- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
TECRİBE (Tecrübe):
Deneme, sınama, bilgi edinmeyi sağlayan üç yoldan biri
Eshâb-ı kirâm (Peygamber efendimizin mübârek arkadaşları) bir gün Peygamber efendimize sallü aleyhi ve sellem gelerek; "Yemen'e gidenlerimiz orada hurma ağaçlarını başka türlü aşıladıklarını ve daha iyi hurma aldıklarını gördük Biz Medîne'deki ağaçlarımızı babalarımızdan gördüğümüz gibi mi, yoksa Yemen'de gördüğümüz gibi mi aşılayalım?" diye sordularPeygamber efendimiz; "Tecrübe edin Bir kısım ağaçları babalarınızın usûlü ile, başka ağaçları da Yemen'de öğrendiğiniz usûl ile aşılayın Hangisi daha iyi hurma verirse her zaman o usûl ile yapın" buyurdu (İmâm-ı Gazâlî)
Kim tecrübelerden ders alır ve tecrübeler kendini olgunlaştırırsa, ona akıllı; kim tecrübelerden bir şey anlamazsa, ona ahmak ve câhil denir (İmâm-ı Gazâlî)
Ahlâkı değiştirmek, kötüsünü yok edip, yerine iyisini getirmek mümkündür Hadîs-i şerîfte; Ahlâkınızı iyileştiriniz" buyruldu İslâmiyet mümkün olmayan şeyi emretmez Tecrübeler de böyle olduğunu gösteriyor (Muhammed Hâdimî)
İslâmiyet, her ilmi, her fenni ve her tecrübeyi emreden bir dindir Müslümanlar fenni sever, fen adamlarının tecrübelerine inanır Fakat fen adamıyım diyen fen taklidcilerinin ve din düşmanlarının iftirâlarına, yalanlarına aldanmaz (Seyyid Abdülhakîm)
Tecribî İlimler:
Tecribe ve müşâhede (gözlem) ile elde edilen bilgiler, ulûm-i akliyye (aklî ilimler)
Bâzılarının İslâmiyet'ten ayrı ve uzak gördükleri tecribî ilimler, fenler, vesîkalar ve senetler hep İslâm dîninin birer şûbesi, dallarıdır Yâni dînimiz tecribî ilimleri, fen bilgilerini emretmektedir Kur'ân-ı kerîmin çok yerinde tabîatı yâni canlı -cansız varlıkları görmek, incelemek emredilmektedir (M Sıddîk Gümüş)
İslâm bilgileri başlıca iki kısma ayrılır Birincisi ulûm-i nakliyyedir Bunlara din bilgileri de denir İkinci kısmı ise ulûm-i akliyyedirBunlar matematik, mantık gibi tecrübî ilimlerdir Bunlar his organlarıyla duyularak, akıl ile incelenerek, tec rübe ve hesâb edilerek elde edilirBu bilgiler din bilgilerinin anlaşılmasına ve onların tatbik edilmesine yardımcıdırlar Bu bakımdan lüzûmludurlar (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
İslâm ilimlerinden ikinci kısmı olan akıl bilgilerinin yâni tecrübî ilimlerin iyi öğrenilmesi; ince ve derin din bilgilerinin kolay ve açık anlaşılmasına yardım eder (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
Deneme, sınama, bilgi edinmeyi sağlayan üç yoldan biri
Eshâb-ı kirâm (Peygamber efendimizin mübârek arkadaşları) bir gün Peygamber efendimize sallü aleyhi ve sellem gelerek; "Yemen'e gidenlerimiz orada hurma ağaçlarını başka türlü aşıladıklarını ve daha iyi hurma aldıklarını gördük Biz Medîne'deki ağaçlarımızı babalarımızdan gördüğümüz gibi mi, yoksa Yemen'de gördüğümüz gibi mi aşılayalım?" diye sordularPeygamber efendimiz; "Tecrübe edin Bir kısım ağaçları babalarınızın usûlü ile, başka ağaçları da Yemen'de öğrendiğiniz usûl ile aşılayın Hangisi daha iyi hurma verirse her zaman o usûl ile yapın" buyurdu (İmâm-ı Gazâlî)
Kim tecrübelerden ders alır ve tecrübeler kendini olgunlaştırırsa, ona akıllı; kim tecrübelerden bir şey anlamazsa, ona ahmak ve câhil denir (İmâm-ı Gazâlî)
Ahlâkı değiştirmek, kötüsünü yok edip, yerine iyisini getirmek mümkündür Hadîs-i şerîfte; Ahlâkınızı iyileştiriniz" buyruldu İslâmiyet mümkün olmayan şeyi emretmez Tecrübeler de böyle olduğunu gösteriyor (Muhammed Hâdimî)
İslâmiyet, her ilmi, her fenni ve her tecrübeyi emreden bir dindir Müslümanlar fenni sever, fen adamlarının tecrübelerine inanır Fakat fen adamıyım diyen fen taklidcilerinin ve din düşmanlarının iftirâlarına, yalanlarına aldanmaz (Seyyid Abdülhakîm)
Tecribî İlimler:
Tecribe ve müşâhede (gözlem) ile elde edilen bilgiler, ulûm-i akliyye (aklî ilimler)
Bâzılarının İslâmiyet'ten ayrı ve uzak gördükleri tecribî ilimler, fenler, vesîkalar ve senetler hep İslâm dîninin birer şûbesi, dallarıdır Yâni dînimiz tecribî ilimleri, fen bilgilerini emretmektedir Kur'ân-ı kerîmin çok yerinde tabîatı yâni canlı -cansız varlıkları görmek, incelemek emredilmektedir (M Sıddîk Gümüş)
İslâm bilgileri başlıca iki kısma ayrılır Birincisi ulûm-i nakliyyedir Bunlara din bilgileri de denir İkinci kısmı ise ulûm-i akliyyedirBunlar matematik, mantık gibi tecrübî ilimlerdir Bunlar his organlarıyla duyularak, akıl ile incelenerek, tec rübe ve hesâb edilerek elde edilirBu bilgiler din bilgilerinin anlaşılmasına ve onların tatbik edilmesine yardımcıdırlar Bu bakımdan lüzûmludurlar (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
İslâm ilimlerinden ikinci kısmı olan akıl bilgilerinin yâni tecrübî ilimlerin iyi öğrenilmesi; ince ve derin din bilgilerinin kolay ve açık anlaşılmasına yardım eder (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)