Sevgili Günlüğüm

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
papatya.jpg


Sevgili Günlüğüm SIRdasim..Gurbet yoldaşım..
kimim, kimsesizligim ahuzarim dert ortagim Yine Ben geldim...
Hani diyorum ya Bir kitap olsaydı hayatım, gönül kütüphanesinin neresine koyardım onu acaba ?
Tarih kitaplarının mı, felsefe kitaplarının mı, romanın mı, drama mi yoksa günlüklerin arasına mı?
Göze çarpan bir yerde mi durmasını isterdim veya dikkatle bakanların bile göremeyeceği bir yere kilitli ,sifreli demir dolabami yerleştirirdim onu?
Sık sık açıp okur mu hayatımın kitabını, yoksa sadece ayda yılda bir, tozunu silmek için mi elime alırdım?
Veya büsbütün unutarak onu gönlümün hiç bakmadığım bir köşesine mi atardım?
Bilemiyorum belki de o an icinde bulundugum Ruh halline gore..geçmiş ve gelecek arasında En hüzünlü ve en sevinçli anilarımda iki dünya arasinda kalirdim..

Hayatım bir eser olsaydı, en çok hangi bölümlerimi sever ? Hangi sayfalarını yırtıp atmak, hangi satırları tekrar tekrar okuyup altını çizmek, hangi cümleleri bir daha yaşamak isterdim?
Kapağına nasıl bir resim koyardım? Bir resmi belge mi; gülen, düşünen, veya sırtını çevirip giden bir muhacir ,ağlayan bir cocuk mu olurdu ?
Kitabıma ne isim verirdim: 'Yaşadıklarım', 'Hatıralarım', 'Doğrularım', 'Yanlışlarım',
'Hayat Ne Kadar Kısaymış' veya 'Aşk ve ayrilik, Sevip de Kavuşamayanlar, yada Muhacirin Günlüğümü koyardim..
........
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
yagmurvegul.jpg


Sevgili Günlüğüm yine ben Yürek kıvrımlarıma yalnızlık ve gurbet tohumlarını ekerek Gönül sizim ile geldim...
Bugun Suleymani özel doktora götüreceğim!
yaşadığı travma dan beyninde salgılanan hormonlar direk olarak ruh ve zihinsel halini etkiledigini düşünülüyorlar..
haydi Hayirlisi..elimden hic bir sey gelmiyor Dua ve Sevgiden başka..Caresizligim ile Sana geliyorum Eyy Rabbim!!hy..
bunlari sadece Senin ile paylaşabiliyorum..
Günlükler, hatıralar, özel notlar en sevdiğim yazı türleri.
Bir insanın özel dünyasını yansıtırlar, belki de bu yüzden seviyorum onları.

Ömrümce hep "insan"ı tanımaya,anlamaya ve çözmeye çalıştım!! insanlar, benim için hep birer ayna oldu onlarda kendimi seyrettim, göremediğim özelliklerimi görmek istedim.
Beni günlük tutmaya yönelten de yine bu özelliğim oldu sanırım, kendimi tanıma gayretim. Olayların, durumların, görüntülerin ve
özel dünyamdaki yankılarını, aradan zaman geçince yeniden hatırlamak için not ederim.

Günlük tutmak istikrar ister, düzen ister, disiplin ister. Düzenli biri olamadım hiçbir zaman.
Disiplini severim, istikrarlı insanları takdir ederim, kendim de onlar gibi olayım diye bir sürü kararlar alırım, ama tam anlamıyla uygulayamam onları.
Günlük tutarken ille de hergün birşeyler yazmak gerekir mi, gerekmez mi, o da ayrı bir konu.
Fırsat buldukça, içimden geldikçe, sadece kendim ve cocuklarim için, ileride bir göz atar da faydalanırım diye düşünerek
yazdığım notlar epey birikmiş oldugunu bugun FARK ettim...

Sevgili Günlüğüm Bilmiyorum neleri merak ediyorsun.
İnsanın kendinden söz etmesi de kolay olmuyor. Yazılarımda, ruhumun ,vicdanimiz, insanligimin fotoğraflarını vermeye çalışıyorum.
Yazmak; ruhta yanan ateşin külüdür kanımca. Asıl yangın hep yazar-ın ruhunda başlar ve biter. Kendinde o yangının benzerini yaşayanlardır ki onu bir derece sezebilirler.
Hamdım, Piştim, Yandım ve Yazmaya başladim...

İşte Böyle: Konu olarak kendime hep “insan”ı seçtim, hep onu anlamaya ve anlatmaya çalıştım.
Bunu yaparken de kendimden yola çıktım, çünkü en yakınımdaki insan bendim.

Dil'im Eleştirdi,Kalbim sus dedi.Kalb'im Eleştirdi Dil'im sus dedi
Bilmem ki Mütefekkir;Nasıl edeceğiz ,İkisini Bir.
...
kgüll..,


 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
krmzgonca.jpg


Sevgili Günlüğüm SIR-dasim..Gurbet yoldaşım..
Kimim, kimsesizligim, ahuzarim dert ortagim. Yine Ben geldim...
"Yeryüzü bir gurbet, gariplik diyarı... Yüce diyardan Yurdundan, yuvasından, aslindan ayrı kalan değil,
halinden anlaşılmayandır garip "mekani cennet olsun Sofi demistin ya iste bugun yüreğim ile Seni Yad ettim..

Biliyorsun kaybetmem için çook erken, sevmem için çok geçti deyip beni AHHu zarim ile terk etmistin!!
Anladım ki, bu ummanı tek başıma geçeceğim, üstümde yünden bir aba, hibemde bir kuru çeyrek ekmek ve sağ elimde amel defterim...
hadi ne duruyoruz gidelim diyorum lakin tek kişilik sandalım havada durgun, ne bir yel esiyor ne bir el çekiyor...
işte öyle yalnız ve kimsesizim Gurbet Diyarinda...

Hayatta her şeyin bir zamanı var. Ömrü var her yaratılanın
Acaba diğer yaratılanlar da insanlar gibi ölümü zor mu kabulleniyor... bilemiyorum ama bana bazen cok zor geliyor!!!
be Günlüğüm...
Hiç ölmeyecek gibi yapıştık dünya denen aleme,hep ölenlere üzülüyoruz.. Sanki biz hic ölmeyecekmisiz gibi...
Körmüyüz gerçekleri görmüyoruz da vurdum duymaz halde tüketiyoruz ömür defterinin sayfalarını..
etrafimizda çiçekleri ,agaclar ölüyor, tekrar diriliyor ibret almiyoruz!!
Ya İbret alirsiniz ya da İbret olursunuz... diyordu bir Hak Dostu..
saydık mı kaç günümüz var... Elimizde senet mi var ölümsüzdür diye... Kendim de dahilim bu yazıya..
Düştüm nefsin kuyusuna çıkarmaya iman ister..
Allah sevgisi ve RIZASI ister... Sabretmeye inanç ister!
...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
gulveyagmur.jpg


Sevgili Günlüğüm SIRdasim..yağmurlu bir günde Yine Ben geldim...
Ben ne gitmeyi başarabiliyorum, ne de kalmayı. Tıpkı birini gerçekten sevmeyi başaramadığım gibi…insan daima en sevdiğiyle sınanır...derlerdi de inanmazdim..
Yazarken fark ettim!meğerse başaramadığım ne çok şey varmış bu hayatta...yaptığımız her yanlış bize kendimizle ilgili yeni bir şey öğretiyormuş..
Hikayeler bitmez, biz hikayelerin sonu olduğuna inandığımız için sonlar vardır. Oysa gerçek hayatta hikayeler devam eder, bin bir başka biçimde...
çıkmalıyım artık,hayatta devam etmeliyim Günlüğüm...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Sevgili Günlüğüm yine ben geldim ama Sen yoksun yine...
Rabbim gani gani rahmet versin inşallah, gönül sızım aklıma geldi.. bu gece,Onu anmak içimden geldi...
Kendi kendime derdim, niye hayatını bu kadar deşifre ediyor diye. meğer anladım ki etrafında, gönül diliyle konuşan olmayınca, kalabalıklar içinde,gurbette bir başına kalınca yazıyormuş ,ister istemez. e maşallah kalemide kuvvetli..

Rabbim hayırlı konularda yazmasını, yaşamasını faydalı olmasını nasip etsin.Keşkesiz bir hayatı olsun inşallah...
Ahirette bulabileceği meyveleri olsun.Fani hayattaki ahları, ahirette hayırlı ameller olarak önüne serilsin...

Sevgili Günlüğüm,Bir insanın vicdanı yoksa eğer nereye girse, orayı mahvediyor. Nankörlüğü ,hırsı, nefsi hem kendi hayatını hemde etrafında ki insanların mahvetmeye yetiyor...
Söylenmemiş sözler söyleniyor, söylenen sözlerin üstüne kendi yorumlarıyla süsleniyor. bir entrika , bir varolma, benlik savaşı..

Beni nete sürükleyen en önemli etkenler bunlardı. Derken insanın olduğu her yerin öyle olduğunu gördüm.
Tekrardan normal yaşantıya döneyim derken, yine aynı entrikalar..
biliyorum; Hatalar yapmak,öğrenmek ve gelişmek,insan olmanın bir parçasıdır..ama yine de Sana dert yazıyorum...

Kula kulluk niye ki..Peki bizim kıldığımız namaz bızi neden hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoymuyor?
İnsan bir günah işlediğinde kalbinde siyah bir leke meydana gelir. Eğer insan dönüş yapar, bağışlanma diler, tövbe ederse kalbi temizlenir. Tekrar günah işlerse leke büyümeye başlar. Kalbinin tamamını kuşatır.

Aman Allahım aman ….demekki vücudumu yöneten kalbim;işlediğim günahlardan dolayı kapkara olmuş!!
kalbim bizi, nefsimizin ve şeytanın istekleri doğrultusunda düşünmeye sevkediyormuş….
demek kalbim beni heva ve heveslerle,kulağa hoş gelen boş sözlerle aldatıyormuş,demek ki ben BEN değilmişim..
aman yarabbi affet beni,affet bizleri…..

O halde yapmamız gereken şey;kalbimizi kirleten “kin,nefret,haset,dedikodu,kibir,aşırı mal biriktirme sevdası …..gibi ziftleri kirleri , tevbe ve istiğfar ile,bir daha yapmamaya kesin bir kararla temizlemeliyiz.Öyle bir temizlemeliyizki şeytan ve havarileri bir daha oraya girememeli…

haa Bir de keşke Efendimiz zamanında yaşasaydık deriz..
Acaba o zaman katlanır mıydık , kızgın kumlarda şehadet getirmeye...Terk eder miydik, evimizi ,ocağımızı inancımız uğruna.
Bu ayetler ,hadisler önümüze serilmişken,halimiz buysa; o zaman iman edebilir miydik?...

"Kendisine yönelenleri, Allah kendi tarafına çevirir, ona hidayet verir" Şura-13
 
Üst Alt