_Öncelikle, kendi yapamadıklarınızı çocuklarınızdan yapmalarını, başarmalarını isteyerek işe başlayabilirsiniz. Böylelikle onlara üstesinden gelemeyeceği işleri yükleyip hayatta başarısız olmalarına katkı sağlamış olursunuz.
– Çocuklarınıza inanç bağlamında Allah’ı hep ceza veren ve azap eden bir varlık olarak anlatırsanız, onun çok geçmeden inançtan ve Allah’ı sevgisinden hızla uzaklaştığını göreceksiniz...
– Çocuklarınızı dinden soğutmak istiyorsanız, dini bilgileri öğretmek için onlara sürekli baskı yapın, dini bilgileri öğrenmesi için sık sık gereksiz yere dövün. Çok geçmeden bu olumsuz davranışlarınızın karşılığını göreceksiniz...
– Çocuklarınıza dini ve dindarları kötüleyin, dindarların arkasından olumsuz olarak konuşun ki, böylece onlar dinden ve dindarlardan uzaklaştırmış olursunuz...
– Çocuklarınızın istedikleri her şeyi yerine getirin ki, hayatta boş yere inatçı ve başarısız olsunlar...
– Onları kendinizden nefret ettirmek için duygularına değer vermeyin, onlara haksızlık edin ki, bu amacınıza ulaşmış olun...
– Çocuklarınızı sevdiği değerlerden, varlıklardan soğutmak istiyorsanız, onlarla korkutun, o varlıkları çocuklarınıza olumsuz gösterin. Böylece çocuklarınızı sevdiği değerlerden nefret ettirmiş olursunuz.
– Çocuklarınızın size karşı öfke ve kin duymasını istiyorsanız, asla onların sevinçlerine katılmayın, onlara karşı hissiz olun, onlarla aranıza duvarlar örün...
– Çocuklarınız bir hata, bir başarısızlıkla başbaşa kaldıklarında; hemencecik onları alaya alın, şahsiyetlerini küçümseyin, onurlarıyla oynayın. Böylece onları kendinizden nefret ettirip uzaklaştırmayı mükemmelen başarabilirsiniz...
– Çocuklarınıza sık sık yalan söyleyin. Onlara verdiğiniz sözlerde durmayın. Onları aldatın. Böylelikle kötü bir örnek teşkil edip, onlarında birer yalancı ve sözlerinde durmayan fertler olarak yetişmesini sağlamış olursunuz.
– Çocuklarınıza mantıksız, işe yaramayan emirler verin! Bir şeyi anlatmadan, öğretmeden onların yapmasını isteyin. Çok geçmeden emirlerinizin havada kaldığını, inandırıcılığınızı yitirdiğinizi, çocuklarınızın sizinle için için alay etmelerini başardığınızı göreceksiniz...
– Çocuklarınız arasında ayrım yapın. Kıskançlıklarını artırın. Birini severken diğerini sevmeyin. Böylelikle onları birbirine düşman yapabilir, birbirinden kıyasıya nefret ettirebilirsiniz.
Yine çocuklarınızın birbirlerini aşağılamalarına, birbirleriyle kavga etmelerine müsamaha gösterin. Suçun kimde olduğunu araştırmadan hemencecik dayağa başvurun. Çok geçmeden çocuklarınızın birbirine düşman olduğunu ve sizden nefret ettiklerini göreceksiniz.
– Evde sürekli hatalar yapın. Çocuklarınıza hatalarınızla örnek olun ki, onlarında sizi örnek model alıp hayatta çok fazla hata yaptıklarına tanık olacaksınız.
– Evinizde hiç kitap, dergi, gazete okumayın. Çocuklarınız ellerine kitap aldı mı kızın, öfkelenin. Maddeyi öne çıkarın. Okumuşları, hocaları, aydınları, yazarları sürekli kötüleyin. Dolayısıyla onları kitapların gereksizliğine inandırın ki, birer cahil olarak yetişmelerine ciddi katkı yapmış olursunuz.
– Çocuklarınızı küçük yaşlardan itibaren, insanlarla alay ettirin; insanların elem ve üzüntülerini küçümseyin ki, onlar da hayatta acımasız ve merhametsiz birer varlıklar olup insafsızlık kervanına katılsınlar...
– Çocuklarınıza öfkelendikleri zaman asla sabrı tavsiye etmeyin! Onları daha fazla öfkelendirin! Böylece onların nahif yüreklerine intikam hırsını yerleştirin. Nefretlerini artırırın...
– İnsanların felaketlerine sevinin. Çocuklarınıza da başkalarının felaketleri karşısında sevinmeyi öğretin. İnsanların mutluluklarını kıskanın ki, çocuklarınızı da aynı doğrultuda yetiştirmiş olursunuz.
– Çocuklarınıza ölümü sevdirmeyin, daha çok ölümden korkutun. Onlara daha çok korku içerikli masal ve hikâyeler anlatın ki, onların korkak birer fertler olarak yetişmelerini sağlamış olursunuz...
– Birileri çocuklarınızı aşağılarsa ya da hakaret ederse, siz olayı iyice abartın, onlardaki kin ve intikam duygularını geliştirmiş olursunuz.
– Söze başlarken biteviye hep “Ben çocukken” diye sürüp giden cümleler kurun ki, onların gözünde tamamen inandırıcılığınızı yitirmiş olursunuz...
– Onları fırsat buldukça gerekli gereksiz bahanelerle dövün ki, pısırık, öz güvensiz ve şahsiyetsiz olarak yetişsinler.