- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 7,019
- Tepkime puanı
- 425
Taharet
SORU: Banyo içinde abdest alırken, abdest dualarını okumanın mahzuru var mıdır?
CEVAP: Mahzuru yoktur. Yüznumarada okumanın mahzuru vardır. Helâda abdest alma zorunluluğu varsa; o zaman, orda abdest duaları okunamaz. Helâ olmayan bir yerde okunabilir ve okunması lâzım!.. Abdest dualarının sevabı çoktur, kazancı fazladır. Onları ezberleyip, abdesti öyle almak lâzım!..
SORU: Hanımların özel hallerinde (hayızlı iken) ilim öğrenmek üzere mescidlere gelmeleri câiz olur mu?
CEVAP: Mâzeretli kadınlara mescide girmek câiz olmaz! Kuran okumak, namaz kılmak oruç tutmak, mescide girmek o hallerde yapılmaması gereken şeylerdendir.
SORU: İnsanın büyük abdest yaptığı yerden kurt gelmesi abdestini bozar mı?
CEVAP: Bozar. Hattâ bunun adı abdest bozandır. Bazı kimselerin barsaklarında parazit vardır, makadından kurtlar düşer. O abdesti bozar.
SORU: Elbiseleri kuru temizlemeye vermenin İslâmî yönden bir sakıncası var mı?
CEVAP: O temizleme işleminin şekline bağlı... Necis olan şeylerle, diğer elbiselerin hepsi aynı kaba dalıp çıkıyorsa, necâset hepsine bulaşır. Başka bir usülle yapıyorlarsa, olabilir.
SORU: Yirmidört yaşında bekâr bir gencim. Ufak bir heyecan ve tahrik sonucunda idrar yolundan bir akıntı geliyor. Bu akıntı suya benziyor, şeffaf, yapışkan... Dört beş doktora gittim, çaresini bulamadım. Acaba gusl abdestim bozulur mu? Çaresini söyler misiniz?
CEVAP: Bu hastalık değil ki, Bu normal bir şey... İnsanın burnunun akması hastalık mıdır, ağzından tükrük akması hastalık mıdır?.. Değil... Tükrük hazım için lâzım, burun için de sümük lâzım... Tabii nezle olmak hali ayrı da... Lâzım ki, Allah onu yaratmış. İnsanın kulağında akıntı var, zarı nemli tutmak için...
Bu akıntı da insanın normal vücudunun bir gereği... Vazifesi var o uzvun, onun içindir bu... Tabii, burda tahrike kapılmayacak, heyecana kapılmamağa dikkat edecek, mümkün olduğu kadar...
Bu akıntı gusl abdestini bozmaz, normal abdesti bozar. O akıntı geldi mi abdest bozulduğu için, yeniden abdest almak lâzım!..
Çaresi, zihnini ilimle irfanla meşgul etmektir, oruç tutmaktır. Evlenmektir bir çaresi de... Yirmidört yaşına gelmiş; işini kurmuşsa, askere gitmişse, evlensin! Hayırlı bir yuva kurmasını tavsiye ederim. En doğrusu odur.
SORU: Misafirliğe gidince, insan cünüb olursa, yıkanma imkânı olmazsa, ne yapmak lâzım?..
CEVAP: Bu bir meseledir. İnsan kalktı misafirliğe gitti... Meselâ burdan kalktı, Trabzona gidecek. Gerede de filânca arkadaşın evine misafir oldu. Gerede soğuk mu soğuk, çatır çatır... Uyudu, uyandı. Eyvâh, ihtilâm olmuş; yıkanması lâzım... Utandı veya yıkanacak vakit yok... Bu bir meseledir tabii, zordur. Hamam varsa, gider, yıkanır. Böyle imkânın olmadığı bir köy de olabilir, sıkıntılı bir yer de olabilir. Evde de problem olabilir.
Bazıları, bunun bir mâzeret olduğunu ifade ediyorlar,
Gusl için teyemmüm câiz olur. diyorlar. Tabii, söylemek, Kusura bakmayın, yıkanmam gerekiyor. demek daha iyisi... Diyemezse, sonra en yakın zamanda yıkanmak üzere teyemmüm alır.
SORU: Vesvese hayatımın her safhasına girdi; ne yapabilirim?
CEVAP: Abdestli gezecek, zikre devam edecek. Yaptığı işleri istişare ile yapacak. Vesveseye hiç itibar etmeyecek. Nasıl itibar etmeyecek?.. Vesveseli insan ne yapar meselâ, abdest alırken abdesti kaçtı sanar; Eyvah, kaçtı galibâ!..
Peygamber Efendimiz diyor ki: Olmaz öyle şey!..Birisine bakmış ki, bir kaç defa abdest alıyor. Sormuş:
-Ne oluyor?
-Kaçtı gibi geliyor yâ Rasûlallah!
-Olmaz! Kaçtı gibi gelmek olmaz!.. Sesini duymuşsan, ya da yellenme kokusunu duymuşsan, o zaman kaçmıştır.
-Kıpırdar gibi oldu da, kaçtı gibi oldu...
-Öyle, gibi olmakla kaçmaz.diyor.
İnsan böyle yaptığı zaman, vesvese gider. Ama, gibi oldu diye ona itibar ettiği zaman, şeytan onu bir yakalar, götürür. Açar yarayı... Böylece insana abdestini bozuldu zannını veren özel bir şeytan vardır. Özel bir ismi vardır onun... Şeytan, insanların her çeşidini bir başka türlü aldatıyor. İnsan vesveseye daldı mı, çok fena oluyor. Vesveseye itibar etmeyeceksin!
Onun için, din adamı değil ama, rahmetli Necib Fâzıl demiş ki, İki defa da abdestsiz namaz kıl, şu vesveseden kurtulmak için!.. demiş. Abdestsiz namaz kılınmaz ama, Vesveseye itibar etme! demek istiyor.
SORU: Büyük abdest yaparken meni çıksa, gusül abdesti almak gerekir mi?
CEVAP: Erkeklerin bazan idrar yaptığı esnada veya büyük abdest yaptığı esnada, idrar mahallinden katılaşmış halde meni çıkar. Biraz daha izah etmek gerekirse; erkeğin önünden bir kaç çeşit mâyi çıkar:
1. İdrar.
2. Büluğ çağına yaklaşmış olan bir erkekten şeffaf, kaygan bir mâyi çıkar; ona meziy derler. O kaygan mâyi çıksa insandan, abdesti bozulur ama, gusül gerekmez.
3. Namuslu, müslüman gençlerde --çünkü onlar haram yere sarfetmezler-- büyük abdestini veya küçük abdestini bozarken arkadan yanar gibi olur. Hafif bir zorlama ile katı, beyazımsı, sulu nişasta gibi, pelte gibi bir şey çıkar. Bu menidir ama, deponun fazlalığından taşıp gelerek çıkmıştır. Şehvetle yerinden kopmamış olan meniden dolayı gusletmek gerekmez. O akıntıyı çıkarıp temizledikden sonra, abdest alabilir.
Şehvetle kopup yerinden çıkan meniden dolayı gusül gerekir. İnsan rüyadayken de olsa, yine gusül gerekir.
SORU: Ben bir yerde bir namaz kıldırdım; fakat sonra, iç çamaşırımda bir kirlilik gördüm. Bundan hiç haberim yoktu; ne yapmam lâzım?
CEVAP: Bizim de sormamız lâzım: Bu kirlilik nedir, ne kadardır?.. Çünkü avuç içi kadar olanı affolunuyor, bir mahzur teşkil etmiyor. Avuç içinden fazla ise, yâni şeriatin müsaade ettiği miktardan fazla ise; o zaman, elbisesi temiz değilken namaz kıldırmış olduğundan, kendisi o namazı iade eder. Cemaatten duyurabildiklerine duyurur; onlar da iade ederler. Duyuramazsa; onların namazı kabul olur.
Sonra, kirlilik nedir?.. Meselâ, meninin temiz mi, pis mi sayılacağı hususunda ulemânın ihtilâfı vardır. Ondan bir şey gerekmiyor.
SORU: İstibrâ nedir?
CEVAP: İnsanın abdest tazeleyeceği zaman, küçük abdestini yaptığı zaman tedbir almasıdır. Geride birazcık idrar damlası kalmış olmasın diye tedbir almasıdır. O kalıntıları iyice temizleyecek bir şekilde gayret göstermesidir. Bir kaç adım atmak sûretiyle, öksürmek sûretiyle, hareket etmek sûretiyle, şöyle aşağıdan yukarıya sıvazlamak sûretiyle yapılabilir.
İdrarından içeride birkaç damla kalıp da, tam abdest aldıktan sonra oturduğu yerden kalkarken hık yapınca, donuna o ıslaklık geçerse; hem abdesti gider, hem donu kirlenmiş olur. İstibrâ; bunu önlemek için idrardan iyice kurtulmak demek oluyor. Buna dikkat etmek lâzım!..
SORU: Taharetlendikten sonra kurulanmak şart mıdır?
CEVAP: Şarttır; çünkü, o sular tehlikelidir, tam temiz olmayabilir. Yâni tecrübeyle sabittir, çoluk çocuğundan herkes bilir ki, yıkadığı halde beze kuruladığı zaman yine bulaşığı çıkar. Ne kadar yıkasan bezde, kâğıtta bulaşığı yine görülür. Kolay çıkmıyor. Onun için, iyice kurulanması lâzım!..
SORU: Banyo içinde abdest alırken, abdest dualarını okumanın mahzuru var mıdır?
CEVAP: Mahzuru yoktur. Yüznumarada okumanın mahzuru vardır. Helâda abdest alma zorunluluğu varsa; o zaman, orda abdest duaları okunamaz. Helâ olmayan bir yerde okunabilir ve okunması lâzım!.. Abdest dualarının sevabı çoktur, kazancı fazladır. Onları ezberleyip, abdesti öyle almak lâzım!..
SORU: Hanımların özel hallerinde (hayızlı iken) ilim öğrenmek üzere mescidlere gelmeleri câiz olur mu?
CEVAP: Mâzeretli kadınlara mescide girmek câiz olmaz! Kuran okumak, namaz kılmak oruç tutmak, mescide girmek o hallerde yapılmaması gereken şeylerdendir.
SORU: İnsanın büyük abdest yaptığı yerden kurt gelmesi abdestini bozar mı?
CEVAP: Bozar. Hattâ bunun adı abdest bozandır. Bazı kimselerin barsaklarında parazit vardır, makadından kurtlar düşer. O abdesti bozar.
SORU: Elbiseleri kuru temizlemeye vermenin İslâmî yönden bir sakıncası var mı?
CEVAP: O temizleme işleminin şekline bağlı... Necis olan şeylerle, diğer elbiselerin hepsi aynı kaba dalıp çıkıyorsa, necâset hepsine bulaşır. Başka bir usülle yapıyorlarsa, olabilir.
SORU: Yirmidört yaşında bekâr bir gencim. Ufak bir heyecan ve tahrik sonucunda idrar yolundan bir akıntı geliyor. Bu akıntı suya benziyor, şeffaf, yapışkan... Dört beş doktora gittim, çaresini bulamadım. Acaba gusl abdestim bozulur mu? Çaresini söyler misiniz?
CEVAP: Bu hastalık değil ki, Bu normal bir şey... İnsanın burnunun akması hastalık mıdır, ağzından tükrük akması hastalık mıdır?.. Değil... Tükrük hazım için lâzım, burun için de sümük lâzım... Tabii nezle olmak hali ayrı da... Lâzım ki, Allah onu yaratmış. İnsanın kulağında akıntı var, zarı nemli tutmak için...
Bu akıntı da insanın normal vücudunun bir gereği... Vazifesi var o uzvun, onun içindir bu... Tabii, burda tahrike kapılmayacak, heyecana kapılmamağa dikkat edecek, mümkün olduğu kadar...
Bu akıntı gusl abdestini bozmaz, normal abdesti bozar. O akıntı geldi mi abdest bozulduğu için, yeniden abdest almak lâzım!..
Çaresi, zihnini ilimle irfanla meşgul etmektir, oruç tutmaktır. Evlenmektir bir çaresi de... Yirmidört yaşına gelmiş; işini kurmuşsa, askere gitmişse, evlensin! Hayırlı bir yuva kurmasını tavsiye ederim. En doğrusu odur.
SORU: Misafirliğe gidince, insan cünüb olursa, yıkanma imkânı olmazsa, ne yapmak lâzım?..
CEVAP: Bu bir meseledir. İnsan kalktı misafirliğe gitti... Meselâ burdan kalktı, Trabzona gidecek. Gerede de filânca arkadaşın evine misafir oldu. Gerede soğuk mu soğuk, çatır çatır... Uyudu, uyandı. Eyvâh, ihtilâm olmuş; yıkanması lâzım... Utandı veya yıkanacak vakit yok... Bu bir meseledir tabii, zordur. Hamam varsa, gider, yıkanır. Böyle imkânın olmadığı bir köy de olabilir, sıkıntılı bir yer de olabilir. Evde de problem olabilir.
Bazıları, bunun bir mâzeret olduğunu ifade ediyorlar,
Gusl için teyemmüm câiz olur. diyorlar. Tabii, söylemek, Kusura bakmayın, yıkanmam gerekiyor. demek daha iyisi... Diyemezse, sonra en yakın zamanda yıkanmak üzere teyemmüm alır.
SORU: Vesvese hayatımın her safhasına girdi; ne yapabilirim?
CEVAP: Abdestli gezecek, zikre devam edecek. Yaptığı işleri istişare ile yapacak. Vesveseye hiç itibar etmeyecek. Nasıl itibar etmeyecek?.. Vesveseli insan ne yapar meselâ, abdest alırken abdesti kaçtı sanar; Eyvah, kaçtı galibâ!..
Peygamber Efendimiz diyor ki: Olmaz öyle şey!..Birisine bakmış ki, bir kaç defa abdest alıyor. Sormuş:
-Ne oluyor?
-Kaçtı gibi geliyor yâ Rasûlallah!
-Olmaz! Kaçtı gibi gelmek olmaz!.. Sesini duymuşsan, ya da yellenme kokusunu duymuşsan, o zaman kaçmıştır.
-Kıpırdar gibi oldu da, kaçtı gibi oldu...
-Öyle, gibi olmakla kaçmaz.diyor.
İnsan böyle yaptığı zaman, vesvese gider. Ama, gibi oldu diye ona itibar ettiği zaman, şeytan onu bir yakalar, götürür. Açar yarayı... Böylece insana abdestini bozuldu zannını veren özel bir şeytan vardır. Özel bir ismi vardır onun... Şeytan, insanların her çeşidini bir başka türlü aldatıyor. İnsan vesveseye daldı mı, çok fena oluyor. Vesveseye itibar etmeyeceksin!
Onun için, din adamı değil ama, rahmetli Necib Fâzıl demiş ki, İki defa da abdestsiz namaz kıl, şu vesveseden kurtulmak için!.. demiş. Abdestsiz namaz kılınmaz ama, Vesveseye itibar etme! demek istiyor.
SORU: Büyük abdest yaparken meni çıksa, gusül abdesti almak gerekir mi?
CEVAP: Erkeklerin bazan idrar yaptığı esnada veya büyük abdest yaptığı esnada, idrar mahallinden katılaşmış halde meni çıkar. Biraz daha izah etmek gerekirse; erkeğin önünden bir kaç çeşit mâyi çıkar:
1. İdrar.
2. Büluğ çağına yaklaşmış olan bir erkekten şeffaf, kaygan bir mâyi çıkar; ona meziy derler. O kaygan mâyi çıksa insandan, abdesti bozulur ama, gusül gerekmez.
3. Namuslu, müslüman gençlerde --çünkü onlar haram yere sarfetmezler-- büyük abdestini veya küçük abdestini bozarken arkadan yanar gibi olur. Hafif bir zorlama ile katı, beyazımsı, sulu nişasta gibi, pelte gibi bir şey çıkar. Bu menidir ama, deponun fazlalığından taşıp gelerek çıkmıştır. Şehvetle yerinden kopmamış olan meniden dolayı gusletmek gerekmez. O akıntıyı çıkarıp temizledikden sonra, abdest alabilir.
Şehvetle kopup yerinden çıkan meniden dolayı gusül gerekir. İnsan rüyadayken de olsa, yine gusül gerekir.
SORU: Ben bir yerde bir namaz kıldırdım; fakat sonra, iç çamaşırımda bir kirlilik gördüm. Bundan hiç haberim yoktu; ne yapmam lâzım?
CEVAP: Bizim de sormamız lâzım: Bu kirlilik nedir, ne kadardır?.. Çünkü avuç içi kadar olanı affolunuyor, bir mahzur teşkil etmiyor. Avuç içinden fazla ise, yâni şeriatin müsaade ettiği miktardan fazla ise; o zaman, elbisesi temiz değilken namaz kıldırmış olduğundan, kendisi o namazı iade eder. Cemaatten duyurabildiklerine duyurur; onlar da iade ederler. Duyuramazsa; onların namazı kabul olur.
Sonra, kirlilik nedir?.. Meselâ, meninin temiz mi, pis mi sayılacağı hususunda ulemânın ihtilâfı vardır. Ondan bir şey gerekmiyor.
SORU: İstibrâ nedir?
CEVAP: İnsanın abdest tazeleyeceği zaman, küçük abdestini yaptığı zaman tedbir almasıdır. Geride birazcık idrar damlası kalmış olmasın diye tedbir almasıdır. O kalıntıları iyice temizleyecek bir şekilde gayret göstermesidir. Bir kaç adım atmak sûretiyle, öksürmek sûretiyle, hareket etmek sûretiyle, şöyle aşağıdan yukarıya sıvazlamak sûretiyle yapılabilir.
İdrarından içeride birkaç damla kalıp da, tam abdest aldıktan sonra oturduğu yerden kalkarken hık yapınca, donuna o ıslaklık geçerse; hem abdesti gider, hem donu kirlenmiş olur. İstibrâ; bunu önlemek için idrardan iyice kurtulmak demek oluyor. Buna dikkat etmek lâzım!..
SORU: Taharetlendikten sonra kurulanmak şart mıdır?
CEVAP: Şarttır; çünkü, o sular tehlikelidir, tam temiz olmayabilir. Yâni tecrübeyle sabittir, çoluk çocuğundan herkes bilir ki, yıkadığı halde beze kuruladığı zaman yine bulaşığı çıkar. Ne kadar yıkasan bezde, kâğıtta bulaşığı yine görülür. Kolay çıkmıyor. Onun için, iyice kurulanması lâzım!..