- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
Hicret'in 11. senesi Sefer ayının 26'sı, Pazartesi günü idi.
Resûl-i Kibriya Efendimizin hastalanmasına bir gün gibi kısa bir zaman vardı. Buna rağmen o, yine İslâm'ın istikbâl ve inkişafını ilgilendiren tedbirler almak, gerekli teşebbüslerde bulunmakla meşguldü.
Bizans, İslâm Devleti için her zaman büyük bir tehlike hüviyetini koruyordu. O zamana kadar da gerekli dersi tam manâsıyla almış değildi. Bu sebeple, Peygamber Efendimiz, o tarafa büyük ehemmiyet veriyordu.
Pazartesi günü, Ashab-ı Kiram'a sefer için hazırlanmalarını emretti. Hedef belli idi: Bizanslılarla, yâni Rumlarla muharebe... Emri duyan Müslümanlar evlerine dağılıp sür'atle hazırlığa başladılar.
Ertesi gün, yâni salı günü Resûl-i Kibriya Efendimiz, Üsame b. Zeyd Hazretlerini huzuruna çağırttı. Ona şu emri verdi:
"Seni, hazırlanan ordu üzerine komutan tâyin ediyorum! Sür'atle harekete geç, babanı şehid edenler üzerine yürü. Allah, sana zafer ihsan ederse, orada fazla durma, geri dön!"