Siyaset...

(((__meftun__)))

Kurallara Uymadı
Üyemiz
Katılım
8 Ağustos 2011
Mesajlar
457
Tepkime puanı
5
Siyaset, iktidarı, yönetimi elinde bulundurma, adaletle hükmetme ve muhataplarına adil olma ve ötekine de saygı gösterme sanatıdır. Buradan bakacak olursanız Sevgili Peygamberimiz'in 40 yaşından itibaren ölüm yaşı olan 63 yaşına kadar nazari ve pratik anlamda yaptığı şeyin siyaset olduğunu anlarsınız. Siyaset aslında bu bakış açısıyla mübarek bir uğraştır. Mevla Teala'nın rızasını hayata hakim kılma, pratik yaşama ikame etme anlamında da çok ali ve ulvi bir uğraştır. Lakin, içinde yaşadığımız topaklar üzerinde bu güzide kavram, muhataplarını kandırma, adil olmama ve zulüm terazisinde muhatapları yönetme sanatı olarak bilinmiş ve öğretilmiştir. İşin garip tarafı da şudur. Halk hem bu durumdan şikayetçi ve hem de bu bağlamda kendisine ne kadar yalan dolan atanlarla da o kadar sarmaş dolaştır ki buradaki espriyi anlayabilene aşk olsun. O güzelim kelimeyi yalanla özdeştirip hem şikayetçi olacaksınız ve hem de o kelimenim bir anlamda yalanla ırzına geçenlere de rağbet edeceksiniz. (Şeytan dinlenmede...)
Yine siyaset için de şu denmekteydi:
Din adına insanları sömüren sanattır Siyaset... Gel de buradan yak. Tabi bunlar bilinçli yapıldı geçmişte. Müslüman dininde samimi olduğu gibi siyasetinde de samimi idi. Muhatapları hiç bir şeyle kandırmanın yoluna gitmezdi müslüman ve gitmedi de. Lakin, İslam'ında samimi olmayanlar siyaset adına hem İslam'ı ve hem de Siyaset'i siyaset için kullanmışlardır...
Geçmişte meydanlarda,
Başörtüsü dağıtanlar...
Kur'an dağıtanlar...
Seçildiklerinde ise: "Kur'an 20.YY'la nurunu saçamaz"ı haykırmışlardır...
Dininde samimi hiç bir müslüman ne siyaseti ne de dini muhatapları nezdinde kullanmışlardır...
Hal böyle olmasına rağmen halkın beynine bunlar nakış nakış işlenmiş bir anlamda halk samimi müslümanlar aleyhine afyonlanmıştır...
Keser döner sap döner bir gün hesap dönerdi...
Bugün ise hesap farklı işliyor...
Ama "adilhane...."
 
Üst Alt