- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,111
- Tepkime puanı
- 81
Selamun aleyküm değerli dostlar başlıktanda anlaşıldığı gibi uzun zamandır yazmayı düşündüğüm ama bugün (dün)kü bir vesile ile anca fırsat bulduğum kendimce duygusal yazımı allah'(c.c.)ın izniyle burada sizlerle paylaşacağım..
Ekrem
kimdir?Kimlik bilgilerime göre 15-05-1959 gerçek ise 1957 yılında Kdz,Ereğli doğumlu Zonguldak ili Alaplı ilçesinin karadenize nazır bir köyünde 4 çocuklu bir ailenin son ferdi olan ben 8-3=5 nüfusla yaşamaya çalışan bir faniyim.
1966 - 71 döneminde köyümüzün ilköğretim okulundan mezun olduktan sonra hergenç gibi bende sözde taşı toprağı altın olan istanbula gurbete çıktım, birkaç işe girip çıktıktan sonra ennihayet rah. babamın dükkanına demir attım, 1976 yılında bekarlığa elveda deyip 77,de ilk göz ağrımızı kucağımıza aldık,
Askerliğimi 1979 yılında İskenderun Dz.k.k,lığnda 3 aylık acami eğitimimi tamamladıktan sonra Gölcük Dz.k.k. na dağıtım oldum TCG Sinop M511 mayın tarama gemisinde, geri kalan 17 aylık vatan borcumu ödeyip tekrar gurbete gittim.
Yine askerliğimden önce olduğu gibi kendi dükkanımızda çalışmaya başladım.
1983 yılında ağır vasıta (E sınıfı) ehliyet alıp kendi dükkanımızdan ayrılıp şoförlük hayatına başladım.
İlk şoförlüğümü ist. pangaltı,da bir pazarlama şirketinde yaptım, bu şirket elemanlarıyla birlikte bursaya satışa gittiğimizde hafta sonu otobüsle geri dönerken dönüş yaptığımız otobüs şoförüyle anlaşıp birsonraki gün otobüscülüğe başladım, otobüs sahibi Bayburtlu değerli abim Syn.Derviş YEŞİL (patronum şuanda sağ ise kulakları çınlasın ebedi aleme göçtüyse allah rahmet eylesin) istanbul bursa arası çalıştığımız firmadan ayrılıp memleketi bayburt,ta yazıhane açtı ve ÇORUH SEYAHAT firmasını kurdu 34 N 0990 plakalı otobüsle 2 yıl istanbul bayburt arası çalıştım 1985 yılında İstanbul bayburt seferi yaparken sabaha karşı Sivas imranli girişine yakın biryerde gizli buzda kayıp kaza yapan bir otobüsün yanındaki kişilerin ikazı neticesinde bende buzda kayıp kaza yaptım çok şükür bu kaza neticesinde can kaybımız olmadı, kaza sonrası otobüsü istanbulda tamire bıraktıktan sonra yollarımız ayrıldı ve ben memleketim alaplıda bir inşaat firmasında şoförlük yapmaya başladım, yaklaşık biryıl çalıştıktan sonra bir akrabamızla birlikte bir kamyon aldık yine 2 yıl ortak çalıştık baktık olmadı algülüm vergülüm yapıp ayrıldıktan sonra ben hiç borçsuz yani ozamanın lirasıyla 24 milyon liraya peşin para kamyon aldım kamyonumla, Erdemir, ve alaplıdaki fındık fabrikalarından çalışarak çok şükür evimi yaptım 5 çocuğumu yetiştirdim derken, yaklaşık 6 yıl önce başımıza gelen tatsız bir olaydan sonra kamyonculuğa ara ve nihayetinde son verdim şimdi gördüğünüz gibi burada vakit öldürmekteyim.
Ekrem nasıl biri?
6 yıl öncesine kadar çevremde bana ihtiyacı olan her komşum arkadaşım dostumun yanında oldum, kendi işlerimi bırakıp onların işlerini halletmeye çalıştım, yerine göre elimde nevarsa yarısını on(lar)a verdim ama,
dost bildiklerimin gerçek yüzünü kamyonculuğu bırakınca gördüm, hatta en yakınlarımın dahi gerçek yüzleri kamyon gittikten sonra ortaya çıktı.
Ben aslında ve halen daha çocukla çocuk, yaşlıyla yaşlı olan, genelde paramı kaybetsemde neşemi kaybetmeyen biriyimdir, bir dostum bir arkadaşım üzüntülüyse ona üzüntüsünü unutturmak için tüm muzipliğimi ortaya koyarım, ağlayan kişiyi güldürmek için elimden geleni yaparım, yerine göre ağlayanla ağlar, gülenle gülerim.
Ama, ama artık bunları yapamıyacam, yapmıyacam, bu kararı almama,da bugün hemde mubarek ramazan ayında en büyüğümüz kız kardeşim sebep oldu,
gerçek şudur;
1985 yılında rah.babamı kaybettikten sonra çok zaman geçmeden herkesin yaptığı gibi biz kardeşler arasında topraklar bölündü pay edildi ama ben bölüm sırasında yanlarında bulunupta şurası benim olacak vs diye birşey demedim yani tarlalara dahi gitmedim eşim ve diğer kardeşlerim gittiler kafalarına göre pay ettiler, fakat başta anlaşmamız, fındıklar ölene kadar anneme ait ve annem kimin yanında kalırsa fındıklarıda o toplayacaktı, annem bir süre benim birbüyüğüm rah.ablamın yanında kaldı, geçinemediler ben yanıma aldım ve Allah başımdan eksik etmesin, allah uzun ömür versin halen yanımda,
annem benim yanımda tabi fındıklarıda ben toplarken, günde 5 vakit namazını kılan ama ramazanda, bayramlarda dahi gelip anasından helallik isteyip elini öpmeyen benim abim sanki her ay annemin ilaçlarını kendisi alıyormuş, üstüne başına giyecek alıyormuş gibi, tutuyor telefonla annemi arayıp, hersene fındıkları ekrem topluyor fındık paralarını hep ona yediriyorsun bana hiç para göndermiyorsun, sen nezaman öleceksin senin ölceğin yok ben gelip fındıkları bölecem diyerek eşimede burada yazamadığım kelimeleri sarfedip telefonu kapatmış, o fındık sezonu gelip fındıkları böleceği sene noldu biliyormusunuz dostlar, Bir anaya isyanın, ve ağıza alınmayacak sözleri söylemenin bedelini hiç günahsız askerden henüz gelen fidan gibi yeğenim yanılmıyorsam kumburgaza denize giderken bir otobüsün altında can vererek ödedi, ben ozaman yeğenimin kaza geçirdiğini öğrenince bir arkadaşımın taksisini alıp istanbula nasıl gittiğimi hatırlamıyorum,ki benden nice önce yola çıkan kişiler istanbuldaki evin önüne yine benden nice sonra geldiler ve merhum yeğenimin naaşıda benim gittiğim taksiyle köye geldi,ki köyden canazeye giden araçların hiçbirine tabud sığmadı, ben abimler için çok şeyler yaptım hatta onların sayesinde çalıştığım işimden de oldum allah bilsin.
Hayata ve akrabalarına neden kırgın?
Beni hayata küstüren ise bugün ablam oldu demiştim,
ablam enbüyük kardeşimiz, tarlaları bölerken kendi ihtiyacı olmadığı için hakkının annemde kalmasını istedi nihatinde halen annemde, yukarıda bahsetmiştim başımıza gelen tatsız olay günü ben, milyarları bankada faiz işleyen bu ablamı arayıp ''abla durum bundan bundan ibaret kefalet için acil 3 milyar lazım''
dediğimde aldığım evap ne oldu biliyormusunuz? '' bilmemkii enişten çekermi, faizi bozdururmukii''
Bu cevabı aldıktan sonra siz olsanız neyaparsınız dostlar, işte ben bu cevabı aldıktan sonra tepemden aşa kaynar sular döküldü ve kardeşliğin bankadaki paranın faizinden bile değersiz olduğunu ozaman daha iyi anladım, ve ogün bugündür aramıza koyduğum mesafeyi aşmadım bugünden sonra zaten aşmam,
mecbur kalıp para istediğim kişi özmü öz ablam üstelik hacııı veben o 3 milyar kefalet parasını bulamazsam eşim tutuklanacak dostlarım böyle bir zamanda bankadaki paranın faizimi, yoksa kardeşinin tutuklanacak olan eşi,mi düşünülür, ama sağolsun yedi kat yabancı özablamdan cefakar çıktı.
Allah işini bilir, gel zaman git zaman ben yolda olduğum bir zamanda ablamdan önce eşi (eniştem) evde kaza geçirip elini kırmış eşim bana söylediğinde neduruyorsunuz geçmiş olsuna gitsenize dedim ve gittiler, sonra bu özzz ablam,da ufak tefek birkaç kazalar atlatmış ben gitmesemde yinede annem eşim ve çocukları geçmiş olsun ziyaretine gönderdim,
şuyakınlarda ise belinden rahatsızlanıp bugün öğrendiğime göre hastanede yatmış,da biz ziyaretine gitmemişik, (sen hastaneye yatarken bana haber verdinde ben gelmedimmi)dfrt..
Ve geçen gün yeğenime mesaj atıp ablamın halini hatırını, sağlığını sıhatini sorduğumda iyi haberini aldığımda yinede sevinmiştim çünki kardeşlerimin biryerine iğne batsa onlardan fazla benim canım yanar, ama bunu bilen yok.
Annem bugün yani dün telefonla yine hal hatır sormak için benim çocuğa halasını (kızını) arattırmış ve arttığına inanın pişman olmuş, ''beni hiç arayıp sormuyorsunuz mesajla hatırmı sorulurmuş niye aramıyor mesaj yazıyor, niye çıkıp gelmiyor, (sanki bankada benim parama faiz işliyorya, minibüsümde deniz suyu yakıyorya çıkıp ziyarete gitcem hıh) gelcem yerleri bölecem hakkımı alacam'' diye kızından işittiği laflar karşısında adeta çökmüş.
Ben anacığımın bu halini görünce kan beynime çıktı nerde nevarsa bana geldiler, geçen gün halini hatırını sormak için mesaj yazmıştım busefer nerde nevarsa, bütün yanlışlarını bende kendisine saydım, tabiki yeğen annesine yazdıklarım neticesi kızmış olmalı,ki mesaj sonrası beni aradı bişeyler söyledi durdu zaten telefonumda arızalı olduğu için ne dediğinide anlamadım anlasamda muatabım o olmadığı için gaale almazdım.
İşte, hayatımın henüz 4,de 1,ini anlattığım hikayem, ben ve beni hayata ve akrabalarıma küstüren sebepler bunlardan ibaret dostlar,
buzamana kadar dost bildiklerimden gördüğüm yanlışları, sırtıma yediğim hançerleri, yaşadığım olayların tamamını anlatmaya kalksam forumda sayfa kalmaz,
ama napalım başımıza ne gelirse allahtan gelir bizede şükretmek düşer,
Ben, eşim, dostum, arkadaşım, akrabalarım ve diğerleri için netür iyilik yaptıysam ve yaptığım iyilikleri onlar bilmiyorlarsa RABBİM BİLSİN o bana yeter, zaten biliyor görüyor ve cazalarını veriyor çok şükür,
ALMA MAZLUMUN AH-INI, ÇIKAR AHESTE AHESTE.
Son olarak hayat hikayemi şu dörtlü ile burada noktalıyorum.
ben negünler yaşadım çok iyi biliyorum
hakikatler gizlenmez gerçegi söylüyorum
son günlerimde yine hayatı seviyorum
üzgün olsan aglasan bu günler yaşanacak (f.t)
Ekrem
1966 - 71 döneminde köyümüzün ilköğretim okulundan mezun olduktan sonra hergenç gibi bende sözde taşı toprağı altın olan istanbula gurbete çıktım, birkaç işe girip çıktıktan sonra ennihayet rah. babamın dükkanına demir attım, 1976 yılında bekarlığa elveda deyip 77,de ilk göz ağrımızı kucağımıza aldık,
Askerliğimi 1979 yılında İskenderun Dz.k.k,lığnda 3 aylık acami eğitimimi tamamladıktan sonra Gölcük Dz.k.k. na dağıtım oldum TCG Sinop M511 mayın tarama gemisinde, geri kalan 17 aylık vatan borcumu ödeyip tekrar gurbete gittim.
Yine askerliğimden önce olduğu gibi kendi dükkanımızda çalışmaya başladım.
1983 yılında ağır vasıta (E sınıfı) ehliyet alıp kendi dükkanımızdan ayrılıp şoförlük hayatına başladım.
İlk şoförlüğümü ist. pangaltı,da bir pazarlama şirketinde yaptım, bu şirket elemanlarıyla birlikte bursaya satışa gittiğimizde hafta sonu otobüsle geri dönerken dönüş yaptığımız otobüs şoförüyle anlaşıp birsonraki gün otobüscülüğe başladım, otobüs sahibi Bayburtlu değerli abim Syn.Derviş YEŞİL (patronum şuanda sağ ise kulakları çınlasın ebedi aleme göçtüyse allah rahmet eylesin) istanbul bursa arası çalıştığımız firmadan ayrılıp memleketi bayburt,ta yazıhane açtı ve ÇORUH SEYAHAT firmasını kurdu 34 N 0990 plakalı otobüsle 2 yıl istanbul bayburt arası çalıştım 1985 yılında İstanbul bayburt seferi yaparken sabaha karşı Sivas imranli girişine yakın biryerde gizli buzda kayıp kaza yapan bir otobüsün yanındaki kişilerin ikazı neticesinde bende buzda kayıp kaza yaptım çok şükür bu kaza neticesinde can kaybımız olmadı, kaza sonrası otobüsü istanbulda tamire bıraktıktan sonra yollarımız ayrıldı ve ben memleketim alaplıda bir inşaat firmasında şoförlük yapmaya başladım, yaklaşık biryıl çalıştıktan sonra bir akrabamızla birlikte bir kamyon aldık yine 2 yıl ortak çalıştık baktık olmadı algülüm vergülüm yapıp ayrıldıktan sonra ben hiç borçsuz yani ozamanın lirasıyla 24 milyon liraya peşin para kamyon aldım kamyonumla, Erdemir, ve alaplıdaki fındık fabrikalarından çalışarak çok şükür evimi yaptım 5 çocuğumu yetiştirdim derken, yaklaşık 6 yıl önce başımıza gelen tatsız bir olaydan sonra kamyonculuğa ara ve nihayetinde son verdim şimdi gördüğünüz gibi burada vakit öldürmekteyim.
Ekrem nasıl biri?
6 yıl öncesine kadar çevremde bana ihtiyacı olan her komşum arkadaşım dostumun yanında oldum, kendi işlerimi bırakıp onların işlerini halletmeye çalıştım, yerine göre elimde nevarsa yarısını on(lar)a verdim ama,
dost bildiklerimin gerçek yüzünü kamyonculuğu bırakınca gördüm, hatta en yakınlarımın dahi gerçek yüzleri kamyon gittikten sonra ortaya çıktı.
Ben aslında ve halen daha çocukla çocuk, yaşlıyla yaşlı olan, genelde paramı kaybetsemde neşemi kaybetmeyen biriyimdir, bir dostum bir arkadaşım üzüntülüyse ona üzüntüsünü unutturmak için tüm muzipliğimi ortaya koyarım, ağlayan kişiyi güldürmek için elimden geleni yaparım, yerine göre ağlayanla ağlar, gülenle gülerim.
Ama, ama artık bunları yapamıyacam, yapmıyacam, bu kararı almama,da bugün hemde mubarek ramazan ayında en büyüğümüz kız kardeşim sebep oldu,
gerçek şudur;
1985 yılında rah.babamı kaybettikten sonra çok zaman geçmeden herkesin yaptığı gibi biz kardeşler arasında topraklar bölündü pay edildi ama ben bölüm sırasında yanlarında bulunupta şurası benim olacak vs diye birşey demedim yani tarlalara dahi gitmedim eşim ve diğer kardeşlerim gittiler kafalarına göre pay ettiler, fakat başta anlaşmamız, fındıklar ölene kadar anneme ait ve annem kimin yanında kalırsa fındıklarıda o toplayacaktı, annem bir süre benim birbüyüğüm rah.ablamın yanında kaldı, geçinemediler ben yanıma aldım ve Allah başımdan eksik etmesin, allah uzun ömür versin halen yanımda,
annem benim yanımda tabi fındıklarıda ben toplarken, günde 5 vakit namazını kılan ama ramazanda, bayramlarda dahi gelip anasından helallik isteyip elini öpmeyen benim abim sanki her ay annemin ilaçlarını kendisi alıyormuş, üstüne başına giyecek alıyormuş gibi, tutuyor telefonla annemi arayıp, hersene fındıkları ekrem topluyor fındık paralarını hep ona yediriyorsun bana hiç para göndermiyorsun, sen nezaman öleceksin senin ölceğin yok ben gelip fındıkları bölecem diyerek eşimede burada yazamadığım kelimeleri sarfedip telefonu kapatmış, o fındık sezonu gelip fındıkları böleceği sene noldu biliyormusunuz dostlar, Bir anaya isyanın, ve ağıza alınmayacak sözleri söylemenin bedelini hiç günahsız askerden henüz gelen fidan gibi yeğenim yanılmıyorsam kumburgaza denize giderken bir otobüsün altında can vererek ödedi, ben ozaman yeğenimin kaza geçirdiğini öğrenince bir arkadaşımın taksisini alıp istanbula nasıl gittiğimi hatırlamıyorum,ki benden nice önce yola çıkan kişiler istanbuldaki evin önüne yine benden nice sonra geldiler ve merhum yeğenimin naaşıda benim gittiğim taksiyle köye geldi,ki köyden canazeye giden araçların hiçbirine tabud sığmadı, ben abimler için çok şeyler yaptım hatta onların sayesinde çalıştığım işimden de oldum allah bilsin.
Hayata ve akrabalarına neden kırgın?
Beni hayata küstüren ise bugün ablam oldu demiştim,
ablam enbüyük kardeşimiz, tarlaları bölerken kendi ihtiyacı olmadığı için hakkının annemde kalmasını istedi nihatinde halen annemde, yukarıda bahsetmiştim başımıza gelen tatsız olay günü ben, milyarları bankada faiz işleyen bu ablamı arayıp ''abla durum bundan bundan ibaret kefalet için acil 3 milyar lazım''
dediğimde aldığım evap ne oldu biliyormusunuz? '' bilmemkii enişten çekermi, faizi bozdururmukii''
Bu cevabı aldıktan sonra siz olsanız neyaparsınız dostlar, işte ben bu cevabı aldıktan sonra tepemden aşa kaynar sular döküldü ve kardeşliğin bankadaki paranın faizinden bile değersiz olduğunu ozaman daha iyi anladım, ve ogün bugündür aramıza koyduğum mesafeyi aşmadım bugünden sonra zaten aşmam,
mecbur kalıp para istediğim kişi özmü öz ablam üstelik hacııı veben o 3 milyar kefalet parasını bulamazsam eşim tutuklanacak dostlarım böyle bir zamanda bankadaki paranın faizimi, yoksa kardeşinin tutuklanacak olan eşi,mi düşünülür, ama sağolsun yedi kat yabancı özablamdan cefakar çıktı.
Allah işini bilir, gel zaman git zaman ben yolda olduğum bir zamanda ablamdan önce eşi (eniştem) evde kaza geçirip elini kırmış eşim bana söylediğinde neduruyorsunuz geçmiş olsuna gitsenize dedim ve gittiler, sonra bu özzz ablam,da ufak tefek birkaç kazalar atlatmış ben gitmesemde yinede annem eşim ve çocukları geçmiş olsun ziyaretine gönderdim,
şuyakınlarda ise belinden rahatsızlanıp bugün öğrendiğime göre hastanede yatmış,da biz ziyaretine gitmemişik, (sen hastaneye yatarken bana haber verdinde ben gelmedimmi)dfrt..
Ve geçen gün yeğenime mesaj atıp ablamın halini hatırını, sağlığını sıhatini sorduğumda iyi haberini aldığımda yinede sevinmiştim çünki kardeşlerimin biryerine iğne batsa onlardan fazla benim canım yanar, ama bunu bilen yok.
Annem bugün yani dün telefonla yine hal hatır sormak için benim çocuğa halasını (kızını) arattırmış ve arttığına inanın pişman olmuş, ''beni hiç arayıp sormuyorsunuz mesajla hatırmı sorulurmuş niye aramıyor mesaj yazıyor, niye çıkıp gelmiyor, (sanki bankada benim parama faiz işliyorya, minibüsümde deniz suyu yakıyorya çıkıp ziyarete gitcem hıh) gelcem yerleri bölecem hakkımı alacam'' diye kızından işittiği laflar karşısında adeta çökmüş.
Ben anacığımın bu halini görünce kan beynime çıktı nerde nevarsa bana geldiler, geçen gün halini hatırını sormak için mesaj yazmıştım busefer nerde nevarsa, bütün yanlışlarını bende kendisine saydım, tabiki yeğen annesine yazdıklarım neticesi kızmış olmalı,ki mesaj sonrası beni aradı bişeyler söyledi durdu zaten telefonumda arızalı olduğu için ne dediğinide anlamadım anlasamda muatabım o olmadığı için gaale almazdım.
İşte, hayatımın henüz 4,de 1,ini anlattığım hikayem, ben ve beni hayata ve akrabalarıma küstüren sebepler bunlardan ibaret dostlar,
buzamana kadar dost bildiklerimden gördüğüm yanlışları, sırtıma yediğim hançerleri, yaşadığım olayların tamamını anlatmaya kalksam forumda sayfa kalmaz,
ama napalım başımıza ne gelirse allahtan gelir bizede şükretmek düşer,
Ben, eşim, dostum, arkadaşım, akrabalarım ve diğerleri için netür iyilik yaptıysam ve yaptığım iyilikleri onlar bilmiyorlarsa RABBİM BİLSİN o bana yeter, zaten biliyor görüyor ve cazalarını veriyor çok şükür,
ALMA MAZLUMUN AH-INI, ÇIKAR AHESTE AHESTE.
Son olarak hayat hikayemi şu dörtlü ile burada noktalıyorum.
ben negünler yaşadım çok iyi biliyorum
hakikatler gizlenmez gerçegi söylüyorum
son günlerimde yine hayatı seviyorum
üzgün olsan aglasan bu günler yaşanacak (f.t)