- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
ZÎNET:
Fâidesi, menfaati olmayıp, yalnız gösteriş için kullanılan şey, süs.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Dünyâ hayâtı elbette la'b, yâni oyun ve lehv yâni eğlence ve zînet (süslenmek) ve tefâhür yâni öğünme ve malı, parayı, evlâdı çoğaltmaktır. (Hadîd sûresi: 20)
Erkeğin tedâvî için sürme çekmesi câizdir, olabilir Zînet için çekmesi câiz değildir (İbn-i Nüceym)
ki nûr sâhibi Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem iki kızıyla evlendiği için hazret-i Osman'a verilen lakab.
Eshâb-ı kirâmın (Peygamber efendimizin arkadaşlarının) en üstünü Ebû Bekr-is-Sıddîk, ondan sonra Ömer-ül-Fârûk'dur (radıyü anhümâ)
Ondan sonra en yüksek kimse Osmân-ı Zinnûreyn'dir (radıyü anh)
Ondan sonra Aliyyül Mürtezâ'dır Hepsinin halîfeliği haktır, doğrudur Ümmetin icmâı (sözbirliği) ile sâbittirResûlullah sallü aleyhi ve sellem ona birbiri ardınca iki kızını vermiştir İki kızı da vefât edince; "Bir kızım daha olsaydı verirdim" buyurmuştur (Mir'ât-ı Kâinât-Taftâzânî)
ZRÂ' (Zirâ):
Kırk sekiz santimetrelik bir ölçü birimi
Misâfirin; bir milden yâni 1920 metreden az uzakta su bulacağını alâmetlerle veya âkıl bâliğ ve âdil bir müslümanın haber vermesi ile çok zannettiği zaman her tarafa doğru, dört bin zirâ'a (bir mil) giderek veya birini göndererek ve mümkün ise yalnız bakarak, suyu araması farz olur (İbn-i Âbidîn)
ZUHRUF SÛRESİ:
>> Kur'ân-ı kerîmin kırk üçüncü sûresi
Zuhrûf sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi) seksen dokuz âyet-i kerîmedir
Otuz beşinci âyet-i kerîmede geçen altın ve mücevher mânâsına gelen Zuhruf kelimesi sûreye isim olmuştur
Sûrede insanların rızıklarının farklı takdir edilmesinin ve milletlere ayrılmasının hikmetleri, inkarcıların cezâya çarptırılacağı, mü'minlere çeşitli nîmetler verileceği bildirilmektedir. (Râzî, Kurtubî)
Zuhrûf sûresinde meâlen buyruldu ki:
"Nefsine uyarak Allahü teâlânın dîninden yüz çevirenlere, dünyâda bir şeytan musallat ederiz (Âyet: 36)
Fâidesi, menfaati olmayıp, yalnız gösteriş için kullanılan şey, süs.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Dünyâ hayâtı elbette la'b, yâni oyun ve lehv yâni eğlence ve zînet (süslenmek) ve tefâhür yâni öğünme ve malı, parayı, evlâdı çoğaltmaktır. (Hadîd sûresi: 20)
Erkeğin tedâvî için sürme çekmesi câizdir, olabilir Zînet için çekmesi câiz değildir (İbn-i Nüceym)
ki nûr sâhibi Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem iki kızıyla evlendiği için hazret-i Osman'a verilen lakab.
Eshâb-ı kirâmın (Peygamber efendimizin arkadaşlarının) en üstünü Ebû Bekr-is-Sıddîk, ondan sonra Ömer-ül-Fârûk'dur (radıyü anhümâ)
Ondan sonra en yüksek kimse Osmân-ı Zinnûreyn'dir (radıyü anh)
Ondan sonra Aliyyül Mürtezâ'dır Hepsinin halîfeliği haktır, doğrudur Ümmetin icmâı (sözbirliği) ile sâbittirResûlullah sallü aleyhi ve sellem ona birbiri ardınca iki kızını vermiştir İki kızı da vefât edince; "Bir kızım daha olsaydı verirdim" buyurmuştur (Mir'ât-ı Kâinât-Taftâzânî)
ZRÂ' (Zirâ):
Kırk sekiz santimetrelik bir ölçü birimi
Misâfirin; bir milden yâni 1920 metreden az uzakta su bulacağını alâmetlerle veya âkıl bâliğ ve âdil bir müslümanın haber vermesi ile çok zannettiği zaman her tarafa doğru, dört bin zirâ'a (bir mil) giderek veya birini göndererek ve mümkün ise yalnız bakarak, suyu araması farz olur (İbn-i Âbidîn)
ZUHRUF SÛRESİ:
>> Kur'ân-ı kerîmin kırk üçüncü sûresi
Zuhrûf sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi) seksen dokuz âyet-i kerîmedir
Otuz beşinci âyet-i kerîmede geçen altın ve mücevher mânâsına gelen Zuhruf kelimesi sûreye isim olmuştur
Sûrede insanların rızıklarının farklı takdir edilmesinin ve milletlere ayrılmasının hikmetleri, inkarcıların cezâya çarptırılacağı, mü'minlere çeşitli nîmetler verileceği bildirilmektedir. (Râzî, Kurtubî)
Zuhrûf sûresinde meâlen buyruldu ki:
"Nefsine uyarak Allahü teâlânın dîninden yüz çevirenlere, dünyâda bir şeytan musallat ederiz (Âyet: 36)