Nazar Duası Arapça Ve Açıklaması

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
arapça nazar duası nazar duası arapça arapça nazar duası yazılışı nazar ayeti arapça yazılışı nazar duası okunuşu nazar için dua göz değmesi için okunacak dualar nazar ayetleri nazar değmesi için dua

arapcanazarduasi.jpg


وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ
KALEM-51 Ayetinin Türkçe Okunuşu:
Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semîûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn(mecnûnun).
Açıklaması:
Rabbı onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkâr edenler, Kur'ânı dinlediklerinde neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. "O delidir" diyorlardı. Oysa Kur'ân âlemler için öğütten başka birsey değildir.
”Eûzu bi-kelimâtillahi’t-tammeti min külli şeytânin ve hâmmetin ve min külli aynin lâmmetin.”
(Her şeytandan ve zehirli haşarattan ve dokunan her türlü gözden Allah’ın mükemmel olan sözlerine (Kur’ana) sığınırım.)(HADİS-İ ŞERİF) (İBNİ MÂCE,Tıb:36)

أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّةِ مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لَامَّةٍ
Nazar değmesıni önlemek,Yahut değdiği sanılan nazarın tesirini gidermek için okunan ayetler ,dualar vardır.Bunlar şunlardır; Rasul-ü Ekrem Efendimiz,Kur’anın manasını içinde toplayan ,Fatiha suresinin nazara iyi geleceğine işaret ettiği hadisinde şöyle buyurmuştur;


- Allah’ın kitabında göz değmesini önlemek için sekiz ayet vardır.Bir kimse bu sekiz ayeti evinde okursa o gün o evde bulunanlara insanın ve cinninin zararı dokunmaz .Yani nazar erişmez.O sekiz ayetin yedisi Fatiha suresi,Sekizinciside Ayete’l-Kürsi ‘dir.

Büyük velilerden Hasan Basri Hazretleri göz değmesine karşı (Kalem suresinin 51-52 ‘inci ayetleri olan)Şu ayetleri okurdu.

وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ

إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ

OKUNUŞU:Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semîûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn(mecnûnun).

Bunlardan başka Peygamber Efendimiz in Kur’anı Kerimin En son surelerini teşkil eden (ihlas,Felak,ve Nas) Surelerinide okuyup tavsiye buyurmuştur. Nazar için;Kalem suresi,51-52 İnci ayetler.Ayete’l-Kürsi ,İhlas.Felak ve Nas sureleri okunmalıdır. Yine bazı eserlerden öğrendiğimize göre Rasul-ü Ekrem efendimiz ,Torunları Hasan ve Hüseyine Nazar değmesin Diye şu duayı okuduğu rivayet olunur.

اَعُوذُ بِكَلِماَتِ اللهِ التَّآمّةُ مِنْ كُلِّ شَيْطَاَنِ وَ هآمَّةِ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّ

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Nazar insanı mezara, deveyi kazana sokar.) [İbni Adiy]

(İnsanların yarısı nazardan ölür.) [Taberani]

(Nazar haktır.) [Müslim]

Kendisine nazar değen kimse, aşağıda bildirilen duaların birini veya tamamını okumalıdır.
1- Fatiha, Âyet-el kürsi ve dört kul [Kâfirun, İhlas, Felak, Nas sureleri] 7şer defa okunup hastaya üflenirse, büyü, nazar ve her dert için iyi gelir. Tuza okunup, suda eritilerek içmek de olur. Bir hadis-i şerifte de, (Fatiha ile Âyet-el kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez) buyuruldu. (Deylemi)

2- Bir hadis-i şerifte, (Sabah akşam, [Besmele ile] 3 defa “Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil Erdı ve lâ fissemâi ve hüvessemi’ul alim” okuyan, büyü ve nazardan korunur) buyuruldu. (İbni Mace)

3- Âyet-el-kürsi, Fatiha, iki kul euzü ve Kalem suresinin sonunu okumak çok iyi gelir. (Medaric)

4- Peygamber efendimiz, iki kul euzüyü okuyup buyurdu ki: (Bu iki sure ile [belalardan, nazardan] korunun! Hiç kimse, bu iki sure ile korunduğu gibi, başka şeyle korunamaz.) [Ebu Davud]

5- (Euzü bi-kelimâtillahittâmmeti min şerri külli şeytânin ve hâmmetin ve min şerri külli aynin lâmmetin) tavizini, sabah akşam 3 defa okunup kendine veya hastaya üflenirse, nazardan, cin, şeytan ve hayvanların zararından korur. (Mevahib)

6- Peygamber efendimiz nazar için (Allahümme barik fihi ve la tedarruhü) okurdu. (İbni Sünni)

7- Nazarı değen kimse veya herkes, beğendiği bir şeyi görünce Mâşâallah demeli, ondan sonra o şeyi söylemelidir. Önce Mâşâallah deyince, nazar değmez. Hadis-i şerifte, (Hoşa giden bir şeyi görünce, “Mâşâallah la kuvvete illa billah” denirse o şeye nazar değemez) buyurdu. (Beyheki)

8- İmam-ı Rabbani hazretleri, talebeleri ile, uzak bir yere giderken, gece, bir handa kaldılar. (Bu gece bir bela zuhur edecektir. [Besmele ile] (Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semî’ul alîm) duasını üç defa okuyun) buyurdu. Gece büyük yangın oldu. Her odada eşyalar yandı. Duayı okuyanlara bir şey olmadı. Dert, bela, fitne, hastalık, nazar, sihir ve zalimlerin şerrinden korunmak için, sabah akşam, İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiğini hatırlayarak, 3 defa okumalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semî’ul alîm) duasını sabah 3 kere okuyana, akşama kadar, akşam okuyana da, sabaha kadar hiç bela gelmez.) [İbni Mace]

Büyük velîlerden Hasan Basrî Hazretleri göz değmesine karşı (Kalem Sûresinin 51-52. ayetleri olan) şu âyetleri okurdu:

"Ve in yekadullezîne keferû leyuzlikûneke biebsarihim lemmâ semiu'z-zikre ve yekulûne innehu le mecnûnun ve ma huve illâ zikrun lil âlemîn."

"Gerçekten o küfredenler Kur'an-ı işittikleri zaman az kaldı seni gözleriyle yıkacaklardı. "O, mutlaka bir mecnundur" diyorlar. Oysa Kur'an bütün alemler için büyük bir uyarıcıdır.." (Kalem Sûresi, 51-52)

Yine bazı eserlerden öğrendiğimize göre Resûl-i Ekrem Efendimiz, torunları Hasan ve Hüseyin (r.a.)'e, nazar değmesin diye duâ okurlarmış. Bu duâyı şu şekilde tesbit etmiş bulunmaktayız:

"Euzu bi kelimâtillâhi't-tâmmeti min kulli şeytanin ve hammetin ve min külli aynin lammeh."

"Her türlü şeytandan, zararlı şeylerden ve kem gözlerden bütün kelimeleri yüzü hürmetine Allah'a sığınırım."

NAZARLIK TAKMAK DOĞRU MU?

Nazar değmesinde asıl olan, bizzat rahatsızlığa maruz kalan kişinin kendisinin okumasıdır. Bu husus da tedavide dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrıntıdır. Nazar değmesine karşı halk arasında ‘nazarlık’ denen şeyler insanların, binaların ve arabaların üzerlerine asılmaktadır.

Efendimiz’in uygulamalarında böyle bir durum görülmediği gibi, İslâm’ın ruhuna aykırı olan totem benzeri bu tür eşyaların kullanılması son derece yanlıştır. Zaten Peygamberimiz bizzat böylesi aletlerin kullanılmasını yasaklamıştır. (Nesâî, Zînet, 17) Halk arasında çocukların elbiselerine mavi boncuk, nazarlık ve iğde çekirdeklerinin takılması, ev, araba ve binalara at nalı ve çeşitli muskalar asılması hep bu yanlış inançtan kaynaklanan değişik uygulamalardır.

Tıbben değerlendirildiğinde bunların en ufak bir faydası olmadığı gibi, hurafelerin yaygınlaştırılması hususunda da bu tür âdetlerin büyük sakıncaları vardır. Sonuç olarak diyebiliriz ki; hangi hastalık olursa olsun gerçek şifâyı verici olan Allah’tır. İnsanı, nazar değmesi gibi rahatsızlıklardan koruyacak olan, basit birer maddeden ibaret olan nazarlıklar değil, ibâdeti her daim kendisine yaptığımız Rabb’imizdir. Dolayısıyla O’na sığınmalı, O’na yalvarmalı, O’na yakarmalı ve ne istiyorsak O’ndan istemeliyiz...

okisareti1.gif

 

elifgibi

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Mart 2011
Mesajlar
2,125
Tepkime puanı
26
Nazar nedir?
Nazar… (yani göz değmesi) bu kelime Arapça kökenli olup Türkçe karşılığı dikkatli bakış anlamındadır. dikkat’i bir nokta’da toplamak,yoğunlaşmak,heves etmek gibi yada çok istemek, veya kıskanmak gibi terimlerle tanımlanabilir.

Nazar bakışlarımızın bir noktaya odaklanmasıyla beynimizden yayılan elektro manyetik dalgaların bakış istikametimize doğru negatif veya pozitif olarak yayılması hadisesidir. Nazar modern bilim’le de ispatlanmış ve beyin’in dalgaları’nın binlerce kilo metre uzaklara sinyaller gönderdiği de kanıtlanmıştır.Bunu özetlemek gerekirse nazar bir çok canlı veya cansız varlıklara büyük zararlar vermiş hatta ölümle noktalanan bir çok olaylara sebep olmuştur.

Nazar hadisesi medeniyetin ilk yıllarından beri çare aranılan illet hastalıklardan biridir (Tabi ki negatif olanı) Bu aranılan çareler değişik medeniyet ve değişik dinlerde de farklı biçimlerde aranmıştır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz nazar boncuğu denilen boncuk,değişik kemiklerden yapılan takılar, kolyeler, bazı ağaç dalları, v.s ama şu bir gerçek ki İslam dini bunların hepsini batıl saymıştır. Kur’an-ı Kerim’de nazar hadisesi ile alakalı birçok ayetler ve dualar vardır. Peygamber (sav) Efendimiz ve ulemanın büyüklerinin anlattıklarına göre bu ayetler ve dualar sayesinde nazardan korunmak mümkündür.

Peygamber Efendimiz bir hadisi şeriflerinde ‘ Nazar Deveyi kazana, İnsanı mezara koyar‘ buyurmaktadır.
Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (SAV) “Hasetten sakının, çünkü ateşin odunu ye yaktığı gibi, hasette sevapları yer bitirir” buyurmuştur

İbn-i Abbas’tan rivayet edildiğine göre Peygamber (SAV) “Eğer kaderi geçecek bir şey olsaydı, nazar olurdu. Eğer nazar olduğunuzu anlarsanız gusül ediniz” (boy abdesti alınız) dedi.
Hazreti Ayşe’den rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (SAV) “Nazardan Allah’a sığınırım. Muhakkak nazar (göz değmesi) haktir” buyurmuştur.

Cabir (RA) ‘den rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (SAV) “Nazar insani kabre, deveyi kazana sokar, Allah’ın kaza ve kaderinden sonra, ümmetimden ölenlerin ekserisi nazardandır” buyurdu.
Yusuf Suresi Ayet : 67, Sayfa 244 “Yakup, oğullarına -Ey evlatlarım, Mısır’a yani şehire girerken, bir kapıdan girmeyiniz, farklı kapılardan girin dedi.” Hz. Yakup (AS) evlatlarına, şehre girerken muhtelif kapılardan girmelerini emretmesi, onlara göz değmesinin vereceği zarar ve kedere uğramalarından korktuğu içindir.

Nisa Suresi Ayet : 54, Sayfa 88 “Onlar Allah’ın lütfundan, ihsanından, rahmetinden, mülkünden ve hazinesinden, insanlara verdiği nimetler için, insanlara haset mi ediyorlar”

Yine Kuranda kalem suresinin 51. ayetinde Yüce mevlâ nazar konusunda söyle buyurmaktadır; ”Doğrusu inkar edenler Kur’an-ı duydukları vakit (sana olan düşmanlıklarından dolayı) neredeyse gözleriyle seni yere sereceklerdi. Hâlâ da (senin için) mutlaka o delidir diyorlar. Halbuki, sen alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygambersin. ”

Büyük Alim Fahrettin Razi Hazretler’nden rivayet edildiğine göre, Beni Esved kabilesinden göz değmesi ile meşhur olan kişileri Hz. Resulüllah’a gönderip, baktırırlardı. Söz konusu ayetler bu hususta nazil olmuştur. İşte belâgat ve fesâhat yönüyle essiz bir mucize olan Kuran indiği zaman kafirler hayretler içinde kalmışlar ve Peygamber Efendimizi kıskanıp ona olan kinlerinden dolayı o çirkin ve nefret dolu bakışlarını Rasulüllah’a dikmişler ve onu nazarlarıyla öldürüp yok etmeye çalışmışlardır. İşte bu vahim olay üzerine kurandaki bu nazar ayeti inmiştir. İşte nazardan korunmanın en kestirme yolu nazar ayetlerini her gün okumaya devam etmektir.

NAZARA KARŞI OKUNACAK SURELER VE DUALAR:

Fatiha S.-Kâfirun S.-İhlâs S.-Felak S.-Nas S. ve Âyet-el Kürsi.

”Eûzu bi-kelimâtillahi’t-tammeti min külli şeytânin ve hâmmetin ve min külli aynin
lâmmetin.”
((Her şeytandan ve zehirli haşarattan ve dokunan her türlü gözden Allah’ın mükemmel
olan sözlerine(Kur’an) sığınırım.))
(HADİS-İ ŞERİF) (İBNİ MÂCE,Tıb:36)

”Mâşââllahü la kuvvete illâ billâh.”
((Emir, Allah’ın dileğidir.Kuvvet ve kudret ancak Allah’ın tevfiki(yardım) iledir.)
(HADİS-İ ŞERİF)

PEYGAMBERİMİZİN (s.a.v.) RUKYELERİ
Buharî’nin rivayetine göre, birgün Abdülaziz (r.a.), Hz. Sabit (r.a.) ile beraber Enes b. Mâlik (r.a.)’ın ziyaretine gitmişlerdi.
Hz. Sabit (r.a.): “Ya Ebâ Hamza! Biraz rahatsızım” dedi.
Hz. Enes b. Mâlik (r.a.): “Senin üzerine Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz’in rukyesini okuyayım mı?” diye sordu.
Hz. Sabit (r;a.): “Oku” dedi.
Hz. Enes b. Mâlik şu rukyeyi okudu:
Ey insanların Rabbi! Zarar ve fitneyi gider. Şifa ihsan et. Şifa verici sensin. Senden başka şifa verecek olan hiçbir kimse yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hastalıktan eser kalmasın.” (Buharî, Abdülaziz (r.a.)’dan rivayet etmiştir.)

Yine Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz hasta olan bazı ashabını eliyle sığayıp şöyle dua yapardı:
“Allah’ım! Ey insanların Rabbi! Zarar ve fitneyi gider. Ona şifa ver. Şifa verici sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hastalıktan eser kalmasın.” (Buharî. Hz. Âişe (r.a.)’dan rivayet etmiştir.)

Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz yine şöyle buyurmuştur:
“Ey insanların Rabbi! Zarar ve fitneyi silip gider. Şifa, senin (kudret) elindedir. Senden başka ona (yol) açıcı yoktur.” (Buharî, Hz. Âişe (r.a.)’dan rivayet etmiştir.)

okisareti1.gif

 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
nazar duası, nazar duasi arapça, arapça nazar duasi

Nazar konusu bir çok insan tarafından kabul görmüş bir olgudur.(Hatta kafirler bile kabul etmektedir.) Nazara kimi ehl-i küfür bilimsel bir açıklama aramakta. Kimisi de nazar çıksın diye kurşun döktürmekte.

Bizim sünnetten öğrendiğimiz en önemli şeylerin başında dua geliyor. Nazar konusunda sünnet bize nasıl ışık tutuyor ? Alimler neler diyor. İşte bunlarla ilgili bir çalışma yaptık. İnşaallah istifade olur.

Büyük velîlerden Hasan Basrî Hazretleri göz değmesine karşı (Kalem Sûresinin 51-52. ayetleri olan) şu âyetleri okurdu:

وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ


"Ve in yekadullezîne keferû leyuzlikûneke biebsarihim lemmâ semiu'z-zikre ve yekulûne innehu le mecnûnun ve ma huve illâ zikrun lil âlemîn."

"Gerçekten o küfredenler Kur'an-ı işittikleri zaman az kaldı seni gözleriyle yıkacaklardı. "O, mutlaka bir mecnundur" diyorlar. Oysa Kur'an bütün alemler için büyük bir uyarıcıdır.." (Kalem Sûresi, 51-52)

Yarattığı şeylerin şerrinden Allah (c. c.)' in tam olan kelimelerine sığınırım." (Ebu Davûd, Tıp, 19; Dârimî, İsti'zan, 48; Muvatta, İsti'zan, 34; Ahmed b. Hanbel, 4/430)

"Bütün şeytanlardan, zararlı hayvanlardan,
Kem gözlerden Allah (c.c.)'ın tam olan kelimelerine sığınırım.
Hiçbir iyinin ve kötünün yapamadığı ve Allah (c. c.) 'ın yaratıp vücuda getirdiği bütün şerlerin şerrinden,
Gökten inenlerin ve göğe çıkanların şerrinden,
Yerde bitenlerin ve yerden çıkanların şerrinden,
Gecenin ve gündüzün fitnelerinin şerrinden,
İyilik için kapı çalan hariç, gece ve gündüz her kapı çalanın şerrinden Allah (c. c.) 'ın tam olan kelimelerine sığınırım.
Ey Rahman (olan Allah'ım)
" (Buharî, Kitabü'l-Enbiya, 10; Müslim, Kitabu'z-Zikr, 54, 55; Ebu Davud, Kitabu't-Tıb, 19; Kitabu'l-Edeb, 98; Tirmizî, Kitabu't-Tıb', 18; Kitabu'd-Deavât, 40; Ahmed b. Hahbel, 2/181, 290, 375, 448, 4/57.)

Yine bazı eserlerden öğrendiğimize göre Resûl-i Ekrem Efendimiz, torunları Hasan ve Hüseyin (r.a.)'e, nazar değmesin diye duâ okurlarmış. Bu duâyı şu şekilde tesbit etmiş bulunmaktayız:


اَعُوذُ بِكَلِماَتِ اللهِ التَّآمّةُ مِنْ كُلِّ شَيْطَاَنِ وَ هآمَّةِ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّ

"Euzu bi kelimâtillâhi't-tâmmeti min kulli şeytanin ve hammetin ve min külli aynin lammeh."

Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz, torunları olan Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.)'a hitaben yine şöyle derdi:
"Şüphesiz ki, sizin atanız (İbrahim Aleyhisselâm) İsmail'i ve İshak'ı onlarla koruyordu." (Buharî, İbn-i Abbas (r.a.)'dan rivayet etmiştir.)
 
Üst Alt