Skolyoz Hastalığı

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
2,5 milyon ‘skolyoz’lunun bulunduğu Türkiye’de, her 10 kız çocuğundan biri bu hastalığa yakalanıyor. Ancak, neredeyse bütün vakalarda teşhis gecikiyor.
Henüz 12 yaşındaki kızınız bel, sırt ağrısı, nefes darlığı mı çekiyor? Yoksa omurgası yana eğilmiş, omuzları biraz dengesiz mi gözüküyor? Çocuğunuz, Türkiye’deki her 10 kızdan birinde görülen ‘skolyoz’ hastası olabilir. Skolyoz, omurgadaki şekil bozukluğuna deniyor. Doğuştan olabiliyor; çocuk felci, beyin felci veya kas erimesi gibi hastalıklar sebebiyle ortaya çıkabiliyor veya sebebi bilinmeyen bir durumdan kaynaklanabiliyor. Hastalık omurganın sağa, sola, öne doğru eğrilmesiyle kendini gösteriyor.

Skolyoz, omurga'nın göğüs veya bel bölgelerinde görülebilen, yana doğru eğriliğidir. Tek başına olabileceği gibi, arkadan öne doğru anormal bir eğrilik ile beraber de görülebilir.
Skolyoz 3 şekilde ortaya çıkabilir:
Doğuştan olabilir (konjenital). Bu durum genellikle omurgadaki bir kusura veya birbirine kaynamış kaburgalara bağlıdır.
Polio (çocuk felci), beyin felci veya kas distrofisi (erimesi) gibi durumlara bağlı olarak kasların felci sonucunda oluşabilir.
İdiyopatik (nedeni bilinmeyen) olabilir. Daha önce düzgün olan bir omurgada, bilinmeyen bir nedenle ortaya çıkabilir. Kaynakwh webhatti.com: Skolyoz hastalığı!!
KORSE, TEDAVİDE ETKİLİ

Ameliyatla omurgaların düzelme oranı yüzde 70-80 arasında değişiyor. Diğer ortopedik ameliyatlara göre skolyoz ameliyatları daha riskli. Söz gelimi omurga fazla dönmüş ya da eğrilik çoksa ameliyatla tamamen düzeltmek mümkün olmayabiliyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Emre Acaroğlu, şu anda ‘en etkili yöntem’ olduğunu söylediği uygulamayı şöyle anlatıyor: “Sırttan omurlara vidalar yerleştiriliyor ve bunlar bir çift çubukla birbirine bağlanıyor. Bir ayda kemikler kaynıyor. Bu uygulama Türkiye’nin iyi omurga merkezlerinde sorunsuz olarak yapılıyor.”Kaynakwh webhatti.com: Skolyoz hastalığı!!
Korse, ilerleyen ve 25 derecenin üzerindeki skolyozlarda kullanılıyor; teşhis ne kadar erken konuluyorsa etki de o denli artıyor. Korseyle omurga asimetrik basınçlara karşı destekleniyor ve hasta büyüdükçe vücuda uyum sağlayacak şekilde ölçüler değiştiriliyor. Tedavi hangi yaşta başlarsa başlasın adet dönemine girdikten sonra 1,5 yıl daha korsenin kullanılması gerekiyor, günde 22-23 saat takılıyor, ilk 15 günden sonra eğriliğin yüzde 50 oranında düzelmesi bekleniyor. Tedavi tamamlandığında omurga ilk eğrilik derecesinde ya da birkaç derece altında ise tedavi başarılı kabul ediliyor. Korse, skolyoz hastalarının en çok başvurdukları tedavi şekli olarak biliniyor. Ama günde 22-23 saat korseyle dolaşmak hastaları rahatsız ediyor.

FELÇ BİLE EDİYOR

Skolyoz, tedavi edilmediğinde ciddi sırt ve bel ağrılarına sebep oluyor. Eğrilik 70 derecenin üzerine çıktığında ise kalp ve akciğerin yetersiz çalışmasına, böbrek yetmezliğine, omurgadaki problemler nedeniyle hastanın belden aşağısının felç olmasına, ayak yamukluğuna ve kalça çıkıklığına sebep olabiliyor. Skolyozun özel olarak tetiklediği bir hastalık yok; fakat çocuk doğuştan skolyozsa beyin ve omuriliğin MR ile tetkiki tavsiye ediliyor.

Prof. Dr. Ünsal Domaniç, skolyozların gündelik hayatta dikkat etmesi gerekenleri şöyle sıralıyor:

Düzgün ve dik durmaya çalışmalı.

Her gün sırt ve bel kaslarını güçlendiren ve esneten egzersizler yapmalı.

Çok ağır nesneler taşınmamalı; özellikle tek kol kullanarak taşımaktan kaçınmalı.

Uzun süre masa ve bilgisayar başında çalışanlar, kısa molalar verip germe egzersizleri yapmalı.

Kilo almaktan kaçınılmalı; yüzme, jimnastik, yürüyüş, koşu gibi sporlar yapılmalı.

 
Üst Alt