Ticarette kâr oranı ne olmalıdır?

beydeba

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
285
Tepkime puanı
20
Ticarette kâr oranı ne olmalıdır? Alışverişte kâr oranı ne kadardır? İslamda ticarette kâr payı % kaçtır? Dinimizde kâr haddi ne kadardır? Bütün bu soruların cevabı için öncelikle Kuran ve sünnetin uygulamalarına bakmak gerekir.
Kuran-ı Kerim, sünnet ve sahabe uygulamalarında ticarette kar için belirli bir oran getirilmemiştir. Çünkü böyle sabit bir oran her zaman, her yerde ve bütün mallar açısından adaletli olmayabilir.

Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) bu yöndeki uygulamaları gözden geçirilirse, kendisinden fiyatlara müdahale etmesi istenildiği halde bundan kaçırmış ve piyasanın arz-talep dengesine bağlı olarak doğal bir biçimde kendiliğinden oluşmasını istemiştir.

Ancak ölçüsü ne olursa olsun kârın helal olabilmesi için aldatma, zulüm ve kandırma ile hiçbir surette birlikte olmaması şarttır. Malın bir kusurunu gizleyerek veya aldatıcı reklamlarla etkileyerek yapılan satışlar elbette İslami bir satış değildir. Kârın helal olabilmesi için ticari işlemlerde haramlardan kaçınmak şarttır, eğer herhangi bir surette harama bulaşmışsa bu takdirde edilecek kâr helal olmaz.

Ayrıca piyasa geçerli olan kâr oranlarını ve, yasal sınırlamaları gözardı ederek insanların bilgisizliğinden, güveninden de yararlanarak malların yüksek kar oranları ile satışa sunulması, ayrıca bu davranışa İslam'da kâr haddi yoktur diyerek bahane bulunması yanlıştır.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) kurbanlık bir koyun alması için Hakim b. Hizam'a 1 Dinar vermiş, O da gidip bununla bir koyun satın almıştı. Sonra o koyunu 2 dinara satmış, bir dinarı ile bir koyun satın aldıktan sonra Peygamber Efendimize (sallallahu aleyhi ve sellem) gelip bir koyun ve 1 dinar vermişti. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Onun bu yaptıklarını onaylamış, herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi ona Bereket Duası da etmiştir.

Yüce dinimizde belirli bir kâr haddi anlayışı bulunmamıştır. Bunun yerine arz ve talep kanunları doğrultusunda ve serbest piyasa ortamı içerisinde oluşacak satım bedelleri ölçü alınmıştır. Bu konuda bir düzenleme yapmak gerekiyorsa bunu Müslüman toplumların insiyatiflerine bırakmak gerekir. Prensip bu olmakla birlikte bazı müdahaleler sebebiyle arz ve talep dengesinin bozulmasından doğan sakıncaları gidermek ve tüketicinin ihtiyaçlarının istismarını önlemek amacıyla yerine göre birtakım tedbirlere başvurmakta caiz olsa gerektir.

Gerek görüldüğü takdirde devletin fiyatlara müdahale ederek kâr için belirli bir ölçü getirmesi de mümkün olabilir. İmtiyazların ve gizli tekellerin meydana geldiği alanlarda devletin bu sosyal amaçlı müdahalesine daha çok ihtiyaç duyulmaktadır.
 
Üst Alt