Sevap biriktirilebilir mi?

elifgibi

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Mart 2011
Mesajlar
2,125
Tepkime puanı
26
Ayağımızı kaydıran tuhaf bir bahanedir. Ben sizin adınıza itiraf ediyorum. “Nasılsa çokça sevabım var, ucundan kıyısından yenirse çok şey kaybetmem herhalde…” Böylece birikmiş sevaba güvenip günahın avuçlarına bırakırız kendimizi. Peki ya sevap biriktirilebilir mi?

Üste üste konulabilir mi sevaplarımız? Bir şeyi biriktirmemiz için harcadığımızın kazandığımızdan az olması gerek değil mi? Bir şeyi üst üste koyabilmek için elimizde kalanın elimizden çıkandan çok olması gerek değil mi? Bir iyilik edebilmemiz için bedenimiz için yapılan harcamalar, dünyamızın ayakta durması için gerekli masraflar, bizim ürettiğimiz iyilikten çok çok fazladır.

Mesela, bir an sadece bir defalık “Elhamdulillah…” diyerek nefesimizle, sesimizle ürettiğimiz şükür için, yıllar yıllar öncesinden peygamberler gönderilmiş olması, onların sözünün ve sesinin yüzyıllar içinde milyonlarca güzel insanın akıl almaz çileleriyle bize ulaştırılmış olması gerekir.

Ayrıca, o andaki şükrü üretebilmemiz için bize doğduğumuz (hatta doğumumuzdan da önce) andan itibaren sayısız nimet verilmesi, sevdiklerimizle ve hatıralarımızla o an’a taşınmış olmamız gerekir. O an şükrettiğimiz şeyi tadacak zevk, duygu, dil, damak, dudak, mide, göz, koklama gibi sayısız yeteneklerimizin hazır edilmesi gerekir. Ayrıca, o şükre yetecek nefeslerimiz verilirken, güneşin tepemizde duruyor, yıldızların üzerimizde bekliyor, dünyanın altımızda dönüyor olması gerekir….

Üretim hızımız tüketim hızımızdan çok çok az… Hem sonra ne kadar kaliteli ürün ortaya çıkardığımız da şüpheli. Ne kadar sahici söyledik “Elhamdülillah”ı? Anlamına kendimizi ne kadar kattık? Hem sonra, “Elhamdülillah…”diyebilenler arasında olmakla da yeni “Elhamdülillah”lar demelere borçlandığımız ortadayken, ürettiğimiz hamdleri stokladığımızı söyleyebilir miyiz? Ürettikçe daha çok hamd ham maddesini borçlanmıyor muyuz bize hamd etmeyi öğreten ve hamd edilesi nimetler veren Tedarikçimize?
Üst üste koyabilmek için sevaplarımızı elimizden kalanın elimizden çıkandan fazla olması gerekiyor? Ya gıybetle yakmışsak elimizdekileri? Ya hasetle yiyip bitirmişsek depoladıklarımızı? Ya ürettiklerimizin hepsi de defolu diye pazara sürülmemişse? Nasıl olur da sevabımıza güveniriz şu halde?

Senai Demirci.
 

Hasret

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
29 Mart 2011
Mesajlar
337
Tepkime puanı
16
kgüll..,emeklerinize sağlık
 

kalbimin_sesinden

Kurallara Uymadı
Üyemiz
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
102
Tepkime puanı
0
Mevla Teala o kadar rahim ve merhametli ki, yarin Kiyamet Günü'nde her bir günahimiz icin ayri bir azap tertip etmeyecek, iyiliklerimizin ve kötülüklerimizin birbirlerine karsi agirliklarinca bizleri degerlebdirecek ve iyiligi agir gelenleri Cennet'ine koyacaktir..
100 kilo iyiligi 99 kötülügü bulunan kisi direk cennetliktir... Ayet var iyiliklerin agir gelmesiyle kurtulusun vaki olacagi icin...
Halan korkuyorsak demek ki bizlerde menfi anlamda bir problemin oldugu asikardir..
 

Muvatta

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Şubat 2011
Mesajlar
318
Tepkime puanı
13
Mevla Teala o kadar rahim ve merhametli ki, yarin Kiyamet Günü'nde her bir günahimiz icin ayri bir azap tertip etmeyecek, iyiliklerimizin ve kötülüklerimizin birbirlerine karsi agirliklarinca bizleri degerlebdirecek ve iyiligi agir gelenleri Cennet'ine koyacaktir..
100 kilo iyiligi 99 kötülügü bulunan kisi direk cennetliktir... Ayet var iyiliklerin agir gelmesiyle kurtulusun vaki olacagi icin...
Halan korkuyorsak demek ki bizlerde menfi anlamda bir problemin oldugu asikardir..

:selamunaleykum;Mevlamızın çok Rahim ve merhametli olduğu doğrudur. Fakat hiçbir kul sevap ve günahlarının bilançosunu, bu dünyada tam ve doğru olarak çıkaramaz sanırım. Benim sevabım 100 eh günahımda 99 vardır. Ben kesin cennetliğim diyen kimseyi gördünüz mü hiç...? Korku ve ümit arası olmalı, İğiliğin ağır gelmesiyle kurtuluşun vaki olacağı Rabbimizin bize bir rahmetidir fakat bizim Ahirette iflas eden müflislerden olmayacağımız kesin mi dir...???
 
Üst Alt