Sağlıklı Bir Yaşam İçin Bu Besinleri Tüketin...

hacı anne

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
984
Tepkime puanı
16
Sağlıklı Bir Yaşam İçin Bu Besinleri Tüketin...

Ancak bazıları vardır ki bu besinler mutlaka alınmalıdır.
Yumurta, yoğurt, fasulye, portakal, yulaf, domates, mısır gevreği, bal, polen ve somon balığının,yaşam boyunca sofradan eksik edilmemesi gerekmektedir.
Bu besinler yıllardır bu konuda çalışan uzmanların ortaya çıkardığı sonuçlardır.
Bu besinleri iyi tanıyalım.

*Yumurta*:
Bir yumurta, yarım kilo tavuk, balık veya et ile aynı miktarda protein içeriyor.
Ayrıca kan için gerekli olan K vitamini, selenyum ve B vitamini de bulunuyor.
Eğer az yağlı bir diyet uygulanıyorsa, günde 1 tane yumurtanın kandaki kolesterol seviyesi üzerinde olumsuz bir etkisi olmuyor.
Ancak en iyisi rafadan yemek.

*Fasulye:*
Yarım kase fasulye, bir kilo tavuk veya et kadar protein, 7 gram lif (günlük lif gereksiniminin yüzde 30'u), demir ve
bir miktar B vitamini içeriyor.
Fasulye gibi az yağ içeren bazı besinler, kasları güçlendirme özelliğine sahip.
Ayrıca kalp için yararlı olan lifleri ve kanda oksijen taşınmasında görev alan hemoglobinin yapısına katılan demiri de içeriyor.

*Yoğurt:*
Protein ve B vitaminin yanı sıra 150 gramlık bir kase yoğurt günlük kalsiyum gereksiniminin yüzde 25-35'ini içeriyor.
Ayrıca sağlık için yararlı olan aktif bakteriler, kültürler de yoğurtta bulunuyor.
Düşük kalorili olması ve az yağlı olanların üretilmesi ile yoğurt diyet listesinde yer alıyor.
Uzun ömür besinidir...
100 yaşın üstündeki tüm insanlar her gün
düzenli yoğurt yediklerini söylemişlerdir...İnek ve diğer süt verici hayvanlardan elde ettiğimiz süt ürünleri, yaşamımızın
temel gereksinimlerinden olan pek çok vitamin ve mineralleri taşımaktadır.
Ancak burada önemli olan doğallığı bozulmamış şekilde temin edip kullanabilmektir.

*Zayıflamak isteyen yoğurt yesin*
Erciyes Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, kalsiyum ve fosfor içeriğiyle kemikleri koruyan yoğurt ve sütte yoğun olarak bulunan KLA'nın (Konjuge Linoleik Asit) karın yağlarını eriterek zayıflamayı sağladığını, kanser ve kalp hastalıklarını da önlediğini açıkladı.
Prof. Dr. İnanç, özellikle kadınların günde yarım kilo yoğurt veya iki su bardağı süt içmesini önerdi.
Prof. Dr. Neriman İnanç, yoğurdu, ilk önce olarak Orta Asya Türkleri'nin kullandığını belirterek şunları söyledi:"Geleneksel Türk yoğurdunun sağlık açısından sayısız yararları bulunmaktadır.
Yoğurtta bulunan bakterileri keşfeden Rus
bilim adamı Metnichef, Nobel ödülü kazanmıştır.
Son olarak başkanlığımızda bir araştırma yaptık.
12 kadın hasta üzerinde, yani, beden kitle endeksine göre şişman olup, bu endekse öre verileri normalde 20 olması gerekirken 25 olan deneklerle çalışma yaptık.
Beden kitle endeksi sonuçlarına göre yani boy ve kilo karşılaştırmasında şişman oldukları saptanan bu kadınlara, iki
ay boyunca yoğurt ve sütte bol miktarda bulunan ve bir yoğurt asidi olan KLA'yı ikişer gramlık tablet olarak verildi.
Çalışmadaki kadınların, ağırlıklıkları ile bel ve kalça çevre ölçümlerinde ve kan yağı düzeylerinde azalma olduğu görüldü.
Bel ve kalça çevresindeki, karın bölgesindeki yağlanmanında azaldığı saptandı.
Karın bölgesindeki yağlanma, kalp hastalıkları için risktir.
O nedenle yoğurt başta olmak üzere süt ürünlerinde bulunan KLA'dan yararlanmak için şişman olanların günde yarım kilo yoğurt yemesi gerekmektedir.
Yarım litre yani iki su bardağı süt de aynı etkiyi yapmaktadır.
Özellikle, menapoz dönemindeki kadınların hem sağlıkları açısından hem de şişmanlamamaları açısından günde yarım kilo yoğurt yemesi gerekir.''

*'KANSER VE KALP HASTALIKLARINI ÖNLÜYOR'*
Prof. Dr. Neriman İnanç, son yıllarda yapılan çalışmalar yoğurdun kalp hastalıkları ve kanseri de önlediğini ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini kaydetti.
Proteinleri kaliteli olan yoğurtta, bu proteinlerden elde edilen bioaktif peptidlerin tansiyonu düşürdüğünü, tromboz (pıhtı) oluşumunu önlediğini ve bağışıklık sistemini koruduğuna vurgulayan Prof. Dr. İnanç söyle devam etti:"Yoğurda has bir yağ asidi olan KLA ve Spingolipidler Meme'in, bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliği bulunuyor.
Bu yağ asidi aynı zamanda yağ dokusun azaltıp, kas dokusunu artırıyor.
Sporcular ve zayıflamak isteyenler için yararlı.
Ayrıca, yoğurt yapımında kullanılan 'probiyotik' adı verilen bazı bakteriler de bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve ishal gibi yaygın enfeksiyonları önlüyor.
Probiyotikler kanser oluşturan maddeleri açığa çıkaran enzimleri azaltıyor, kolesterolü düşürüyor, HDL denilen iyi kolesterolü artırıyor, dolayısıyla kalp hastalıklarına karşı koruyucu etki gösteriyor.

'' Prof. Dr. Neriman İnanç, yoğurdun enerjisini sağlayan karbonhidrat kaynağı 'laktoz'un içerdiği 'galaktoz' nedeniyle de beyin ve sinir dokusunun gelişiminde de görev aldığını belirterek, "Laktoz mideden bağırsağa geçerek burada asit ortamı oluşturup zaralı bakterilerin gelişimini engelliyor. Yoğurdun içerdiği kalsiyum ve fosforun emilimini artırarak kemiklerimizi ve dişlerimizi güçlendiriyor'' diye konuştu.

*Portakal:*
C vitamini bakımından zengin olan portakalın bir tanesi ile günlük folik asit gereksiniminin yüzde 10'u karşılanabiliyor.
Portakal, bünyesinde lif ve potasyum da barındırıyor.
C vitamini cilde esneklik veren kolajenin yapısına katılıyor ve de demir emilimine yardımcı oluyor.
Portakal suyu, kabukları soyulmuş portakala göre daha az lif içerir.

*Yulaf:*
Lif deposu olan bir kase haşlanmış yulaf, 145 kalori ve yüksek enerji verici 25 gram proteine sahip.
Aromalı yulaf ezmesi ise kalsiyum,
demir ve diğer besleyicileri de bünyesinde taşıyor.
Bolca lif içeren yulafın kolesterol düşürücü özelliği bulunuyor. Yulaf ezmesi kendinizi suçlu
hissetmeden yiyebileceğiniz yegane besin özelliğini taşıyor.
Sindirimi hızlandırdığı için de diyet reçetelerinde tercih ediliyor.

*Domates:*
C vitamini bakımdan zengin olan domates A vitamini gereksiniminin de yüzde 10'unu içeriyor.
Ayrıca bünyesinde kanser önleyici antioksidan maddesi bulunuyor.
Yapılan araştırmalara göre bolca domates yiyen kadınlarda göğüs ve yumurtalık kanseri riski azalıyor.
Domatesin kalp krizi riskini düşüren özelliği de bulunuyor.
Ancak domatesle hazırlanan bazı soslar çok fazla yağ içerdiğinden kalorisi de çok yüksek oluyor.
Günde bir domates yemek sağlık için vazgeçilmez bir alışkanlık olmalıdır...
Tüm diğer besinlerde olduğu gibi domateste de hormonsuz,doğal ve organik üretilmiş domatesler tercih edilmelidir.

Brokoli ile domatesin prostat kanseriyle mücadelede en yararlı besinler olduğu belirtildi. araştırmacılar, brokoli ile domatesin özellikle birlikte
tüketildiğinde, tümörün gelişmesini engellediğini ortaya çıkardılar.
Prostat kanserinin, erkeklerde en sık görülen kanser türlerinin başında geldiğine dikkat çeken uzmanlar, bu hastalığa yakalanan kişilerin her gün bir porsiyon brokoli ile 2-3 adet domatesi birlikte çiğ olarak tüketerek mücadele etmelerini salık verdiler.
Brokoli ile domatesin içerdiği maddelerin birlikte kanser hücrelerine saldırarak büyümelerini engellediği belirtildi.

*YÜZDE 40 AZALMA*
yiyecek bilimi uzmanlarından Prof. John Erdman, "Araştırmalar, her öğünde taze domates tüketen kişilerin prostat kanserine yakalanma riskini yüzde 40 azalttığını gösteriyor.
Brokolide bulunan sülfür, kanserin gelişmesini geciktiriyor.

İki sebze de içerdikleri açısında değişik ancak birbirini mükemmel bir şekilde tamamlıyor" dedi.
Araştırmacılar, laboratuvarda prostatlı farelerin bir bölümüne, her gün bir miktar domates ve brokoliyi birlikte yedirdiler.
Bir başka grup fareye sadece domates, diğer gruba da sadece brokoli verildi.
22 hafta sonra, brokoli ve domatesin birlikte verilen fare grubundaki tümörlerin, diğerlerine oranla daha küçük kaldığı görüldü.

Uzmanlar, "Brokoli ile domates birlikte tüketildiğinde, etkisinin
güçlü olduğu kesin. Pişmiş domates, belki de çok daha iyi.
Burada alınması gereken ders, çeşitli meyve ve sebzeleri değişik şekillerde hazırlayarak tüketmenin gerekliliği" dediler.

*Mısır gevreği:*
Günlük lif gereksiniminin yarısını karşılayabilen mısır gevreğinin bir kasesi 4 gram lif içeriyor.
Lif bağırsak kanseri riskini azaltıyor.


*Somon balığı:*
Bir porsiyon somon balığı 19 gram protein ve bolca Omega-3 içeriyor.
Omega-3 kalp krizi riskini azaltarak kan basıncını kontrol altına alıyor.
Ayrıca tüm balıkların bilinen genel yararlarını da taşımaktadır.
Somon balığı alabalık familyasındadır ve solona en yakın balıklar, alabalık türleridir.

Somon baylığı bulamazsanız alabalık türlerinden yiyebilirsiniz.
Ama elbette soğuk sularda yaşayan doğalları,suni yemle beslenen alabalıklardan her bakımdan üstün değerdedir.
Karadeniz ve Erzurum yöresinde bol vardır.
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
mükkemmellgüzel paylaşımmEmeğine Sağlık krdşm
 
Üst Alt