Ben 29 yaşında evlenmek üzere olan bir erkeğim. Ancak benim bu evlilik meselemin gelişme sürecinde öyle detaylar var ki yere göğe haykırdım ama bir Allah'ın kuluna fısıldayamadım bile. Bir kelime kaçsa ağzımdan hayatım biter ama burada ismimi söylemek zorunda olmadığımdan açık açık yazacağım herşeyi.
Ben de her müslüman erkek gibi nasibimi sokakta veya okulda değil, büyüklerimizin, abilerimizin aracılığıyla görücü usulüyle aradım. Uzun bir süre olumlu bir sonuç alamadım ancak bu sene nisan ayında babamın çok eski ve samimi bir arkadaşına ulaştı mevzu. Kendisi Türkiye'nin öbür ucunda oturuyor. Kısacası aramızda 1000 küsür km yol var.
Neyse, babamın bu arkadaşı bana yardımcı olmak istedi ve birini buldu. Buldu dediğim aslında kendi evliliğinden üvey kızı olan (dinen baba mesabesinde oluyor zaten bildiğiniz gibi) hanımefendiyle tanıştırdı beni. İlk başta telefondan resimler alındı verildi tabi o arada resimler geldiğinde babam yanıbaşımda benim yazacağım cevabı bekliyordu ama resmi görür görmez kızı çok beğendiğini söyledi ve ben de o arada olumlu cevap yazdım telefonda. Ancak telefonda gördüğüm resimde birşey dikkatimi çekmişti, hanımefendi zayıf, mimyon görünümlü duruyordu ve benim de en istemediğim şeydi bu. Birincisi bunun telefondaki bir resim olması ikincisi de islami usullere uygun bir giyim tarzında böyle şeylerin çok belli olmuyor olması sebebiyle olumlu cevap yazdım. Yalnız bu konuda içim içimi kemirmeye başladı.
Birkaç gün sonra daha henüz yüz yüze görüşme olmamışken babama bu konuyu açtım ve babam da arkadaşıyla artık konuşarak işleri ilerlettiğini, buradan geri dönmenin zor olduğunu söyleyerek "bunu söylemek için biraz geç kalmadın mı?" dedi. Ben de biraz çekinik karakterli olduğum için babama karşı gelemediğimden sustum. İnanın şu an hala içimde bunun sancısı var. 1-2 hafta geçince yüz yüze görüşme oldu tabi bu arada ilk resimler paylaşılmadan önce babamın arkadaşı telefonda benimle uzun uzun yazıştı. Bana sorular sordu. Kendisi de islami yönden son derece ileri seviyede, çok bilgili ve şeriatı resmen yaşayan ve ailesine yaşatan biri olduğu için biraz da onun karşısında sönük kaldım ve her dediğine olumlu cevaplar yazdım. Bunun sonucunda da yüz yüze görüşmeye kadar geldi iş.
Bu görüşmede hanımefendiyle bir süre konuştuk, bende kendisine karşı bir his oluşmamasına rağmen babamın arkadaşı yani kızın velisi olan büyüğümüz bana "Ben kişilerin birbirine karşı his duymamaları gibi şeylere inanmıyorum. Evlilik gerçekleştiğinde herşey yolunu bulur." mealinde bir söz söylediği için bu görüşmeden sonra da her ne kadar bu hanımefendiye karşı gönlümde en ufak bir hareketlenme olmasa da "iyi olur, hayırlı olur inşallah" dedim ve buradan sonra aile büyükleri, babamla hanımefendinin üvey babası devreye girdiler. Zaten babamla beraber konuşuyorlardı ama buradan ötesinde babam da bana "Buradan sonra dönüş artık ölümdür. Yani buradan sonra kimsenin vazgeçtim deme şansı yok, ancak Allah göstermesin bir ölüm olur o zaman deriz ki nasip değilmiş. Bunun haricinde bunun dönüşü yok." dedi.
Ve bu şekilde söz nişan derken bugüne kadar geldik ve benim içimdeki bu sancı, istemediğim ve ahlakı ne kadar güzel olursa olsun nefsimin ısınmadığı biri ile evlenmek üzereyim. İçim acıyor çok kötüyüm çok! İnanın bu evliliği durdurmak için yapabileceğim hiçbirşey yok. Hızla gelen trenin karşısına geçip elinle raydan çıkarmaya çalışmak gibi. Ne yapmalıyım? Ne olur bir akıl verin.
Ben de her müslüman erkek gibi nasibimi sokakta veya okulda değil, büyüklerimizin, abilerimizin aracılığıyla görücü usulüyle aradım. Uzun bir süre olumlu bir sonuç alamadım ancak bu sene nisan ayında babamın çok eski ve samimi bir arkadaşına ulaştı mevzu. Kendisi Türkiye'nin öbür ucunda oturuyor. Kısacası aramızda 1000 küsür km yol var.
Neyse, babamın bu arkadaşı bana yardımcı olmak istedi ve birini buldu. Buldu dediğim aslında kendi evliliğinden üvey kızı olan (dinen baba mesabesinde oluyor zaten bildiğiniz gibi) hanımefendiyle tanıştırdı beni. İlk başta telefondan resimler alındı verildi tabi o arada resimler geldiğinde babam yanıbaşımda benim yazacağım cevabı bekliyordu ama resmi görür görmez kızı çok beğendiğini söyledi ve ben de o arada olumlu cevap yazdım telefonda. Ancak telefonda gördüğüm resimde birşey dikkatimi çekmişti, hanımefendi zayıf, mimyon görünümlü duruyordu ve benim de en istemediğim şeydi bu. Birincisi bunun telefondaki bir resim olması ikincisi de islami usullere uygun bir giyim tarzında böyle şeylerin çok belli olmuyor olması sebebiyle olumlu cevap yazdım. Yalnız bu konuda içim içimi kemirmeye başladı.
Birkaç gün sonra daha henüz yüz yüze görüşme olmamışken babama bu konuyu açtım ve babam da arkadaşıyla artık konuşarak işleri ilerlettiğini, buradan geri dönmenin zor olduğunu söyleyerek "bunu söylemek için biraz geç kalmadın mı?" dedi. Ben de biraz çekinik karakterli olduğum için babama karşı gelemediğimden sustum. İnanın şu an hala içimde bunun sancısı var. 1-2 hafta geçince yüz yüze görüşme oldu tabi bu arada ilk resimler paylaşılmadan önce babamın arkadaşı telefonda benimle uzun uzun yazıştı. Bana sorular sordu. Kendisi de islami yönden son derece ileri seviyede, çok bilgili ve şeriatı resmen yaşayan ve ailesine yaşatan biri olduğu için biraz da onun karşısında sönük kaldım ve her dediğine olumlu cevaplar yazdım. Bunun sonucunda da yüz yüze görüşmeye kadar geldi iş.
Bu görüşmede hanımefendiyle bir süre konuştuk, bende kendisine karşı bir his oluşmamasına rağmen babamın arkadaşı yani kızın velisi olan büyüğümüz bana "Ben kişilerin birbirine karşı his duymamaları gibi şeylere inanmıyorum. Evlilik gerçekleştiğinde herşey yolunu bulur." mealinde bir söz söylediği için bu görüşmeden sonra da her ne kadar bu hanımefendiye karşı gönlümde en ufak bir hareketlenme olmasa da "iyi olur, hayırlı olur inşallah" dedim ve buradan sonra aile büyükleri, babamla hanımefendinin üvey babası devreye girdiler. Zaten babamla beraber konuşuyorlardı ama buradan ötesinde babam da bana "Buradan sonra dönüş artık ölümdür. Yani buradan sonra kimsenin vazgeçtim deme şansı yok, ancak Allah göstermesin bir ölüm olur o zaman deriz ki nasip değilmiş. Bunun haricinde bunun dönüşü yok." dedi.
Ve bu şekilde söz nişan derken bugüne kadar geldik ve benim içimdeki bu sancı, istemediğim ve ahlakı ne kadar güzel olursa olsun nefsimin ısınmadığı biri ile evlenmek üzereyim. İçim acıyor çok kötüyüm çok! İnanın bu evliliği durdurmak için yapabileceğim hiçbirşey yok. Hızla gelen trenin karşısına geçip elinle raydan çıkarmaya çalışmak gibi. Ne yapmalıyım? Ne olur bir akıl verin.