Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Süleyman Çelebi dönemi ve sehzadeler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 8957" data-attributes="member: 376"><p><strong><span style="font-size: 18px"><span style="color: Purple"><span style="font-family: 'Book Antiqua'">BURSA KUSATMASI VE ÇELEBI MEHMED'IN KARAMAN SEFERI</span></span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Karamanoglu Mehmed Bey, Osmanlilar'in fetret dönemi içinde bulunduklari ve Çelebi Mehmed ile Musa Çelebi'nin Rumeli'nde savastiklari bir sirada Bursa üzerine yürümeye karar vermisti. 1413 yilinda yaninda Türkmen boylari oldugu halde önce Sivrihisar üzerine yürüyüp burayi zapt eden Mehmed Bey, daha sonra Bursa önüne gelip Bursa hisarini kusatma altina alir. Otuz iki gün devam eden bu kusatma sirasinda hisarin subasisi bulunan Haci Ivaz Pasa, Bursa halkinin yardimi ile siddetle mukavemet etmisti. Bu arada burçlara yapilan hücumlari da bertaraf etmisti. Özellikle Karamanoglu'nun Bursa hisarina giren pinar suyunu kesmek suretiyle halkini teslime zorlama tesebbüsünü, zaman zaman yaptigi huruç hareketleri ile bertaraf eden Haci Ivaz Pasa, esir aldigi Karaman askerlerini surlar üzerinde Karamanoglu'nun gözleri önünde astiriyordu. Böylece onun maneviyatini bozmaya gayret ediyordu. Haci Ivaz Pasa, Karamanlilar tarafindan bir gece mesalelerle girisilmek istenen hücumu da tesirsiz hale getirip önledikten sonra hisarin Kaplica kapisini açtirarak karsi hücuma geçmis ve Karaman ordusunu perisan etmisti. Ivaz Pasa'nin yigitleri, büyük ganimetlerle salimen geri dönüp elde ettikleri ganimetleri ona arz ettiler. O da bütün ganimetleri askerlere taksim ederek daha nice vaadlerde bulundu.</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Gerçi muhasaranin uzamasi, Bursa hisarinda bulunanlari bir hayli sikintiya sokmustu. Hatta Haci Ivaz Pasa bile birkaç yerinden ok yarasi almis olmasina ragmen anlari gizleyip kale muhafizlarina yardimda bulunuyor ve anlari teselli ediyordu. Bununla beraber kaledekilerin durumu gün geçtikçe zorlasiyordu. Fakat Karamanoglu da artik bir sey yapamayacagini anlamisti. Hele son hareket, onun maneviyatini büsbütün bozmustu. Böyle psikolojik bir çöküntü içinde bulunuldugu bir sirada Musa Çelebi'nin tabutu, dedesi Murad Hüdavendigâr'in kabri yanina defn edilmek üzere Bursa'ya getirilir. Karamanoglu, bundan haberdar olunca cenazenin düzme olma ihtimalini düsünerek bizzat kendisi kontrol etmek ister. Bu maksatla varip kefeni açar ye cenazenin yüzüne bakar. Cenazenin gerçekten Musa Çelebi'ye ait oldugunu görünce maneviyati daha fazla bozulur. Bunun üzerine sehri atese verir. O, bununla da yetinmeyerek dayisi Yildirim Bâyezid'in kabrine hakaret ederek ülkesine geri döner. Fakat gelirken takib ettigi güzergâh tutuldugundan oradan dönmeye cesaret edemediginden Kirmasti (Mustafa Kemal Pasa) ve Isparta üzerinden Karaman iline gider.</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Osmanli kaynaklan, bu dönüs esnasinda cereyan eden bir konusma daha dogrusu bir hadiseden bahs ederler ki, Karamanoglu'nun durumunu ortaya koymasi bakimindan dikkat çekici bir hadisedir. Buna göre Musa Çelebi'nin cenazesini görüp teshis ettikten sonra devlet idaresinde tek basina kalan Çelebi Sultan Mehmed ile basa çikamayacagini anlayinca, Bursa kusatmasini kaldirip sür'atle ülkesine dönerken Harman Danasi denilen ve sisman olan nedimi, kaçmaktan yorulunca Karamanoglu Mehmed Bey'e:</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">"Hanim, Osmanoglu'nun ölüsünden böyle kaçarsin, ya dirisi gelmis olsaydi ne çare ederdin?" deyince bu söze gücenen Karamanoglu, onu bulundugu yerde bir agaca astirarak cezalandirmistir.</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Osmanli, Memlûklu ve Bizans kaynaklarinin bildirdiklerine göre Karamanoglu, Bursa'yi atese verdigi zaman Orhan Gazi Camiini de yaktirmistir. Keza o, dayisi Bâyezid'in kabrini açtirarak kemiklerini yaktirmisti. Nitekim bugün Bursa Orhan Camii kapisi üstünde bulunan bes satirlik bir kitabe, bu yangini açik bir sekilde ortaya koyup o günü hâlâ hatirlatmaktadir.</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Daha önce de belirtildigi gibi Izmir ve çevresini zapt edip Cüneyd'i bertaraf eden Çelebi Sultan Mehmed, yukarida belirtilen hareketlerinden dolayi Karamanoglu üzerine yürümeye karar vererek süratle Inegöl'e gelir. Buranin kadisi Mevlânâ Kivamuddin'i bir elçilik heyeti ile Memlûk sultanina gönderir. Bundan sonra Kastamanu hakimi Candaroglu Kasim ve Germiyanoglu Yakub Bey'le birlestikten sonra Aksehir, Beysehir, Seydisehir ve Konya üzerine yürümüstü. 1414 yilinda cereyan eden bu hadisede Karamanoglu, Konya önünde Ortakuyu mevkiinde Osmanli ordusuna mukavemet etmek istediyse de maglub olarak kaçmak zorunda kalir. Oglu Mustafa ise Konya kalesine siginir. Bu maglubiyete ragmen Karamürsel'i elçilikle Çelebi Mehmed'e gönderen Karamanoglu, siddetli yagmurlardan dolayi zor durumda bulunan Osmanlilar'la barismistir. Bu baristan sonra Canik üzerine gitmek zorunda kalan Çelebi Sultan Mehmed, çok geçmeden Karamanlilar'in tekrar sözlerini bozduklarini ve anlasarak Osmanlilar'a biraktiklari yerleri geri alma tesebbüsünde bulunduklarini ögrenir. Bunun üzerine tekrar o tarafa döner. Fakat Karamanoglu'nun yaptigi bu hareketten dolayi üzülür ve üzüntüsünden hastalanir. Bu sirada Bâyezid Pasa, ani bir baskinla Konya önünde bulunan Karamanoglu'nu yakalayip Mehmed Çelebi'nin yanina getirir. Çelebi Sultan Mehmed, Karamanoglu'nu, Karaman askeri ile Konya kalesine siginan oglu Mustafa'yi yanina getirmesi sartiyla affeder. Bunun üzerine yaninda Osmanli kuvvetleri oldugu halde Konya surlari önüne gelen Karamanoglu, hisar üstünde kendisiyle konusan oglunu ikna ederek birlikte Osmanli sultaninin yanina gelirler. Bu defa basini kurtarmak için öncekinden daha agir olan bir muahede imzalamak zorunda kalan Karamanoglu, Beypazari, Sivrihisar, Aksehir, Yalvaç, Beysehri, Seydisehri ve Nigde'yi Osmanlilar'a terk etmek zorunda kaldi. Hicrî 818 (M. 1415) yilinda gerçeklesen bu antlasmaya göre Karamanoglu, gerektigi zaman Osmanlilar'a askerle yardimda da bulunacakti. Bu sartlarla Karamanoglu Mehmed Bey'i affeden Çelebi Mehmed'e karsi Karamanoglu söyle demistir:</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">"Madem ki bu can bu tendedir, memleket-i Osman'a kat'a yaramaz nazarla bakmayayim. Eger bakacak olursam Kelâm-i Kadîm (Kur'an) benden davaci olsun." seklinde yemin etmis, yeminden sonra da kendisine hil'at giydirilip at, deve, tabl (davul) ve âlem verilmistir. Ancak koyu bir Osmanli düsmani olan Karamanoglu, daha ordugâhtan çikar çikmaz yeminini bozmus ve ovalara yayilmis bulunan Osmanli atlarini, maiyetindeki askerlerine yagmalattirmistir. Kendisine Kur'an-i Kerim üzerine ettigi yemin hatirlatilinca: "Bu can su tende durdukça" sözü ile kendi canini degil, koynunda saklamis oldugu güvercini kast etmis oldugunu söylemistir. Nitekim bu maksatla koynunda sakli bulunan güvercini saliveren Karamanoglu, süratle Konya'ya çekilirken söyle diyordu:</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">"Bizim, Osmanoglu ile adavetimiz (düsmanligimiz) besikten mezara kadardir, isimizin geregi de ahdi bozmaktir."</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Karamanoglu'nun bu hilesi, dönemin efkâr-i umumiyesinde Karamanlilar hakkinda bazi fikir ve görüslerin ortaya çikmasina sebep olmustur. Nitekim Asikpasazâde tarihinde söyle denilmektedir:</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">"Karaman'da bulunmaz dogru bir yar</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Veliler çok bile kulmas ve ayyar</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Eder kavl ü karar ahd u peyman</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Içer andlar, yalan çok, eyler inkar</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Beyi ve kadisi hem çeyhi müderris</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Hiledir isleri hem hâr u mekkâr</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Tekebbür, kel ve foduldur</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Karaman Aninçün kahr eder ani Kahhar"</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Yine bu cümleden olarak "Karaman'in koyunu, sonra çikar oyunu" darbimeseli, bazi degisikliklerle günümüze kadar gelmistir.</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: Purple">Karamanoglu'nun bu hilesinden sonra Çelebi Sultan Mehmed tekrar ve süratle Konya üzerine yürümüs ve kisa bir çarpismayi müteakip müstahkem hisarini zapt etmisti. Osmanli saldirisina karsi koyamayan Mehmed Bey, Silifke'nin kuzeyinde bulunan Varsaklar arasina kaçip kurtulmustu. Bununla beraber Çelebi Sultan Mehmed, Memlûklular'in himayesinde bulunan Karamanlilar'i fazla tazyik etmekten de uzak durmaya çalisiyordu. Bu sebeple, Memlûklular'la arasinin açilmasini istemeyen Çelebi Sultan Mehmed, Konya'yi Osmanli ülkesine katmaktan vaz geçer.</span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 8957, member: 376"] [B][SIZE=5][COLOR=Purple][FONT=Book Antiqua]BURSA KUSATMASI VE ÇELEBI MEHMED'IN KARAMAN SEFERI[/FONT][/COLOR][/SIZE][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Karamanoglu Mehmed Bey, Osmanlilar'in fetret dönemi içinde bulunduklari ve Çelebi Mehmed ile Musa Çelebi'nin Rumeli'nde savastiklari bir sirada Bursa üzerine yürümeye karar vermisti. 1413 yilinda yaninda Türkmen boylari oldugu halde önce Sivrihisar üzerine yürüyüp burayi zapt eden Mehmed Bey, daha sonra Bursa önüne gelip Bursa hisarini kusatma altina alir. Otuz iki gün devam eden bu kusatma sirasinda hisarin subasisi bulunan Haci Ivaz Pasa, Bursa halkinin yardimi ile siddetle mukavemet etmisti. Bu arada burçlara yapilan hücumlari da bertaraf etmisti. Özellikle Karamanoglu'nun Bursa hisarina giren pinar suyunu kesmek suretiyle halkini teslime zorlama tesebbüsünü, zaman zaman yaptigi huruç hareketleri ile bertaraf eden Haci Ivaz Pasa, esir aldigi Karaman askerlerini surlar üzerinde Karamanoglu'nun gözleri önünde astiriyordu. Böylece onun maneviyatini bozmaya gayret ediyordu. Haci Ivaz Pasa, Karamanlilar tarafindan bir gece mesalelerle girisilmek istenen hücumu da tesirsiz hale getirip önledikten sonra hisarin Kaplica kapisini açtirarak karsi hücuma geçmis ve Karaman ordusunu perisan etmisti. Ivaz Pasa'nin yigitleri, büyük ganimetlerle salimen geri dönüp elde ettikleri ganimetleri ona arz ettiler. O da bütün ganimetleri askerlere taksim ederek daha nice vaadlerde bulundu.[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Gerçi muhasaranin uzamasi, Bursa hisarinda bulunanlari bir hayli sikintiya sokmustu. Hatta Haci Ivaz Pasa bile birkaç yerinden ok yarasi almis olmasina ragmen anlari gizleyip kale muhafizlarina yardimda bulunuyor ve anlari teselli ediyordu. Bununla beraber kaledekilerin durumu gün geçtikçe zorlasiyordu. Fakat Karamanoglu da artik bir sey yapamayacagini anlamisti. Hele son hareket, onun maneviyatini büsbütün bozmustu. Böyle psikolojik bir çöküntü içinde bulunuldugu bir sirada Musa Çelebi'nin tabutu, dedesi Murad Hüdavendigâr'in kabri yanina defn edilmek üzere Bursa'ya getirilir. Karamanoglu, bundan haberdar olunca cenazenin düzme olma ihtimalini düsünerek bizzat kendisi kontrol etmek ister. Bu maksatla varip kefeni açar ye cenazenin yüzüne bakar. Cenazenin gerçekten Musa Çelebi'ye ait oldugunu görünce maneviyati daha fazla bozulur. Bunun üzerine sehri atese verir. O, bununla da yetinmeyerek dayisi Yildirim Bâyezid'in kabrine hakaret ederek ülkesine geri döner. Fakat gelirken takib ettigi güzergâh tutuldugundan oradan dönmeye cesaret edemediginden Kirmasti (Mustafa Kemal Pasa) ve Isparta üzerinden Karaman iline gider.[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Osmanli kaynaklan, bu dönüs esnasinda cereyan eden bir konusma daha dogrusu bir hadiseden bahs ederler ki, Karamanoglu'nun durumunu ortaya koymasi bakimindan dikkat çekici bir hadisedir. Buna göre Musa Çelebi'nin cenazesini görüp teshis ettikten sonra devlet idaresinde tek basina kalan Çelebi Sultan Mehmed ile basa çikamayacagini anlayinca, Bursa kusatmasini kaldirip sür'atle ülkesine dönerken Harman Danasi denilen ve sisman olan nedimi, kaçmaktan yorulunca Karamanoglu Mehmed Bey'e:[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]"Hanim, Osmanoglu'nun ölüsünden böyle kaçarsin, ya dirisi gelmis olsaydi ne çare ederdin?" deyince bu söze gücenen Karamanoglu, onu bulundugu yerde bir agaca astirarak cezalandirmistir.[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Osmanli, Memlûklu ve Bizans kaynaklarinin bildirdiklerine göre Karamanoglu, Bursa'yi atese verdigi zaman Orhan Gazi Camiini de yaktirmistir. Keza o, dayisi Bâyezid'in kabrini açtirarak kemiklerini yaktirmisti. Nitekim bugün Bursa Orhan Camii kapisi üstünde bulunan bes satirlik bir kitabe, bu yangini açik bir sekilde ortaya koyup o günü hâlâ hatirlatmaktadir.[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Daha önce de belirtildigi gibi Izmir ve çevresini zapt edip Cüneyd'i bertaraf eden Çelebi Sultan Mehmed, yukarida belirtilen hareketlerinden dolayi Karamanoglu üzerine yürümeye karar vererek süratle Inegöl'e gelir. Buranin kadisi Mevlânâ Kivamuddin'i bir elçilik heyeti ile Memlûk sultanina gönderir. Bundan sonra Kastamanu hakimi Candaroglu Kasim ve Germiyanoglu Yakub Bey'le birlestikten sonra Aksehir, Beysehir, Seydisehir ve Konya üzerine yürümüstü. 1414 yilinda cereyan eden bu hadisede Karamanoglu, Konya önünde Ortakuyu mevkiinde Osmanli ordusuna mukavemet etmek istediyse de maglub olarak kaçmak zorunda kalir. Oglu Mustafa ise Konya kalesine siginir. Bu maglubiyete ragmen Karamürsel'i elçilikle Çelebi Mehmed'e gönderen Karamanoglu, siddetli yagmurlardan dolayi zor durumda bulunan Osmanlilar'la barismistir. Bu baristan sonra Canik üzerine gitmek zorunda kalan Çelebi Sultan Mehmed, çok geçmeden Karamanlilar'in tekrar sözlerini bozduklarini ve anlasarak Osmanlilar'a biraktiklari yerleri geri alma tesebbüsünde bulunduklarini ögrenir. Bunun üzerine tekrar o tarafa döner. Fakat Karamanoglu'nun yaptigi bu hareketten dolayi üzülür ve üzüntüsünden hastalanir. Bu sirada Bâyezid Pasa, ani bir baskinla Konya önünde bulunan Karamanoglu'nu yakalayip Mehmed Çelebi'nin yanina getirir. Çelebi Sultan Mehmed, Karamanoglu'nu, Karaman askeri ile Konya kalesine siginan oglu Mustafa'yi yanina getirmesi sartiyla affeder. Bunun üzerine yaninda Osmanli kuvvetleri oldugu halde Konya surlari önüne gelen Karamanoglu, hisar üstünde kendisiyle konusan oglunu ikna ederek birlikte Osmanli sultaninin yanina gelirler. Bu defa basini kurtarmak için öncekinden daha agir olan bir muahede imzalamak zorunda kalan Karamanoglu, Beypazari, Sivrihisar, Aksehir, Yalvaç, Beysehri, Seydisehri ve Nigde'yi Osmanlilar'a terk etmek zorunda kaldi. Hicrî 818 (M. 1415) yilinda gerçeklesen bu antlasmaya göre Karamanoglu, gerektigi zaman Osmanlilar'a askerle yardimda da bulunacakti. Bu sartlarla Karamanoglu Mehmed Bey'i affeden Çelebi Mehmed'e karsi Karamanoglu söyle demistir:[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]"Madem ki bu can bu tendedir, memleket-i Osman'a kat'a yaramaz nazarla bakmayayim. Eger bakacak olursam Kelâm-i Kadîm (Kur'an) benden davaci olsun." seklinde yemin etmis, yeminden sonra da kendisine hil'at giydirilip at, deve, tabl (davul) ve âlem verilmistir. Ancak koyu bir Osmanli düsmani olan Karamanoglu, daha ordugâhtan çikar çikmaz yeminini bozmus ve ovalara yayilmis bulunan Osmanli atlarini, maiyetindeki askerlerine yagmalattirmistir. Kendisine Kur'an-i Kerim üzerine ettigi yemin hatirlatilinca: "Bu can su tende durdukça" sözü ile kendi canini degil, koynunda saklamis oldugu güvercini kast etmis oldugunu söylemistir. Nitekim bu maksatla koynunda sakli bulunan güvercini saliveren Karamanoglu, süratle Konya'ya çekilirken söyle diyordu:[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]"Bizim, Osmanoglu ile adavetimiz (düsmanligimiz) besikten mezara kadardir, isimizin geregi de ahdi bozmaktir."[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Karamanoglu'nun bu hilesi, dönemin efkâr-i umumiyesinde Karamanlilar hakkinda bazi fikir ve görüslerin ortaya çikmasina sebep olmustur. Nitekim Asikpasazâde tarihinde söyle denilmektedir:[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]"Karaman'da bulunmaz dogru bir yar[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Veliler çok bile kulmas ve ayyar[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Eder kavl ü karar ahd u peyman[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Içer andlar, yalan çok, eyler inkar[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Beyi ve kadisi hem çeyhi müderris[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Hiledir isleri hem hâr u mekkâr[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Tekebbür, kel ve foduldur[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Karaman Aninçün kahr eder ani Kahhar"[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Yine bu cümleden olarak "Karaman'in koyunu, sonra çikar oyunu" darbimeseli, bazi degisikliklerle günümüze kadar gelmistir.[/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Book Antiqua][COLOR=Purple]Karamanoglu'nun bu hilesinden sonra Çelebi Sultan Mehmed tekrar ve süratle Konya üzerine yürümüs ve kisa bir çarpismayi müteakip müstahkem hisarini zapt etmisti. Osmanli saldirisina karsi koyamayan Mehmed Bey, Silifke'nin kuzeyinde bulunan Varsaklar arasina kaçip kurtulmustu. Bununla beraber Çelebi Sultan Mehmed, Memlûklular'in himayesinde bulunan Karamanlilar'i fazla tazyik etmekten de uzak durmaya çalisiyordu. Bu sebeple, Memlûklular'la arasinin açilmasini istemeyen Çelebi Sultan Mehmed, Konya'yi Osmanli ülkesine katmaktan vaz geçer.[/COLOR][/FONT][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Süleyman Çelebi dönemi ve sehzadeler
Üst
Alt