Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Peygamberi Taklit Etmek...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 56314" data-attributes="member: 1049"><p><span style="color: Black">SÜNNETE UYMA: TAKLİT DEGİL ÖRNEK ALMA</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Alemlere Rahmet olarak gonderilen Hz. Muhammed (s.a.s.)’in, Allah’ın elçisi olması sıfatıyla, bütün Müslümanlara örneklik ve önderliğinin bir ifadesi olan Sünnet, asırlar boyu, hem mahiyeti, hem de anlaşılması açısından ihtilaflara konu olmuştur. </span></p><p><span style="color: Black">Evrensel bir dinin Peygamberi olan Hz.Muhammed’in mesajı ve örnekliği de evrensel olmak durumundadır. </span></p><p><span style="color: Black">Esasen, Hz. Ademle başlayan ve diğer peygamberlerle devam eden ilâhî vahyin temel ilkeleri, bütün insanlığı muhatap almaktadır. </span></p><p><span style="color: Black">O yüzden bütün peygamberlerin ilk muhatapları kendi kavimleri olsa da, getirdikleri inanç, ibadet ve ahlâk ilkeleri bütün insanlığa yöneliktir. </span></p><p><span style="color: Black">Hz. Muhammed’in sav.örnekliği, içinden çıktığı toplumla sınırlı olmadığına göre, bu örnekliğin, diğer bir deyişle onun sünnetinin işlevselliğini sürekli kılmanın yolu, onun nasıl örnek alınacağını bilmekten geçer...</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Hz. Peygamber’e sav.itaati emreden ve onda bizim için güzel bir örnek bulunduğunu vurgulayan ayetler ışığında, Hz. Muhammed’e tabi olup onu örnek almanın gerekliliği konusunda hiçbir müminin şüphesi olamaz. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Ancak, örnek almak nedir ve bu nasıl gerçekleşecektir? </span></p><p><span style="color: Black">Örnek almakla taklit etmek arasında ne gibi farklar vardır ve bu ikisi zaman zaman birbirine karıştırılmakta mıdır? Din açısından matlub ve makbul olan hangisidir? </span></p><p><span style="color: Black">gibi sorulara verilecek cevaplar konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Örnek almak, bilinçli bir faaliyettir. Örnek alan kişi, örnek aldığı obje yi niçin örnek alması gerektiği bilinciyle hareket eder. </span></p><p><span style="color: Black">Onda örnek alınması gerekli olan özellikler ve nitelikler bulunduğunu ve bunları benimsemesi halinde kendisi için faydalı olacağını düşünür. </span></p><p><span style="color: Black">Taklit ise genellikle bilinçsiz bir davranıştır. Kişi çoğu kez taklit ettiği şeyi ya da kimseyi niçin taklit ettiğinin ayırdında olmaz. Dilimize yerleşen "körü körüne taklit etmek" deyimi, bu durumu açıklamaktadır.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Örnek almada, örnek alınan davranışı benimsemek ve içselleştirmek amaçlanırken, taklit etmede böyle bir amaç yoktur. Başka bir deyişle, örnek almak öze ilişkin </span></p><p><span style="color: Black">bir faaliyetken, bir şeyi, altında yatan illet, sebep, amaç, hikmet ve ilkeye bakmadan olduğu gibi tekrarlamak demek olan taklit, şekilsel ve biçimsel bir eylemdir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Örnek almak, insanın kişilik ve davranışlarında ciddi ve kalıcı değişimlere yol açar. </span></p><p><span style="color: Black">Taklit ise kişinin sadece davranışlarında yüzeysel ve biçimsel bir değişim doğurur.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Hz. Peygamber’in sünnetini doğru anlamak ve Onun örnekliğini iyi kavrayabilmek için yukarıdaki farkların dikkate alınması kaçınılmazdır. </span></p><p><span style="color: Black">Çünkü Kur’an-ı Kerim, atalarının yolunu körü körüne taklit eden insanların bu tutumlarını kınarken, taklidin kötülüğüne işaret etmekte dolayısıyla bizden Hz. Muhammed’i sav.taklit etmemizi (teşebbüh) değil, örnek almamızı (ittiba, teessî) istemektedir. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">İnsan olması itibariyle Hz. Muhammed’in maruz kaldığı bazı yanılmalara işaret etmesi de onun bütün davranışlarını olduğu gibi taklit etmememiz gerektiğini göstermektedir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Kur’ân-ı Kerim, Hz. Muhammed’in üstün ahlâkî kişiliğine, insânî erdemlerine temas ettiği halde, fizikî özelliklerine, giyim-kuşamına, yeme-içmesine, dünyevî becerilerine temas etmemiştir. Örneğin Kur’ân-ı Kerim’de, "Onun yüce bir ahlâk sahibi olduğu""müminlere karşı şefkatli ve merhametli olduğu" "utangaç olduğu"</span></p><p><span style="color: Black">"nazik ve yumuşak kalpli olduğu" ifade edilmiş, ancak sıradan beşerî faaliyetlerine fazla değinilmemiştir. </span></p><p><span style="color: Black">Çünkü onun beşerî yönü örnekliğe konu teşkil etmemektedir. </span></p><p><span style="color: Black">Bu yüzden Kur’ân-ı Kerim, ona itaat edilmesini isterken Peygamberlik misyonuna, örnek gösterirken de ahlâkî meziyetlerine dikkat çekmiştir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Hz. Peygamber’in kendisi de davranışlarının körü körüne taklidini değil, bilinçli olarak örnek alınmasını istemiş, şekle ya da görüntüye değil, </span></p><p><span style="color: Black">maksada önem verilmesini arzu etmiştir. Örneğin, ashabıyla birlikte kıldıkları bir namaz esnasında terliklerini çıkartan Hz. Peygamber, cemaatın da çıkarttıklarını görünce, </span></p><p><span style="color: Black">onlara bu davranışlarının sebebini sormuş ve sırf kendisi yaptığı için yaptıklarını öğrenince, </span></p><p><span style="color: Black">"Ben terliklerimde pislik olduğunu fark ettiğim için çıkarttım" diyerek, onların maksada dikkat etmediklerini ima etmiştir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Hz. Peygamber; "Benim namaz kılışımı gördüğünüz gibi namaz kılınız"dediği halde, "Benim gibi giyinin", "Benim gibi yiyin-için", "Benim gibi yatın-kalkın" dememiş, </span></p><p><span style="color: Black">kısaca kendi kişisel zevk ve tercihini başkalarına empoze etmemiştir. </span></p><p><span style="color: Black">Örneğin kendisine ikram edilen keler, yani bir nevi iguana etini, alışkın olmadığı için yememiş fakat yanındakilerin yemesine de engel olmamıştır.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Hz. Peygamber’in birçok konuda ashabıyla istişare ederek bundan çıkan sonuca göre hareket etmesi de, kendisinin bilinçsizce </span></p><p><span style="color: Black">taklit edilmesini istemediğini ortaya koymaktadır. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Hem Kur’ân-ı Kerim’den, hem de Hz. Peygamber’in tatbikatından anlıyoruz ki dinde taklit hoş karşılanmamış, </span></p><p><span style="color: Black">bunun yerine bilerek, anlayarak, düşünerek, ibret alarak dinin hükümlerine uyulması istenmiştir. </span></p><p><span style="color: Black">Bu yüzden inanç alanında bile taklîdî iman yerine, tahkîkî (araştırmaya dayalı) iman tavsiye edilmiştir..</span></p><p><span style="color: Black">Taklit ancak, ibadetlerin şeklî boyutunda söz konusu olabilir. Örneğin namazın kılınışı, Haccın eda edilişi ancak Hz. Peygamber’in uygulaması izlenerek öğrenilebilir. </span></p><p><span style="color: Black">İbadetlerin şeklî boyutu akılla, mantîkî çıkarımla, kıyasla tesbit edilemeyeceği için bu konuda sınırlı bir taklit söz konusudur. </span></p><p><span style="color: Black">Ancak bunların hikmetleri ve amaçları da akılla kavranmak durumundadır.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Hz. Peygamber’in Sünnetini (örnekliğini) günümüzde işlevsel kılabilmek ve sonraki nesillere de canlı bir şekilde aktarabilmek için, </span></p><p><span style="color: Black">onun söz ve davranışlarının arkasında yatan amaçları iyi tespit etmeli ve onu niçin örnek aldığımızın bilincinde olmalıyız.</span></p><p><span style="color: Black">ALINTI</span></p><p> <span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 56314, member: 1049"] [COLOR="Black"]SÜNNETE UYMA: TAKLİT DEGİL ÖRNEK ALMA Alemlere Rahmet olarak gonderilen Hz. Muhammed (s.a.s.)’in, Allah’ın elçisi olması sıfatıyla, bütün Müslümanlara örneklik ve önderliğinin bir ifadesi olan Sünnet, asırlar boyu, hem mahiyeti, hem de anlaşılması açısından ihtilaflara konu olmuştur. Evrensel bir dinin Peygamberi olan Hz.Muhammed’in mesajı ve örnekliği de evrensel olmak durumundadır. Esasen, Hz. Ademle başlayan ve diğer peygamberlerle devam eden ilâhî vahyin temel ilkeleri, bütün insanlığı muhatap almaktadır. O yüzden bütün peygamberlerin ilk muhatapları kendi kavimleri olsa da, getirdikleri inanç, ibadet ve ahlâk ilkeleri bütün insanlığa yöneliktir. Hz. Muhammed’in sav.örnekliği, içinden çıktığı toplumla sınırlı olmadığına göre, bu örnekliğin, diğer bir deyişle onun sünnetinin işlevselliğini sürekli kılmanın yolu, onun nasıl örnek alınacağını bilmekten geçer... Hz. Peygamber’e sav.itaati emreden ve onda bizim için güzel bir örnek bulunduğunu vurgulayan ayetler ışığında, Hz. Muhammed’e tabi olup onu örnek almanın gerekliliği konusunda hiçbir müminin şüphesi olamaz. Ancak, örnek almak nedir ve bu nasıl gerçekleşecektir? Örnek almakla taklit etmek arasında ne gibi farklar vardır ve bu ikisi zaman zaman birbirine karıştırılmakta mıdır? Din açısından matlub ve makbul olan hangisidir? gibi sorulara verilecek cevaplar konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Örnek almak, bilinçli bir faaliyettir. Örnek alan kişi, örnek aldığı obje yi niçin örnek alması gerektiği bilinciyle hareket eder. Onda örnek alınması gerekli olan özellikler ve nitelikler bulunduğunu ve bunları benimsemesi halinde kendisi için faydalı olacağını düşünür. Taklit ise genellikle bilinçsiz bir davranıştır. Kişi çoğu kez taklit ettiği şeyi ya da kimseyi niçin taklit ettiğinin ayırdında olmaz. Dilimize yerleşen "körü körüne taklit etmek" deyimi, bu durumu açıklamaktadır. Örnek almada, örnek alınan davranışı benimsemek ve içselleştirmek amaçlanırken, taklit etmede böyle bir amaç yoktur. Başka bir deyişle, örnek almak öze ilişkin bir faaliyetken, bir şeyi, altında yatan illet, sebep, amaç, hikmet ve ilkeye bakmadan olduğu gibi tekrarlamak demek olan taklit, şekilsel ve biçimsel bir eylemdir. Örnek almak, insanın kişilik ve davranışlarında ciddi ve kalıcı değişimlere yol açar. Taklit ise kişinin sadece davranışlarında yüzeysel ve biçimsel bir değişim doğurur. Hz. Peygamber’in sünnetini doğru anlamak ve Onun örnekliğini iyi kavrayabilmek için yukarıdaki farkların dikkate alınması kaçınılmazdır. Çünkü Kur’an-ı Kerim, atalarının yolunu körü körüne taklit eden insanların bu tutumlarını kınarken, taklidin kötülüğüne işaret etmekte dolayısıyla bizden Hz. Muhammed’i sav.taklit etmemizi (teşebbüh) değil, örnek almamızı (ittiba, teessî) istemektedir. İnsan olması itibariyle Hz. Muhammed’in maruz kaldığı bazı yanılmalara işaret etmesi de onun bütün davranışlarını olduğu gibi taklit etmememiz gerektiğini göstermektedir. Kur’ân-ı Kerim, Hz. Muhammed’in üstün ahlâkî kişiliğine, insânî erdemlerine temas ettiği halde, fizikî özelliklerine, giyim-kuşamına, yeme-içmesine, dünyevî becerilerine temas etmemiştir. Örneğin Kur’ân-ı Kerim’de, "Onun yüce bir ahlâk sahibi olduğu""müminlere karşı şefkatli ve merhametli olduğu" "utangaç olduğu" "nazik ve yumuşak kalpli olduğu" ifade edilmiş, ancak sıradan beşerî faaliyetlerine fazla değinilmemiştir. Çünkü onun beşerî yönü örnekliğe konu teşkil etmemektedir. Bu yüzden Kur’ân-ı Kerim, ona itaat edilmesini isterken Peygamberlik misyonuna, örnek gösterirken de ahlâkî meziyetlerine dikkat çekmiştir. Hz. Peygamber’in kendisi de davranışlarının körü körüne taklidini değil, bilinçli olarak örnek alınmasını istemiş, şekle ya da görüntüye değil, maksada önem verilmesini arzu etmiştir. Örneğin, ashabıyla birlikte kıldıkları bir namaz esnasında terliklerini çıkartan Hz. Peygamber, cemaatın da çıkarttıklarını görünce, onlara bu davranışlarının sebebini sormuş ve sırf kendisi yaptığı için yaptıklarını öğrenince, "Ben terliklerimde pislik olduğunu fark ettiğim için çıkarttım" diyerek, onların maksada dikkat etmediklerini ima etmiştir. Hz. Peygamber; "Benim namaz kılışımı gördüğünüz gibi namaz kılınız"dediği halde, "Benim gibi giyinin", "Benim gibi yiyin-için", "Benim gibi yatın-kalkın" dememiş, kısaca kendi kişisel zevk ve tercihini başkalarına empoze etmemiştir. Örneğin kendisine ikram edilen keler, yani bir nevi iguana etini, alışkın olmadığı için yememiş fakat yanındakilerin yemesine de engel olmamıştır. Hz. Peygamber’in birçok konuda ashabıyla istişare ederek bundan çıkan sonuca göre hareket etmesi de, kendisinin bilinçsizce taklit edilmesini istemediğini ortaya koymaktadır. Hem Kur’ân-ı Kerim’den, hem de Hz. Peygamber’in tatbikatından anlıyoruz ki dinde taklit hoş karşılanmamış, bunun yerine bilerek, anlayarak, düşünerek, ibret alarak dinin hükümlerine uyulması istenmiştir. Bu yüzden inanç alanında bile taklîdî iman yerine, tahkîkî (araştırmaya dayalı) iman tavsiye edilmiştir.. Taklit ancak, ibadetlerin şeklî boyutunda söz konusu olabilir. Örneğin namazın kılınışı, Haccın eda edilişi ancak Hz. Peygamber’in uygulaması izlenerek öğrenilebilir. İbadetlerin şeklî boyutu akılla, mantîkî çıkarımla, kıyasla tesbit edilemeyeceği için bu konuda sınırlı bir taklit söz konusudur. Ancak bunların hikmetleri ve amaçları da akılla kavranmak durumundadır. Hz. Peygamber’in Sünnetini (örnekliğini) günümüzde işlevsel kılabilmek ve sonraki nesillere de canlı bir şekilde aktarabilmek için, onun söz ve davranışlarının arkasında yatan amaçları iyi tespit etmeli ve onu niçin örnek aldığımızın bilincinde olmalıyız. ALINTI [/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Peygamberi Taklit Etmek...
Üst
Alt