- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
SEKÎNE:
Rahatlık Kalb huzûru
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
O (Allahü teâlâ) , îmânları üstüne îmân artırsınlar diye mü'minlerin kalblerine, sekîne indirdi Bütün göklerin ve yerlerin orduları Allahü teâlânındır Allahü teâlâ, Alîmdir (her şeyi bilir) , Hakîmdir (hikmet sâhibidir) (Feth sûresi: 4)
Eğer siz O'na (Resûlüme) yardım etmezseniz, bilin ki Allah vaktiyle O'na yardım ettiği gibi yine eder Hani Mekke kâfirleri O'nu Mekke'den çıkardıklarında bizzat Allah O'na yardım etmişti (Hicret esnâsındaResûlullah ancak) ikinin ikincisinden ibâretti O zaman onlar (Sevr dağının tepesindeki) mağaradaydılar O zaman Peygamber arkadaşına (Ebû Bekr-is-Sıddîk'a); "Mahzûn olma, zîrâ Allah'ın yardımı bizimle berâberdir" diyordu Allah onun (arkadaşının) üzerine (kalbine) sekînetini indirmiş, O'nu (Habîbini) görmediğiniz (mânevî) ordularla kuvvetlendirmiş, kâfirlerin kelimesini (küfürlerini) alçaltmıştı (Tevbe sûresi: 40)
İlim ve sekîne sâhibi olunuz Öğrenirken ve öğretirken yumuşak söyleyiniz İlim ile tekebbür etmeyiniz (kibirlenmeyiniz) (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Allahü teâlâyı anmak için oturan kimseleri melekler kuşatırlar Onları Allahü teâlânın rahmeti kaplar Onlara sekîne iner Allahü teâlâ onları kendi katında olanlar arasında anar (Hadîs-i şerîf-Dimyâtî)
SEKR:
Şuursuzluk, kendinde olmama hâli Tasavvufta mânevî sarhoşluk
Tasavvuf yolunda ilerlerken, İslâmiyet'te bulunmayan şeylerle karşılaşılmakta ve sekr hâli bulunmakta ise de, yolun sonuna varınca bu bilgilerin ve hâllerin hepsi yok olur Yalnız İslâmiyet'in bildirdiği şeyler, açık ve geniş olarak bilinir (İmâm-ı Rabbânî)
Sekr hâlinde olan şeyler, vilâyet (evliyâlık) makâmlarında bulunmaktadır Sahv (şuurlu olma) hâlinde olan şeyler ise nübüvvet yâni peygamberlik makamındadır Peygamberlerin yolunda gidenlerin büyükleri, onlara tam uydukları için, onların makâmının sa hvından (uyanıklığından) pay alırlar (Muhammed Bâki-billâh)
Sekri çok olanın, sözlerindeki uygunsuzluk da çok olur (Şihâbüddîn Sühreverdî)
Hâlinde doğru ve istikâmet üzere olan sâlik (tasavvuf yolcusu), sekr ânında sevinçli ve hâlini gizleyici olur (Abdülhakîm Arvâsî)
Şerîat bilgilerinin hepsi nübüvvet mertebesinden çıkmış oldukları için baştan başa sahvdırlar Bunlara uymayan bilgiler nasıl olursa olsunlar sekrden hâsıl olmuşlardır Sekr sâhipleri mâzûrdurlar yâni sorguya çekilmez, azâb edilmezler Hallâc-ı Mansû r "Enelhak" sözünü sekr hâlinde söylemiş olup, mâzûrdur Yalnız sahv sâhipleri taklid olunurSahv bilgilerine uyanlar kurtulur Sekr bilgilerine uyulmaz Bunlara uyanlar mâzûr olmaz, sorguya çekilirler, cezâlandırılırlar (İmâm-ı Rabbânî)
Rahatlık Kalb huzûru
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
O (Allahü teâlâ) , îmânları üstüne îmân artırsınlar diye mü'minlerin kalblerine, sekîne indirdi Bütün göklerin ve yerlerin orduları Allahü teâlânındır Allahü teâlâ, Alîmdir (her şeyi bilir) , Hakîmdir (hikmet sâhibidir) (Feth sûresi: 4)
Eğer siz O'na (Resûlüme) yardım etmezseniz, bilin ki Allah vaktiyle O'na yardım ettiği gibi yine eder Hani Mekke kâfirleri O'nu Mekke'den çıkardıklarında bizzat Allah O'na yardım etmişti (Hicret esnâsındaResûlullah ancak) ikinin ikincisinden ibâretti O zaman onlar (Sevr dağının tepesindeki) mağaradaydılar O zaman Peygamber arkadaşına (Ebû Bekr-is-Sıddîk'a); "Mahzûn olma, zîrâ Allah'ın yardımı bizimle berâberdir" diyordu Allah onun (arkadaşının) üzerine (kalbine) sekînetini indirmiş, O'nu (Habîbini) görmediğiniz (mânevî) ordularla kuvvetlendirmiş, kâfirlerin kelimesini (küfürlerini) alçaltmıştı (Tevbe sûresi: 40)
İlim ve sekîne sâhibi olunuz Öğrenirken ve öğretirken yumuşak söyleyiniz İlim ile tekebbür etmeyiniz (kibirlenmeyiniz) (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Allahü teâlâyı anmak için oturan kimseleri melekler kuşatırlar Onları Allahü teâlânın rahmeti kaplar Onlara sekîne iner Allahü teâlâ onları kendi katında olanlar arasında anar (Hadîs-i şerîf-Dimyâtî)
SEKR:
Şuursuzluk, kendinde olmama hâli Tasavvufta mânevî sarhoşluk
Tasavvuf yolunda ilerlerken, İslâmiyet'te bulunmayan şeylerle karşılaşılmakta ve sekr hâli bulunmakta ise de, yolun sonuna varınca bu bilgilerin ve hâllerin hepsi yok olur Yalnız İslâmiyet'in bildirdiği şeyler, açık ve geniş olarak bilinir (İmâm-ı Rabbânî)
Sekr hâlinde olan şeyler, vilâyet (evliyâlık) makâmlarında bulunmaktadır Sahv (şuurlu olma) hâlinde olan şeyler ise nübüvvet yâni peygamberlik makamındadır Peygamberlerin yolunda gidenlerin büyükleri, onlara tam uydukları için, onların makâmının sa hvından (uyanıklığından) pay alırlar (Muhammed Bâki-billâh)
Sekri çok olanın, sözlerindeki uygunsuzluk da çok olur (Şihâbüddîn Sühreverdî)
Hâlinde doğru ve istikâmet üzere olan sâlik (tasavvuf yolcusu), sekr ânında sevinçli ve hâlini gizleyici olur (Abdülhakîm Arvâsî)
Şerîat bilgilerinin hepsi nübüvvet mertebesinden çıkmış oldukları için baştan başa sahvdırlar Bunlara uymayan bilgiler nasıl olursa olsunlar sekrden hâsıl olmuşlardır Sekr sâhipleri mâzûrdurlar yâni sorguya çekilmez, azâb edilmezler Hallâc-ı Mansû r "Enelhak" sözünü sekr hâlinde söylemiş olup, mâzûrdur Yalnız sahv sâhipleri taklid olunurSahv bilgilerine uyanlar kurtulur Sekr bilgilerine uyulmaz Bunlara uyanlar mâzûr olmaz, sorguya çekilirler, cezâlandırılırlar (İmâm-ı Rabbânî)