Hayatin içinden

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
hayatinicinden.jpg


Mümin her içinden geleni yapmaz. Çünkü içinden gelenler nefsin istekleri de olabilir...
Mümin bunları önce Kuran ile değerlendirir ve eğer ancak Kuran ahlakına uygun bir tavırsa uygular.
Zira mümin, kendini nefsinin kontrolüne bırakmış bir insan değil!! Nefsi onu değil, o nefsini yönetir.

Dolayısıyla iman eden bir insan, içinde öfke hissi duyduğunda öfkelenmez.
Kıskançlık hissi gelince kıskanmaz. Darılma arzusu gelince küskünlüğe kapılmaz. Enaniyet hissi gelince, büyüklenen bir tavır göstermez. Gurur yapma isteği gelirse, gururuna yenik düşmez.
Eğer içinde bunlara benzer, nefse ait kötü bir duygu hissediyorsa, müminin yapacağı şey mutlaka ‘Allah'a sığınmak’tır.
Allah'a sığınır, içinden gelen yanlış hisleri yener ve bunun yerine Kuran ahlakına göre uygulanması gereken davranışları uygular.

Bu, mümin ahlakındaki çok önemli bir üstünlüktür. Müslümanın nefsini bu şekilde kontrol edebilmesi ise, şüphesiz ki Allah'a karşı duyduğu içli sevgi ve derin korku vesilesiyle mümkün olur.
Çünkü nefis, -akıl ve vicdan kullanılmadığı takdirde- insan üzerinde gerçekten etki sahibidir.
Allah nefsi, -dünya hayatındaki imtihanın bir gereği olarak- bu şekilde yaratmıştır.
Allah korkusu olmayan, ahirete inanmayan insanların, nefisleriyle mücadele edebilecek, ondan gelecek telkinlere karşı koyabilecek ve onu yenebilecek güçleri yoktur.
Nefislerinin tam kontrolüne girmişlerdir.
Ve hayatlarının akışını, nefislerinin belirlemesine bırakmışlardır.
VE INSAN ALDAN-di...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
saatkagit.jpg


Söyler misin?…
Eğer her külfet, Hakk’a varmak yolunda vesile ise;
Bu sitem ve isyanların sebebi niye?
Sükürsüzlük asiliğe gebe.
Öyleyse nefis ile şeytanın oynadığı oyun arasinda niye kendini yem atarsın?
Cahil olmak, “Ben masumum, bilmiyordum” demek için yeterli bir sebep midir?
Aptallık etme! Bilgisiz bilgiliden daha kolay sapar yanlış yola.
Gece gündüz bir buhrana dalma.
Önce aklındaki fesat fikirlerden arınmalısın.
Sonra ayak, el, göz, baş aynı kıbleye varsın.
Tenin bir şehvet simgesi ise; yalnızca günah tacirliği yapıyor demektir.
Bedenen taşıdığın suretin sahibi var; yani o sende bir emanet.
Günahın nefse verdiği lezzet; ruha ızdırap kapılarını aralıyor.
Günahlarin Seni daha mezara girmeden daraltiyor
FARKINDA-misin?
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Yakın geçmiş zam-an da bir dostum bana,dedi ki :*yine kayıp eşeğini ararsın eşekler diyarında ah ah ...*

Acizane dedimki;
Eşşekler diyarında peşinden gelen deve sürüsünü arıyorum...aratan da bulduracak olanda Allahtır....
Di-Yar-ların sahibi kimi hangi diyarda ,ne arattırır o bilir...Hikmetine bakmalı...
...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
neongul.jpg


Allah'ın azabından, yine Allah'a sığınmak da budur..iste...
Her İnsan Kendi Dilinde Konuşur.
Ve Hiç Kimse Anlamaz Ne Söylediğini,
Kafasındaki Işığın...kalbe yansimasidir..
sonra Düş Kırıklığı ve İncinme Dua Halinde
Rabbine gonderilen beyaz ,tertemiz, bir guvercin dir...
Allah-a hususi Kul OLmak istersek,
ALLAH hususi olarak bize nüzül eder...

"Bana bir adım yaklaşan kuluma,Ben bin adım yaklaşırım"
Vaad-i KERİMi nde bulunan, nasıl yaklaşmaz...
Sen hayattin icinden nelere ve kimlere yaklaştıginin FARKINDAMISIN?
 

Kimya

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
4 Eylül 2012
Mesajlar
98
Tepkime puanı
0
selamünaleyküm gönül sizim. derin bir umutsuzluk icerisinde kalbim, ve kendimi senin paylastigin bu satirlari okurken buldum. inancimi hizla yitiriyorum, bunlari yazmak öyle zorki, umarim sayfada yanlis bir yere yorum yapmiyorumdur. gelecege, ehirete tövbe hasa ALLAH'a olan inancimi yitiriyorum, elimden hicbirsey gelmiyor. cikmaz bir sokaga kendimi zorla sokuyorum, geri dönemiyorum gibi hissediyorum, ve akrep misali kendimi o cemberin icinde zehirleyip yok etmek istiyorum :( hayat neden bu kadar acimasiz ? neden hep iyi düsünenler aci cekiyor, kötülük yapanlar mutlulukla ödüllendiriliyor. belkide hata sadece kendimizin yanlis yerde yanlis secimlerde kimbilir. kusuruma bakma bir an hislerimi paylasmak istedim seninle cünkü cok dardayim... ALLAH'a emanet olasin kardesim...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Hani bazen deriz Ya ..keşke kardeşleri Yusuf’u kuyuya atmasaydı! Ne büyük günah değil mi?..
Peygamber çocukları bunlar... Nasıl bir kardeş kardeşi kuyuya atar?
Peki o zaman birileri nasıl günah işleyecek? Günah işlemeyecekse insanlar nasıl tevbe edecek, kim nasıl cehenneme gidecek, eğer insanlar günah işlemezse?
Yusuf kuyuya atılmadan nasıl Yusuf olacak?..
O sabır, o tevekkül, o dua, o yakarış..Yusuf’u bugüne taşıyan o acı değil mi?
Bir kuyuda yapayalnız. Kardeşlerinin ihanetine uğramış küçük bir çocuk.
Yusuf kuyuda büyümektedir..Sonra.. Ve sonra köle tüccarlarının elinde aşağılanacak...
Meçhule giden bir gemi gibi.... Yusuf annesini, peygamber babasını özleyen bir çocuktur sadece..
Çocuk da olsa, şikayet etmemeyi, ağlamamayı öğrenecek
Ayni senin .. öğrenmen gerektigin gibi...
İmtihan olacaksın..Sabrı öğreneceksin sabrı..
Her sey gecici ve Bir imtihan degil mi?
Bu Dunya bu Hayat her sey sadece burda mi bitiyor saniyorsun?
Allah-in ilahi, Adalettine guvenini kaybedersen her seyini kaybedersin Kardesim..

Yusuf’u köle tüccarları O’na götürüyor aslında. Yusuf Mısır’a sultan olmaya gidiyor.
Ama her şeyin bir vakti, saati var..
Evladligima neden YUSUF ismini verdim saniyorsun.. Bu da Benim Yusuf ile olan imtihanim!!
Uzgunnn

Rabbi O’nu hiç terk etmedi oysa. Bizim hiç birimizi de terk etmedi. Ama bizim O’nu terk ettiğimiz, başka yerlere kaçıp, başka çıkış kapıları ararken
kaybolduğumuz isyan ettigimiz Anlar oldu..
Hayat işte böyle bir şey.. Sonuçta imtihan ediliyoruz..
Allah bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle,evladlarimiz ile imtihan ediyor..
İnsanlar işlerini Allah’a havale etmek istemiyor ve sonucunu hemen almak istiyor.Sabirsiz, tevekulsuz hic bir yere varamadigimiz gibi Dunya ve Ahirettimizi de kaybediyoruz..

Oysa Allah mazlumların ve yolda kalmis, dertli kullarinin yanindadir...
Siz sanmayın ki Zulm edenler, kotuluk yapanlar onlar çok mutlu. Yüzlerinde tebessüm, Kalplerinde, vicdanlarinda hep bir KORKU ve daralma vardir...
Her musibet, bela müminler için hayırlıdır. Bizler görüş açımızın sınırlı olması ve geleceği bilemememizden dolayı başımıza gelen kötülüğü
her boyutuyla tam idrak edemememiz nedeniyle olayların hayır boyutunu görememekteyiz.

Mesela yolda koşarken ayağımız taşa takılsa ve düşsek kızarız, bağırırız. Halbuki düşmeyip hızla koşmaya devam etseydik köşeyi dönünce karşımıza çıkacak hızla gelen arabayı göremeyip bize çarpmasına engel olamayacaktık. Ama o düşme bizi ölümden korumuş olmaktadır..
Bazen hayattaki düşmelerimiz bazi seyleri daha iyi idrak edebilmek, gaflet uykusundan uyanmamiz icin gerekli kardesim..
Allah cc. Yar Ve Yardimciniz olsun..

"Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme.
Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”

Bakara-286
 

Kimya

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
4 Eylül 2012
Mesajlar
98
Tepkime puanı
0
Hz. Yusufun hikayesi beni cok etkiler her dinledigimde, ve izledigimde, keske onun zerresi kadar sabirli olabilseydim, deniyorum cabaliyorum sabirli olmayi ama olmuyor, doluya koysam almiyor bosa koysam dolmuyor. hep olumsuzluk, gün icerisinde hareket eden bir ölüden farkim yok, beni sevenler deger verenler hatta kendim umrumda degil/deliller. elbetteki onlari düsünüyorum ama caresizligim elimi kolumu bagliyor. son birkac gündür ibadet edemiyorum, basimi secdeye koymak gelmiyor icimden, cekilmez birisi olmaya basliyorum, suan kalbimdeki SIKINTIYI tarif etmem imkansiz güzel kardesim . cok koyuyor yasadigim haksizliklar, gecmiste yasadiklarimi kastetmiyorum , üzerimdeki baskilar özgürlügüm icin bir karar aldim onu ancak birilerinin verecegi onay ile gerceklestirebilecegim, cok adaletsiz geliyor bunlar bana. RABBIM affetsin ama neden gözyumuyor bu adaletsizlige :( neyse gönül sizim ben hic iyi degilim, seninde gönlüne hüzün vermeyim. Hayirli aksamlar diliyorum. ALLAH kolaylik versin gurbet elde yavrularin ile sana...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
hayatinicindenjwj.jpg


Öğrendiklerinizi çok iyi ve çok derinden öğrenmeye çalışın. Toprağı ne kadar derin kazarsanız
o kadar iyi mahsul alırsınız. Yüzeysel ve sığ olan şeylerin kimseye yararı yoktur.
Herkesin bildiği şeyi bilmenin değeri olmaz.
Bir şeyi iyi öğrenmek için gayret, ciddiyet ve sıkı çalışma lazımdır. Her yerde bulunan bilgileri nakletmenin ne kıymeti var!
İnsan, hayatında bir tek şeyi çok iyi bilmelidir. O bir şey onun dayanacağı ,ayağını sağlamca basacağı tek temel olacaktır.
Bir şeyi iyi bilmek o kadarla kalmaz, birçok imkânın ve bilinmeyenin kapısını açar.
Hakikat sarayına bir kapıdan girmeniz, diğer kapılara ihtiyaç bırakmaz...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
garipcocuk.jpg


Sahip olduğumuz şeylerin kıymetini bilmiyor, onların değerini ancak kaybedince anlıyoruz.
Görmeyen bir insan görmek için, sakat bir insan yürümek için gerekiyorsa bütün servetini vermeye razıdır.
Ama sağlam iken bunların kıymetini bilmez, çok kötü kullanır. İnsanlar imkânlarının azlığından bahseder ve devamlı hallerinden yakınır dururlar.
Kendilerini hep başkaları ile karşılaştırıp hiçbir şeye sahip olmadıklarını düşünürler. Hâlbuki onların sahip olduklarına sahip olmayan ve onlara imrenen nice insanlar vardır.
Bu dünyada her zaman bizden daha iyi veya kötü durumda olanlar olacaktır. Kendimizi başkaları ile kıyaslayıp ah vah edeceğimize sahip olduklarımızı en iyi şekille kullanıp onların tadını çıkaralım.
Bu, elbette daha iyisi için çalışmamak demek değildir...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
pencerewww.jpg


İnsanların çoğu akıllarından ziyade duygularıyla hareket eder. Aklıyla hareket eden insan pek azdır. Zaten dünyayı yaşanılmaz derece sıkıntılı ve çekilmez yapan insanların bu akılsızlığıdır. Mantık ve muhakeme davranışlarımıza pek az etkili olur. Hayatımızı içgüdülerimiz yönetir.
Hoşlandığımız şeyi yapmak, hoşlanmadığımız şeyden uzaklaşmak isteriz. Aklını duygularına ve içgüdülerine hâkim kılamayan kimse çok zarar eder.
Fakat bu o kadar kolay değil. “İnsan bir akıl varlığı değildir” diyor bir yazar..İnsanda akıl çok geç olgunlaşıyor.
Bütün hayat boyu hep yanlışlar yaparak birazcık akıllanıyoruz. İnsanın aklıyla hayvanlardan üstün olduğunu söylüyoruz ama menfaatleri biraz zedelendiği zaman hemen vahşi bir hayvan ortaya çıkıyor...Velhasili kelam...
Parmaklarını şıklatarak yaşamını değiştiremezsin. Her şey, önce farkındalıkla ,farkina varmakla başlar.
“Yeteneklerini kullanarak fayda sağlayan bir amaca yönelik çalışmak” süslü ve kışkırtıcı bir cümle, ama gerçekten yapman gereken bu.
Yeteneklerini keşfetmek, senin için faydayı tanımlamak, amacını bulmak ve çalışmak hep senin yapacağın şeyler...
AKIL keşfedilmesi gereken ilk unsurdur bence...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
anahtarkilit.jpg


İşimizde başarılı olamıyor ve ondan istediğimiz sonucu alamıyorsak ya düşüncelerimizde veya çalışma tarzımızda bir yanlışlık vardır.
Bunları değiştirmek yani değişen zamana ve şartlara uydurmak lazımdır. Hayatımızın sonuna kadar hiçbir işe yaramayan
düşünce ve yöntemlere bağlı kalmak mecburiyetinde değiliz.
yeniliklere karsi olmak, katılık gelişmeye ve ilerlemeye engeldir. İstediklerimizi elde etmenin ve başarıya ulaşmanın yolu esnekliktir.
Devamlı kendini gözlemek ve nerede hata yaptığını anlamaktır. Dur durak bilmeden aynı şekilde çalışıp gitmek hiçbir şeye yaramaz.
Bir yol ve yöntem işe yaramıyorsa mutlaka bir başkası vardır.
İşlere uzaktan bakmak yanlış olanı görmeye yarar. İnsan işin içinde iken etrafını iyi göremez.
Anahtarın kapıyı açmıyorsa yeni bir anahtar denemeliyiz..
Hayatımızın kapıları çok yeter ki zorluklar bizi yıldırmasın…. Deneme gücü olsun yüreğimizde ve beynimizde.
Hepimize uygun açılacak bir kapı bulunur velhasili kelam..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
siyahlale.jpg


İnsanlarla iyi geçinmenin ve onlarla iyi ilişkiler kurmanın yolu onlara değer vermektir.
Bütün insanlar kendilerine değer verilmesinden son derece hoşlanır. Fakat menfaatiniz öyle davranmayı gerektirdiği için değil, gerçekten her insanın değerli olduğuna ve her insanda değerli bir taraf bulunduğuna inanmalısınız.
İnsanlar samimiyet ve dürüstlüğünüze inanırlarsa görüşlerinizi kabul eder, size değer verir..
eleştirilerinizi hoş karşılarlar. Kimseyi asla küçük görmemeli.

Hayattim boyunca Karşılaştığım her insandan mutlaka bir şey öğrenmiş ve yararlanmışımdir..
Huzurlu bir yaşam ancak başkalarını sevip saymakla mümkün olur. Kendimizden başka kimseyi görmezsek kimse de bizi görmez. Biz ancak başkaları ile birlikte insan olur kendimizi tanırız...
yaratılanı yaratandan ötürü sevmek..
Seven kalp en değerli kalptir..

HERKES VE HERSEYI SEVEBILIR MI ?
Bu sorunun olmasi gereken cevap " EVET " sanirim. Ben de dahil okudugum butun yazilarda insanlari, hayati, dogayi, kuslari, bocekleri sevmenin ne kadar guzel oldugu anlatiliyor.
Peki gercekten pratikte de bunu uygulayabiliyor muyuz ?
Birilerini seviyorum veya sevmiyorum derken tam olarak neyi kastediyoruz ? Yoksa ogrenilmis bazi kriterlerimiz var ve onlara uyanlari sevip uymayanlari sevmiyoruz mu diyoruz?
Kendisine surekli kotu davranan, hakaret eden, yalan soyleyen her firsattta onu kucuk dusurmeye calisan insanlari da sevebiliyormyuz ? Yoksa sadece aradigimizda yanimizda olan , bize dostca davranan, guvenilir, sadik, durust insanlari mi seviyoruz ?
Surekli YUNUS EMRE 'nin' "yaradilani severim, yaratndan oturu "sozunu soyluyoruzda yine de tum insanlari sevemiyoruz.
Yoksa "insanlari seviyorum "derken kendimizi mi kandiriyoruz ? Onun yerine; bana soyle soyle davranan, bana kendimi iyi hissettiren insanlari seviyorum mu demeliyiz ?
Sahsi fikrim; bir insan butun insanlari sevemez. Anlayisli olabilir, hosgorebilir, kendinden uzakta tutup saygi duyuyorum da diyebilir ama sevemez.

Insan her yonu ile sadece Allah i sevebilir. Ancak o zaman diger butun insanlara katlanabilir cunku sevdigi Allah'in yaratmis oldugu insanlardir .
Yaradilani yaradandan oturu sevebilmek icin once yaradani layiki ile bilip sevmeyi ogrenmek gerekiyor. Ancak bunu basardktan sonra O'nun yaratmis oldugu her seyi farkli bir gozle gorup degerlendirebilir insan.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Susmalara hapsettim kendimi.konuşursam "CAN" yakacaktım.

Konuşmazsam "CANIM" yanacaktı..
Şimdi karanlıktayım ve "Haykıra Haykıra" susuyorum
Tepki vermiyorum sadece.."HIÇKIRA HIÇKIRA SUSUYORUM.

SUSTUM ve sana havale Ettim RABBİM..!!Bilirim ki
Sen herşeyin en iyisini bilensinkarşılıklarını
ben değil en İyi sen verirsin...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
kalbanahtari.jpg


Samimiyet ve dürüstlük en yüksek ahlaki değerdir. Samimiyet bir şeyi sadece kendisi için istemek ve yapmaktır.
Yazılarımız, sözlerimiz, eylemlerimiz samimi olduğu yani kalpten geldiği zaman etkili olur.
Doğruluğuna inanmadığımız bir şeyi telkin ve tavsiye etmemiz boşa gider, kimse bize inanmaz.
Yanlış yolda da olsa samimi ve dürüst olanlar sevilir, sayılır ve takdir edilir.
Samimi ve dürüst olanın... kusurları affedilir çünkü sonunda doğruyu bulması mümkündür.
Ama sahtekârın, düzenbazın doğruyu bulması mümkün değildir. Çünkü sahtekâr kötülüğü bilerek yapar.
Bir şeyi doğru bildiği için yapmakla çıkarı için yapmak arasında dağlar kadar fark vardır.
Hilekâr, yalancı, ikiyüzlü, samimiyetsiz kişi ve kimseler insanlığın yüz karasıdır. Bunlar asla ıslah olmazlar.
Samimi ve dürüst olanın kusurları affedilir çünkü sonunda doğruyu bulması mümkündür.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
ayrilikgunu.jpg


İyilik ve kötülük", "güzellik ve çirkinlik" konusu kelam alimleri tarafından tartışılmıştır.
Bunlar soyut felsefi kavramlardır. Hazreti Peygamber ve ashap zamanında böyle konular yoktu ve bununla uğraşacak zamanları da yoktu.
Onlar bütün say ve gayretini bağlandıkları inancı hayatlarına geçirmeye çalışıyorlardı.
Sonra amel zayıflayınca entelektüel tecessüs böyle sorunlar ortaya çıkardı...velhasili kelam..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
onceiman.jpg


İnsan davranışlarının nihai amacı mutlu olmaktır.
Neyin insanı mutlu edeceği herkese göre değişir. Kimisi dünyevi mutluluğu, kimisi ebedi mutluluğu arar.
Bazıları geçici, dışsal ve maddi hazların peşinde koşar; bazıları kalıcı, içsel ve manevi hazların peşinde koşar.
Bir insanı güzel bir yemek veya pahalı bir giysi mutlu edebileceği gibi bir başkasını da kitap okumak veya birisine yardım etmek mutlu edebilir.
İnsanların çoğu esasında hiçbir şeye yaramayan şeyleri mutluluk aracı sanırlar. Onlara kavuşunca da kısa zamanda onlardan bıkar, bir başkasını isterler.
Böylece istek ve arzuların ardı arkası kesilmez, içindeki boşluk asla dolmaz, ruhundaki çöl sona ermez.
Gerçek mutluluk ise,ruhun özlediği,bütün isteklerinin olduğu hususlardadır.
Sağlam bir iman,sağlam inanç,sağlam ahlak,sağlam tevekkül ile ,Allahdan razı olmak ve Allahı razı etmekdir.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
gunesinbatisi.jpg


İnsanlar size arzuladığınız ve istediğiniz kadar değil, sahip (layık)olduğunuz kadar değer verir...
Herkes insanlardan layık olduğu şekilde karşılık görür.
İyiyse iyi karşılık görür, kötüyse kötü karşılık görür.
Değerli bir insanı hiçbir şey incitemez.
Yanlış ve kötü bir şeyle karşılaşırsak burada başkalarını suçlayacağımıza kendimizi suçlamalıyız.
Böyle davranılmasından sorumlu olan biziz.
İnsanların hak etmediği bir muameleye maruz kalması nadirdir.

Siz gerçekten değerli bir insan olursanız insanlar size değer verir. Değerli bir insan olmaya ve değerinizi yükseltmeye çalışın.
Değerli ve üstün bir insan gibi davranın.
İnsanlar size arzuladığınız ve istediğiniz kadar değil, sahip olduğunuz kadar değer verir.
Kendi değerinden emin olan kimse başkalarının kendisi hakkındaki düşüncelerine önem vermez.
Ha değer vermiş, ha vermemiş onun nazarında önemsizdir..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
insanvedeniz.jpg


insana ancak çok iyi öğrendiği şeylerin faydası vardır.
Neyi öğrenirseniz öğreniniz onu derinden öğrenmeye çalışın. Köküne inin, kendinizde içselleştirin.
O zaman o bilgi sizin kuvvet kaynaklarınızdan olur ve etkili bir insan olursunuz.
Ancak iyi öğrenilmiş ve hazmedilmiş olan şeylerin bir yararı vardır. Etrafımız pek çok şeyi yarım yamalak bilen
ve öğrendiklerinin hiçbir yararını görmeyen insanlarla doludur.
Yeni bilgiler ve fikirler öğrenmektense eskilerin üzerinde durup onları daha iyi ve derinden öğrenmeye ve anlamaya çalışmalıyız.
Öğrendiklerimizin doğruluğu veya yanlışlığı hakkında net ve kesin bir kanaate sahip olmalıyız.

Öğrendikleriniz davranışlarınıza yansımalı ve sizi değiştirmelidir. Öğrenme, davranışlarımızda bir değişme meydana getiren şeydir.
her öğrenme davranışlarımızda az veya çok bir değişme meydana getirir. Bunun için “Öğrenme, tecrübe, eğitim ve
öğretim esittir UYGULAMA-dir...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
kirmiziguller.jpg


Her şeyle uğraşan hiçbir şeyde başarılı olamaz.
Uğraştığı her şey yarım ve eksik kalır. Her şeyi isteyen hiçbir şeyi elde edemez.
Biz ekseriya her şeyle eksik ve yetersiz bir şekilde ilgileniriz. Hâlbuki sadece bir tek şeyin üzerinde durmalı,
bütün gücümüzle ona yoğunlaşmalı ve vaktimizi yalnız ona harcamalıyız.
Çok şeyin peşinde koşan ve çok şey isteyen, yapabileceklerini yapma fırsatını da kaçırır.
Daha az şeyle uğraşarak ,emek, zaman , göz nuru versek onu daha iyi yapabiliriz.
Saha daraldıkça potansiyel artar, önümüzdeki şeyleri daha net görmeye başlarız.
Ele aldığımız şeyin hakkından daha iyi geliriz. Yapabileceğimiz şeyler son derece sınırlıdır,
gücümüzü akıllıca ve yerinde kullanırsak istediğimizi elde ederiz.
Başarılı olanlar bir tek şeyi çok iyi bilen ve onda uzmanlaşanlardır...
bir cok sittede göcebe gibi gezenler hic bir yere ait olamiyan kaybolan Ruhlardir..
Simdiki genclik niye hic bir konuda basarili olamiyor saniyorsunuz..?
ve bir seye sahip olmak istiyorsak Hak etmeliyiz velhasili kelam...
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,107
Tepkime puanı
81
Her şeyle uğraşan hiçbir şeyde başarılı olamaz.
Uğraştığı her şey yarım ve eksik kalır. Her şeyi isteyen hiçbir şeyi elde edemez.
Biz ekseriya her şeyle eksik ve yetersiz bir şekilde ilgileniriz. Hâlbuki sadece bir tek şeyin üzerinde durmalı,
bütün gücümüzle ona yoğunlaşmalı ve vaktimizi yalnız ona harcamalıyız.
Çok şeyin peşinde koşan ve çok şey isteyen, yapabileceklerini yapma fırsatını da kaçırır.
Daha az şeyle uğraşarak ,emek, zaman , göz nuru versek onu daha iyi yapabiliriz.
Saha daraldıkça potansiyel artar, önümüzdeki şeyleri daha net görmeye başlarız.
Ele aldığımız şeyin hakkından daha iyi geliriz. Yapabileceğimiz şeyler son derece sınırlıdır,
gücümüzü akıllıca ve yerinde kullanırsak istediğimizi elde ederiz.
Başarılı olanlar bir tek şeyi çok iyi bilen ve onda uzmanlaşanlardır...
bir cok sittede göcebe gibi gezenler hic bir yere ait olamiyan kaybolan Ruhlardir..
Simdiki genclik niye hic bir konuda basarili olamiyor saniyorsunuz..?
ve bir seye sahip olmak istiyorsak Hak etmeliyiz velhasili kelam...
Öncelikle; gayet güzel açıklamalar faydalı bilgiler paylaşımı yaptığınız için emeğine sağlık hocam.

ve sonralıkla; Her şeyle uğraşan hiçbir şeyde başarılı olamaz. şahsen buna katılmıyorumqqww..k benim mesleğim şoförlük, ama allahıma şükür bugüne kadar evime ufak tefek herhangi bir tadilat için bir usta getirmiş değilim, duvar örmesinden tutunda fayans döşemesine kadar elimden anca kaçan kurtulur, ve ben terzi değilim ama sonbirkaç aydır elimden makas düşmüyor.

ve ikinci sonralıkla; bir cok sitede göcebe gibi gezenler hic bir yere ait olamiyan kaybolan Ruhlardir..
bunada katılmıyorum, çünkü bu sanal alem isteyen istediği yerde dolaşır,
açıkcası yoğun olarak burada olsamda fırsat buldukca bende dolaşıyorum
çünkü burada olduğu gibi birkaç sitede daha dostlarım ve yönetici olarak görevlerim var,
ve
bir cok sitede göcebe gibi gezenlerin kaybolan ruhlarla ilgisi, alakası yoktur,

Benim düşünceme göre kaybolan ruhlar;
bu alemde bir müddet arkadaşlık, ve muhabbet edip sonra tel ve msn,lerini silip ortadan kaybolan,lardır
vesselam...

Not: Bu yazdıklarımın
kişi veya kişilerle uzaktan yakından alakası yoktur, tamamiyle şahsi düşüncelerimdir...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt