- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Yılbaşı neyimiz olur? Ramazan Bayramımız mı? Kurban Bayramımız mı? Kandilimiz mi?
Biz Muharremlerle,Martlarla başlayan yıllar da biliriz...Ki,hiç biri böyle şımarıklıkla,böyle ayyaşlıkla,böyle kumarbazlıkla açılmazdı.Hepsi efendi yıllardı.
Bu bahsi bu kadarla geçiyor ve Noel Baba'ya geliyorum: Memleketimize, herhalde Beyoğlu'ndan giren,Haliç'i atlayarak Fatih'lere, Aksaray'lara,sonra Rumeli'ye ve Boğaz'ı aşarak önce Kadıköy'lere, Moda'lara ve sonra Üsküdar'lara ve oradan Anadolu'ya geçen bu bunak,neyimiz olur:
Babamız mı,dedemiz mi,amcamız mı yoksa Avrupalılıktan pîrimiz mi?
İstanbul'un Tepebaşı'ndan Adana'nın Tepebağı'na kadar her yeri bilen,her yere uğrayan bu moruk kimdir,necidir?
Bir resmine bakarsanız Havarilere,öteki resmine bakarsanız Rasputin'e benzeyen bu islambil papazı aramızda nenin nesidir...
Bunu ihç merak etmediniz mi?
Siz bırakın da ben söyleyeyim kim olduğunu:
O,Haçlı Seferleri'nden kalma bir kılınç artığıdır.O zaman silahla giremediği yerlere,şimdi beyaz sakalıyla saygılar ve sevgiler toplayarak girebiliyor.
O,evimize girerken eşeğini kapımızın halkasına bağlayan bir Piyer Lermit'tir...
Kardeşlerini Mukaddes Savaş'a hazırlamaktan geliyor.
O,adıyla sanıyla bir misyonerdir ki,kılığını değiştirmiş...Ve bizi avlamaya,kucağında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan çocuklarımızdan başlamıştır.