Ben de konuya şöyle yaklaşayım:
Hz İsa büyücü müdür? Muhataplarına büyü mü yapardı Hz İsa..?
Ya Hz Musa..? Yine Hz Süleyman ya da Hz Muhammed..?
Hatta bir ayette kafirler bütün Peygamberleri istisnasız (Zariyat Suresi) büyücülükle suçlamışlardır..!
Aslında böyle bir şey asla yoktur değil mi? Lakin, insanlar değerlerine göre, putlaştırdıkları, tapındıkları ve kutsal kıldıkları inançlarına göre böyle bir iftirayı da arzedebiliyorlar muhataplarına.
Yani Peygamber'ler insanları, Allah'a, gönderilen Kitab'a, gönderilen Din'e insanları davet ediyor, birçok insan aklını ve iradesini gönderilen Peygamber'e "itaat"te kullanınca, kafirler de sanırlar ki, itaat edenlerin beyinleri, kalpleri, iradeleri ve akılları Peygamberler tarafından düğümlendi, büyülendi vs.
Hadise budur..!
Onun için büyü son tahlilde, gözbağcılık, oyunculuk, düzenbazlık, hilekarlık şeklinde tarif edilmiştir.
Bütün bunlar, akil olan insanın, doğru ve dürüst olan insanın, bir takım yalan ve yanlış telkinlerle aklının, kalbinin, yüreğinin "şüphe"ye düşürülmesiyle alakalıdır.
Yani asıl incelik şuradadır, hadise sanal'dır, gerçekte öyle bir şey yoktur, ama göze, akla, kalbe ve gönüle öyle bir şeyin varlığı ya telkin edilir ya da oyunculuk ve gözbağcılık ile göze aynen öyle gösterilir. Mesele budur!!!
NOT
Aile içi kavgalarda da büyü fonksiyonları yoktur. Ya hanımefendiye kocasının "adil" ve "doğru" ve de "dürüst" duruşu ağır gelmiştir, ya da kocaya hanımefendisinin bu hali ağır gelmiştir ya da her ikisinin de bu minvaldeki halleri her ikisine de ağır gelmiştir...
Adam gidiyor, kadınlarla kızlarla gününü gün ediyor, kadın da diyor ki, "Kocama büyü mü yapıldı acaba..?"
Eee benim de gülmem gerek değil mi?