- Katılım
- 12 Mart 2011
- Mesajlar
- 306
- Tepkime puanı
- 10
Temizliğin önemi, temizliğin sağlığımız üzerindeki faydaları, temizliğin yararları
Sağlıklı bir toplumun sağlıklı kişilerden meydana geldiğini biliyorsunuz. Verimliliği sağlayan kişisel sağlığın öncelikli kuralı nedir ?
Kişisel sağlık denilince ilk akla gelen, kişisel temizlik olmalıdır. Bunun için vücuttaki mikropların ve kirlerin bekletilmeden uzaklaşırılması gerekir. Dışarıdan gelen mikrop ve gereksiz maddelerle vücudun oluşturduğu atık ve artık maddelerin uzaklaştırılma işlemine temizlik denir. Kişinin kendine güven duymasında ve toplum tarafından benimsenmesinde temizlik çok etkilidir.
Sağlıklı bir yaşam için temizlik (hijyen) kurallarına uymamız gerekiyor. Mikroplar gözle görülmeyen küçük canlılardır. Mikropları gözle göremediğimiz için elimizi şüpheli sayılabilecek bir nesneye değdirdiğimizde hemen yıkamalıyız.
Özellikle çocuklara tuvalet temizliği öğretilmeli ve mutlaka tuvalet sonrası ellerin bol sabunlu suyla yıkanması öğütlenmelidir. Zira hem insan dışkısında milyonlarca bakteri ve virüs bulunur. Bizler tuvalet sonrası elimizi yeteri kadar yıkamazsak bu mikrop ve bakteriler el yoluyla mutlaka ağıza-buruna oradan da tüm vucuda yayılır.
Tüm bunların dışında yaşadığımız ortamların temizliğine (hijyen) azami dikkat göstermeliyiz. Tabi yaşanan ortamlarının en önemlisi “mutfaktır” mutfak temizliği çok çok önemli olup yeme içme gibi fiillerin gercekleştiği yer olduğu için mutfakta ihmal edilen temizlik bize hastalık geri döneceğini unutmamalıyız.
İSLAM DİNİ’NİN TEMİZLİĞE VERDİĞİ ÖNEM
İslam Dini’nin temizliğe verdiği önem çok fazladır. İbadetler edilirken temiz olunması şarttır. Namazın dışındaki şartlar içerisinde temizlik vardır. Aynı zamanda bu temizlik normal abdest şeklinde olmayıp, cünup insanların boy abdesti almasını da gerektirmektedir. Güzel güzel olana deyip misvağın kullanımı da Dini’mizin istediği şeyler içerisinde yer almıştır. İnsanların diş temizliğini bilmedikleri bir dönem içerisinde misvağın kullanımı önemli bir gelişmedir. Şu anki teknolojik çalışmalarda göstermiştir ki, misvak ağızdaki zararlı bakterileri yok edip, faydalı bakterilere zarar vermemektedir.
Dini’miz her yeri ibadethane olarak görüp çevre temizliğine de önem vermiştir. Yere tükürmeyi hoş karşılamamıştır. Osmanlı zamanında yerdeki kirleri temizleyen görevliler mevcuttu. Her yerin ibadethane olduğunu ifade eden Dini’miz, herkesin buna dikkat etmesini istemiştir.
İdrar içerindeki zararlı maddeleri bizler biliyoruz, ama güzel olan bunun 1500 yıl önce Resulullah tarafından ifade edilmesidir. İdrar damlamış elbise ile ne namaz ne de abdest olmaz.
1500 yıl önce insanların mikrop kavramını bilmesi zordur. Peygamberimiz yağlı kapların yıkanması gerektiğini, açık bir şekilde kapların bırakılmaması gerektiğini ifade etmiştir.
Tırnak kesiminin önemini bizim Dini’miz çok güzel bir şekilde ifade etmiştir. Ayrıca koltuk altı ve kasıklardaki kılların temizliğine de önem vermiştir. Yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda tırnaklar uzadığı zaman buralarda bakterilerin çoğladığı görülmüştür. Koltuk altı ve kasıklardaki kıllarında bakteriler için iyi bir yuva olduğu tespit edilmiştir.
Dini’miz sadece dış temizliğe değil, aynı zamanda iç temizliğe de önem vermiştir. Kin, haset, kibir gibi duyguların yanlışlığı belirtilmiştir. İnsanların kardeşçe yaşamasını arzulamıştır.
Temizlik hakkındaki bazı hadisler şöyledir:
-Temizlik imandandır.
-Temizlik imanın yarısıdır.
-Yemekten evvel ve yemekten sonra ellerinizi yıkayınız Benim ümmetim kıyamet gününde yüzleri parlak, elleri ve ayakları nurlu olarak haşrolunacaktır.
-Müslümanlık temizdir, kirsizdir. Siz de temiz olun, temizlenin, Zira cennete temizler girer.
-Misvak kullanarak kılınan namazın, misvaksız namaza üstünlüğü yetmiş kattır.
-Namazın anahtarı temizliktir. [Tirmizi]
-Ağzınızı temizleyin, ağzınız Kur`an-ı kerim yoludur. [Ebu Nuaym]
-Cuma günü yıkanın, misvak kullanın ve güzel koku sürünün. [Buhari]
Beden Temizliği Nasıl Olmalıdır? Beden temizliğini üç başlık altında inceleyebiliriz:
-Vücudun Dış Temizliği.
-Vücudun İç Temizliği.
-Elbise Temizliği.
Vücudun Dış Temizliği; çeşitli etkenlerle kirlenen bütün dış organlarımızı temiz tutmaktır. Bu temizlik devamlı ve periyodik olmalıdır. Örnek bir insan, çabuk kirlenen el, ayak, yüz ve burun gibi organlarını sabah, öğle ve akşam günde en az üç kez bol su ile yıkar. Yemeklerden sonra ve yatmadan önce ağzını temizler ve dişlerini mutlaka fırçalar. Haftada en az iki kez banyo yapar ve bütün vücudunu bol su ve sabun ile temizler. Tırnaklarını uzayınca keser. Saçlarını temiz tutacak kadar uzatır ve gerektiğinde hemen tıraş olur. Kolonya gibi fazla ağır olmayan güzel kokular kullanır ve mis gibi kokar.
Vücudun İç Temizliği; İç organlarımızı zararlı yiyecek ve maddelerden uzak tutmaktır. Örnek bir insan, düzenli yemek yer ve aşırı yemekten sakınır. Zararlı yiyecek ve içeceklerden uzaklaşır. Sigara ve içki gibi zararlı alışkanlıklardan kesinlikle kaçınır. Kahve ve oyun salonları gibi yerlerin kötü havasını teneffüs etmez. Sağlığını tehlikeye düşürecek davranışlara yanaşmaz.
Elbise Temizliği ise; giyeceklerimizi temiz tutmak, güzel kullanmak ve kirlenen giysilerimizi hemen değiştirip yıkatmaktır. Temiz elbise, yeni elbise demek değildir. Temiz ve ütülü olan bir elbise eski de olsa güzel görünür. Hor kullanılmayan bir giyecek, uzun ömürlü olur.
ÇEVRE TEMİZLİĞİ
İnsanlar ve canlılar, ancak temiz bir ortamda yaşar. Çevre Temizliği, günümüzde dünyanın en önemli sorunları arasındadır. Bu konuda önlemler alınmakta, bilimsel çalışmalar yapılmakta ve yeni teşkilatlar kurulmaktadır. Bütün bunların temel amacı, insanları çevre temizliği konusunda bilinçlendirmektedir.
Toprak, Hava ve Su, dünyamıza hayat veren üç temel unsurdur. Bunları temiz tuttuğumuz sürece, dünyamız temiz ve sağlıklı olur. Evimizin önü ve sokaklarımız temiz olursa toz, çamur, sinek gibi zararlı maddeler barınmaz. Bağ, bahçe ve ormanlarımız temiz olursa dünyamızı süsleyen bitkiler ve ağaçlar canlı ve yeşil olur. Deniz, göl ve ırmaklarımız temiz tutulursa, hem tabiat hem de canlılar hayat bulur. En önemlisi de hava temiz olduğu sürece insanlar ve canlılar bu dünyada yaşayabilir. Aksi halde, hem dünyanın hem de hayatın sonu yaklaşır. Vücudumuzu yaşatan besinlerdir. Dünyamızı yaşatan ise temiz su, hava ve topraktır.
Sağlıklı olmak, insan mutluluğunun öncelik taşıyan bir öğesidir. Sağlık genellikle kendiliğinden var olan bir durum olarak algılanır. Oysa sağlıklı olma uğrunda çaba gösterilmesi gerekir. Hatta bugünkü bilgilerimiz bize bu uğraşın daha doğum öncesi dönemde başlaması gerektiğini göstermektedir. Doğal olarak bu aşamada yapılması gerekenler, anne ve babalara düşmektedir.
Olaya nesillerin sağlığı olarak bakıldığında, sağlığın ve sağlıksızlığın nesiller boyunca aktarılabileceği görülür. Anne ve babalar genetik özelliklerinin yanı sıra kendi sağlıklarına gösterdikleri özenle bebeklerine sağlık aktarabileceklerini bilmelidirler.
Sağlıklı bir yaşam için alınması gereken önlemlerin pek çoğu günlük yaşamımızda uygulamamız gereken küçük ve kolay çabalardan oluşur. Nerede olursa olsun günlük yaşamı düzenleyen bazı temel kuralların bilinerek uygulanması, sağlığın korunmasını ve diğer bireylerle paylaştığımız yaşamı kolaylaştırır.
Bu kurallardan en önemli bazıları temizlik, sağlıklı beslenme, bedensel ve zihinsel çalışma, düzenli yaşam, sigara, alkol, uyarıcı ve uyuşturucu maddelerden uzak durma, kazalardan korunma, sorunlarla başa çıkmada doğru ve uygun yöntemler kullanmadır.
Çoğunlukla günlük çabalarda hedefin mutluluk olduğu varsayılır. Oysa altta yatan asıl neden güvenlik duygusudur. Çünkü hayatta kalmayı sağlayan en ilkel dürtü korkudur ve güvenlik duygusu korkunun yatıştırılmasıyla ortaya çıkar. Kendimizi güvende hissedebilmemizin ilk koşulu ise bilmektir. Ancak bildiğimiz şeyi, bildiğimiz kadarı ile kontrol edebiliriz. İkinci basamaksa bilginin eyleme dökülmesidir. Bilgimizi davranışımıza yansıtamıyorsak bu bilgi bizim için huzursuzluk kaynağı olmaktan öteye geçemez.
Bir sonraki aşama ise paylaşarak çoğaltma, yandaş oluşturmadır. Bunun için bilgimize dayanan doğru bulduğumuz davranışı kurallaştırmaya çalışırız. Toplum içindeki pek çok kural bu yolla oluşmuştur.
Sağlıklı bir toplumun sağlıklı kişilerden meydana geldiğini biliyorsunuz. Verimliliği sağlayan kişisel sağlığın öncelikli kuralı nedir ?
Kişisel sağlık denilince ilk akla gelen, kişisel temizlik olmalıdır. Bunun için vücuttaki mikropların ve kirlerin bekletilmeden uzaklaşırılması gerekir. Dışarıdan gelen mikrop ve gereksiz maddelerle vücudun oluşturduğu atık ve artık maddelerin uzaklaştırılma işlemine temizlik denir. Kişinin kendine güven duymasında ve toplum tarafından benimsenmesinde temizlik çok etkilidir.
Sağlıklı bir yaşam için temizlik (hijyen) kurallarına uymamız gerekiyor. Mikroplar gözle görülmeyen küçük canlılardır. Mikropları gözle göremediğimiz için elimizi şüpheli sayılabilecek bir nesneye değdirdiğimizde hemen yıkamalıyız.
Özellikle çocuklara tuvalet temizliği öğretilmeli ve mutlaka tuvalet sonrası ellerin bol sabunlu suyla yıkanması öğütlenmelidir. Zira hem insan dışkısında milyonlarca bakteri ve virüs bulunur. Bizler tuvalet sonrası elimizi yeteri kadar yıkamazsak bu mikrop ve bakteriler el yoluyla mutlaka ağıza-buruna oradan da tüm vucuda yayılır.
Tüm bunların dışında yaşadığımız ortamların temizliğine (hijyen) azami dikkat göstermeliyiz. Tabi yaşanan ortamlarının en önemlisi “mutfaktır” mutfak temizliği çok çok önemli olup yeme içme gibi fiillerin gercekleştiği yer olduğu için mutfakta ihmal edilen temizlik bize hastalık geri döneceğini unutmamalıyız.
İSLAM DİNİ’NİN TEMİZLİĞE VERDİĞİ ÖNEM
İslam Dini’nin temizliğe verdiği önem çok fazladır. İbadetler edilirken temiz olunması şarttır. Namazın dışındaki şartlar içerisinde temizlik vardır. Aynı zamanda bu temizlik normal abdest şeklinde olmayıp, cünup insanların boy abdesti almasını da gerektirmektedir. Güzel güzel olana deyip misvağın kullanımı da Dini’mizin istediği şeyler içerisinde yer almıştır. İnsanların diş temizliğini bilmedikleri bir dönem içerisinde misvağın kullanımı önemli bir gelişmedir. Şu anki teknolojik çalışmalarda göstermiştir ki, misvak ağızdaki zararlı bakterileri yok edip, faydalı bakterilere zarar vermemektedir.
Dini’miz her yeri ibadethane olarak görüp çevre temizliğine de önem vermiştir. Yere tükürmeyi hoş karşılamamıştır. Osmanlı zamanında yerdeki kirleri temizleyen görevliler mevcuttu. Her yerin ibadethane olduğunu ifade eden Dini’miz, herkesin buna dikkat etmesini istemiştir.
İdrar içerindeki zararlı maddeleri bizler biliyoruz, ama güzel olan bunun 1500 yıl önce Resulullah tarafından ifade edilmesidir. İdrar damlamış elbise ile ne namaz ne de abdest olmaz.
1500 yıl önce insanların mikrop kavramını bilmesi zordur. Peygamberimiz yağlı kapların yıkanması gerektiğini, açık bir şekilde kapların bırakılmaması gerektiğini ifade etmiştir.
Tırnak kesiminin önemini bizim Dini’miz çok güzel bir şekilde ifade etmiştir. Ayrıca koltuk altı ve kasıklardaki kılların temizliğine de önem vermiştir. Yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda tırnaklar uzadığı zaman buralarda bakterilerin çoğladığı görülmüştür. Koltuk altı ve kasıklardaki kıllarında bakteriler için iyi bir yuva olduğu tespit edilmiştir.
Dini’miz sadece dış temizliğe değil, aynı zamanda iç temizliğe de önem vermiştir. Kin, haset, kibir gibi duyguların yanlışlığı belirtilmiştir. İnsanların kardeşçe yaşamasını arzulamıştır.
Temizlik hakkındaki bazı hadisler şöyledir:
-Temizlik imandandır.
-Temizlik imanın yarısıdır.
-Yemekten evvel ve yemekten sonra ellerinizi yıkayınız Benim ümmetim kıyamet gününde yüzleri parlak, elleri ve ayakları nurlu olarak haşrolunacaktır.
-Müslümanlık temizdir, kirsizdir. Siz de temiz olun, temizlenin, Zira cennete temizler girer.
-Misvak kullanarak kılınan namazın, misvaksız namaza üstünlüğü yetmiş kattır.
-Namazın anahtarı temizliktir. [Tirmizi]
-Ağzınızı temizleyin, ağzınız Kur`an-ı kerim yoludur. [Ebu Nuaym]
-Cuma günü yıkanın, misvak kullanın ve güzel koku sürünün. [Buhari]
Beden Temizliği Nasıl Olmalıdır? Beden temizliğini üç başlık altında inceleyebiliriz:
-Vücudun Dış Temizliği.
-Vücudun İç Temizliği.
-Elbise Temizliği.
Vücudun Dış Temizliği; çeşitli etkenlerle kirlenen bütün dış organlarımızı temiz tutmaktır. Bu temizlik devamlı ve periyodik olmalıdır. Örnek bir insan, çabuk kirlenen el, ayak, yüz ve burun gibi organlarını sabah, öğle ve akşam günde en az üç kez bol su ile yıkar. Yemeklerden sonra ve yatmadan önce ağzını temizler ve dişlerini mutlaka fırçalar. Haftada en az iki kez banyo yapar ve bütün vücudunu bol su ve sabun ile temizler. Tırnaklarını uzayınca keser. Saçlarını temiz tutacak kadar uzatır ve gerektiğinde hemen tıraş olur. Kolonya gibi fazla ağır olmayan güzel kokular kullanır ve mis gibi kokar.
Vücudun İç Temizliği; İç organlarımızı zararlı yiyecek ve maddelerden uzak tutmaktır. Örnek bir insan, düzenli yemek yer ve aşırı yemekten sakınır. Zararlı yiyecek ve içeceklerden uzaklaşır. Sigara ve içki gibi zararlı alışkanlıklardan kesinlikle kaçınır. Kahve ve oyun salonları gibi yerlerin kötü havasını teneffüs etmez. Sağlığını tehlikeye düşürecek davranışlara yanaşmaz.
Elbise Temizliği ise; giyeceklerimizi temiz tutmak, güzel kullanmak ve kirlenen giysilerimizi hemen değiştirip yıkatmaktır. Temiz elbise, yeni elbise demek değildir. Temiz ve ütülü olan bir elbise eski de olsa güzel görünür. Hor kullanılmayan bir giyecek, uzun ömürlü olur.
ÇEVRE TEMİZLİĞİ
İnsanlar ve canlılar, ancak temiz bir ortamda yaşar. Çevre Temizliği, günümüzde dünyanın en önemli sorunları arasındadır. Bu konuda önlemler alınmakta, bilimsel çalışmalar yapılmakta ve yeni teşkilatlar kurulmaktadır. Bütün bunların temel amacı, insanları çevre temizliği konusunda bilinçlendirmektedir.
Toprak, Hava ve Su, dünyamıza hayat veren üç temel unsurdur. Bunları temiz tuttuğumuz sürece, dünyamız temiz ve sağlıklı olur. Evimizin önü ve sokaklarımız temiz olursa toz, çamur, sinek gibi zararlı maddeler barınmaz. Bağ, bahçe ve ormanlarımız temiz olursa dünyamızı süsleyen bitkiler ve ağaçlar canlı ve yeşil olur. Deniz, göl ve ırmaklarımız temiz tutulursa, hem tabiat hem de canlılar hayat bulur. En önemlisi de hava temiz olduğu sürece insanlar ve canlılar bu dünyada yaşayabilir. Aksi halde, hem dünyanın hem de hayatın sonu yaklaşır. Vücudumuzu yaşatan besinlerdir. Dünyamızı yaşatan ise temiz su, hava ve topraktır.
Sağlıklı olmak, insan mutluluğunun öncelik taşıyan bir öğesidir. Sağlık genellikle kendiliğinden var olan bir durum olarak algılanır. Oysa sağlıklı olma uğrunda çaba gösterilmesi gerekir. Hatta bugünkü bilgilerimiz bize bu uğraşın daha doğum öncesi dönemde başlaması gerektiğini göstermektedir. Doğal olarak bu aşamada yapılması gerekenler, anne ve babalara düşmektedir.
Olaya nesillerin sağlığı olarak bakıldığında, sağlığın ve sağlıksızlığın nesiller boyunca aktarılabileceği görülür. Anne ve babalar genetik özelliklerinin yanı sıra kendi sağlıklarına gösterdikleri özenle bebeklerine sağlık aktarabileceklerini bilmelidirler.
Sağlıklı bir yaşam için alınması gereken önlemlerin pek çoğu günlük yaşamımızda uygulamamız gereken küçük ve kolay çabalardan oluşur. Nerede olursa olsun günlük yaşamı düzenleyen bazı temel kuralların bilinerek uygulanması, sağlığın korunmasını ve diğer bireylerle paylaştığımız yaşamı kolaylaştırır.
Bu kurallardan en önemli bazıları temizlik, sağlıklı beslenme, bedensel ve zihinsel çalışma, düzenli yaşam, sigara, alkol, uyarıcı ve uyuşturucu maddelerden uzak durma, kazalardan korunma, sorunlarla başa çıkmada doğru ve uygun yöntemler kullanmadır.
Çoğunlukla günlük çabalarda hedefin mutluluk olduğu varsayılır. Oysa altta yatan asıl neden güvenlik duygusudur. Çünkü hayatta kalmayı sağlayan en ilkel dürtü korkudur ve güvenlik duygusu korkunun yatıştırılmasıyla ortaya çıkar. Kendimizi güvende hissedebilmemizin ilk koşulu ise bilmektir. Ancak bildiğimiz şeyi, bildiğimiz kadarı ile kontrol edebiliriz. İkinci basamaksa bilginin eyleme dökülmesidir. Bilgimizi davranışımıza yansıtamıyorsak bu bilgi bizim için huzursuzluk kaynağı olmaktan öteye geçemez.
Bir sonraki aşama ise paylaşarak çoğaltma, yandaş oluşturmadır. Bunun için bilgimize dayanan doğru bulduğumuz davranışı kurallaştırmaya çalışırız. Toplum içindeki pek çok kural bu yolla oluşmuştur.