Psikolojik sorunlarınızı halletmeden evlenmeyin

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
hangi mevki, makam, rütbe,medeni hali olursa olsun Psikolojik sorunlarını halletmeden evlenenler, Fransa'da 150 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan uçağı kasten düşüren alman pilot,amerikada sadece siyah diye insani öldüren polisler ve buna benzer bir çok vakaa
fark ettiniz mi sadece kendilerine zararları olmuyor psikolojik sorunlari olan insanların faturasını etrafında ki masum insanlar ödüyor.....
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
hangi mevki, makam, rütbe,medeni hali olursa olsun Psikolojik sorunlarını halletmeden evlenenler, Fransa'da 150 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan uçağı kasten düşüren alman pilot,amerikada sadece siyah diye insani öldüren polisler ve buna benzer bir çok vakaa
fark ettiniz mi sadece kendilerine zararları olmuyor psikolojik sorunlari olan insanların faturasını etrafında ki masum insanlar ödüyor.....

Güzel teşekkür ederim.
O zaman şunu ifade edeyim:
Bir erkek ya da kadın evlenecekler ama evlenmeden evvel bu hastalıklı hallerini gözden geçirmediler. Evliliğe adım atarken, erkeğin kadına; ya da kadının erkeğe bu durumu gündeme getirmesi doğru bir hareket midir? Ya da birbirlerine ilgili doktora gidilmesini talep edebilir mi?
 

tozduman

Moderatör
Moderatör
Katılım
2 Şubat 2015
Mesajlar
1,133
Tepkime puanı
8
Şimdi ne yazdı da bir dua aldı bu tozduman... :))
Aramıza hoşgeldin kardeşim.
Burada vakit geçirdikce kim ne söylemiş ne demek istemiş hepsini tek kelime ile anlayacaksin.
Hepimizin farklı tecrübesi hepimizin farklı bilgileri var.
Burada herkes öğrenci !
Herkes bildiklerini sunar içinden isteyen istedigini uygular.
Kendi adıma ben bütün iç Dünyamı paylaştığım için neden dua aldigimida ne demek istediğimi o cümleyi kime kurduğumu gönül sızım ablam anladığı için dua etti.

Ne söylemişti öğretmenim;
Bir insanı anlamak için kalp vicdan akıl Ve ruh gerek.
Selametle kardeşim tekrar aramıza hoşgeldin.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Psikolojik, ruhsal sorunlar, hastaliklar o kadar fazla var ki bir gün gelecek her bir mevki, makam,rütbe,medeni hali gerçekleşmeden her birimizin ilgili doktora gidip ruhsal, psikolojik kontrolden geçmemiz mecburi olacak gibi...
mesela ben hem koruyucu anne hemde çocuk koruma servisinde çalişan bir eleman olarak her 6 ayda bir Fiziksel ve Psikolojik (ruh sağlığımız) Check-Up tan geciyoruz..
Ruh sağlığı ile fiziksel sağlık birbirinden ayrı düşünülemez, düşünülmemeli bunlar birbirini tamamlar yada olumlu, olumsuz etkiler...

Psikolojik check-up, sadece psikolojik bozukluklarla ilgilenmiyor. İletişim, öfke, kaygı,olaylara karşı tepki, reaction,kendini control edebilme,uykusuzluk, unutkanlık, mutsuzluk ve benzeri bozukluk sınıfına girmeyen durumların da kişiyi günlük hayatında ne derecede etkileyebileceği ve bu durumla nasıl baş edebileceğine ilişkin bilgiler sunuyor.

Psikolojik check-up ile fiziksel sağlığımıza harcadığımız enerjinin bir kısmını ruh sağlığımıza harcayarak kendimiz ve sevdiklerimiz için daha mutu ,huzurlu ve sağlıklı bir dünya demektir..

Unutmayın, ancak ruhsal alanda sağlıklı bireyler sağlıklı nesiller yetiştirebilirler.
 

Ab-ı Hayat

Moderatör
Moderatör
Katılım
3 Haziran 2014
Mesajlar
1,608
Tepkime puanı
47
Niye saçma olsun?
Beraber kan testi olmaya gidiyorsunuz ama; HBV, HCV, HIV benzeri, evlenmenizin önünde engel teşkil eden hastalıklar var mı diye?
Yahu akıl sağlığı en az bunlar kadar önemli.
Ya adam saplantıları olan bir psikopatsa, geceği bıçağı boğazına dayarsa bir gün eşin, anlarsın saçma mı mantıklı mı? :D


Öncelikle şunu ifade edeyim; tozduman kardeşimin sözlerine katılıyorum.. Bir düşünce, savunduğun bir görüş bile, kendi hayatının merkezi olabilir!! senin kendi eşinin bunu sana yapmayacağından %100 emin misin? korkularınla yüzleş bakalım o zaman...

Bir kere evlenmeden önce diyelim ki gittin psikoloğa, iyi raporu verdi...Buraya dikkat!! gazetelerde her gün ana sayfalara başlık halinde verilen cinayetleri işleyenlerin hepsinin ruh sağlığı bozuk mu? hepsi mi psikopat? bence hayır!Çünkü; anlık bir şey o! Öfke gelince akıl dışarı çıkar!

Sana son olarak şunu söyliyeceğim; Allah herkesin gönlüne göre versin her şeyi...aawwe..
 

S@nem

Kurallara Uymadı
Üyemiz
Katılım
2 Mart 2015
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Öncelikle şunu ifade edeyim; tozduman kardeşimin sözlerine katılıyorum.. Bir düşünce, savunduğun bir görüş bile, kendi hayatının merkezi olabilir!! senin kendi eşinin bunu sana yapmayacağından %100 emin misin? korkularınla yüzleş bakalım o zaman...

Hayatınızın merkezine koyduğunuz şey sizi vezir de edebilir, lezir de... Bu yüzden hayatınızın merkezine bir şey/birini koymadan önce enine boyuna düşünmekte kendi namınıza fayda var...

Mevzu senin eşin ne yapar, benim eşim ne yapar meselesi değil. Mesele devletin, evlilik olayında müdahil olmasının gerekliliği, takip etmesi gereken süreçler, üstlenmesi gereken işler olduğu meselesi...

İnsanların nasıl bir karaktere sahip olduğu, öfkelendiğinde neler yapabileceği, öyle bilinemeyecek, anlaşılması zor bir şey değildir. Akıl sağlığı yerinde olmayan insanlar, bu durumlarını kolay kolay saklayamazlar...

Zaten işlenen kadın cinayetlerinde de genelde kadınlar, psikolojisi bozuk olan erkekleri anlayamadıklarından, başlarına gelebilecekleri tahmin edemediklerinden ölüyor değiller... Kendilerini yeterince koruyamadıkları, koruyacak kararlar alamadıkları için ya da her şeyin düzeleceğine olan inançları yüzünden ölüyorlar...

Bir kere evlenmeden önce diyelim ki gittin psikoloğa, iyi raporu verdi...Buraya dikkat!! cinayetleri işleyenlerin hepsinin ruh sağlığı bozuk mu? hepsi mi psikopat? bence hayır!Çünkü; anlık bir şey o! Öfke gelince akıl dışarı çıkar!

Kendini korumak yani nefsi müddafa dışında işlenen cinayetlerin savunulacak en ufak bir tarafı yoktur...

Öfkesini kontrol edemeyip adam öldüren biri, akıl hastası değilse bile karakteri zayıf, adi, aşağılık biridir.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Hayatınızın merkezine koyduğunuz şey sizi vezir de edebilir, lezir de... Bu yüzden hayatınızın merkezine bir şey/birini koymadan önce enine boyuna düşünmekte kendi namınıza fayda var...

Mevzu senin eşin ne yapar, benim eşim ne yapar meselesi değil. Mesele devletin, evlilik olayında müdahil olmasının gerekliliği, takip etmesi gereken süreçler, üstlenmesi gereken işler olduğu meselesi...

İnsanların nasıl bir karaktere sahip olduğu, öfkelendiğinde neler yapabileceği, öyle bilinemeyecek, anlaşılması zor bir şey değildir. Akıl sağlığı yerinde olmayan insanlar, bu durumlarını kolay kolay saklayamazlar...

Zaten işlenen kadın cinayetlerinde de genelde kadınlar, psikolojisi bozuk olan erkekleri anlayamadıklarından, başlarına gelebilecekleri tahmin edemediklerinden ölüyor değiller... Kendilerini yeterince koruyamadıkları, koruyacak kararlar alamadıkları için ya da her şeyin düzeleceğine olan inançları yüzünden ölüyorlar...



Kendini korumak yani nefsi müddafa dışında işlenen cinayetlerin savunulacak en ufak bir tarafı yoktur...

Öfkesini kontrol edemeyip adam öldüren biri, akıl hastası değilse bile karakteri zayıf, adi, aşağılık biridir.

Devlet müntesiplerini olması gerektiği şekilde eğitmeli ve yetiştirmelidir, ki sadece bu da yetmez, devlet müntesiplerine olması gereken yaşayacağı ortamlar da hazırlamalıdır.
Bir anne ve baba evlatları için gelirinin 3'te 2'sini evlatları için harcıyorsa, devlet de kazandığının 3'te 2'sini müntesipleri için harcamalıdır.
Doğruya doğru; eğriye de eğri demek fazilettir.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Devlet müntesiplerini olması gerektiği şekilde eğitmeli ve yetiştirmelidir, ki sadece bu da yetmez, devlet müntesiplerine olması gereken yaşayacağı ortamlar da hazırlamalıdır.
Bir anne ve baba evlatları için gelirinin 3'te 2'sini evlatları için harcıyorsa, devlet de kazandığının 3'te 2'sini müntesipleri için harcamalıdır.
Doğruya doğru; eğriye de eğri demek fazilettir.

şimdi olmayacak ,olamıyacak duaya amin demek...sırıtık.:,ilginç::.
 

Ab-ı Hayat

Moderatör
Moderatör
Katılım
3 Haziran 2014
Mesajlar
1,608
Tepkime puanı
47
Hayatınızın merkezine koyduğunuz şey sizi vezir de edebilir, lezir de... Bu yüzden hayatınızın merkezine bir şey/birini koymadan önce enine boyuna düşünmekte kendi namınıza fayda var...
EvvelAllah kendi hayatımda bir karar verirken; neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar verecek akla ve tecrübeye sahibim!!

Mevzu senin eşin ne yapar, benim eşim ne yapar meselesi değil. Mevzunun bu olmadığını ben de biliyorum, olayı kişiselleştirip, ben getirmedim eş konusuna farkındaysan!

Kendilerini yeterince koruyamadıkları, koruyacak kararlar alamadıkları için ya da her şeyin düzeleceğine olan inançları yüzünden ölüyorlar... Öfkesini kontrol edemeyip adam öldüren biri, akıl hastası değilse bile karakteri zayıf, adi, aşağılık biridir.
tamam burada hemfikiriz...

Benim anlatmak istediğim şudur; kişilerin el ele psikoloğa gitmeden önce, insanın kendisi "evlilik "gibi önemli bir adım atmadan kendisini, kendi akıl sağlığını gözden geçirmelidir...

Maddi manevi her anlamda kendini hazır hissetmeli..

Ruhen, bedenen, aklen, vicdanen, her anlamda hazır olmalı kişi....


Senin söylediğine şu anlamda katılabilirim,
hani her ailenin bir aile hekimi var ya, işte onun gibi her aileye bir psikolog verilebilir mesela, böyle bir uygulama olsa güzel olur...
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
şimdi olmayacak ,olamıyacak duaya amin demek...sırıtık.:,ilginç::.

Muhterem haklısınız da! Biz olması gerekenleri ifade etmek durumundayız. Öyle değil mi? Almanya, olmayacak duayı "olur"a çevirebilmiştir. Biz neden çevirmeyelim, değil mi efendim?
:) :) :)
Saygılar.
 

S@nem

Kurallara Uymadı
Üyemiz
Katılım
2 Mart 2015
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Hayatınızın merkezine
Benim anlatmak istediğim şudur; kişilerin el ele psikoloğa gitmeden önce, insanın kendisi "evlilik "gibi önemli bir adım atmadan kendisini, kendi akıl sağlığını gözden geçirmelidir...

:)

Siz hiç aklından, akıl sağlığından şikayet eden birini
gördünüz mü?

Basit depresyonlar dışında, ağır psikozları olan hastalar, hastalıklarının farkında değillerdir bile... Hatta onlara hasta oldukları söylendiğinde çoğu zaman reddetme yoluna giderler.

Tedavi için ön şart hastalığı kabullenme sürecidir. Kişi hastalığının bilincinde değil ki, nasıl tedavi olmayı kabul etsin!

Özetle: akıl sağlığı yerinde olmayan birinin ben delinin tekiyim, evlenip de şu kadının/adamın da başını yakmayayım gibi sağlıklı bir düşünce içinde olması beklenemez... Bu profildeki insanlarla evlilik düşünenler de, ya kendileri gibi problemleri olan kişilerdir ya da fazlaca saftırlar... Evlendiklerinde de kendileri gibi, hatta kendilerinden de sorunlu bireyler ortaya çıkar. Sorunlu bireyler, sorunlu toplum demektir. Bu yüzden devletin her evlenmek isteyen kişiyi nikah dairesinden gün almaya havale etmesi doğru değildir. Evlilik öncesi gerekli önlemleri almak, kuralları koymak, devletin topluma karşı sorumluluğudur...
 

Ab-ı Hayat

Moderatör
Moderatör
Katılım
3 Haziran 2014
Mesajlar
1,608
Tepkime puanı
47
Ne kadar anlatmak istersen iste, karşındakinin anladığı kadarsın işte!!
 

Firariyim

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Şubat 2012
Mesajlar
705
Tepkime puanı
2
Ben deliyim diyen gördümde, delinin deliyim dediğine şahid olmadım :)
 

Firariyim

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Şubat 2012
Mesajlar
705
Tepkime puanı
2
Aşkla deliyim diyen çok, ayıkla princin taşını...
 

Huzur Yolcusu

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
21 Haziran 2014
Mesajlar
587
Tepkime puanı
3
:)

Siz hiç aklından, akıl sağlığından şikayet eden birini
gördünüz mü?

Evet ben çok gördüm, delilik derecesinde olmadığı takdirde geçte olsa anlayabilir inkar eden çıkacağını sanmıyorum.

Basit depresyonlar dışında, ağır psikozları olan hastalar, hastalıklarının farkında değillerdir bile... Hatta onlara hasta oldukları söylendiğinde çoğu zaman reddetme yoluna giderler.

Ağır psikozları olan hastalarında farkında olanlarının olduğuna emin olabilirsin, ben sağlık sektöründe çalıştığım için farkında olanlarıda gördüm. Mesela bir örnek vermek gerekirse hepimizin tanıyabileceği birini söyleyeceğim; Küçük gelin, genco, karamel gibi dizilerde oynamış Orhan Şimşek isimli oyuncu bipolar bozukluk rahatsızlığı yüzünden geçtiğimiz günlerde babasını öldürdü tutuklandı ve sonrasıda tedavi için hastaneye sevk edildi. Bu adam bipolar bozukluğu hastalığı olduğunu biliyor mesela. Durumu ağır olan hastalarda evet inkar edenlerde var, ama şunu unutmamak gerekir bu durumdaki insanlarında yakınları rahatsızlığını biliyor ve tedaviye götürüyor. Ve her ne kadar saklasalarda sonunda evlilik gibi bir karar vermiş olsalar bile illa ki duyuluyor.


Tedavi için ön şart hastalığı kabullenme sürecidir. Kişi hastalığının bilincinde değil ki, nasıl tedavi olmayı kabul etsin!

Bu konuda tamamen haklısın, hastanın öncelikle hasta olduğunu ve tedavi olmayı kabul etmesi gerekir. Hastalığının bilincinde olmayan dışa karşı kabul etmesede kendi içinde zaman içerisinde kabul ediyor. Ama senin söylediğin durumlarda yani ağır vakalarda bu zaten söz konusu olamaz ki bu durumda da eğer dikkatli bir insansanız anlamanız mümkündür.


Özetle: akıl sağlığı yerinde olmayan birinin ben delinin tekiyim, evlenip de şu kadının/adamın da başını yakmayayım gibi sağlıklı bir düşünce içinde olması beklenemez... Bu profildeki insanlarla evlilik düşünenler de, ya kendileri gibi problemleri olan kişilerdir ya da fazlaca saftırlar... Evlendiklerinde de kendileri gibi, hatta kendilerinden de sorunlu bireyler ortaya çıkar. Sorunlu bireyler, sorunlu toplum demektir. Bu yüzden devletin her evlenmek isteyen kişiyi nikah dairesinden gün almaya havale etmesi doğru değildir. Evlilik öncesi gerekli önlemleri almak, kuralları koymak, devletin topluma karşı sorumluluğudur...

Devletin bu yönde bir şey yapacağını sanmam, kaldı ki yapsa bile emin ol bu saydığınız şeylerin önüne geçebilecek durumda olamaz. Olması gerekir ama olamaz.

Ayrıca; akıl sağlığı yerinde olmayan bir insan şu insanın başını yakmayayım diye düşünmez diyorsun. Burada ki konu başlığı ile senin anlatmaya çalıştığın şey çok farklı sen resmen akıl sağlığını kaybetmiş birinden bahsediyorsun. Oysa ki; burada anlatılmak istenen şey psikolojik sorunlarını halletmeden evlenmeyin.

Kendimden örnek veriyim; ben şu anda depresyon öfke patlamaları vs. tedavi gören bir insanım bu şartlarda benim evlenmem ne kadar mantıklı olabilir. Evlendiğim insanı öldürecek miyim zarar mı vereceğim, hayır ama dikkatli ve sağlıklı düşünemedikten sonra evlenmek sonunda yıkılması muhmetel bir yuva anlamına gelmez mi?
 

S@nem

Kurallara Uymadı
Üyemiz
Katılım
2 Mart 2015
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Ne kadar anlatmak istersen iste, karşındakinin anladığı kadarsın işte!!

Evet, bu sözü çerçeveletip evinde en çok oturduğun koltuğun tam karşısına monte ettirebilirsin... :)
 

Ab-ı Hayat

Moderatör
Moderatör
Katılım
3 Haziran 2014
Mesajlar
1,608
Tepkime puanı
47
Gerek yok! bildiğin bir şeyi gözüne iyice yapıştırmaya..
çok beğendiysen kendin çerçevelettir...:) :p
 

tozduman

Moderatör
Moderatör
Katılım
2 Şubat 2015
Mesajlar
1,133
Tepkime puanı
8
Evet, bu sözü çerçeveletip evinde en çok oturduğun koltuğun tam karşısına monte ettirebilirsin... :)

Burası ıslam sıtesı ben buraya huzur bulmaya bırseyler ogrenmeye kendımı gelıstırmeye gelıyorum.
Lütfen burada herkes bırbırıne saygılı olsun.
Emoş kardeşim size agır bır ıtham da bulunmadı.
Aynı sözlerı bız bırbırımıze de söylerız ama asla cerceve rencıde edıcı cumleler kuramayız kurdurmayız.
Lütfen ben bu sıtede uzun seneler boyu kalmak ıstıyorum.
Burası mahalle degıl.
Sanem kardeşim senın bızden öğrenecegın çok şey var.
Sakın ve sabırlı olalım kı sen bızden bız senden faydalanalım rica ediyorum.
Hepımız Allahın kuluyuz. Saygılar selam ve dua ile.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Arkadaş der ki:

"Kişi evlenmeden evvel akıl sağlığını kontrol etmelidir (ya da doktoruna kontrol ettirmelidir!)"

Doğru da bunu kim yapacak? Bu sözü söyleyen yapacak mı? Yapsa da bu genel geçer bir şey midir yoksa "izafi" ya da "göreceli" bir şey midir?

Bakalım:

Daha yeni iki boşanmaya şahit oldum,

Koca der ki: "Hanımımın akıl sağlığı yerinde değildir. Tedavi görmesi elzemdir..!"

Kadın durur mu, o da:

"Ben normalim kocamın akıl sağlığı yerinde değildir, tedavi olmalıdır..!"

Zaten boşama evresinde, ilgili mahkeme böyle rapor istiyormuş, raporlar alındı. İlgili rapor şuna hükmetti:

"İkisinin de akıl sağlığı yerindedir..!"

Bu aile uçtu "byeee" dediler birbirlerine geçmiş olsun.

Öbür aile de ise kocası hanımının durumunu direk mahkemede ifade etti hem de hakime:

"Hanımım normal değildir. Ben boşanmak istemiyorum. O kafayı tırlatmış" deyiverdi.

Hakim de, kadını ilgili doktora havale etti:

Kadın da: "Sen misin bana bunu yapan, sana göstereceğim tırlatmışlığı" dedi ve tapu gibi "SAĞLAM" raporu aldı kafadan..!!!

Yani, insanların akıllarından ziyade "kabüllenebilirliliklerinde" problem vardır asıl mesele budur..!!!

Yani, insanlar hiçbir zaman akıllarında problemin olduğunu kabullenmezler, erkek olsun kadın olsun farketmez..!

Bu o kadar önemli değildir, önemli olan insanın haksız olduğunda bunu kabullenebilmesidir önemli olan!

Problemin merkezi buradadır!

Erkek zina eder, kimse dokunmaz, ama kadın asla zina edemez, ederse öldürülür..!!!

Böyle bir anlayış yok mudur yaşadığımız beldelerde.

Akıllarda zafiyet yoktur ama, akıl, kabullenmesi gerekli olan şeyi kendisi açısından kabullenmez, kabullenmek istemez.

Mesela, kadının şer'an evde kocasına yemek yapmak zorunluluğu yoktur. Diyelim kadın mütemadiyen yemek yaptı gün geldi ki, kadın bir hafta yemek yapmak istemedi, bunu hangi koca kabullenebilir? Meydan savaşı çıkar değil mi?

Hadise budur!

Birbirimizi kırmayalım, farklı bir üsluba haiz olan hanımefendinin bence satır aralarında güzel şeyleri ve olması gerekenleri ama unutulanları hatırlatmasını güzel buluyorum açıkçası.

Selamlarımla.
 
Üst Alt