- Katılım
- 23 Haziran 2023
- Mesajlar
- 120
- Tepkime puanı
- 23
Yahudilik veya Hristiyanlık inancında olan şeyler neden İslam'a sokuldu ?
"İslam diye inandığınız şu şey aslında Yahudilerin ve/veya Hristiyanların inancında da olan bir şeydir" şeklindeki bir yaklaşıma hayatınızda en az bir kaç kez rast gelmişsinizdir..
Gelin size bu soruyu cevaplayalım..
İslam, Hz. Adem ile başlayarak tüm peygamberlere indirilen yegane tek dindir.. Bir başka değişle, Hz. Adem'e indirilen İslam ile Peygamber Efendimizin s.a.v bize tebliğ ettiği İslam arasında (itikadi olarak) hiç bir fark yoktur. Farklar sadece amel (ibadetler) yönündendir. Her Peygamberin ümmetine oruç emredilmiştir. Ama bu orucun mahiyeti yani nasıl tutulacağı, peygamberlere göre farklılık göstermektedir. Kendisine kitap veya suhuf indirilen her peygamberin şeriatı farklılık göstermesine rağmen İslam yönünden aynıydı. (Şeriat daha spesifik şeyleri içerirken, İslam ise daha genel şeyleri kapsamaktadır. Oruç tutmak, İslam'ın şartlarından biri iken nasıl tutulacağı o ümmetin şeriatına göre farklılık göstermektedir.)
Allah katında din, şüphesiz İslam'dır. Ancak, Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın ayetlerini kim inkar ederse bilsin ki, Allah hesabı çabuk görür. Ali İmran 19
Hz. Adem a.s, İslam'ı tebliğ etmiş ve ümmeti uzun süre bu İslam ile hüküm sürmüştür. Hz. Adem'den sonra insanlar bu İslam'ı bozmuş ve Allah c.c bunun üzerine Şit a.s'ı göndermiştir.. Şit a.s, İslam'ı yeniden tebliğ etmiştir.. Her bozulmada yeni bir peygamber gönderilmiş ve İslam yeniden tebliğ edilmiştir ta ki bizim Peygamberimize kadar..
Buraya kadar anlatılan şeyleri bildiğiniz kanısındayım. Asıl anlatacağım şey bundan sonrasıdır..
Yoktan var olmaz, var olan da yok olmaz. (Termodinamiğin bir yasası da olan bu sözden haberi olmayanınız yoktur.. Aslında bu söz çok eski bilginlerin ve hatta İslam alimlerinin bile kabul ettiği bir sözdür.)
Şimdi tekrar başa dönelim.. İslam'dan başka hiç bir dinin olmadığı döneme.. Kendinize yeni bir din uydurmak istiyorsunuz ne yapmanız gerekmektedir.. Yoktan var olamaz kuralına göre, var olanı değiştirmeniz gerekmektedir.. Bunu yaparken de, olmayan bir şeyi asla kullanamazsınız.. Yani her uydurulan dinin içerisinde mutlaka İslam'dan bir kalıntı olmak zorunda veya bir benzeri onda da olmak zorundadır.
Dünyada 4000 üzerinde din olduğu söylenmektedir. Her dinin mutlaka İslam'la benzer bir yönü olmak zorundadır. Hatta en bozuk bir inanışta bile.. Çünkü tüm dinler İslam'ın bozulması veya değiştirilmesi ile elde edilmiştir.. (Eski Türklerin inancı olan) Şamanizmden tutun da, Afrika'nın en ücra yerinde olan kabilenin inancında bile..
Her söz veya inanışın mutlaka bir hakikatı olmak zorundadır. Bir yanlış inanış varsa, onun mutlaka bir doğrusu olmak zorundadır. Çünkü bu alemde her şey zıttı ile olmak zorundadır.. Gölgesi olan bir şeyin aslının mutlaka olması gerekmesi gibi..
Putlara secde eden birinin secdesi, secdenin hakikati yönünden doğru bir şey iken, onun puta karşı yapılması yanlış bir şeydir.. Allah ile arana birini koymak yanlış bir davranış değil iken, arana putu koyman yanlış bir davranıştır.. Yani Allah ile kendi arasına putu koyan kişiye neden bir aracı edindin diye kızılmıyor, neden aracı olarak putu koydun diye kızılıyor.. Bu inceliği anlayamayanlar ise, o şeyin hakikatini yapan kimseler için Allah ile arana neden aracı koyuyorsun demektedirler. Tekrar ediyorum.. Allah, kendisi ile arasına bir aracı konmasına değil, aracı olarak putların konmasına karşıdır..
Konumuza tekrar dönersek, İslam'daki bir şeyin Yahudilik veya Hristiyanlıkta olması, o şeyin Yahudilik veya Hristiyanlıktan geldiğini göstermemektedir. Çünkü Hz. Adem'den bu yana İslam aynı islamdır.. Diğer dinlerin hepsi, İslam'ın bozulması veya değiştirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Hz. Musa'ya indirilen Tevrat'ta da, Hz. İsa'ya indirilen İncil'de de her ne kadar bozulmuş olsalar da İslam'dan kalıntılar bulunmaktadır.. Hristiyanların, Hz. İsa'nın kıyamete yakın tekrar gelmesine inanması, İslam'ın içerisine Hristiyanlıktan bir şeylerin sokulmuş olmasından değil, Hristiyanların İslam'daki bir şeyi söylemelerinden kaynaklanmaktadır.. Bunu söylerken de onu kendi inançları doğrultusunda değiştirmişlerdir.. Hz. İsa'nın gelişinin amacı, İslam'a göre de Hristiyanlığa göre de farklılık göstermektedir.
Tüm dinlerin ortak paydasını alırsanız, bu aslında size İslam'ı verir. Çünkü tüm dinler İslam neticesinde ortaya çıkmıştır.. Bu dinler, her ne kadar İslam'dan uzaklaşmış olsalar da İslam ile mutlaka benzer bir yönleri bulunmaktadırlar.
En çok benzer yönü olan Yahudilik ve Hristiyanlıktır. İslam onlardan bir şey almış değildir.. Onların İslam ile benzer yönleri vardır.. Yapılan en büyük mantık hatası da budur..
Denizler, okyanusları oluşturmamıştır.. Okyanuslar, denizleri oluşturmuştur.. Dedeniz sizin kanınızdan değildir, siz dedenizin kanındansınızdır..
Her zaman önce olan, diğerlerinin varlık sebebidir.. Umarım konu anlaşılmıştır..
"İslam diye inandığınız şu şey aslında Yahudilerin ve/veya Hristiyanların inancında da olan bir şeydir" şeklindeki bir yaklaşıma hayatınızda en az bir kaç kez rast gelmişsinizdir..
Gelin size bu soruyu cevaplayalım..
İslam, Hz. Adem ile başlayarak tüm peygamberlere indirilen yegane tek dindir.. Bir başka değişle, Hz. Adem'e indirilen İslam ile Peygamber Efendimizin s.a.v bize tebliğ ettiği İslam arasında (itikadi olarak) hiç bir fark yoktur. Farklar sadece amel (ibadetler) yönündendir. Her Peygamberin ümmetine oruç emredilmiştir. Ama bu orucun mahiyeti yani nasıl tutulacağı, peygamberlere göre farklılık göstermektedir. Kendisine kitap veya suhuf indirilen her peygamberin şeriatı farklılık göstermesine rağmen İslam yönünden aynıydı. (Şeriat daha spesifik şeyleri içerirken, İslam ise daha genel şeyleri kapsamaktadır. Oruç tutmak, İslam'ın şartlarından biri iken nasıl tutulacağı o ümmetin şeriatına göre farklılık göstermektedir.)
Allah katında din, şüphesiz İslam'dır. Ancak, Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın ayetlerini kim inkar ederse bilsin ki, Allah hesabı çabuk görür. Ali İmran 19
Hz. Adem a.s, İslam'ı tebliğ etmiş ve ümmeti uzun süre bu İslam ile hüküm sürmüştür. Hz. Adem'den sonra insanlar bu İslam'ı bozmuş ve Allah c.c bunun üzerine Şit a.s'ı göndermiştir.. Şit a.s, İslam'ı yeniden tebliğ etmiştir.. Her bozulmada yeni bir peygamber gönderilmiş ve İslam yeniden tebliğ edilmiştir ta ki bizim Peygamberimize kadar..
Buraya kadar anlatılan şeyleri bildiğiniz kanısındayım. Asıl anlatacağım şey bundan sonrasıdır..
Yoktan var olmaz, var olan da yok olmaz. (Termodinamiğin bir yasası da olan bu sözden haberi olmayanınız yoktur.. Aslında bu söz çok eski bilginlerin ve hatta İslam alimlerinin bile kabul ettiği bir sözdür.)
Şimdi tekrar başa dönelim.. İslam'dan başka hiç bir dinin olmadığı döneme.. Kendinize yeni bir din uydurmak istiyorsunuz ne yapmanız gerekmektedir.. Yoktan var olamaz kuralına göre, var olanı değiştirmeniz gerekmektedir.. Bunu yaparken de, olmayan bir şeyi asla kullanamazsınız.. Yani her uydurulan dinin içerisinde mutlaka İslam'dan bir kalıntı olmak zorunda veya bir benzeri onda da olmak zorundadır.
Dünyada 4000 üzerinde din olduğu söylenmektedir. Her dinin mutlaka İslam'la benzer bir yönü olmak zorundadır. Hatta en bozuk bir inanışta bile.. Çünkü tüm dinler İslam'ın bozulması veya değiştirilmesi ile elde edilmiştir.. (Eski Türklerin inancı olan) Şamanizmden tutun da, Afrika'nın en ücra yerinde olan kabilenin inancında bile..
Her söz veya inanışın mutlaka bir hakikatı olmak zorundadır. Bir yanlış inanış varsa, onun mutlaka bir doğrusu olmak zorundadır. Çünkü bu alemde her şey zıttı ile olmak zorundadır.. Gölgesi olan bir şeyin aslının mutlaka olması gerekmesi gibi..
Putlara secde eden birinin secdesi, secdenin hakikati yönünden doğru bir şey iken, onun puta karşı yapılması yanlış bir şeydir.. Allah ile arana birini koymak yanlış bir davranış değil iken, arana putu koyman yanlış bir davranıştır.. Yani Allah ile kendi arasına putu koyan kişiye neden bir aracı edindin diye kızılmıyor, neden aracı olarak putu koydun diye kızılıyor.. Bu inceliği anlayamayanlar ise, o şeyin hakikatini yapan kimseler için Allah ile arana neden aracı koyuyorsun demektedirler. Tekrar ediyorum.. Allah, kendisi ile arasına bir aracı konmasına değil, aracı olarak putların konmasına karşıdır..
Konumuza tekrar dönersek, İslam'daki bir şeyin Yahudilik veya Hristiyanlıkta olması, o şeyin Yahudilik veya Hristiyanlıktan geldiğini göstermemektedir. Çünkü Hz. Adem'den bu yana İslam aynı islamdır.. Diğer dinlerin hepsi, İslam'ın bozulması veya değiştirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Hz. Musa'ya indirilen Tevrat'ta da, Hz. İsa'ya indirilen İncil'de de her ne kadar bozulmuş olsalar da İslam'dan kalıntılar bulunmaktadır.. Hristiyanların, Hz. İsa'nın kıyamete yakın tekrar gelmesine inanması, İslam'ın içerisine Hristiyanlıktan bir şeylerin sokulmuş olmasından değil, Hristiyanların İslam'daki bir şeyi söylemelerinden kaynaklanmaktadır.. Bunu söylerken de onu kendi inançları doğrultusunda değiştirmişlerdir.. Hz. İsa'nın gelişinin amacı, İslam'a göre de Hristiyanlığa göre de farklılık göstermektedir.
Tüm dinlerin ortak paydasını alırsanız, bu aslında size İslam'ı verir. Çünkü tüm dinler İslam neticesinde ortaya çıkmıştır.. Bu dinler, her ne kadar İslam'dan uzaklaşmış olsalar da İslam ile mutlaka benzer bir yönleri bulunmaktadırlar.
En çok benzer yönü olan Yahudilik ve Hristiyanlıktır. İslam onlardan bir şey almış değildir.. Onların İslam ile benzer yönleri vardır.. Yapılan en büyük mantık hatası da budur..
Denizler, okyanusları oluşturmamıştır.. Okyanuslar, denizleri oluşturmuştur.. Dedeniz sizin kanınızdan değildir, siz dedenizin kanındansınızdır..
Her zaman önce olan, diğerlerinin varlık sebebidir.. Umarım konu anlaşılmıştır..