- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
VAHY (Vahiy):
Allah ü teâlânın emirlerini ve yasaklarını, peygamberlerine melek vâsıtasıyla veya vâsıtasız olarak bildirmesi
Allah ü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
O (Muhammed aleyhisselâm) boş şey söylemez Yalnız vahyedileni söyler (Necm sûresi: 3)
Allah ü teâlânın emirlerini ve yasaklarını, îmânı ve ibâdet esaslarını, güzel ahlâkı içine alan ilâhî kitablara inanmak, dînimizin üçüncü temel şartıdırYüce Rabbimiz peygamberleri vâsıtası ile hepsini ilâhî kitablarda bildirmiştir Allahü teâlâ bu ku tsal kitabları, bâzı peygamberlere melek vâsıtasıyla okutarak, bâzılarına ise yazılı olarak, bâzılarına da meleksiz işittirerek vahyetti Allahü teâlâ tarafından vahyedilen bu ilâhî kitabların hepsi O'nun kelâmı (sözleri) dır (M Sıddîk Gümüş)
_____________________________________:
Vahy Kâtibi:
Peygamber efendimize gelen vahyi, O'nun emri ile yazan sahâbîlere verilen isim
Eshâb-ı kirâm arasında kırk kadar vahiy kâtibi vardıMeşhûr vahiy kâtibleri şu Sahâbîler idi: Hazret-i Ebû Bekr, hazret-i Ömer, hazret-i Osman, hazret-i Ali, hazret-i Muâviye, Hâlid bin Velîd, Abdullah bin Zeyd, Zeyd bin Sâbit ve diğerleri (İbn-i Hacer Askalânî)
____________________________________:
Vahy-i Gayri Metlûv:
Allah ü teâlâ tarafından peygamberlerin kalblerine bildirilen vahyi, peygamberlerin kendilerine âit kelimelerle yanındakilere bildirmesi Hadîs-i kudsî (Bkz Hadîs)
____________________________________:
Vahy-i Metlûv:
Cebrâil aleyhisselâmın, Allahü teâlâdan aldığı haberleri getirerek peygamberlere okuması
Vahy-i metlûvun kelimeleri de, mânâları da Allahü teâlâdan gelmiştir Kur'ân-ı kerîm vahy-i metlûvdur (İmâm-ı Süyûtî)
*************************************************
VA'ÎD:
Allah ü teâlânın azâb yapacağına söz vermesi
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Şimdi, benim dünyâda ve âhirette va'îdimden korkanlara va'z-u nasîhat et! (Kâf sûresi: 45)
Mekke müşriklerinden önceki kavimler, Peygamberlerini tekzîb ettiler (yalanladılar) Onlara va'îdim hak (vâcib) oldu (Kehf sûresi: 14)
Allah 'ım, ey sağlam ipin ve dosdoğru işin sâhibi! Senden va'îd gününde, emniyet ve sonsuzluk gününde Cennet'ini dilerim (Hadîs-i şerîf-Sünen-i Tirmizî)
Allah ü teâlânın emirlerini ve yasaklarını, peygamberlerine melek vâsıtasıyla veya vâsıtasız olarak bildirmesi
Allah ü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
O (Muhammed aleyhisselâm) boş şey söylemez Yalnız vahyedileni söyler (Necm sûresi: 3)
Allah ü teâlânın emirlerini ve yasaklarını, îmânı ve ibâdet esaslarını, güzel ahlâkı içine alan ilâhî kitablara inanmak, dînimizin üçüncü temel şartıdırYüce Rabbimiz peygamberleri vâsıtası ile hepsini ilâhî kitablarda bildirmiştir Allahü teâlâ bu ku tsal kitabları, bâzı peygamberlere melek vâsıtasıyla okutarak, bâzılarına ise yazılı olarak, bâzılarına da meleksiz işittirerek vahyetti Allahü teâlâ tarafından vahyedilen bu ilâhî kitabların hepsi O'nun kelâmı (sözleri) dır (M Sıddîk Gümüş)
_____________________________________:
Vahy Kâtibi:
Peygamber efendimize gelen vahyi, O'nun emri ile yazan sahâbîlere verilen isim
Eshâb-ı kirâm arasında kırk kadar vahiy kâtibi vardıMeşhûr vahiy kâtibleri şu Sahâbîler idi: Hazret-i Ebû Bekr, hazret-i Ömer, hazret-i Osman, hazret-i Ali, hazret-i Muâviye, Hâlid bin Velîd, Abdullah bin Zeyd, Zeyd bin Sâbit ve diğerleri (İbn-i Hacer Askalânî)
____________________________________:
Vahy-i Gayri Metlûv:
Allah ü teâlâ tarafından peygamberlerin kalblerine bildirilen vahyi, peygamberlerin kendilerine âit kelimelerle yanındakilere bildirmesi Hadîs-i kudsî (Bkz Hadîs)
____________________________________:
Vahy-i Metlûv:
Cebrâil aleyhisselâmın, Allahü teâlâdan aldığı haberleri getirerek peygamberlere okuması
Vahy-i metlûvun kelimeleri de, mânâları da Allahü teâlâdan gelmiştir Kur'ân-ı kerîm vahy-i metlûvdur (İmâm-ı Süyûtî)
*************************************************
VA'ÎD:
Allah ü teâlânın azâb yapacağına söz vermesi
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Şimdi, benim dünyâda ve âhirette va'îdimden korkanlara va'z-u nasîhat et! (Kâf sûresi: 45)
Mekke müşriklerinden önceki kavimler, Peygamberlerini tekzîb ettiler (yalanladılar) Onlara va'îdim hak (vâcib) oldu (Kehf sûresi: 14)
Allah 'ım, ey sağlam ipin ve dosdoğru işin sâhibi! Senden va'îd gününde, emniyet ve sonsuzluk gününde Cennet'ini dilerim (Hadîs-i şerîf-Sünen-i Tirmizî)