- Katılım
- 25 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 7,320
- Tepkime puanı
- 117
Okuyor, okurken ağlıyordu:
"Osmanzade'den Hafız Çelebime,
Cümle arz-ı selam, mahabbet ve meveddetten sonra...
Sezâm...
Refik-i dilpesendim...
Ruhum efendim...
Lale! ıstanbul?da söylenen en zarif kelimedir.
Nisan ve Mayıs aylarını süsleyen bir sehl-i mümteni...
Bir yaratılış şahikası, bir güzellik masalıdır.
Lale bir ilham; güzellik uğuldar renklerinde, sevgiler coşar yapraklarında.
Lale bir güzel bahçe, şevk ile yürünür tarhlarında
Ve şavklar saçılır altı yöne altı yaprağından.
Lale hasbi bir tebessüm, kalbî bir yakınlık...
Lale bir aşkın adı; bir derin hüzün buketi...
Lale ile acı gerçekler mutlu düşlere,
Paslı demirler parlak gümüşlere,
Yavuz bakışlar tatlı gülüşlere döner birden;
Lale ile uğruna can verilecek bir sevgili yaşar içimde.(!)
Lale başıma taç ve ben ona muhtaç.
ıstanbul toprağına düşmeyince bir lale renge durmaz yaprağı,
Gülümsemez çiçeği.
Bâkir kâselerinde demlenmiş düşler getirir lale hayatımıza
Ve yaşama sevinci vurur kalplerimizin duvarlarına.
Kapa gözlerini ve dinle saki...
Bir ıstanbul lalesinin çığlıklarını duyuyor musun?!..
ıstanbul?a çıkmayan bir lale yolu, laleye çıkmayan bir ıstanbul kadar kayıptır,
yitiktir.
Rüzgârları toplayan hüzünler ağlar yoksa ıstanbul bahçelerinde
Ve bir kabir başında yas tutar gibi laleler seher vakitlerinde...
"...Arz-ı ihlâs u meveddet daima
Nûr-ı aynım kardeşim, baki dua..."
Nûr-ı aynım kardeşim, baki dua..."
iskender Pala
Katre-i Matem
Katre-i Matem