırız:

Tefhim-ul Kuran : Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.
Ümit Şimşek : Biz her insanın hesabını kendi boynuna dolamışızdır. Kıyamet gününde onun için açılıp önüne konacak bir defter çıkarırız.

Yaşar Nuri Öztürk : Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız:
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Selamün aleyküm
Kader deyip geçme...Bak ne diyor sırrın sahibi biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.
eğer mümkünse bunun açılımını öğrenmek istiyorum cevabınız için şimdiden teşekkür ederim

Aleyküm selam kardeşim isra 13 meali bu değildir! siz nereden alıntı yaptınız bu meali?

isra 13 : Her insanın amelini boynuna yükledik. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.
 
S

sinem

Kayıtsız
Misafir
İsra 13

cevabınız için Allah razı olsun şu aşağıda verdiğim linkte gördüm
 
S

sinem

Kayıtsız
Misafir
İsra 13

İlginiz için teşekkür ederim ben bazen diyanetin web sayfasına da soru soruyorum onlar bile bu kadar çabuk cevap vermiyorlar. O linkini verdiğim sayfaya üye değilim öyle nette dolaşırken görmüştüm.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
İlginiz için teşekkür ederim ben bazen diyanetin web sayfasına da soru soruyorum onlar bile bu kadar çabuk cevap vermiyorlar
O linkini verdiğim sayfaya üye değilim öyle nette dolaşırken görmüştüm.

Verdiğiniz linketeki zaten resimli ayet meali tarzındaydı. Oraya ayetin baş tarafının mealini yazmışlar. Fakat mealdeki kelimeler anlamı değiştiriyor. Anlam öyle değil.

biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.Burada Allah c.c insanın kaderinin kendi çabaları sonucu oluşacağını vurguladığı anlaşılıyor.

Her insanın (Dünya'da işlediği) amelini boynuna dolarız; Kıyamet günü de açık vaziyette bulacağı bir kitabı önüne çıkaracağız.(kolay ve doğru anlam) Burada ise insanın amellerinin boynunda asılı olduğu yani amellerden kaçış olmadığı bunların kıyamet gününde de insanın boynunda asılı olacağı yani insanın yanında olacağı ve yazılı olan kitapta insana bunların gösterileceği anlaşılıyor.

Diyanetten kolay cevap almak için telefon etmeniz lazım, mail yoluyla geç cevap gelir.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Selamun aleykum Baskanim kardesimizin ekledigi o isra suresinin 13 ayetti..googla koyun her yerde cikar...Benim de dikkatimi cekmis ve arastirdigimda sunu bulmustum..
isra suresinin 13 ayetini anlamak icin 14 ayettide okuyup ve bu ayetlerin nuzul inme sebep ve hikmetini bilmek gerekiyordu...

13. Her insanın amel defterini boynuna astık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.
14. Kitabını oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter.

Bismillâhirrahmânirrahîm
Araplar arasında İslâm'dan evvel bir fal bakma hadisesi vardı. Kuşları göğe salarlardı, kuş sağa giderse uğurlu; sola giderse uğursuz sayarlardı. İşte "bütün insanların kuşu", hayat filmlerindeki kazandıkları ve kaybettikleri derecelerdir.

Neşretmek; yaymak, dağıtmak, basılmış olan kitap, dergi ve gazetelerin bütün insanların eline ulaşması anlamına gelir. Kıyâmet günü herkesin
hayat filmi, ne bir perdeye ne bir ekrana ihtiyaç göstermeden üç boyutlu olarak boşlukta oynayacaktır. İşte bu, neşredilmiş;
yani boşlukta görünür hale gelmiş bir kitaptır. Hayat filminde düşünceler de neşredilir.

Kıyâmet günü herkes kendi hayat filminin oynayacağı yere elektronik sistemlerle, otomatik olarak çekilir. Ve kişi kendi hayat filmini, kaybettiği ve kazandığı derecelerle görür.
Bütün kaybedilen ve kazanılan derecelerinin tam olarak verildiğini, o gün eline verilen mizan, ona ispat eder.
Ve kişi, kendisine zerre kadar zulüm yapılmadığını kesin olarak görür.
Hem kişinin fizik vücuduyla yaptığı bütün davranışları hem de o davranışlardan evvelki düşünceleri hayat filminde görünür.
Aslında hiç kimse insanların düşüncelerini göremez ama kiramen kâtibin meleklerinin 3 boyutlu ikinci filmi düşünceleri de filme alır.
Böylece kıyâmet günü, kişinin bütün fiillerindeki taammüd miktarı yani hangi olayı, hangi ölçüde tasarlayarak yaptığı, hayat filminde net olarak belli olur.
Neticede kişinin düşüncelerinin neşredilmesi; kapalı bir alandan (onun düşünce sisteminden) çıkarak herkesin göreceği, okuyabileceği bir şekil almasıdır.
Kıyâmet günü hem düşünceler hem de fiiller neşredilir. (o yuzden niyetti hayr olanin akibettide hayr olur deriz..)
Herkesin dünyada yaptığı işler kendisi ile beraberdir.
Kıyamet günü hepsini karşısında görecektir.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Konu ayetin tefsiri değildi. Ayetin anlattığı malum. Konu isra 13. ayetin meali.Ben hiç bir yerde Bak ne diyor sırrın sahibi biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık. şeklinde meal görmedim. Bu meal yanlış. Bu olsa olsa anlatım şekli olur. Meal dediniz mi ayetin TEFSİRİ değil. Tercümesi anlaşılır. Yoksa ki isra 13 tefsiri heryerde var. Fakat meal her yerde böyle değil. Yoksa yukarıdaki mealleri okumadınız mı?
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
aynen baskanim...bu meal degil anlatım şekli olur.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
aynen baskanim...bu meal degil anlatım şekli olur.

Birde bu sizin eklediğiniz tefsirde bir şey dikkatimi çekti. Bu tefsiri kim yapmış acaba.

Neticede kişinin düşüncelerinin neşredilmesi; kapalı bir alandan (onun düşünce sisteminden) çıkarak herkesin göreceği, okuyabileceği bir şekil almasıdır.
Kıyâmet günü hem düşünceler hem de fiiller neşredilir.


Kıyamet günü bütün fiillerin neşredilmesi tamam da. Düşüncelerin neşredilmesi nereden çıkmış.

"Allah (c.c) ümmetimin, içinden geçirdiği şeyleri, konuşup, onunla amel etmedikleri müddetçe bağışlamıştır." (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbni Mace)
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
baskanim bir siteden almistim...
bende buradaki (düşünceler ) niyet olarak algilamistim..
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
baskanim bir siteden almistim...
bende buradaki (düşünceler ) niyet olarak algilamistim..

Doğusu benim bildiğim, insan düşüncesinden veya niyetinden dolayı; bunları uygulanmadıkça, hayata geçirmedikçe günah yazılmaz. Düşünceni veya niyetini hayata geçirdiğin zaman bunlar amel olur. Yani birisi hakkında kötü bir niyetin olabilir. Fakat onu gerçekleştirmedikce Günah yok. Kıyamet günü Allah c.c'nün kullarının düşüncelerini, içinden geçirdiklerini, niyetlerini neşredeceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla alıntı yaptığınız tefsiri kim yazmış bilmiyorum ancak, bazı bölümleri bana kafadan atmasyon gibi geldi.

Rasulullah (sas) şöyle buyurdu:

"Allah (cc) ümmetimin, içinden geçirdiği şeyleri, konuşup, onunla amel etmedikleri müddetçe bağışlamıştır" (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbni Mace)


doğrusu meale göre bende şöyle bir tefsir ekleyim, hemde kendi sitemizden.

13-Bu geniş açıklama cümlesinden olmak üzere: Her insanın da amelini kendi boynuna taktık. Yani şans ve kaderini, gayb âleminden uçup gelecek olan iyi veya kötü nasibini kendi zimmetine bağladık. Sorumluluğu kendi istek ve ameline tahsis ettik veyahut vebalini kendi nefsine bağladık. Ve ona kıyamet gününde bir kitap, amellerini kaydeden ve hesabını gösteren bir defter çıkaracağız ki, o kitap açık olarak, veyahut neşrolunarak ona şöyle çatacak: Kitabını oku! Bugün hesap görme bakımından sen kendine yetersin. Onun için insan, dünyada da her gün kendini okumalı, hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çekmelidir. Nitekim bir hadis-i şerifte: "Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz." buyurulmuştur.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
"Allah (cc) ümmetimin içinden geçirdiği şeyleri konuşup onunla amel etmedikleri müddetçe bağışlamıştır"
hadisi serifi cok guzel demek ki içinden geçirdiği şeyleri bağışlamıştir..
demek ki içinden geçirdiği şeyleri konuşup onunla amel etmedikleri kaale bile alinmaz buyurmamistir..

“Müminin niyeti amelinden hayırlıdır." hadisi serifi beni bazen dusundurur..

asıl ve en güzel olan niyet ve amelin birlikte olmasıdır...
Çünkü niyet ruh amelde beden gibidir. Niyetsiz amel ruhsuz beden gibi değersizdir. ..

Hz. Peygamber (a.s.v) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur;
'Kıyamet gününde melekler bir kulun amelini Allahu Teala'nın huzuruna götürürler.
Allahu Teala onlara;
'Siz benim kulumun zahiri olan hareketlerine şahit idiniz.
Bense onun kalbine şahidim.' buyurur.
Melekler kulun zahiri amellerine şahid oldukları için bu kul ne kadar çok amel yaptı diyerek sevinerek o kulun amelini Allahu Teala'nın huzuruna çıkarırlar.
Allahu Teala;
'Ben onun kalbinde bulunan niyete şahidim. Bu amelleri benim için yapmadı.gosteris ve Riya icin yapti Onun amelini kabul etmiyorum. Onu cehenneme atın.' buyuracaktir diye okumustum..

yani niyetlerimizden de sorumluyuz...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
aklımızdan geçen herşeyden sorumlumuyuz ?
bu soru aklima cok takilir...birde gecenlerde bir arkadasim sordu ve dediki ben bir cirkin gunah isledigimden beri ticarettimin bereketti gitti..
acaba yaptigimiz gunah ve kotulukler ile rizkimiz azalir mi?

Şer'an yasak olan fiileri; işleme ,yapma kasdı ,azmi,niyeti olmaksızın kalpten geçirmekte bir vebal ve günah yoktur.
Veyahut,çirkin fiîlleri işlemeyi arzulamış,niyetlenmiş,kasdetmiş fakat vazgeçmişse Allah için ,kişi bundan ötürü yine günah kazanmaz.
Lâkin ,Şer'an yasak olan fiilleri;işlemeye azim,kasıd,niyet ve istek olursa,ortam bulamadığı,imkan bulamadığı yada bazı engellerden dolayı gerçekleştiremiyor,yapamıyor olsa bile kişi günah kazanır...diye dusunmekteyim..
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Doğrusu ben eklenen tefsirdeki düşüncelerin, niyetlerin neşredilmesi olayına inanmıyorum. Nedeni de başka tefsirlerde böyle birşey yok! Birde burada herzaman gündeme gelen sahih ve uydurma hadis meselesi ortaya çıkıyor.
sizin eklediğiniz hadisi şerifin kaynağı şöyle;
“Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır.” (Tirmizî, zühd, 17)

Fakat diğer rivayetin kaynağını bulamadım ben! O nedenle yinede temkinliyim.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Birde gecenlerde bir arkadasim sordu ve dediki ben bir cirkin gunah isledigimden beri ticarettimin bereketi gitti..
Acaba yaptigimiz gunah ve kotulukler ile rizkimiz azalir mi?
diye.. ben soyle cevap vermistim yanlis isem Allah affetsin..

Tevbe'nin geçmişimizi tamamen sileceğini Allah'tan
ümit ediyoruz ve buna iman ediyoruz.
Geçirmekte olduğun bir takım sıkıntıların sebebi her ne olursa olsun nasıl nitelersen nitele artık geçmişte kalmıştır.
Bence siz önce bir abdest alın iki rekat namaz kılın ve yaptıklarınızdan dolayı Tevbe edin.
Ve bundan sonrası içinde Allah'tan yardım dileyin sizi bu sıkıntıdan kurtarsın.
Müslüman asla ümitsizliğe düşmemeli zira biz başımıza gelen en ufak bir meselenin de Allah'tan olduğuna iman ediyoruz.

İnsanlar doğal olarak sizin yaptıklarınız ve ettikleriniz ile sizi değerlendirecekler ve sizin ile alisverisi keseceklerdir...
bu da toplumun kendince hakli baskisidir..diye dusunmekteyiz...
Yapacak birşey yok, bundan sonrası için dikkat edip bu imaji silmeye çalışacaksınız.
İnanın bizim için Şer gibi görünen birçok meselede Allah'ın bir hayır murat etmesi elbette söz konusudur.
Bu Vesile ile size acizane tavsiyem Sağdan soldan duyumlarla değil İslam'in kendi bütünlüğü ve kaynakları ile İmanınızı tekrar gözden geçirin.
Ben muslimanim dinimi biliyorum diyerek meseleyi önemsememezlik yapmayın...gercekten iman etmis olsa idiniz bu hataya cook zor duserdiniz..
Rızık meselesi aynı zamanda imani bir meseledir.
Rızkın zaman zaman azalması ve insanların bu konuda
imtihan edilmesi size has bir durum değildir. Allah acaba beni unuttu mu sözü çok tehlikeli bir sözdür.
Yinesöz dolaşıp durup İman meselesine geliyor.
Sadece siz değil herkes bir şekilde imtihan ediliyor.
Cokca tevbe edip ,Sabredin ve namaz ve Dua ile Allah a yonelin..
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
aklımızdan geçen herşeyden sorumlumuyuz ?
bu soru aklima cok takilir...birde gecenlerde bir arkadasim sordu ve dediki ben bir cirkin gunah isledigimden beri ticarettimin bereketti gitti..
acaba yaptigimiz gunah ve kotulukler ile rizkimiz azalir mi?

Şer'an yasak olan fiileri; işleme ,yapma kasdı ,azmi,niyeti olmaksızın kalpten geçirmekte bir vebal ve günah yoktur.
Veyahut,çirkin fiîlleri işlemeyi arzulamış,niyetlenmiş,kasdetmiş fakat vazgeçmişse Allah için ,kişi bundan ötürü yine günah kazanmaz.
Lâkin ,Şer'an yasak olan fiilleri;işlemeye azim,kasıd,niyet ve istek olursa,ortam bulamadığı,imkan bulamadığı yada bazı engellerden dolayı gerçekleştiremiyor,yapamıyor olsa bile kişi günah kazanır...diye dusunmekteyim..

Evet vazgeçmekle, yapamamak arasında fark olabilir. Bizim bahsettiğimiz vazgeçmek. Kötü niyeti fiile dökmemek.

Zaten eklediğiniz tefsirde; Neticede kişinin düşüncelerinin neşredilmesi; kapalı bir alandan (onun düşünce sisteminden) çıkarak herkesin göreceğiNNhbfgYY6b77D okuyabileceği bir şekil almasıdır. diyor. Sonuçta bu bir insanın yazmış olduğu kendi değerlendirmeleridir. Kabul etmek zorunluluğumuz yok. Bence Allah c.c settar'dır hata ve kusurları örter. İnsanların dünyada iken niyetlerini veya düşüncelerini niye herkese neşretsin? diye düşünüyorum
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Doğrusu ben eklenen tefsirdeki düşüncelerin, niyetlerin neşredilmesi olayına inanmıyorum. Nedeni de başka tefsirlerde böyle birşey yok! Birde burada herzaman gündeme gelen sahih ve uydurma hadis meselesi ortaya çıkıyor.
sizin eklediğiniz hadisi şerifin kaynağı şöyle;
“Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır.” (Tirmizî, zühd, 17)

Fakat diğer rivayetin kaynağını bulamadım ben! O nedenle yinede temkinliyim.

Aynen baskanim aynen cok temkinli ve neyi nereden aldigimiza dikkat etmeliyiz..
hani bir konu vardi "müstehcenlik illeti yakamdan düşmüyor "
bende orda inandigim sunlari yazmistim..

"Gözle bakış konusunda neden bu kadar ısrarlı ikaz ediliyor insanlar?
Çünkü bütün günahlar ahlâkî bozulmalar müstehcene bakışla başlar bakışın ısrarıyla gelişir sonra fiilî günaha dönüşür..
Üstelik gözler baktıklarının resimlerini de çeker hayal arşivinde depo eder!Nereye gitse nerede olsa artık çektiği bu resimler hayal âleminde gözlerinin önündedir..."

Deneyim düşüncenin, düşünce ise eylemin çocuğudur. ... Olumsuz düşünceleri zihinsel canavarlar halini almadan önce yok edin....
yoksa bir gun o kötu düşünceler Sizi YOK eder...
Hisler önce gelir, sonra düşünce gelir, sonrasında eylem gelir.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423

Aynen baskanim aynen cok temkinli ve neyi nereden aldigimiza dikkat etmeliyiz..
hani bir konu vardi "müstehcenlik illeti yakamdan düşmüyor "
bende orda inandigim sunlari yazmistim..

"Gözle bakış konusunda neden bu kadar ısrarlı ikaz ediliyor insanlar?
Çünkü bütün günahlar ahlâkî bozulmalar müstehcene bakışla başlar bakışın ısrarıyla gelişir sonra fiilî günaha dönüşür..
Üstelik gözler baktıklarının resimlerini de çeker hayal arşivinde depo eder!Nereye gitse nerede olsa artık çektiği bu resimler hayal âleminde gözlerinin önündedir..."

Deneyim düşüncenin, düşünce ise eylemin çocuğudur. ... Olumsuz düşünceleri zihinsel canavarlar halini almadan önce yok edin....
yoksa bir gun o kötu düşünceler Sizi YOK eder...
Hisler önce gelir, sonra düşünce gelir, sonrasında eylem gelir.

Tabi ki niyetler önemli. Ancak ben tefsiri kim yazmışsa bunu bilmiyorum. Sonuçta bir insan oğludur. O nedenle o kişiye katılma zorunluluğumuz yok. Yani olayı teknolojik olarak üç boyutlu filim kayıt falan şeklinde anlatmış. Bana göre bu kelimeler basitleştirmiş tefsiri. Ayrıca Yine de ben düşüncelerin neşredilmesi konusuna katılmıyorum. Tabi o eklediğiniz rivayetin kaynağını bulup paylaşırsanız bir daha düşünebilirim.:tamam:.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Birçok kişisel gelişim kitabı, “Düşüncenin Gücü”, “Olumlu Düşünmenin Gücü”, gibi isimler taşır ya da bu isimle bölümler içerir.
Hayattaki her şey, gerçeğe dönüşmeden önce birisinin zihninde bir düşünce, dilek, ümit veya hayal olarak filizlenmiştir.

Zehirli Düşüncelerin Gücü
Zihnimiz bir bahçeye benzer; olumlu düşünce, iç konuşma, hayal ve telkinlerle onu beslerseniz başarı ve mutluluk sizin olacaktır. Endişe, kaygı, ümitsizlik ve korku ile beslerseniz, bunlar adeta zehirli atıklar gibi sonuç doğuracaktır.
O yüzden, bir tek olumsuz düşüncenin zihninize yerleşmesine izin verme lüksünüz yoktur.
Zira, Mevlananın deyişiyle, “Sen kötü düşünceyi zehirli tırnak gibi bil. Bu tırnak derinleştikçe canın yüzünü tırmalar.”

Günümüzde çevreden beynimize dolan olumsuz ve zehirli söz ve görüntülere televizyondan duyduklarımız ve izlediklerimiz de eklenmiştir.
Bakın Sidney J.Harris ne der: “Benim televizyona karşı olmam sadece programların düşük kalitede oluşundan değil, ekranda gösterilenlerin izleyenlerin büyük çoğunluğu üzerinde önemli etkiler bırakmasındandır.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Tabi ki niyetler önemli. Ancak ben tefsiri kim yazmışsa bunu bilmiyorum. Sonuçta bir insan oğludur. O nedenle o kişiye katılma zorunluluğumuz yok. Yani olayı teknolojik olarak üç boyutlu filim kayıt falan şeklinde anlatmış. Bana göre bu kelimeler basitleştirmiş tefsiri. Ayrıca Yine de ben düşüncelerin neşredilmesi konusuna katılmıyorum. Tabi o eklediğiniz rivayetin kaynağını bulup paylaşırsanız bir daha düşünebilirim.:tamam:.

"Sonuçta bir insan oğludur. O nedenle o kişiye katılma zorunluluğumuz yok"
aynen baskanim her kes okuduklarindan kendi kabı kadar hisse alır...doldurur..
herkesin muhabbeti sevgisi,idraki meşrebi bir değildir...o yuzden bize herkesin fikrine saygi duymak duser..
:tamam:.
 
Üst Alt