Şirk

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25

Büyük günahların en büyüğü şirktir. Şirk, Allah'a ortak koşmak, Allah'tan başka ilâh olduğuna inanmak. Daha açık bir ifade ile Allah'ın ortağı olduğunu kabul etmektir, bu anlamdaki şirk, sadece büyük günah değil, aynı zamanda küfürdür. Yani Allah'ın ortağı olduğuna inanan kimse mü'min değildir. Peygamberimiz zamanındaki müşrikler, Allah'a inanıyorlardı. Ancak Allah'a ortak koştuktarı için mü'min sayılmıyorlardı.
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
"İlahınız bir tek ilahtır. O'ndan başka ilah yoktur. O rahmandır, rahimdir." (Bakara, 162)
"De ki O, Allah birdir. Allah sameddir. O doğurmamış ve doğurulmamıştır. Hiç bir şey O'na eş ya da denk değildir." (İhlas Suresi)
"Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka tanrılar bulunsaydı yer ve gök kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki Arş'ın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir." (Enbiya, 22)
Bu âyet, Allah'ın bir olduğunu, eşi ve denginin bulunmadığını gösteren inandırıcı ve ikna edici bir delildir. Evrende her şeyin yerli yerinde olması, bir bozukluğun ve düzensizliğin bulunmaması, onu yaratan ve yönetenin bir olduğunu ve ortağının bulunmadığını göstermektedir.
Allah'a ortak koşan kimse en büyük günahı işlemiştir. Bundan tevbe etmedikçe yani şirki terketmedikce Allah Teâlâ onu bağışlamaz. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
"Allah kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük günah ile iftirada bulunmuş olur." (Nisa, 48) Çünkü Alllah'ın ortağı yoktur.
İbadet yalnız Allah'a yapılan ve ancak O'nun hakkıdır. Çünkü insanı yaratan, yaşatan ve üstün yeteneklerle donatan O'dur.
Onun için de en üstün saygı demek olan ibadet de O'nun hakkıdır. Ondan başkasına ibadet yapılmaz. Bunun için O'na yapılan ibadete başkasını ortak etmek de şirktir, belki de şirkin en yaygın olanıdır. Bazı kimseler farkında olmadan bu günahı işlemekte; Allah'a gösterilmesi gereken saygı ve tazimin benzerini insanlara da göstermektedirler. Halbuki günde beş vakit kıldığımız namazın her rekatında okuduğumuz Fatiha sûresinde:
"Ey Rabbımız, yalnız Sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz." diyoruz.
Peygamberimiz bu konuda bizi uyarıyor. Hristiyanların Hz. İsa'ya gösterdikleri aşırı derecedeki saygı gibi kendisine saygı gösterilmemesini öğütlüyor ve şöyle buyuruyor:
"Hristiyanların Meryem oğulu İsa'yı övdükleri gibi beni övmeyin. Şüphesiz ki ben, Allah'ın kuluyum. Bana, "Allah'ın kulu ve elçisi" deyiniz." (Buharî, Enbiya, 48)
Hristiyanlar Hz. İsa'yı aşırı derecede överek onu ilahlaştırmışlar ve küfre gitmişlerdir. Çünkü Hz. İsa ilah değil, bizim Peygamberimiz gibi Allah'ın kulu ve elçisidir. Onu ilahlaştırmak, onu övmek değil, aksine ona hakarettir.
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:
"Andolsun ki, "Allah, kesinlikle Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler kâfir olmuşlardır. Halbuki Mesih, "Ey İsrailoğulları Rabbim ve rabbınız olan Allah'a kulluk ediniz. Biliniz ki kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram kılar; artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcılar yoktur." demiştir." (Maide, 72)
Hz. İsa, Hristiyanları uyardığı halde onlar onu dinlememiş ve ona tanrılık isnad ederek küfre gitmişlerdir. Çünkü onun tanrılıkla bir ilgisi olmadığı gibi böyle bir iddiası da yoktu. O, Allah'ın kulu ve elçisi idi.
Peygamberimiz, Hristiyanların düştükleri bu korkunç hataya düşmememiz için bizi uyanyor. Çünkü Peygamber de olsa bir insanı aşırı derecede övmek -Allah korusun- insanı şirke götürür.
Allah'a yapılan ibadete başkasını ortak koşmak şirk olduğu gibi, gösteriş için, bir çıkar veya itibar sağlamak için ibadet etmek, hayır yapmak da şirkin bir başka çeşididir.
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
"Her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiç bir şeyi O'na ortak koşmasın." (Kehf, 10)
Gösteriş için yapılan ibadeti, hayır ve hasenatı, Allah kabul etmez. Böyle bir ibadetin Allah katında bir değeri de olmaz.
Peygamberimiz, Allah Teâlâ'nın şöyle buyurduğunu bildirmiştir:
"Ben ortakların ortaklıktan en müstağni olanıyım. Her kim yaptığı amel ve ibadette bana başkasını ortak yaparsa onu bana koştuğu ortağı ile başbaşa bırakırım (yani yaptığı amellerin sevabından mahrum ederim.)" (Müslim, Zühd, 5)
İbadeti, her türlü gösterişten uzak, yalnız Allah rızası için yapmalı, bunda dünya ile ilgili bir çıkar sağlama düşüncesi olmamalıdır.
 
Üst Alt