Müslüman'nın sorumlulukları!

MüslümanGençlik

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
12 Ağustos 2013
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
muslumansorumlulugu.jpg


Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla..

Bu yazı bir kaç Müslüman gençten, Müslüman olan, Müslümanım diyen, kendisini Müslüman hisseden kimselere yazılmıştır. Kendisini Müslüman olarak hissetmeyenler veya benim İslam’la ilgim yok diyenler okumayı bırakabilirler. Sevgili Müslüman kardeşler, zaman su gibi akıp geçiyor. Ve Rabbimiz ayetinde buyuruyor;
“Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım”(Zariyat 56)

Kulluk için yaratıldık, ama görevimizi unutup dünyaya daldık. Fakat Rabbimiz yine ayetinde buyuruyor;
“Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir”(En’am 32)
Dünya hayatı oyun ve eğlence, asıl amacımız kulluk... Yukarda yazdığımız ayetin devamında Rabbimiz buyuruyor ki; “Hâlâ düşünmeyecek misiniz?”

Yok kardeşler. İşte şimdi düşüneceğiz. Kaçış yok.. Erteleme yok.. Çünkü eğer biz bugün düşünmekten kaçarsak, ahiret gününde de ateşten kaçmaya çalışacağız. Ve kaçacak bir yer bulamayacağız. Yine Rabbimiz ayetinde buyuruyor; “İşte o gün insan kaçacak yer neresi? Der. Hayır. Hiç bir kaçacak yer yoktur.”(Kıyamet 10-11)

Gelin kardeşler.. Kıyamet gününde kaçacak delik arayacağımıza şimdi üç beş dakikamızı ayıralım ve düşünelim. Çünkü kıyamet günü basit bir gün değil, “(İşte) O gün, kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve oğullarından kaçacak.”(Abese 34-35-36) Kimsenin kimseye yardımı dokunmayacak. Kişi en sevdiklerinden köşe bucak kaçmaya çalışacak. Gelin düşünelim, en sevdiklerimizin dahi bizden kaçacığı o günden Rabbimize sığınalım... Düşünelim ve soralım...

Ben kimim? Niçin yaratıldım? Ne kadar Müslümanım? Allahın istediği gibi bir kul muyum yoksa canımın istediği gibi mi? Düşünmek, karar vermek, bir şeyler yapmak zorundayız. Çünkü vallahi ölüm öylesine yakın ki... Yine ölüm haberleri duyduk. Yine salâlar okundu... Onbeşinde... Onsekizinde... Yirmibeşinde... Otuzbeşinde... Kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk, zengin, fakir demeksizin... Ölüm hepimize öyle yakın ki... Bir gün bizim de salâlarımız okunacak... Sokaklarda duyan bir kaç kimse Allah rahmet etsin deyip geçecek... En sevdiklerimiz, en yakınlarımız dahi bizi kabirde tek bırakıp gidecek.. Kimsesiz kalacağız... Günahlarımızla ve sevaplarımızla başbaşa... Hazır mıyız kardeşler? Canımızın alınma vakti gelince, Rabbimizin de buyurduğu gibi işte o vakit ertelenmez...

“...Onların eceli gelince ne bir saat geri kalırlar ne de ileri geçerler...”(Nahl 61) Vallahi ölüm gelecek ve aslında işte o an, her şey yeni başlayacak... Çünkü bu dünya hayatı bir imtihan, asıl yurt ahiret... Ve ahiret gününde kim ne amel ile geldiyse karşılığını bulacak o gün kişinin ağzına mühür vurulacak ve elleri, ayakları nasıl bir hayat yaşadığını anlatacak... Bizler ahirette iki gruptan biri olacağız. Rabbimiz ayette o iki grubu şöyle anlatıyor;
“O gün (Allah’ın huzuruna)çıkarılacaksınız. Ve size ait hiç bir sır gizli kalmayacaktır. Artık (O gün) kitabı sağ elinden verilen der ki; “Alın, kitabımı okuyun doğrusu ben zaten hesabıma kavuşacağımı kesin biliyordum.”Artık o, hoşnut kalacağı bir hayat içindedir. Toplanacak(meyve)leri sarkmış yüksek bir bahçededir.Geçmiş günlerde,takdim ettiğiniz(iyi ameller)den dolayı afiyetle yiyin için.”(denilir). Kitabı solundan verilen ise der ki; “Keşke bana kitabım verilmeseydi! Hesabımın ne olduğunu hiç bilmeseydim! Keşke o(ölüm) her şeyi bitirmiş olsaydı! Malım bana hiç bir fayda vermedi!(Hakka 18-28)
Evet kardeşler, kıyamet gününde yüzü ak, gönlü huzurlu, kitabı sağ tarafından verilenlerden mi olacağız, yoksa keşkeler çeken yüzü kapkara kesilmiş kimselerden mi? O kitabı solundan verilmiş olanlar kıyamet günü haykırır; “Keşke toprak olsaydım!”der.(Nebe 40) Fakat hiçbir fayda vermez bu haykırış... İnsan olarak yaratıldık ve vallahi bu dünyada her ne yaptıysak hesaba çekileceğiz.. Ve amellerimizin karşılığında ya cennette olacağız yada cehennemde odun... Karar bizim...
Biz bu yazıyı hiçbir menfaat için yazmadık. Peygamberlerimizin de kavimlerine buyurdukları gibi; “...Artık Allah’ın azabından sakının ve emirlerine uyun. Buna karşın sizden bir ücret de istemiyorum. Benim mükafatım alemlerin Rabbine aittir.”(Şuara 108-109) diyoruz.

Biz Rabbimizin kelamından öğreniyoruz ki; “...Her kim bir insanı kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibi olur...”(Maide 32)

----------

Biz bu yazıyı Vanda fotokobi çekip dağıtmaya başladık. Diğer şehirlerdeki kardeşlerimizede yolayacağız. Facebook, Twetter, Hotmail üzerinden de yaymaya çalışacağız. Sizi Allah rızası için. Hiç bir menfaat ummadan yardıma davet ediyoruz. Bizlere yardımcı olur musunuz?


Edit/Yönetim: Sizlere yardımcı olmak için bizlerde burada yayımladık kardeşim...
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
...Her kim bir insanı kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibi olur...(Maide 32)

Kur'ân-ı Kerim » 5 / MÂİDE - 32

مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنَّهُ مَن قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا وَلَقَدْ جَاء تْهُمْ رُسُلُنَا بِالبَيِّنَاتِ ثُمَّ إِنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم بَعْدَ ذَلِكَ فِي الأَرْضِ لَمُسْرِفُونَ


Min ecli zâlik(zâlike), ketebnâ alâ benî isrâîle ennehu men katele nefsen bi gayri nefsin ev fesâdin fîl ardı fe ke ennemâ katelen nâse cemîa(cemîan) ve men ahyâhâ fe ke ennemâ ahyen nâse cemîa(cemîan) ve lekad câethum rusulunâ bil beyyinâti summe inne kesîran minhum bade zâlike fîl ardı le musrifûn(musrifûne).

1. min ecli zâlike: bundan dolayı
2. ketebnâ : yazdık
3. alâ benî isrâîle : İsrailoğulları'na
4. ennehu men : kim ... olduğu
5. katele nefsen : bir kişiyi öldürdü
6. bi gayri nefsin : bir kişi karşılığı olmaksızın
7. ev fesâdin fi el ardı : veya yeryüzünde fesad
8. fe keennemâ : artık ... gibidir
9. katele en nâse : insanları öldürdü
10. cemîan : topluca, bütün hepsini
11. ve men ahyâ-hâ : ve kim onu yaşatırsa
12. fe keennemâ : artık ... gibidir
13. ahyâ en nâse : insanları yaşattı
14. cemîan : topluca, bütün hepsini
15. ve lekad câet-hum : ve andolsun ki onlara geldi
16. rusulu-nâ : resullerimiz
17. bi el beyyinâti : açık, apaçık deliller ile
18. summe : sonra
19. inne kesîran : hiç şüphesiz çoğu
20. min-hum : onlardan, onların
21. ba'de zâlike : bundan sonra
22. fî el ardı : yeryüzünde
23. le : gerçekten
24. musrifûne : müsrifler

***

İşte bu yüzdendir ki İsrailoğulları'na şöyle yazmıştık: Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler.
(Diyanet Vakfi)
 
Üst Alt