bir Ayrılık Hikayesi...

Bir Yaz gunu ANA vatanda..idi..
O gun bir baska Cani yaniyordu...Sabah ezanlari okumaya baslamis!ama sanki O sabah O Ezan bir baska huzunlu idi..
Allahim!Ne muhtesem bir Cagri... Oyle cok hasret kalmisti ki bu Bilali Sese bu Guzel davete...
Yureginde..bir cosku...Sabah namazini eda ettikten sonra Balkona cikti..
Denizin sesi.. martilarin ucusmasi kendi yurek titremesini hisssetti bir an..
Annelere hep malum olur derler ya...Annesi anlamis olacakki KIZIM!dedi gel yanima bir uzan..
sanki icin daralmis biraz sana Kur`an okuyayim..Anna duasi sefkati,ile birlesince biraz rahatladi sanki..garip yarali yuregi...
Anne KIZIM!istersen biraz sahil yoluna in belki Deniz havasi iyi gelir..deyince toparlandi ve Sahile feribotlarin, limanina bir kosumda gelmisti..
bakti ki bir feribot kalkacak..hemen bir bilet alip Son yolcu olarak kendimi iceri atmisti..
.Nereye gider di bu feribot bilmiyordu onemli de degil..idi..
Onun icin Sadece kacmak.. kurtulmak icindeki Aci dan bilinmiyen bir Gaiplige siginmakti amaci..
Mechule giden bir yol ve Yolcu...son yolculugun Son Yolcusu gibi idi...
Kacmak, unutmak, O gun kaybolmak istiyor... kim oldugunu neler yasadigini her seyi ama herseyi unutmak icin kendinden kaciyordu..
Kendisinden ACI sinda ayriliyordu sanki..
Ayrılığı giyinen yüreklerde neden hep bir burukluk ..ACII vardır?
Hayatti olaylari hep farkli bir boyuttan farkli bir Gonul penceresinden bakiyorlardi sanki..
insanogluna ayrılıklar öğretiyordu sabretmeyi, kabullenmeyi..
çaresizliği ve insan olabilmenin ne kadar da ağır bir sorumlulukla..
beraber bir acziyet olduğunu..
Binbir dusunce ile feribotun us katina disarida sakin kimsesiz bir koseye oturmus...
denizi, martilari seyreder iken Allahim!Bu ne guzelik diye..sukr ediyor..
hayalerinde gecmisini cocuklugunu yasiyordu..
belki cook fakir bir ailenin cocugu idi ama hep mutlu ve huzurlu oldugunu hatirliyordu..
Birden .. bir cocuk sesi duydu..Feribotun gorunmiyen ote kosesinden ..geliyordu..
cocuk ANNE!Karnim cok ac !!Cook ACIM diyordu..
bir an deniz kokusu ve o cocugun soyledikleri Onu gecmisine goturmustu...
denizden yeni cikmis ciliz cocuk halini ve O garip hastalikli Annesini goruyordu....
deniz cok aciktirmis..olmali ki Anne karnim cok ac!sunlardan biraz taze ekmek istesem olur mu?
Anne! bak O taze ekmek.. sicaciik mis gibi ne guzel de kokuyor.. hmm
sanki kokusu yuregine isliyordu cocuk ac haline..
Annesi Hayir!KIZIM Hayir!
Yaradan durur iken Yaradilanin kapisina gitmek yakismaz !Bize diyordu..
ama ben cok aciktim diyen cocuksu halini hatirliyordu..
Anne bir gun buyudugumde firinci ile evlensem olur mu ki her gun taze sicak ekmek yerdik ..hem icine biraz da seker biraz da su koyduk mu ne guzel olurdu degil mi Anne?
niye ki bize bakkal amca hep cook bayat ekmek veriyordu ki..diye annesine soylendigini hatirliyordu..
o zamanlar O nerden bilebilirdi ki bayat ekmegi yari fiatina alindigini..Taze ekmegi O fakir Halli ile cocuklarina yetistiremedigini..
Cocuk halli ile nerden bilebilirdi ki...
Annesi; Kizim Rabbim bir insani bir sey ile nasiplendirecegi zaman sebepleri de yaratir diyordu...
kendine geldiginde halen ayni Cocugun sesini duyuyordu..
Allahim!bir sey yapmak lazim.. ama ne ki?....Bu Sesin Sahibini Kirmadan incitmeden bir seyler yapilmali idi ama ne yapabilirdi ki?

Not:devam edecegim..

kendine geldiginde,o cocuk sesini halen duyuyordu Anne!karnim cok ac!....
dayanamadi.. sesin geldigi yone gitti..koseyi donunce bakti ki parduseli bir genc hanim ve 5,6 yaslarinda bir kiz cocugu...
yanlarina gidip selam verdi ve dedi ki_Kardes Allah rizasi icin bana yardimci olurmusunuz?
Kadin saskin...Buyur Bacim demis.....
Son Yolculugun Son Yolcusu..da affedersiniz kardesim..
Yaa beni yanlis anlamayin ben bu Sabah kahvalti etmeden acele ile evden ciktim..acliktan basim donuyor...su bufeden bir sey alsam da canim cekmez..cok istahsizim..
acaba beraber bir seyler alip beraber oturup yesek !!
diye yuzu kizara kizara mahcubiyet ile sormustu...
Parduseli Hanim.. biraz SIKILMIS ..ama cocuk lutfen Anne bak teyze de cok ac..
cocuk donup demez mi..ama senin paran var mi ki?
Var ya diye tebbesum ile cevap vermis!!
olmazsa da bize bulasik...yikattirlar demisti...
ve bufeye gecip . istahli tost ve ayrani icerken. sohbetten.. artik Ensar Muhacir muhabbetine gecmislerdi bile...
Yurdumda olmak ne guzel..Ezan sesleri.. deniz, martilar Vatanimin guzel insanlari ile olmak..
aahh su huzunlu gurbetten dert yaniyordu..
daha sonra Gurbetci bu kardesine bu feribot nereye gittigini sordugunda Bayanin gozleri Fal tasi gibi acilmisti...
Ne!!!.. nasil yani!!..Sen nereye gittigini i bilmiyormusun?
bilmedigini ve sadece biraz yurdunu...gormek.. denizde.. feribot ile gezmek istedigini soylemisti...
Bayan da peki feribot iskeleye gelince nereye gideceksin?? dediginde
bilmedigini soylemisti..
nereye gittigi fark etmiyenin sahilmis.. yook KIYI imis nereye gidermis.. gelirmis ne fark edebilirdi ki?
sonra gurbett yasantisi gozu onune gelmisti..
evet her daraldiginda.. kendini en yakin bir camiye atiyor iki rekaat namaz kilip..
Rabbinin Rahman kAPISINA gidiyordu...
herhalde bir bir camii bulurum diye cevap vermisti..
Bayan cook samimi bir ses ile ilahi kardesim!olmaz oyle sey!!!!
kadin basina..Seni yanliz birakamam.. ama ben de ise gitmeliyim..
Gittigimiz yer yalova.. buyuk bir yer.. kaybolursun..
Allah Allah hic Yalovaya da gitmemis..hic gormemisti gurbetci..
Bayan... biraz dusundukten sonra tamam buldum..
Benim burada bir arkadasim var hemde Senin koylun..
dur hele Onu arayip durumu anlatayim..
eminim Seni burda yanliz birakmiyacaktir..
deyip ferahlatici bir nefes almisti...
Gurbetciyi de de bir Sahil KIYISINA caay bahcesine oturtmus.. arkadasim gelecek bekle olur mu..
ben senden ayrilmak zorundayim demis helalasip cocugu ile gitmisti..
aslinda O hic kimseyi istemedigini ,yanliz kalmaya ihtiyaci oldugunu soylemeye cekinmis kabul etmisti..
Aslinda O gun Yureginde kopan Can yarasi kaniyordu.. aradan zaman gecti ne gelen ne var ne giden..
insallah kimse gelmez diye de icinden de geciriyordu.....
etrafina bakindi.. manzara cok muhtesem di..
sahilde tepede bir cay bahcesi karsisinda masmavi deniz..
dalgalar sahille vuruyor sanki bir seyleri mirildiyordu...
kendisine de bir caydanlik cay yaptirtmis.. keyfi biraz sanki yerine gelmisti...
ohh be cook sukur iyiki gelmisti..
sanki bu yabanci yerde farkli bir insan gibi kendini farkli doga ile basbasa bulunca icindeki ACI sanki biraz hafiflemisti..
Yaz ortasi Sicak gunes isitiyor...
ilik bir ruzgar yuregini oksuyordu sanki..
bir yaninda Deniz obur tarafinda gelip gecen insanlarin telasini kosturmasini seyrediyordu..
nereye gidiyorlardi.. kim bilir her birinin bir Ailesi..bir bekliyeni vardi...
sevdiklerine kavusmak icin nasilda kosturuyorlardi..
Hepsinin bir menzilli bir hedefi.. gidecek yerleri vardi..
Ya kendisinin.. oyle gidecek bir yeri yoktu diye dusunerek yine gozleri dolmustu..
gurbetci idi..iste Yabanci hic bir yere uyum sagliyamiyor hic bir yere ait olamiyordu..
Hep iki Dunya hep iki ulke.. iki mekan... iki sistem arasinda boguluyordu..
Ne tam bir Ensar nede tam anlaminda bir Muhacir olabiliyordu..
bunlari kafasinda yureginden gecirir iken..
Aman Allahim O ne??Yaa Bu kadar da olmaz.. diye gordugune aglasa mi gulse mi diye hayretler icinde kalmisti.. ama cook ACI oldugu kadar cook da Komik ti..



not:devam edecegim..

O Cay bahcesinde sag tarafinda Denizin o masvavi ucsuz bucaksiz guzeligine mesh olurken sol tarafinda ana cadde, arabalar, kargasalik, beton binalar..bir kosturmaca...
ruhunun daraldigini hissedip tam sirtini bu dunya alemine cevirecegi anda..
bir manzara dikkatini cekmisti;
O da ne hem cook komik hem de cook ACI bir sahne ..
yoldan gecen bir tesseturlu hanim ve onunde Pazar arabasi gibi odundan tekerlikli bir arabanin icinde bir yasli adam iki buklum..
bulundugu cay bahcesine dogru kan ter icinde tirmanmaya calisiyorlardi...
Allah Allah ne insanlar var ya...zavalli insanciklar..
Soyle kendine gururla bir bakti.. genc, guzel,saglikli, ne kadar da cazip ve saglikli idi..
o An vicdani onu azarliyarak.. kendinden utan!!Utan Utan.. diye yureginde sesler duyuyordu sanki....
nefsine bir An esir olmustu. Sonra gorduklerine merhamet edigine nefsi ve kulaginda duydugu seytanin aldatmasi idi..
bu da nefsinin baska bir oyunu idi...Birisine acımak kendini,yüceltiyordu...
utanmasa ayni Aziz Mahmut Hudai gibi gibi elindeki fircayi birakir sakali ile tuvaletleri temizledigi gibi copleri temizlemeye baslardi...
Ey Nefsim.. Cik aradan..Cik.. Sen cikinca aradan kalir Seni yaradan..
beni mahv ettigin yetmedi mi???Eyy nefsim..
Kendini yüceltmek için onca başarı örnekleri varken eksikleri olanlara acıyarak yaşamaya çalışmak, yüceldiğini düşünmek…ne kadar da asagi bir zayif davranisti..oysa...
iste ben buyum.. nefsinden baska hic bir seyi olmiyan bir zavalli...
diye icin icini cekti...
Birisine acıyanlar farkında olarak ya da olmayarak kendisini bir üst sınıfa! koyar. Kendi elleriyle kendisini üste taşır..di.
Oysa insan kendini yukari cikardikca asagilara indiginin farkinda degil miydi?
insanin yucelmesi maddi ve fiziksel guzelikler mi gerekli idi?
Kendisini kendisi olarak değil, başkalarının eksik uzuvlarıyla bir üste yerleştirenlere Vah ki ne vah.....
tuuh Yaziklar olsun Sana diye kendi kendini azarladigi anda ...
karsisinda O tesseturlu hanim ve o pazar arabasinda o adam karsinda belirip selam bile vermislerdi..
hayretini yenmeye calisirken.. bekledigi insanin Onlarin oldugunu anlamisti....
sizi yanliz bekliyordum deyince yanindakinin Agbisi oldugunu ve Bugun agbisinin...
dogum gunu oldugu icin 7 sene sonra ilk kez disari cikarmaya hazirlanirken..
arkadasinin arayip benimle ilgilenmesini soylediginde Onu da getirme zorunda kalmis..
oldugunu soyluyordu...
tamam dedim bizim Gurbetci ne yapabilirdi ki?
Hanimi cocuklari nerde diye sordugunda .kardesi gulmus ..
O dedi 23 senedir bu halde.. yani 23 sene once bir kazadan sonra boyle bir tekerlikli sandalyeye mahkum kalmisti..hic evlenmedi..
Gurbetcinin Hic nefsi boos durmuyordu..zaten kim alir di ki?diye icinden gecirdi..
Yahu adamin ahhi gitmis vahii kalmis.. zavalli babalik..diye icinden gulmeyi de ihmal etmedi...
Allahim tekrar insanlari dis gorunusu ile yargiliyordu..
oysa Can,Ruh, iman bir organin var olusuna bagli degil idi ki insanin bir tarafinin olmamasi bu insani denilen guzelikleri etkiliyebilsin...
hay Allah bu kadin mi Onunla ilgilenecekti.. bir de bu engelli agbisini kuyruk takip pesinden de getirmisti.. yahuu ne bencil insanlar diye icinden de kizmayi ihmal etmemisti..
neyse misafir umdugunu degil buldugunu kabulenip . ayip olmasin diye en iyisi oturmak..ti diye dusundu..
o gun icinde yasadigi Huzun yetmezmis gibi simdi birde bu engelli ve hic tanimadigi insan ile oturmaya mecbur hissetmisti bir an kendini..
Neyse gurbetcimiz hic nezaketi elinden birakmadan onlari masaya caya davet etmisti..
agbisi YA ALLAH-YA BISMI ALLAH diyerek bastonlari iki tane idi ikiside beyaz.. onlari kanatlarim diyordu..onlar ile kalkti ve sandalyeye oturdu...
O guc nerden gelmisti?Ya Allah derken yuzundeki o ifade neydi?Kim di bunlar?
Rabbi karsina cikardigi bu insanlardaki hikmeti bir anliyabilse diye dusunuyordu..
Aman Allahim bu ne ya! yasli adamin ... ayaklarindaki plastik terlikler,eski salvar ve yirtik bir hirka..
bir an Gurbetcinin.. rah. annesinin cocukken bir Horoz sekeri icin gizlice verdigi terliker aklina gelmisti..
nasil kiymisti..
bir Horoz sekeri icin Annesini terliksiz birakip aylarca babasinin parcalanmis eski ayakaplarina nasil mahkum etmisti...
Ve o an .. ilk kez vicdan azabi ile tanismasini hatirlamisti..........
Neyse gurbetcimiz ve hiic beklenmedik Misafirler cay iciip sohbet ederken dikkatini ceken!
O bey amcanin ikide birde saatine bakmasi idi..
ne bakiyordu ki ise mi gec kalacakti ki..yoksa Sevgilisi ile randevusu mi vardi Ki...kosa kosa mi gidecekti yoksa..
nefsi icinden Sirita sirita gulmeyi de ihmal etmiyordu..Gurbetcinin..
Neyse muhabbet sirasinda bey amcanin en son disari ciktiginda 7 sene once bir sabinin cenaze namazi oldugunu soyluyordu..
7 sene once.. tam 7 sene de olmustu..o ACi gunun yasanmasi..diye huzun ile mirildandi...bizim Nefis ehli..
bunlar konusur iken. selaa okunmaya baslamis birisi Hakka kavusmus ki.. O bir ayet soyliyerek tebbesum ile komik bir sey dedi.. ölüler yine toplanip ölünün cenazesini kilacaklar..
Yahu ölüler nasil cenaze namazi kilar ki?KILAR KILAR cunku onlar kendilerinin ölü oldugunu bilmiyorlar...
deyince Gurbetciyi bir gulme tuttu Yahu ne delilere cattik diye La havle cekti..
engelli beyin devamli eski bir saate bakmasina daha fazla dayanamiyarak sordu bizim merakli kardesimiz..
neden saatinize bakiyorsunuz?
Namaz vaktine dedi...
ve Kardesi ardindan konusmaya basladi.. agbim 23 sene once bir kaza ve yanlis teshis sonucu boyle kaldigi gun O gundur bir vaktini kaza kilmamis..
anca ameliyatlarda kilamamistir diye.. Ne hic bir vakit namazini kacirmiyan bir insan vardi karsimda ayni...annem gibi...
hep eda etmis..nasil yani bu halli ile hic bir vakit kacirmamis iken ...
ben bu guzeligim, sagligim,ile ohh kac kez kacirmis ve kaza kilmisimdir..diye vicdanen utanarak.. biir ahh cekmisti...
saatler ilerledikten sonra O ayrilmak icin musaade ister iken.. birakmayip illa evlerine gidip yasli anneleri ile tanismasi..
icin israr etmislerdi..
bu tesseturlu bayan kardesimiz evli ve oglu varmis.. fakat yasli annesine ve engelli agbisine bakmak icin hep beraber ayni bir apartman dairesinde yasiyorlarmis..
neyse israrlara dayanamayip oraya cook yakin olan evlerine varmislardi..
aman Allahim.. bu ne ayni gurbetcinin cocuklugundaki gibi odanin ortasinda bir kara soba..
Cook temiz guzel.. hiuzurlu bir Gonulfakirhanesi..idi...
sofii diye cagirdigi Agbisinin odasindaki kitaplarini gostermek icin.. Beni odasina goturdu.. yuzlerce kitap ve eski bir daktilo...
eski bir yatak, eski parcalanmis bir Kur`an bir tesbih ve eski yirtik bir seccade..
ve burasi Sofiinin ibadethanesi idi..

dokunmadan hissetmeyi ..Gormeden de gormeyi ... bilmeden Sana giden yolları..yürümeyi..
Ayriligi da almadan vermeyi de SEN den..öğrendim...Can..Sen den öğrendim...de
varsın TEMUZ da KAR yağsin!! yüregime...artik ne fark eder ki..artik...Uzgunnn

Ölen her sofi için bir sofi daha doğar...hem de hic beklenmedik bir yerde...
Bitti Demekle herşey bitebilir..Görüşmeler biter, buluşmalar biter, konuşmalar biter, hayat biter...
Ama aşk,hayır bitti demekle aşk bitmez... Ayrılıklar aşkı bitirmez,Güçlendirir.sende biliyorsun ayrılıklarda aşka dahildir..
ayrilanlar bedenler dir yurekler degil....
Uzgunnn

Sofii ben geldim..her Cuma ne yaptigimi ..Nereye gittigimi Sen biliyorsun..
Her Cuma oldugu gibi bugun de Canlarimin,cigerparelerimin yanina gittim..
her Cuma Yuregimden Bir kirmizi gullu gonul yaslarim ile onlara birakirken..
ne kadar cook ozledigimi.. hasret ve gonul yanginimi anlattim..
Mezarlikta ilik bir ruzgar..ebediyeden gelen bir huzur vardi..
sanki bir an Cennet cocuklarinin civil civil oynasmalarini gordum..
Sofii biliyorum.. Bir cok arkadasim anliyamiyor..
Can.. cananimin ölümüne sebep olanin soyundaki insanlara hizmet ediyorum..
ve onlarin Irkindan bir cocuga annelik yapip bagrima basiyorum..
bazen.. Kizmak..bagirmak.. vurmak istiyorum.. ama Rah. annem ne demisti..
Sen de onlar gibi davranirsan ne farkin kalirdi ki?
Sen Allah`in yaradiklarina Allah icin masum cocuklara hizmet ediyorsun..
O cocuklarin Sucu ne ki?
bir topluma olan kinin onlardan gelen masum.. aciz bir insana Adaletsiz davranirsan Sana HAKKIM helal olmaz diyen sesini duydum bir an.. kulagimda..
biliyorum Sofii yuregimdeki bu ACI dan gelen bir An lik ofkeye Sen hep kizardin..
Gönlümün muhatabı ve sırdaşım Muhacir KIZI
Eğer aşki seversen cân olasin diyen Sesini destegini oyle cook ozluyorum ....
Can ve gönülde, hakîkat coşkunluklarını kaldıracak tâkat ve kulakta da bunu işitecek istidat yoksa, ben kime, ne söyleyeyim..diye ne cook merhamet sefkat tokadi vururdun bana..
Kimi zaman saadeti kaybetmenin hasretiyle kavrulurken , kimi zaman da ummadığın bir saadetin tebessümüyle hayatı devam eder bulursun ...
Çektiğin ıstıraplar , elemler ve tarifsiz kederlere sabretmenin ateşiyle pişer olgunlaşır bir zaman sonra o ateşte lezzet bulursun. ..
Sabrın zıddı aceledir .Acelenin meyvesi ise pişmanlıktır...
Öyleyse çabalarının ,amellerinin mükafatını beklerken ne olur acele etme ...
Sabrın özündeki tevekkülü gör , her şeyin sahibine dayanmayı öğren ...
Beklediğin ilahi yardım yalnızca sabrın sonunda gelecek
Hiçbir müsibete ağır ve çekilmez gözüyle bakma ve Nefsine ağır gelen her şeyin hakkında hayırlı olduğunu sakın unutma...
, geçici elemlere ve imtihanlara sabret .. Sen ki narin bir gelinciksin..
.İlahi takdirin imtihanını minicik gövden de bulmuşsun . İlahi mukadderatın göklerinden gelen kaza oklarına hedefsin ...
Göklerin ve yerin yüklenmekten sakındığı emanet omuzlarında ...
Bazen belin bükülecek , dizlerin dermansız kalacakve titreyecek ...
biliyorum bazen cook zorlanacaksin.. Ama sakın sabrın tükenmesin !!!
çünkü ruhunu ebediyete taşıdigini UNUTMA !!!Muhacir KIZI diyen
imani nasihatlarini nekadar da cook ozledim...
Uzgunnn

Geç kalınmış bir dost geldi, durdu kapımda. .



Allahim!bu ne garip bir Fakirhane idi....
bu Fakirhanede ne de cook Zengin ve saliha insanlar.ve degerli esyalar .vardi..
Bu nasil bir zengin Fakirhane idi...?
Harabe, yikik, dokuk evime..gelen,Hic Beklenmedik.. Allah`in misafiri!.Hoş geldin.. HOS GELDIN..diyordu
"Geç kalınmış bir dost geldi, durdu kapımda. İçeri davet ettim onu. Sıcacıktı gülüşü, yuregi Yaa gözleri...
bir okyonus kadar guzel..derin ve huzunlu idi..diye Bu ANI sonradan yazdigi yazilarda.. anlatacakti.. "Sofii
arkadasim.. sofii diye cagirdiklari Agbisinin kitaplarini gostermek icin.. odasina goturdu.. yuzlerce kitap ve eski bir daktilo...
eski bir yatak, eski parcalanmis bir Kur`an bir tesbih ve eski yirtik bir seccade..
O kadar cok kullanilmis ki bu esyalar.. belli oluyordu..kur anda parmak izleri.. ve kabarik.. lekeler.. belli ki gozyasi ile okunmus...
agbisi sofii yazilar yaziyordu.. ama yazdiklari ile yazan ayni kisi olabilirmi di ki.. ?
sofii ilkokul mezunu bile degil iken yazilanlar..bir gonul deryasi... bunlari nasil yazdigini sordugumda;
yüreğim, imanim , hayal ufkum ile...ayaklarim ile gidemedigim yerlere yüregim ,ile gidiyorum derken yuzundeki masum ..cocuksu tebessumu vardi...
Rabbim onun ayaklarini almis Onun yerine Gonul kanatlari vermisti sanki...
yüregi ile görenler o kadar çok şey bilir ve olaylara dunya gozu ile degil Kalp gozu ile bakanlar esyanin Aslini idrak edebilenlerdi.. diye sessizce mirildanmis..arkasindan hic dillinden dusurmedigi kelimeyi soylemisti... Allah buyuk!!Allah buyuk...
idrakin Hakkini verip Allah`a tam teslim olarak yuruyeceksin....
Ahh teslimiyet ahh Bu Teslimiyet! Derinlerden inceden bir gözdür yürektir.. onlar için...
yahu bir bilgisayar olsa..
hem okur,hem yazar. hem islami sitelerde bir cok genc bu salih insanin iman ve yureginden faydalanabilir di..
diye dusundu bizim Son yolun son yolcusu...
hem bir tekerlikli sandalye olsa.. her gun yuruyuse cikabilir.. camiye gidebilirdi...
hemen aklina onlar icin bazi planlar gelmis.. ama bilmedigi Rabbi de Onun icin bir ozel plani vardi..
Muhakak ki ki Rabbimin plani, hikmeti en guzeli olanidir..
burasi neresi kimdi bu insanlar..Ya sofii dedikleri..Bir acaiplik vardi zaten herifin hâlinde,diye kendi kendine dusundu bir an..
Allah’ın emirleri karsısında boyun eğmek ve teslim olmak!!
O`nun iyiliklerine, bize olan şefkatine ve rahmetine karsı fıtri bir mukabeledir diyordu..
Yahu Haline tam Tevvekul teslim olmus.. ne kadar da huzurlu bir insan di demekten kendini alamadi.. huzursuz..yolcu...
Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler
işte bunlardır. ■ ÂLİ İMRÂN - 104

Rabbim bilsin,yeterde artar...



iste O gunden sonra evlerine bilgisayar alindi..ve Sofii bir cok islami site ve farkli mekanlarda o guzel yuregi ,imani Sevgi dolu gonlu ile bir cok insana ulasmaya basarmisti..
kuranın ruhaniyetini canli bir sekilde gosteriyor ve yasiyor..
Aklı muhammediyede seyri sulük makamında hakikatları yaşiyan bir Ask ehli Gonul insani idi.. Sofii...
Sonra Ona tekerlikli sandalyede getirtilmis ve artik Namazlarini camiye cemaat ile kilmaya gidiyor Sahil yolunda teffekur ediyor ve cook ca sukr ediyordu..
Onun O cocuksu halini goren bizim gurbetci seviniyor.. hayatta tekrardan baglaniyordu..sanki..
Aslinda Bati da yasiyan..Gurbetci..Nur dar ufku ve sevme engelisi olan Materyalistik bir toplumun insani idi...
Ama cok mutluydu.. nedense..sanki yillarca aradigi,icindeki bir boslugu doldurmaya baslamisti..
Sofii degismisti.. sanki daha cok bir icine kapanmis..derinden derine sanki bir ACI yasiyordu...
devamli yaziyordu.. sanki bir mecnun olmustu.. yasli anasi uzuluyor hic kimse derdini bilmiyordu.. konusmuyordu.. sadece susuyor ..Ağliyor ve yaziyordu sofii..
artik gurbetci Nur unda donme zamani yaklasiyordu..O daha da icine kapanmis..
hep susuyordu.. ve sofii ve Ailesi ile vedalasmak icin son kez ayni cay bahcesinde bulusmaya karar vermislerdi..
O Yaz Agustos sabahi Nur erkenden Oraya ulasmis.. cay bahcesinde oturmus icinde bir huzun ile Onlarin gelislerini seyrediyordu..
sofiinin kardesi yasli annesini tutmus ve oglu yanlarinda sofii arkadan tekerlikli sandalyeyi kendi kullaniyordu..
kardesi ogluna bir sey almak icin markette girdiginde bir kac gencin sahil yolunda itisip, kakismalari sonucu sofiiyi arabasi ile devirdiklerini gormustu...
Sandi ki O gencler af dileyip kaldirirlar onlar ise hic umursamadan cekip gidiyorlardi.. onca insan olanlari gormuyordu..
cigerim yanmisti..Gurbetcinin!!!Ne oldu bize? hani Yerde ekmek buldugumuzda opup basimiza koyup kaldirirdik ya..Ya insan engelli bir insani cigneyip gecmek hangi vicdan Sahibine yakisirdi......
kosarak yanina vardigimda..kardesi annesi de gelmisti..
sofii cok Kizmis.. utanmis.. eziklik icinde Gurbetciye bagirmaya baslamisti..
_Niye geldin?Haa Niye?? bu halimi gormek icin mi?...........
Hayir diyordum..Nur.. yardim edecektim..O bu sozume ne hikmetse daha cok kizmis..
defol Git..Ne bekliyorsun Defooooll...
ilk kez Sofii ona karsi agir bir kelime kullanmisti...

GUrbette Yolculuk..

Sofii`nin bu agir sozleri..karsisinda Gurbetci Nur sasirip bir an sok olmus..sanki butun dunya uzerine gelmisti..Yâr yarmis yüreğini, kaniyordu artik.... Ne Mecnuna Leyla kalabilmis nede kendini atabilecek bir kuyu bulabilmisti O An..
yine de bir An kendine gelip Sadece Sana yardim edecektim..diyebilmisti...
O sozu ne hikmetse Sofii yi daha cok kizdirmisti......
anliyamiyordu...Gonlu Yarali Nur.. neler oluyordu..
Sofii bagiriyor.. rahat birakin beni! Anlamiyorsunuz degil mi?diye cook agir kelimeler savurunca Gurbetci Feribotta dogru gitmeye..baslamisti..
Ayaklari gidiyor Yuregi ise kaniyarak..geri donuyordu..geri donup bakti..Sofi Ona Sirtini cevirmis....Sanki onu unutmus..bir An gitmesini istiyordu..
gurbetci yarali idi.. agliyordu..hickiriklarini denizin dalgalari sanki eslik ediyordu..
nasil boyle ayrilacakti ki ..Yarin sabah erkenden Gurbet Diyarina donecekti..
boyle ayrilmamak icin geri donmek istemis.. ama Sofii ye de kirilmisti..
cunku Haksiz yere.. Ona Kizmis.. Onun ile gecirecegi son saatleri Ona yasaklamisti..
Yasagi Seven yuregi isyan etmis Kirginlik ile tepki gosteriyordu..
gurbetci feribotta geldiginde. feribotu kacirdigini soylemislerdi..
Nur Kirgin oldugu Halde aslinda sevinmis kosa kosa onlarin yanina Sahil yolundaki cay bahcesine bir kosumda kus gibi ucup gelmisti....
onlar orda idi halen.... Sofii basini yere kadar egmis hic konusmuyor..bakmiyordu..Nur yuzune sefkat ile bakip bir seyler soylemek istedigi halde cekinmis.. sadece sukut edip ona sevgi ile bakiyordu..
Sofii ise tekrardan Ondan yuz ceviriyor ...idi.
istenmedigini gordugunde Gurbetci tekrar 3 kez olmak uzre feribota gittigi halde her seferinde 3 dak once hareket etti tekrar kacirdiniz demeleri..ne acaip bir tevvafuk idi..
Rabbim ben bu sehirden cikamiyacagim.. Galiba..diye kendi kendine soylendi..
4. seferde feribotu kacirip tekrar geri geldiginde onlarin gitmis oldugunu gormus..
ici yuregi yanmisti bir an sanki.. zaten aksam namazi da yakindir diye iskeleye
Yakin olan istasyon camisine siginmis.. orda hickiriklarla aglamisti..
Yarin gidiyordu.. boyle kirgin, dargin bir Ayrilik mi olacakti..
ve aksam namazini kilip evine dondu..
olanlari annesine anlattiginda bunda da bir HAYIR var KIZIM!sabret diye annesi merhamet ile saclarini oksamisti..ve ertesi Sabah Nur`un bedeni gurbette donmus...
ama akli..yuregi..ait oldugunu sandigi O An O mekan da Sofii nin yaninda kalmisti..
Gurbette idi artik...
ama Sofii telefonlarina ..msn e bile gelmiyordu artik..
iyice icine kapanmis..Muhacir KIZINI gormek istemiyordu..
LEYLA değilim dost,Lâkin çağırırsan çöllere gelirim.
Sana yalan halde gelmem...Toplarım ÖZÜMÜ, yalın halde gelirim.
Kapıyı çaldığımda kim o dersen...BEN olmam kapında SEN olur gelirim.
SEN GEL DE YETER Kİ...YOLA YÜK OLMAM YOL OLUR GELİRİM
ama Sen çağırmasan nasil gelirim...

İçimde hüzün, dinlediğim parçada hüzün,okudugum dosyada hüzün var....
Gerçek hayat hikâyesi...Devamını yazacak mıyım bilmiyorum...
Bu kadarını yazmak için bile zorladım kendimi...
sarsildim her kelimesinde sekteleri yasiyorum ..
Günlerdir erteliyorum.Önce kendi içimde çözümlemem gerek...
Mutluluk insanı tatlı yapar...
Başarı ışıltılı.. Zorluklar güçlü..
Hüzün insanı insan yapar..olgunlastirir..
yenilgi mütevazı..
ya Sevdiklerimizin Ölümü.....
ya Sevdiklerimizin Ölümü..... ?
insani ne yapar???

Mevla Teala rahmet eylesin...
Bel ki de temizligin, saf'ligin, durulugun hicretini düsünmüstür bilemeyiz ki...
Bel ki de bir hallere sahit oldu mana diyarindan....
Ve daha da temizlenmeyi murat etti bel ki de... Öylecene de hicret etti...
En iyisini Mevla bilir...

Çok şey istemiyorum... Sadece bir ömür misafir et yüreğimi, yüreğinde ...



Bir ayrilik hikayesini anlatiyordum degil mi?dinle bak Rabbimin binbir hikmetini....
Sanma, Kainatta bir tesadüf var, Her şey dile gelmiş, mânâ fısıldar,Rabb'imden habersiz dal mı kıpırdar?"
Evine dondu..Yarali..muhacir..
Onu aradiginda yanliz kalmak istedigini soyledigi halde her gun aradi..
neden aradigini bilmiyordu..Aciyormu idi yoksa seviyormu idi.. karmakarisik bir duygu icinde idi..
ama tek bildigi Onu cook ozluyor ve kalbinde bir ACI hissediyordu..O`olmadan nefes bile alamiyordu sanki...
artik tek siginagi Onun hayalli.. dualari ve Rabbine olan yakarislari idi...
calisiyordu calismak zorunda idi.. yuzu guluyor yuregi kan agliyordu..
Yanlizligi.. tek dostu olmustiu sanki...
Sofii yi her gun heyecan ile yuregi titriyerek aradigi halde Sofii onun ile konusmayi istemiyordu..
neden ama..neden? diye Nur daha cook ACI cekiyordu..
Sofii nin .Can yoldasi, Sirdasi kardesinin soyledigine gore. artik Sofii hic disari cikmiyor ,konusmuyor odasinda ibadet, zikir ve teffekur, Rabita yapiyor...degismis.. sanki icten ice Onu yakan bir dert icinde yaniyordu..
susuyor ve cook uzaklara derin dusuncelere daliyordu..
daha sonra hastalnip hastahaneye goturduklerinde akciger kanseri oldugunu ve cok gec kalinmis oldugundan hayatinin son gunlerini yasadigini belirtmisler di...
Sofii engelli 54 yasinda hic hayattinda evlenmemis sevmemis bir gonul Ehli.. Hak dostu olan bu habere sevinmis sanki bu halli kardesinin gozunden kacmamis...ve nedenini sormustu..
_Agbi Allah askina Anlat Artik Senin derdin ne? neden yemekten icmekten kesildin?
Neden Hakka kavusmak icin..bu kadar mutlusun sanki?
Sofii ilk kez icini Ona dokmeye bir SIR vermeye hazirdi..
__Bak dinle cancagizim.. vefali kardesim..Ben O`na aşik oldum..
Kime agbi kime diye kardesi israr ettiginde O`na Cennet gozlu O`na!! ismini bile soylemek yuregine agir geliyordu..
Peki nicin Ona soylemedin ki?
Sofii olmaz diyordu bunu hic bir zaman bilmiyecek..haal dilli ile O bunu biliyordur..
Fi'l-kalbi mine'l-kalbi ile'l-kalbi sebîlâ..
(kalpten kalbe yol vardır)
Kalbine iyi bak sevgili …
Kalp ki maddeden öte mânâ, dikenden öte gül-i rânâ…
.Sula sevgili sûfî, sula...
Kan nehirleri arasında kalan kalp vadisini istek, aşk, marifet,
istiğna, tevhid, hayret ve yoklukla sula.
Sonrası bekâ…Sonrası sıla…
Kalbin ki, bütün yolların kaynağı ve bütün yolların son durağı.
Cananı aramak için kalbinden çıktığın bu yolda varacağın yer;
Yine kalbin aynası...Eyy aşkkk..
gozyaslari ile mirildaniyordu..
yan..diyorum.. Can.. diyorum.. O`nu cook seviyorum..
ama soyleyip onu zor duruma dusuremem..O kim Ben kim? davul bile dengi dengine vururur..
O saglikli,guzel, genc bir doktor! ya ben.. ilk okullu bile bitirememis YARIM bir insan...
Ona sadece ayak bagi..zahmet, yuk olabilirim diye caressizce mirildaniyordu...
kardesine yeminler ettiriyor bu bir SIR olarak kalacak diyordu..
ve Susuyordu...
Söyleyecek çok şeyi olan bir insan susuyorsa...
sessizliği Söyliyeceginden cook daha fazlasini haykiriyor demekti..
Aşkın Hikayesini, Durmaksızın Feryat Eden Bülbüle Değil...
Sessiz Sedasız Can Veren Pervanelere Sor...
[Mevlâna Celâleddin-i Rûmî (k.s.)

Ask'ina o kadar deger vermis ve onu o kadar mahrem tutmus ki kalbinde, ismini anmasini dahi mahremiyetin sinirlarini zorladigini düsünmüs... Yani... Sözün ve düsüncenin durdugu yerdeyiz... Sükut...!!!

SÜBHAN ALLAH GÖKTEKİ NURUN AYAN OLDU,ELLER KOŞUP ARAYA DURURKEN ,BU ACİZİ TA-İ MEKAN İLE OTURDUĞU YERDE BULDU...
KAVUŞTUĞUMA SEVİNCİM İLE ZUHURUNA EREMEYECEĞİMİN ATEŞİ DÜŞTÜ...
ben,gelmeleri bilmem ki Sen,getirtensin!Rabbim...
Bir derdim var..bin dermana degismem ki!..kime anlatsam Ki icimdeki atesi?HAKKI halka sikayet olmaz ki..
Rabbim! Sana..RAHMAN KAPINA geldim...Gurbette..avareyim..Yuregimde Sahra Çölunde..yim.
Hasrettin bana Leylâ. Yusuf’um kuyularda... Sözlerin bana Züleyhâ. Ateşlerde İbrahim’im...
Sancılar içinde Meryem. ..Yaralar içinde Eyyub’um... Su An..

Mevla Teala yüregine, kalbine, gönlüne genislik versin. O'na sigin. Dünya cok kisa. Ahiret uzun ve ebedi. Kisacik dünya hayatinda kisinin kendisini ziyade üzmesine gerek yoktur. Degmez. Yukarida da dua ettim. Üzüntüleriniz. Aglayislariniz. Kederleriniz. Ebediyyetinizin güzelligi olsun. Cennet'iniz olsun. Peygamber'e komsu olsun. Selamlar.

Ey gönül!
Madem Aşk'a düştün, Sus..
Aşkın gercek Mana-si sükut!
Sen kelamlarını çek ki geri, AŞK ta mertebeye eresin..!
Dile getirdiğin kadar yanarsın, bir gönlündeki acı yakar, bide dile düşüşün yaralar...
Bırak gözlerinden anlasın yar.. Bırak Yaradan gönlündeki Aşk ile seni katına alsın..
Bilmesede Yar.. Biliyor ya Yaradan!.....
AŞK'A SUS.. SUS Kİ; AŞK'A ERESİN..

Bırak Yaradan gönlündeki Aşk ile seni katına alsın..
bu Sofii nin duasi idi..
ve Rabbi duasini kabul etti..bu ayrilik hikayesine ins. devam edecegim.. Rabbim nasip ..kismet ve omur verirse..
sadece bugun biraz rahatsizim ....
Rabbimin her bir isinde bir degil binlerce hikmet oldugunu hep beraber gorecegiz..
Selametle Gonul dostlarim...

kimse anlamasın seni önemli değil ama "O" anlasın
"O" anlamazsa seni herkes anlasa da seni kıymeti yok...
aynen ammenna ve sadakna..
O..anlamasi..bilmesi yeter zaten..
cikiyorum..biraz rahatsizim size hayirli sohbetler efendim..