Ne aşikar ne de giz, makbul değil bu sessizlik!

Kardelen

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
101
Tepkime puanı
6
Ne aşikar ne de giz, makbul değil bu sessizlik! Ne sebat ne de umut, çare değil bu vakt-i Sükût!


AŞK-ı bir bana sor, aklın almaz şaşar kalırsın.
Kaldır başını yıldızlara bak gitme sakın yolda kalırsın.
Sen AŞK-ı yüreğine sor, dinle bak ne diyo
ALLAH ALLAH, ALLAH ALLAH,
Lafzını duyarsın da donar kalırsın...
ezk2ko.jpg


Söyle Ey Aşk Ustam...

Zamana yenik düşen hatıralarım var, zamana yemin düşen anılarım.
Hayâlhanesin de sükûtu içen derviş kılığım, tüm pejmürdeliğiyle toz alan bir köprüde.
Yıkık evler artığıyım, kabul görmedi dilimdeki lâl tadım.
Çöle kuyu bulduran gözyaşlarım, gecelere taşıdı yorgun yamaçlarımı.
Düşkünlüğüm düşümde üşüdü, açıldı döşümde kocaman bir yara
Söyle Ey Aşk Ustam;
kaç vakti öldürür ölmüşlüğüm, kaç vakti diriltir nevbahar edasıyla?
Hem baharlar değil miydi, hep sona çıkan? Yapraklar değil miydi, döküldükçe içimde yaşlanan?
Uludağ'ımda beslenen o kar, Emirhan ımda süzülen rüzgâr
Esmeyi esmer akşamlara bırakan lodoslar
Ovaya yaslanan şu deli başımla, hangi kıyı görünür muştu diye nazarıma?
Kemâline eren seher esiriyim, olgunlaşmaya bir imtihan daha Şems yakınlığına.
Çok sözle yitirmek istemedim leylimi. Leylâ uzaktaydı, uzaklar kalbimin bahtı.
Neylesin hayât, acılar birike birike tatlı. Sâzendelere karışsam da sazımda yakılmış bir türkü olsan.
Yaksam mektup kenarlarını, söksem mendil karanlığını. Fezâya füzun nücûm yalnızlığı.
Her takvim kâğıdına söylenecek bir sızı, not edilecek bir yazı. Hadi yaşanmamış say, bütün zamanı.
Târihçe-yi hayâtıma nasıl derim, çek git Git gidebilirsen; aşk, kıyıların çarpan dalgası.
Sevda, kabrin katmerli zulümâtı.
Nasıldı sokak demirlerine bağladığım lâstikler? Atlayarak mı aşmıştık her oyun kanalını?
Seksekte en güzel taş kimindi? Ondan mı attın, dolu bilip boşluğuma düşen taşları?
Uçurumdan kurtarıyorum her zaman, ümidimin solgun yanını. Kimseyle derdim kalmadı, iyi mi?
Aşk ki en yüce dert, çöküyorum derinlerin bilmecesine ve bulunamıyorum.
Kaldı ki bulunmak isteyen kim; kayboldukça varlaşıyorum.
Şimdi Ey Aşk Ustam söyle!
Meçhul gemisinde aşkın, merhume oluşum kayda değer midir?
Gayba geçer midir, geçitsizliğim? Ölüm, düğün şöleni. Tüm yaralarım Yârdan armağan, bergüzârlığım bundan.
Neyim kaldı ki Sor caddelerin haddi aşan yüzüne; aşk sakınmak değil miydi kendini,kendinden bile.
Hey âvâze sessizliğim, nerdesin yine? Cânımda parçalarını bile parçaladığın o haykırışla, kuytular kömür bakışlı.
Gel elmas kıl, mâden ocağımı
Sonsuzluk çağrısına ses ver ey aşk! Mevti tadacak nefsime değil, ölümsüz ruhuma kaynaş.
Kaynadı tenceremde pişirilen aş. Sen gel de aş,mutfağa varan yolu.
Çatıkatı dondurur köşelerde ağlamaklı çocukluğunu. Çocukluğum; hiç büyümedin sen.
Sakın ellere verme, elini emi? Buzdandır yabancı yollar, kaydırır ayağını.
Alçıya alınsan da, alınır gönül kaldırımı. Sen hiç kaldırımları incittiğine inandın mı?
Ağrılar,tek bir yerde mi yaşanır?
İç sesli o büyük konuşma,halka açık bir seminer olsa, deliliğim meşhur olacaktı inan bana.
İnsan kendine şöhret olur mu âfetken; olamadım da
Kışlıklar çıksındı dolaptan gayrı. Isıtmaz ince örgülü hırkalar, incelmiş yüreğimi. Kalın örmeli artık herşeyi.
Aşkı kalın ipliklerle örmeli, göstermemeli içini. İçinde ne saklı ki
Boşluk bile mahremdir aşka girince. Âlem zannederken en iyilerden olduğunu, titre ve aldanma!
Gayb perdesi aralandığında aşksız kalırsan eyvah sana!
Yüreğim, duyuyor musun hadi uyan! Fecr-i sâdık olma duâsında kal
O dipsiz kuyuda, o yalnızlıkta anan-baban uzakta, hesâbı ve kitâbı düşüneceksen eğer, titre de kendine gel
Kime git biliyor musun; tahta çarparken başına, hırçın- acıklı-hüzünlü dalgalarda,
öyle birisine git ki hiç uyumasın başında. Toprak örterken cümle varlık varlığın kapanırken,kapan secdegahına.
Aşk secdelerin en şevkli hâli. Arıt Allâhım, bozbulanık akan nehrimi.
Sana akmayacaksa,bu nehir nehir değil. Sana yanmayacak sa bu mektuplar harf değil
Sende kurumayacaksa bu toprağın adı ne? Seninle yarılsın kalbim yedi kat göğün fevkine
Yükselt Allahım aşkının keremiyle bizi bu çöllerde mahvettirme
Bîçare çaresini ister Allâh ım,aşk dergâhında kıtmirlik diye
/Bilmem ki ne kadar sustum,her tevbede suçluyum/

Fâtımâ Zehrâ MERİNOS

2d0ict5.jpg

Sevgili insanlık
Bir çocuk masumiyetiyle bir kez daha "elma" diyoruz.
Ne olur çık artık
 
Üst Alt