Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Allah RAZI olsun efendim.. bu gece benide uyku tutmadı. ne sen bilirsin derdimi ne de ben bilirim , bu gönlün isteğini....
kaldım bilinmezlerde, çaresi zor bir derdin mübtelası olmuşum...
ne çözümlenmekte , nede benden uzak olmakta... artık benimle yaşar oldu, beraber yoldaşım oldu....
Aşk ne zaman, ne de mekân arar.mekân dersen kalbim Zaman Rabbimin takdir ettigi AN dır...
Ben aşkı bilsem de O'nun kadar aşkı hiç kimse bilemez. O sevenlerin en sevenidir, çünkü aşkı O'dur yaratan...
O aşkın ta kendisidir. Sevmeseydi zaten yaratmazdı alemi. O, istenmeyi istemeseydi, istemeyi içime vermezdi...
Aslında aynada O dur, sevgide O dur, aşk da O`dur.
Anne sevgisi, eş sevgisi, kardeş sevgisi, evlat sevgisi, sevgili sevgisi hepsi birdir. Hepsi tek pınardan beslenir...Çünkü sevgi tektir. Bilmeden Allah'ı sevmektir...
O zatını kulunda gizler görünmez, ama O kulunu görür...
Bu aşkla Mahmut Hüdai-ye kadılığı bıraktırır. İbrahim Ethem'i atlas yorganından çıkartır. Bişr-i Hafî'ye bütün varlığını tükettirir...
Niyazi-i Mısri'ye mum yaptırıp sattırır. Ferhat'a dağları deldirir, aşığa acı çektirir...
Âşık aşka âşıktır, âşık aslında Sana âşıktır.
Aşk tektir, ben tek Seni sevdim...
Seni sevdim kulun zatında,Rabbim!
Doktorlar sofii akciger kanseri oldugunu ve cok gec kalinmis oldugundan hayatinin son gunlerini yasadigini belirtmisler di...
Muhacir KIZI da ACI haberi almis yikilmisti bir An..
Sofii ile Konusmak istese de bir turlu Sofii Razi gelmiyordu..
gunler boyle gelip gecerken..
Gurbetci Nur..Orta Dogunun Afghanistanin Felluce sehrine gitmis..Orada Her An Sofii icin dualar ediyor..Yureginde Yangin vardi sanki..
Bir an once hizmettini tamamlayip istanbulla Sofinin KAPISINA gitmeye karar vermisti..
ve 9 mart gecesi cok ilginc bir ruya gormust.. kendini çölde ve cook üzgun, yanliz hüzünlü..oldugumu seyrediyordu..
birden çölun bir tepenin zirvesinde sofiyi goruyordu.. kosa kosa yanina gittmisti..
O kadar guzel,beyazlar icinde Ahh Sofii yuruyordu..ki O yurume engelisi idi..O an mutluluktan ucasi geldi..
O da gurbetciyi gorunce gozlerinin ici gülüyordu...sanki..
ve Nur `a donerek"HAKKINI HELAL ET!"diyordu..
yuzune bakti..tabiki helal olsun!hic kizmamisti ki zaten...
sonra Sofi kulagina yanasip bir sey fisildadi.....O an gurbetci Nur un yuregi mutluluk, ACI, hüzün ile dolmustu...
ve sofii birden kayboldu..
O heyecan ile uyandiginda seher vakti idi...
ve telefonuna mesaj geldigini gordugunde su yaziyordu..
AGBIM BU SABAH,SABAH NAMAZINI EDA EDERKEN SECDE-DE HAKKA KAVUSTU...
Ve o Sabah ilk ucak ile Muhacir cenazeye yetisebilmek icin istanbul`a uctu..
bir gun sadece bir gun daha yasasaydi..O da zaten ertesi gunu O`na kosmaya hazirlaniyordu..
olmadi..Rabbim.. yine yetisemedi... hayatta hic bir seye yetisemedigi gibi.. ici.. yuregi kan agliyordu..
Ne yerde nede gokte idi.. ucsuz bucaksiz bir kocaman bosluk-ta sanki avaz avaz ciglik cigliga kayboluyordu..
Sanki hic bir sevdigini son kez gormeyi Rabbi nasip etmiyordu..
Bunda da bir hikmet vardi..cunku muhacir Kalbi Yanik.. cook hassas ve sevdiklerini
HAKKA ugurlamayi kaldiramaz-di belki..
istanbulla dogru gidiyor-du...ama sanki Yuregi Ondan once istanbul-da topraga girmisti...
geldiginde Cenazesi evden Sahil yolundaki camiye dogru goturuyorlardi.. yasli, garip anasi cigliklarla ey OGUUUUUUUUl diyen sesi yuregimi parcaliyordu..
camiye goturduler..ve musala tasina koyduklarinda,.. oyle acaip bir duygu sanki yureginde kocaman bir ates yaniyordu..Muhacir`in..
hic bitmiyecekmis gibi.. yere, goge hic bir yere kendini , sigdiramiyordu..
avazi ciktigi kadar bagirmak, aglamak istiyordu..
ama HAKKI yoktu.. aglamaya.. Yurek yanginini icine Can larinin yanina tekrardan gomuyyordu...
Sen de mi Gittin..Beni sensiz, sessiz,kimsesiz YARIM birakip Sen de mi gittin?
diye sessiz cagliklar ile icinden avaz avaz susuyordu...
zaten Sevdikleri hep tek tek gitmisler di ..bari Sen gitmeseydin! Yarali yuregimden hep bir parca alip gitmeseydin diye gozyaslari ile kendi kendine konusuyor ACI ile isyan mi ediyordu.. yook yook!!sadece cook Cani yaniyordu...
Acisindan tekrar ACI nin Sahibine yoneliyordu...
cok cani aciyor tek Siginagi tesselisi olan Rabbine yoneliyordu..Bizim muhacir...
Rabbim.. diyerek yine Ona kostu....
Yurek yanginlarimi Rahmetin ile sondur Rabbim diye aglayip O`na dualar etmistim..
Rabbim Sofii Salih bir kullun sana geliyor..
Rabbi ile detlesiyordu mahzun yurekli insan...
biliyormusun Rabbim!!O hic hayatinda evlenmemis..tertemiz yasamis iffet abidesi bir insandir..rahmetin ile onu karsila,..O nu cok Sev ..
Senin her Sevdigini,her yetimi Senin rizan icin hep en guzeli ile karsiladim.. Sen de Rabbim lutfen Sofii yi ikram ve rahmettinden esirgeme O da benim sevdigimdir.. diyordu yuregi kaniyarak Rabbine Sevdigini emanet ediyordu...
mezarliga dogru yuruyorlardi arttik..
Sevdiginin topraga konulmasini izlemek.. O an durun..DURUN!!!
yuzune toprak atmayin..DURUN!durun..yuzune toprak atmayin diye..bagirmak istiyordu...
Yapmayin durun! Onun O gul yuzunu gormeden yasiyayamam.. cook ozlerim diye haykirmak istiyordu..
ama HAKKI yoktu iste... Sesini bile cikarmaya bile HAKKI yoktu..
emir Rahman-dan gelmisti..Allah-tan gelmis Allah cc. dönecekti. ...
Leyla'nın Ölüm Haberi
Yolunu yitirmiş Mecnun, çöllerde Leyla diye diye dolanıp dururken biri ona,
- A deli, Leyla öldü, deyiverdi.
- Çok şükür Allah'a, diye şükretti Mecnun.
Kara haberi veren adam şaşırdı:
- A dini imanı darmadağın olmuş zavallı! Hem onun için yanıyorsun, hem de böyle diyorsun, ayıp sana!
Mecnun'un cevabı pek hazırdı:
- O ay yüzlüden, her an iyiliğini isteyip dururken ben bir şey elde edemedim, kötülüğünü isteyen de bir şey elde edemesin bari...
Çünkü bir gün aya sordular "En çok neyi seversin?" diye. "Güneşin tutulup ebediyen perde arkasında kalmasını severim." cevabını verdi ay ve sonra ilave etti: "Değil mi ki onu kendi gözümden bile kıskanıyorum!"
..Ey sevgili! Halimi anlatmak için seni yalnız bulamıyorum. Seni yalnız bulunca da hiç kendimi bulamıyorum...
anladım ki aşk aranmaz derken, zahirde aranmaz, gönülden dilersin...
duan batına yükselir, kabul buyurursa Mevla’m sana Leyla misali ahu gözlü birini gönderir...
Hoş ne Kays Leyla’yı aradı buldu,ne de Leyla Kays’ı…
ikisi de sonunda Mevlayi buldu..Ah Mine'l Aşk..
aşk nedir sorusunun en güzel cevabını ben Mevlana'dan duymuştum."Ben ol da bil."İşte bütün sır burada.Fazla söze ne hacet...aşuk ol da bil..
aşk kime aşik oldugunu hic bir zaman soylemez..soyliyemez o hep yureginde bir SIR gibi sevdasini saklar...
Aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek ölen şehiddir." (Hakim, Hatib)
"Aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek, sabredenin günahlarını, Allah Teâlâ affedip cennetine koyar." (İbni Asakir)
O bunu biliyordu...ve hep sevdasini gizli tuttu..
Leyla nedir mecnun kimdir hep biliyordu..Sevdaya tutulup sevdiginin Aşkından yanmasi kolay degil bir de bunun uzerine iffetini muhafaza edip gam ve kederini Allah tan baska hic kimseye soylememek..
ama malesef simdikiler Aşk diye hevesleri pesinde kosuyorlar..
oysa heves merdiveni ile Hak Aşkına varilmaz..
Aşk Bu dünyanın en güzel duygusu...Leyla'da bu tada vardığı için onu kaybetmemek için aşkını içinde sakladı...
Ta ki bu duygularıyla edebi hayatta karşılaşmak için...
O duasını ahiret üzerine bina etti .Bu dünya hayatı sınırlı, baki yaşam ise ahirette olduğunu biliyordu...
Mecnun ile edebi bir hayatın özlemini çekmekteydi.O yüzden sevgisini bu fani dünya hayatına feda etmek istemedi...
Ebedi hayat arkadaşına kısa ömürde değil asıl menzil olan ahirette arkadaşlık etmek içindir belki de kim bilir...
aşk nedir sorusunun en güzel cevabını ben Mevlana'dan duymuştum."Ben ol da bil."İşte bütün sır burada.Fazla söze ne hacet...aşuk ol da bil..
aşk kime aşik oldugunu hic bir zaman soylemez..soyliyemez o hep yureginde bir SIR gibi sevdasini saklar...
Aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek ölen şehiddir." (Hakim, Hatib)
"Aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek, sabredenin günahlarını, Allah Teâlâ affedip cennetine koyar." (İbni Asakir)
O bunu biliyordu...ve hep sevdasini gizli tuttu..
Leyla nedir mecnun kimdir hep biliyordu..Sevdaya tutulup sevdiginin Aşkından yanmasi kolay degil bir de bunun uzerine iffetini muhafaza edip gam ve kederini Allah tan baska hic kimseye soylememek..
ama malesef simdikiler Aşk diye hevesleri pesinde kosuyorlar..
oysa heves merdiveni ile Hak Aşkına varilmaz..
Aşk Bu dünyanın en güzel duygusu...Leyla'da bu tada vardığı için onu kaybetmemek için aşkını içinde sakladı...
Ta ki bu duygularıyla edebi hayatta karşılaşmak için...
O duasını ahiret üzerine bina etti .Bu dünya hayatı sınırlı, baki yaşam ise ahirette olduğunu biliyordu...
Mecnun ile edebi bir hayatın özlemini çekmekteydi.O yüzden sevgisini bu fani dünya hayatına feda etmek istemedi...
Ebedi hayat arkadaşına kısa ömürde değil asıl menzil olan ahirette arkadaşlık etmek içindir belki de kim bilir...
Allah razı olsun kaleminize yüreğinize sağlık, çok güzel paylaşım olmuş...
Kimler ayrılmadı ki canından.
Ayrılığı, cennetten ayrılan Hz. Adem'e sor. Tufan'da oğlunu dalgaların pençesinde bırakan Hz. Nuh'a, Yusuf'u için inleyen Hz. Yakub'a, içindeki ejderle boğuşan Züleyha'ya, yüreğinin sesini susturmak için bileğiyle dağları oyan Ferhad'a, Şems için kavrulan Mevlâna'ya, binlerce evlâdını gurbete gönderen Anadolu'ya, en çok da Resulü'nü Medine'ye gönderen o kutsal diyâra, hasılı gidenin ardından bakıp kalanlara, ocak gibi yananlara sor...
Geride kalan, hep inleyendir ana misali, can! Giden hep yârdır, candan candır..
Her şeyi alıp götüren de o dur, götürdüklerinin iki mislini geride bırakan da...bin katti ile de mukafatlandiran da...
Aşk bir incidir. Her kulakta salınmaz.
Aşk bir nurdur . Her gözde görünmez.
Aşk bir huzurdur. Her derûnda bulunmaz.
Aşk bir zevktir. Onun da başka bir dili var.
Aşk bir şevktir. Onun da ayrı ehli var.
Aşk bir dalgalanmadır. Onun da deryaları var.
SİNAN PAŞA
Suskunluğumun sebebini.
Samimiyetimin Özden Olduğunu,Anlayacak Bir Yoldaş ,
Sırdaş Ve Nefesdaş Diledim..
Getirten ve Götürten Sensin..Kalpleri Isıtan ve Soğutan Sen-sin
hasretin çekilmez olduğu anlardan bi an...
en cazibi gitmek.ama nereye?!Bir bilebilsem...
hasret duyan kişi nereye gideceğini sorarmı hiç..hasretin neyse var git o yarene...
maddeden olmak şart mı?
bin bir insan içinde sırra kadem basıp gidiyor gönül...
Giderken yanıma aldığım birkaç cümle birkaç gözyaşı..
bir de hoşça kal…
Uzun yolculukları sevmem gidip gelmeler için...
Beynimden vapurlar kalkar o yaradan bu yaraya.
Orda bir köy var uzakta ..
iste O köy de gidilmeyen.. özlenilen..kavusamadigim
Bir SEVDI-gim var Benim..
Oda Yalova mezarli-ginda..
Ahh Gönül sızım
Bayramin kutlu olsun Ahiretligim..Sofii ..
Bu Bayram da Mezarina gelemedim..
Mekanin Cennet olsun..