- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
ZULMET:
Karanlık, kalbin kararması
Dört haslet kalbin zulmetindendir Karnı tıka basa doyurmak, zâlimlerle sohbet etmek, geçen günâhları unutmak, uzun emel (Abdullah bin Mes'ûd)
Hak teâlâ nûr ile zulmeti, aydınlık ile karanlığı zikrettiği yerde, aydınlıktan ilmi, karanlıktan câhilliği murâd etti.
Nitekim Allahü teâlâ; "Onları karanlıktan aydınlığa çıkarırız" buyurdu. (İmâm-ı Gazâlî)
Günâh işleyen kimsenin kalbini zulmet kaplar Kalbi karanlıklarla dolar Gittikçe bid'at ve dalâlete (sapıklığa) düşer Zulmeti şiddetlendikçe, yüzünde de belli olur.
Herkes bunu görmeye başlar Onun içindir ki, bid'at ehlinin ve bozuk fırkalara mens ûb kişilerin, zındıkların, kâfirlerin yüzünde aslâ nûr yoktur (İmâm-ı Kastalânî)
ZÜHD:
Zühd, insanın kalbini dünyâ sıkıntılarından uzak tutar Allahü teâlânın yüceliğini ve büyüklüğünü tanımayı, tövbe etmeği, te'min eder (Hâris el-Muhâsibî)
2 Dünyâdan ve dünyâlık olan şeylerden uzak durmak.
Zühd, kalbe ve bedene rahatlık verir; dünyâya rağbet ise, düşünce ve hüzün verir. (Hadîs-i şerîf-Câmi-üs-Sagîr)
ZÜL-CELÂLİ VE'L-İKRÂM:
Zülcelâli ve'l-ikrâm ism-i şerîfini söyliyenin kıymet ve şerefi artar. (Yûsuf Nebhânî)
ZÜLCENÂHAYN:
Mürşid-i kâmiller, ictihâd derecesinde yüksek âlim oldukları için, hem zâhirî ilimlerde ve hem de tasavvufta derin ilim sâhibidirler, yâni zülcenâhayndırlar (İmâm-ı Rabbânî)