Raye. - Razı. - Razık. - Reb'ul-evvel

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
RÂYE:
Bayrak, sancak (Bkz Livâ)
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, yirmi yedi kerre muhârebe yaptı Bunlardan dokuzunda er olarak hücûm etti
Diğerlerinde başkumandanlık mevkiinde bulundu Râyesi siyâh idi Livâsı (sancağı) daha küçük olup, beyaz idi (İmâm-ı Kastalânî)

RÂZI:
Memnûn, hoşnûd olan
(Bkz Rızâ)
Kendisinden kocası râzı olduğu hâlde ölen her müslüman kadın Cennet'e girer (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)
Namazlarını vakitleri gelince hemen kılanlardan Allahü teâlâ râzı olur Vakitlerinin sonlarında kılanları da affeder (Hadîs-i şerîf-Eşi'at-ül-Leme'ât)
Üveys-i Karnî'nin yüksek mertebelere kavuşması, annesini râzı etmesi bereketiyle idi Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu: "Üveys-i Karnî'nin bütün o kerâmet ve ihsâna kavuşması; annesine iyilik etmesiyledir" (Meşârik-ul-Envâr)
RÂZIK:
Rızk veren Yiyecek, içecek gibi kendisi ile faydalanılan şeyi veren
Hakîkatte hâlık (yaratıcı) ve râzık Allahü teâlâdır İnsana, hâlık veya râzık demek ilhâddır (zındıklık, dinsizliktir) İnsanın aslî sıfatı, âcizlik ve ihtiyâçtır Allahü teâlânın sıfat-ı zâtiyyesi (zâtına âit olan sıfatı), kudret (her şeye gücünün y etmesi) ve gınâdır (başkasına muhtâç olmamasıdır) İnsanlara, yarattı ve yaratıcı dememeli; Allahü teâlâya mahsûs olan Hâlık ismini, kimse için kullanmamalı ve ad takmamalıdır (İsmâil Hakkı Bursevî)
Allahü teâlâ öyle bir Râzıktır ki, kullarının günâhlarından dolayı onların rızıklarını kesmiyor (S Abdülhakîm Arvâsî)


REBÎ'UL-EVVEL:
Hicrî-Kamerî senenin üçüncü ayı, Peygamberimizin doğduğu ay
Resûl-i ekrem sallallahü aleyhi ve sellem, mîlâdın beş yüz yetmiş birinci yılı Nisan ayının yirmisine rastlayan, Rebî'ul-evvel ayının on ikinci Pazartesi gecesi, sabaha karşı Mekke-i mükerreme şehrinde dünyâya gelmiştir
Dünyânın her tarafındaki müsl ümanlar, her sene, bu geceyi, mevlid kandili olarak kutlamaktadır Her yerde mevlid kasîdeleri okunarak Resûlullah efendimiz hatırlanmaktadır Peygamberimiz, nübüvvetten sonra, her yıl, bu geceye ehemmiyet verirdi Her peygamberin ümmeti, kendi peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı Bugün de, müslümanların bayramıdır Neş'e ve sevinç günüdür (İmâm-ı Kastalânî)
 
Üst Alt