Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Yaşamak için yaşadigimizi sanip aslinda yaşamayı unutuyoruz..
Sağlığımıza ,huzurumuza, bakmak yerine,elimize geçecek paraya bakiyoruz..
Hep İstemekle ,hayal etmele hayatımızi beyhude geçiriyoruz..
Aza kanaat getirip yetinmeyi bilmiyoruz
hep Daha fazlası,daha fazlası….diye isteklerimizin esiri oluyoruz..
Sevdiklerimiz için yaşıyor,çalışıyor en cok da onlari ihmal eder ve Yaşamayı Unuturuz..
sevdiklerimizi hep tehir eder, erteleriz, çünkü yapılması gereken önemsiz işlerimiz bizi çok meşgul eder her zaman,
oysa ki sevdiklerimizi ihmal ettiğimizi hiç düşünmeyiz ta ki onları kaybedinceye kadar sonra anlariz ki biz Sevdiklerimiz ile hic Yaşamamişiz ki..
Yaşamak sevmektir aslında...
SeNi ÇoK ÖzLeDiM...
Bazen dur demek yetmez gidenin arkasından…Giden mecbursa gitmeye ve sen mecbursan kalmaya, hiçbir söz yetmez onu durdurmaya…
Gitmesini istemeden gönderdiklerin ve gel desende getiremediklerin olmadan mecbur kalırsın yaşamaya…yaşadigini sanmaya...
Mutluluk, kelimelerle anlatılacak bir kavram değil, yürekten yaşanılması gereken bir duygu hazinesidir.
Mutluluk, Rabbinin verdiği nimetlere şükür ile birlikte kalbini yaşatmasidir..
insanlarin bir cogu ihsan edilmiş nimetleri göremedikleri icin de mutluluğu hissetmiyorlar...
Gaflet ve dünya gayesi öyle başımızı sarmış ki, bize nimet adına ne verilmiş, ne verilmemiş farkında bile değiliz.
Ahiret mücadelesini hiçe saymışız dünyayı elde etme gayretlerimizin peşine düşmüşüz.
Bize hem dünyada hem ahirette saadet getirecek olan nimetlerden istifadeyi ikinci plâna atmışız...
Allah, dünya hayatında insanları çeşitli olaylarla denemektedir. Böylece Allah'ın rızasını, rahmetini ve cennetini umarak din ahlakını yaşayanlarla,
nefislerine yenilenler ortaya çıkmaktadır. Bunun için "Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz."
"O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı.
O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır." Mülk Suresi, 2
Allah'ın yarattığı bu imtihan ortamında makbul olan, insanın gücünün yettiği en son noktaya kadar samimiyetle çaba göstermesi ve Allah'ın razı olacağı
ahlakı yaşayabilmek için her türlü fedakarlığı göze almasıdır.
Kuran'da asıl büyük fazlın (lütuf, ihsan) "hayırlarda yarışıp öne geçmek" olduğu şu şekilde bildirilmiştir:
"Herkesin yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir."
Bakara Suresi, 148
AN-ın ne öncesi var,ne sonrası,
ve anda yaşadığımın asla olmayacak bir aynısı !
bu gün,dününü yarınındayız,
yarın ise bu günün çekilen sancısı.
dününün ile alay etme..Nerde görülmüş alay tohumundan,ciddiyet mahsulu çıktığı...
Kim oldugunu ve nerden geldigini unutma!!Muhacir KIZI..
Hiç kimse geçmişini geri alabilecek kadar zengin değil..
Dün, öldü. Bugün, can veriyor. Yarın ise henüz doğmadı.
Zamanınızı bu açıdan gör ve değerlendir...