nasıl daha iyi bir kapalı olabilirim.

H

Hatice sinmez

Kayıtsız
Misafir
Selam ALLAH rızası için bana yardım edin lütfen 21 yş evliyim kapalıyım ama kendime kapalıyım demem anlamsız çünkü, eşimin ailesi açık ben kapalıyım ferace giyiyorum kayınvalidem buna razı olmadıgnı söyledi eşim böyle olmamı istiyor. oysa feraceyi tam anlamıyla taşıyamıyorum balkona falan kısa kollu ve saçım açık çıkıyorum ben böyle olmasından razı degilim ama yapamıyorum ne olur bana bir yol gösterin eşimle şükürler olsun iyiyiz ama bebeklerimi kaybettim kayınvalidem sen onlara taptın çok sevdigin için ALLAH senden aldı gibi şeyler demeye çalışıyor bu gerçekmidir. Evlendim ibadetlerimi yerine getiremiyorum sıcak bakamıyorum namazda isteksizlik söz konusu oluyor.Lütfen bana yardım edin ALLAH rızası için selam ve dua ile kalın inş.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
kapalresim.jpg

Aleykum Selam hosgeldiniz kardesim.. Nasil daha iyi bir kapali olabilirim sorusundan once nasil daha imanli olabilirim vaya İmanın Tadına varabilirim diye sorsak daha yerinde mi olur sence?
ahhh!! İmanın Tadı da mi var diye soran kardeslerimi duyar gibi oldum...

HER nimetin ve duygunun da bir tadı vardir..
Sadece yiyip içtiklerimizin değil, yaşayıp hissettiklerimizin de… Hayatın tadı diyoruz meselâ, eski günlerin tadı, sevginin, aşkın, yalnızlığın ve ayrılığın… Tatlı ya da acı…
Ferahlatıcı ya da buruk… Ama nihayetinde bildiğimiz her şeyin damağımızda ya da dimağımızda kalan bir tadı var.
Bizlere bahşedilmiş bütün bu nimetlerin bir tadı olur da, nimetlerin en büyüğü olan imanın bir tadı olmaz mi kardesim?
var elbet, olmalı, imanın başka hiçbir şeye benzemeyen ve başka hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak bir tadı vardir..

Bu imani hissedenler..yasiyanlar kendilerini öyle güçlü hissederler ki ne cevrelerindeki insanlar nede kendi nefisleri ve seytanin oyununa kolay kolay gelmezler...
Bebeklerinizi kaybetmeniz de sadece bir imtihandir...belkide iman ,tevekkulve teslimiyettiniz ile imtihan edilmektesiniz..
unutmayin bunu ..
Bu imtihani Sabir..dua ve Sukur ile gecebilirseniz insallah Rabbim cok daha guzeli ve hikmetlisi ile telafi edecektir..

Hz. Ömer (ra) der ki:
“Bana bir musibet isabet ettiğinde bunda Allah’a hamdetmek için üç sebep çıkartırım.
Önce imanımı yoklarım, imanım zarar görmediyse Allah’a hamdederim.
Sonra, beterin beteri var derim yine hamdederim. Son olarakda sabrettiğim takdirde günahlarıma kefaret olduğu inancıyla yine hamdederim.”

İman bir ışık, bir nurdur. Hayat ve hayatımızı şekillendiren, anlamlandıran bütün güzellikler aslında imanımızın bize kazandırdığı değerlerdir.
İmanın yeri kalptir. İman bir kalbe girdikten sonra o kalp iman nuruyla aydınlanmaya başlar.
Bu nur kalbin vücuda pompaladığı kanla beraber bütün vücuda, en ücra yerdeki hücreye kadar yayılır.
İşte o andan itibaren insanın hayatında ve yaşam tarzında değişimler başlar. Olaylara iman nuruyla bakar.
İnsanın şekli ve şemalinden tutunda, bulunduğu her yere ve tuttuğu her şeye varıncaya kadar güzellikler hakim olmaya başlar.

Rabbimiz Yüce Allah (cc), insanın dünya hayatında sahip olacağı en büyük nimetin iman olduğunu Âl-i İmran 139. ayetinde şöyle dile getiriyor.
“Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız mutlaka en üstün sizsiniz.”

Yüce Rabbimiz, bizleri kamil-i imandan ve Salih-i amelden koparmasın.
Nefsimizi ve neslimizi imansız olmaktan ve imansız ölmekten korusun inşallah. (amin)

Ey benim ötelerdeki Cennet kuşum.. bana 'unutursun' diyenlere sadece acı bir tebessümle bakıyorum.
Biz seninle sürekli "öteleri" aradık. Sen buldun aradığını. Ben ise yoldayım hâlâ.
İmtihanın bu en zor anında sabır diliyorum Rabb'imden. en zoru ne idi biliyormusun..
Seni kendi ellerim ile topraga koyup bir daha o gul yuzunu goremek...
Ne olur, seni sevdiğimi, her an dua ettiğimi ve sana kavuşacağım günü sayar gibi beklediğimi bil. ..
ahh Gönül sızım...

kgüll..,
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
İyiliğin peşinden imtihan gelir

Salih bir zat vardı. Çok cömertti. Elinde avucundakileri muhtaçlara dağıttığı gibi, yardım isteyen fakirler olursa, onlara belli etmeden, başkalarından kendi adına borç alır fakirlere hediye ederdi.

Bu zat bir gün hastalanır, yatağa düşer. Hastalığı gittikçe artar. Bunu duyan alacaklılar, onun ölüm döşeğinde olduğunu düşünerek başucuna dikildiler.

Salih zat bundan son derece utanmış, rahatsız olmuştu. Asık yüzlü, sıkıntılı tiplerle çevrili olması onu üzmüştü. Bir şeyler söylemek istedi ancak, bize para gerek, nasihat değil, diye susturuldu.

Bu sırada dışarıdan helva satan bir çocuğun sesi duyuldu.
Salih zat, bir adamına seslenerek helvaları satın alıp ziyaretçilere ikram etmesini istedi.
Görevli, çocuğun tepsisindeki bütün helvaları aldı. Ziyaretçilere ikram etti.

Herkes abus çehrelerle helvaları yediler. Çocuk gelip helvaların parasını istedi.
Salih zat, "Evlat bunları bana borç olarak yazar mısın?" deyince çocuk tek kelime söylemeden dışarı çıktı, 50-100 metre ileride bir ağacın altına oturup sessizce ağlamaya başladı.

Tesadüfen oradan geçmekte olan şehrin valisi onu gördü, yanına gelip başını okşadı, niye ağladığını sordu. Çocuk olup biteni anlattı, o zata edebimden bir şey diyemedim ama, "Ben bunları zaten borç olarak almıştım, nasıl ödeyeceğim, evime nasıl para götüreceğim?" diye ağlıyorum dedi. Vali, hasta yatan salih zatı yakından tanıyordu. Çocuğun parasını ödedi.

Çocuğa içi altın dolu yedi sekiz kese altın vererek gidip o salih zata vermesini söyledi. Altınlar eve gelince alacaklıların neşesi yerine geldi. Herkes alacağını tahsil etti. Ancak böyle aniden paranın gelmesine de bir anlam veremediler.
Salih zat şu cevabı verdi: "Ben sıkıntı içindeydim. Siz de sıkıntı içindeydiniz. Buna bir de çocuğun üzüntüsü eklendi.
Çocuğun edebi, tek kelime etmeden gitmesi, işi çözdü.
Allahü teâlâ o masumun ihlası, edebi hürmetine sıkıntıları giderdi. İmtihanı kazanan o masum oldu.
Alacaklılar utanıp paraları tekrar vermek istediler. Ancak kabul etmedi. "İnsan bir iyilik yaptığında samimiyetinin belli olması için peş peşe imtihanlardan geçirilir.
Hatta iyilik yaptıklarından küfranı nimet görür. Eğer sabrederse iyiliğinin karşılığını kat kat alır. Sizler bir iyilik yaptınız. Ama sabredemediniz. Eşyanın hakikati görüldükten sonra pişman oldunuz. ..

Bu hikayeyi Yetim olan Irakli KIZIMIN kendi harcligindan her gun 1 dolar karsiliginda bir yetimi sponser yaptigina sahit oldugumda gunlugume yazmisim...
İnsanin imani, samimiyeti belli olması için peş peşe imtihanlardan geçirilir..
bazilari derki iste param olsa butun yetimlere sahip cikardim ve bir gun parasi oldugunda kendi anne babasini bile sokaga atan insanlari gorursunuz...
evladini kaybeden anneye Vatan sag olsun.. ne olacak ben olsam bir damla goz yasi dokmem derler ve bu sozlerinin samimiyetti icin imtihan edildiklerinde gorursun feryadu figan ve isyani..

"Ey vahye muhatap olan topluluklar siz sizden oncekilerin odedigi bedelleri ... aci cekmeden sadece inandik demekle kurtulacaginizi mi saniyorsunuz. ?"
"İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece «İman ettik» demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?"
ANKEBÛT /2
 
Üst Alt