- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Allah`ın izn ile ins/Allah sizler ile tebriz’ li şems'in kırk kuralını kırk günde paylasmaya niyetliyim..
Bakalım bu kırk kuraldan neler ögrenip kendimizi ne kadar kesf edebileceğiz...
hanı bir kıssa anlatılır ve ortaya atılır!
Her kes kendine göre yüreğince kendi hissesini almasını inş. Rabbim nasip eder...
HADİ BAKALIM RABBİM CÜMLEMİZİN YAR VE YARDIMCISI OLSUN...
"Bu kurallar benim için tabiat kanunları kadar evrensel, onlar kadar temeldir.
Bu kuralların kırkını birden tamama erdirmek uzun senelerimi aldı.
Nicelerini silip silip yeniden yazdım.
Simdi artık eklenecek ne bir virgül kaldı ne nokta. Ne bir harf, ne yeni bir kelime.
Artık kırk kural da bittiğine göre, ömrü hayatımın son faslındayım." ( Tebriz’li Şems. )
Birinci Kural
-Yaratanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar.
Şayet, Allah cc. dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla.
Yok eğer,Allah cc.dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir...
Muhacirin yüreginden: Bir de yıldızım var kimi zaman başımı kaldırıp baktığım, her seferinde bulduğum...
Bülbülün güle dil döktüğü gibi değil benim Sana gönül verişimdir...