- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
TEÂMÜL:
İ'tiyâd, alışkanlık olarak yapılagelen şey (Bkz Örf ve Âdet)
TEASSUB (Taassub):
Haksız yere düşmanlık etmek, inadcılık etmek; kendi yanlış fikrine körü körüne bağlanıp başkalarının doğru fikrini kabûl etmeme
Peygamber efendimizin sallü aleyhi ve sellem Eshâb-ı kirâmı (arkadaşları) Resûlullah'ın huzûrunda oturmakla, O'nun mübârek sözlerini işitmekle; teassub, mevki arzûsu ve dünyâya düşkün olmak, hepsinin kalblerinden sıyrılmış gitmişti Hırs, kin ve kötü huydan kurtulmuş, tertemiz olmuşlardı ( Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
Mezhebsizler bir mezhebi taklîd eden müslümanları kötülemek için ilmî kelimelere yanlış mânâ vererek iftirâ ediyorlar Meselâ mezheb bilgilerini açıklamaya ve bunları isbât etmeye teassub diyorlarTeassub, mezheb kavgalarına sebeb oldu diyorlar Hâlb uki İslâm âlimlerine göre bir mezhebe bağlanmak, Peygamber efendimizin sünnetine ve dört halîfenin sünnetlerine uygun olduğunu savunmak, teassub değildir Bunun aksini yapmak teassub olur Dört mezhebi taklîd edenler hiçbir zaman böyle teassub yapmad ı Hiçbir asırda mezheb teassubu olmadı (M Sıddîk Gümüş)
TE'ÂTÎ:
Yalnız bir taraftan veya her iki taraftan teslim etmekle yapılan alış-veriş
Satıcı, bu malı bin liraya sana sattım dese, müşteri dahi bir şey söylemeden alsa, bu te'âtî yoluyla câiz olur Satıcı malı verse, müşteri de parasını verse, ikisi de hiçbir şey söylemese, alışveriş yine câiz olur (İbrâhim Halebî)