Dünyanın bizatihi kendisi yolcu. Ha bire dönüyor, kıyamet saatine kadar. Dünya dediğimiz de, koca bir alem. Dolayısıyla, biz insanlar da sefer haldeyiz ister istemez. Dur durak yoktur bizde. Niyetimiz ne olursa olsun, hep hareket halinde kucaklarız yaşamı.
Yolculuk da böyledir. Bir yerden diğer bir yere akıntıdır yolculuk. Çocukken oynadığın, arkadaşlarınla savrulduğun, okuluna gittiğin yerle yüzleşirsin. Güllerini, çiçeklerini koklarsın, kuşlarına selam verirsin. Yad edersin hatıralarını nice seneler sonra. Annenin, babanın, kardeşlerinin sana hizmetini hatırlarsın, onların hatıralarını derinden derinden yaşarsın, kucaklarsın büyüdüğün yerle onları. Tabiki hayat bu, nice sevenlerini bulamazsın, onlara selam veremezsin, "Nasılsın, ne haldesin, sıhhatin nasıldır?" sorularını tevdi edemezsin, dünya akıntısıyla onları da "ölüm"e akıtmıştır. Ama kucakladıkların da vardır, sana "hoş geldiniz" diyenlerin de vardır, mazini güzelliklerle anacak arkadaşlarından da, akrabalarından da yoksun değildirsin. "Sevinç" ve "hüzün" eksende bir beraberliktir bu, sılah-ı rahim. Hayat bu aralıkta değil miydi zaten? "Doğum" ve "Ölüm..!"
Hayırlı yolculuklar dilerim. Huzurun, güzelliğin, mutluluğun, sevincin yaşandığı bir sefer olsun sizler için bu yolculuk.
Gelişiniz de, dönüşünüz de hayırlara, iyilik ve güzelliklere vesile olsun.
Allahü Teala yardımcınız olsun. Amin.