Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Çocuklar için Dini Hikaye ve Fıkralar
Yirmi Dört Altın
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 6995" data-attributes="member: 376"><p><strong>Yirmi Dört Altın (Mahir ŞAHİN)</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong><p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Eski zamanlardan birinde bir ülkede büyük bir hükümdar yaşamaktaymış.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Bu hükümdarın, başşehre epeyce uzaklıkta bir yerde güzel bir çiftliği varmış.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Bir gün emrindeki adamlardan ikisini bir süre kalmaları için bu çiftliğe göndermek istemiş.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Fakat adamların bu yolculuğu birlikte çıksalar da herkes kendinden sorumlu olacakmış. Birbirlerine yardım etmeleri de yasakmış.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Adamlar yola çıkmadan önce, hükümdar her birine ayrı ayrı yirmi dörder altın lira vermiş.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Onlara da:</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>“Bu para sizin yol masrafınızı karşılayacak sermayenizdir. İhtiyaçlarınız için kullanırsınız.” demiş.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Ayrıca:</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>“Burayla çiftliğin arası yaya olarak yaklaşık iki ay kadardır. Hem buraya bir günlük uzaklıkta, bir istasyon var. Bu istasyonda hem araba, hem gemi, hem tren, hem de uçak bulunur. Herkes bütçesine göre bunlardan birine biner.” demiş.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Sonra da iyi yolculuklar dilemiş.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>O iki adam, hükümdarı dinledikten sonra saraydan ayrılmış, yolculuk için hemen hazırlık yapmaya girişmişler.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Ardından da buluşup yola koyulmuşlar.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>*</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Adamlardan birisi iyi bir kimseymiş. Yolculuk boyunca akıllıca hareket etmiş.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>İstasyona varıncaya kadar bir miktar masraf etmiş. Fakat o harcadığı paralarla hükümdarın hoşuna gidecek çok güzel alışverişler yapmış. Böylelikle para kaybetmek şöyle dursun sermayesini kat kat artırmış.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Diğer adamsa, kötü bir kimseymiş.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>İstasyona varıncaya kadar altınlarından yirmi üç lirasını harcamış. Hemen tamamını içki, kumar gibi geçici ve yasak eğlencelere harcayıp tüketmiş.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Sonunda kala kala elinde sadece bir tek altını kalmış.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Rastladığı bir yerde onun halini gören yol arkadaşı bu adama:</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>“Arkadaşım! Kalan şu son paranla bir bilet al. Hiç olmazsa bu kadar uzun bir yolu aç ve yaya gitmek zorunda kalmayasın!” diye uyarıda bulunmuş.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Ayrıca:</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>“Hem bizim hükümdarımız merhametlidir. Belki sana acıyıp kusurlarını affeder.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>“Bakarsın seni de uçağa bindirirler. Sen de hedefine çabucak ulaşırsın.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>“Yoksa bu iki ay boyunca çölde aç, yaya ve yalnız gitmeğe mecbur olursun.” diye tavsiyelerde bulunmuş.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Peki adam ne mi yapmış? </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Orası bilinmiyor. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Ama zaten iki ihtimal var!</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Eğer o noktadan sonra aklı başına gelip de bir bilet aldıysa bu da bir şeydir. Diğer adamla kıyaslanmasa ve basit bir araçla uzun bir yolculuk da yapsa yine de kötü sayılmaz.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Ama eğer bu adam arkadaşının sözlerine rağmen yine de inat edip kalan o bir lirasını da bir bilete vermeyerek geçici bir zevk için harcasa; herhalde herkesin onun aptal bir adam olduğundan şüphesi kalmaz.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>***</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Şimdi bu masalın arkasında nasıl bir anlam gizli? Ona bakalım:</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Sevgili dostum!</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>O hükümdar, Rabbimiz; yaratıcımızdır.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>O iki yolcu ise, her ikisi de Müslüman kimselerdir. Sorumlu oldukları halde birisi kulluk bilincine sahip, dindar, namazını kılan bir kimse; diğeri ise kulluk bilincine sahip olmayan, gafil, namazsız bir insandır.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Aslında her ikisi de bu iki tip insanın bir örneğidir. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>O yirmi dörder altın ise, her gün akıp gideduran yirmi dört saatlik ömür süremizdir.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Uzaklardaki o güzel çiftlik ise, Cennet’tir.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>O istasyon ise, insanın ölümden hemen sonraki mekanı olan kabirdir.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>O seyahat ise, dünyaya gönderilmiş olan insanın kabir ve büyük mahkemeden geçip sonsuzluğa uzanan yolculuğudur.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>O uzun yolculuğumuz, o bir günlük sürede yaptığımız işlere; ibadetlere ve ibadetlerdeki içtenliğe göre belirlenir. Bu sayede de çeşitli konfor ve sürelerde kat edilir.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Bir kısım insanlar, bu yolu sürünerek, emekleyerek, yürüyerek uzun ve perişan bir halde alır.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Kimisi, basit de olsa bir araçtan faydalanır.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Bir kısmının durumlarına göre biraz daha iyi araçları olur. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Bazı kimseler </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Ama öyle insanlar vardır ki, şimşek gibi bin senelik yolu bir günde giderler.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Hatta bazıları hayal gibi elli bin senelik mesafeyi bir günde kat eder.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Yolculuk için alınan o bilet ise namaz ibadetidir. Bu seyahat rahat bir şekilde ancak o biletle mümkündür.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Akıllı ve sorumlu bir insan için günde sadece bir tek saatlik süre bile, hazırlığıyla beraber beş vakit namaza ayeter.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: DarkRed"><strong>Acaba her gün yirmi üç saatini şu kısacık dünya hayatına harcayıp da bir tek saatini bile o sonsuz ahiret hayatı için kullanmayan kimsenin, ne kadar zarar ettiğini varın siz düşünün...</strong></span></p> <p style="text-align: center"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 6995, member: 376"] [B]Yirmi Dört Altın (Mahir ŞAHİN) [/B][CENTER][COLOR=DarkRed][B]Eski zamanlardan birinde bir ülkede büyük bir hükümdar yaşamaktaymış.[/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed][B] Bu hükümdarın, başşehre epeyce uzaklıkta bir yerde güzel bir çiftliği varmış.[/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed][B] Bir gün emrindeki adamlardan ikisini bir süre kalmaları için bu çiftliğe göndermek istemiş.[/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed][B] Fakat adamların bu yolculuğu birlikte çıksalar da herkes kendinden sorumlu olacakmış. Birbirlerine yardım etmeleri de yasakmış.[/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed][B] Adamlar yola çıkmadan önce, hükümdar her birine ayrı ayrı yirmi dörder altın lira vermiş.[/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed][B] Onlara da:[/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed][B] “Bu para sizin yol masrafınızı karşılayacak sermayenizdir. İhtiyaçlarınız için kullanırsınız.” demiş.[/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed][B] Ayrıca:[/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed][B] “Burayla çiftliğin arası yaya olarak yaklaşık iki ay kadardır. Hem buraya bir günlük uzaklıkta, bir istasyon var. Bu istasyonda hem araba, hem gemi, hem tren, hem de uçak bulunur. Herkes bütçesine göre bunlardan birine biner.” demiş.[/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed][B] Sonra da iyi yolculuklar dilemiş. O iki adam, hükümdarı dinledikten sonra saraydan ayrılmış, yolculuk için hemen hazırlık yapmaya girişmişler. Ardından da buluşup yola koyulmuşlar. * Adamlardan birisi iyi bir kimseymiş. Yolculuk boyunca akıllıca hareket etmiş. İstasyona varıncaya kadar bir miktar masraf etmiş. Fakat o harcadığı paralarla hükümdarın hoşuna gidecek çok güzel alışverişler yapmış. Böylelikle para kaybetmek şöyle dursun sermayesini kat kat artırmış. Diğer adamsa, kötü bir kimseymiş. İstasyona varıncaya kadar altınlarından yirmi üç lirasını harcamış. Hemen tamamını içki, kumar gibi geçici ve yasak eğlencelere harcayıp tüketmiş. Sonunda kala kala elinde sadece bir tek altını kalmış. Rastladığı bir yerde onun halini gören yol arkadaşı bu adama: “Arkadaşım! Kalan şu son paranla bir bilet al. Hiç olmazsa bu kadar uzun bir yolu aç ve yaya gitmek zorunda kalmayasın!” diye uyarıda bulunmuş. Ayrıca: “Hem bizim hükümdarımız merhametlidir. Belki sana acıyıp kusurlarını affeder. “Bakarsın seni de uçağa bindirirler. Sen de hedefine çabucak ulaşırsın. “Yoksa bu iki ay boyunca çölde aç, yaya ve yalnız gitmeğe mecbur olursun.” diye tavsiyelerde bulunmuş. Peki adam ne mi yapmış? Orası bilinmiyor. Ama zaten iki ihtimal var! Eğer o noktadan sonra aklı başına gelip de bir bilet aldıysa bu da bir şeydir. Diğer adamla kıyaslanmasa ve basit bir araçla uzun bir yolculuk da yapsa yine de kötü sayılmaz. Ama eğer bu adam arkadaşının sözlerine rağmen yine de inat edip kalan o bir lirasını da bir bilete vermeyerek geçici bir zevk için harcasa; herhalde herkesin onun aptal bir adam olduğundan şüphesi kalmaz. ***[/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed][B]Şimdi bu masalın arkasında nasıl bir anlam gizli? Ona bakalım: Sevgili dostum! O hükümdar, Rabbimiz; yaratıcımızdır. O iki yolcu ise, her ikisi de Müslüman kimselerdir. Sorumlu oldukları halde birisi kulluk bilincine sahip, dindar, namazını kılan bir kimse; diğeri ise kulluk bilincine sahip olmayan, gafil, namazsız bir insandır. Aslında her ikisi de bu iki tip insanın bir örneğidir. O yirmi dörder altın ise, her gün akıp gideduran yirmi dört saatlik ömür süremizdir. Uzaklardaki o güzel çiftlik ise, Cennet’tir. O istasyon ise, insanın ölümden hemen sonraki mekanı olan kabirdir. O seyahat ise, dünyaya gönderilmiş olan insanın kabir ve büyük mahkemeden geçip sonsuzluğa uzanan yolculuğudur. O uzun yolculuğumuz, o bir günlük sürede yaptığımız işlere; ibadetlere ve ibadetlerdeki içtenliğe göre belirlenir. Bu sayede de çeşitli konfor ve sürelerde kat edilir. Bir kısım insanlar, bu yolu sürünerek, emekleyerek, yürüyerek uzun ve perişan bir halde alır. Kimisi, basit de olsa bir araçtan faydalanır. Bir kısmının durumlarına göre biraz daha iyi araçları olur. Bazı kimseler Ama öyle insanlar vardır ki, şimşek gibi bin senelik yolu bir günde giderler. Hatta bazıları hayal gibi elli bin senelik mesafeyi bir günde kat eder. Yolculuk için alınan o bilet ise namaz ibadetidir. Bu seyahat rahat bir şekilde ancak o biletle mümkündür. Akıllı ve sorumlu bir insan için günde sadece bir tek saatlik süre bile, hazırlığıyla beraber beş vakit namaza ayeter. Acaba her gün yirmi üç saatini şu kısacık dünya hayatına harcayıp da bir tek saatini bile o sonsuz ahiret hayatı için kullanmayan kimsenin, ne kadar zarar ettiğini varın siz düşünün...[/B][/COLOR] [/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Çocuklar için Dini Hikaye ve Fıkralar
Yirmi Dört Altın
Üst
Alt