- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Allah (cc) Kuran’ın “Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve (eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır...
Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur.
Bir bilselerdi.” (Ankebut Suresi, 64)
ayetiyle dünya hayatının kalıcı değil, geçici bir hayattan ibaret olduğunu bildirmiştir...
Dünya hayatında tanınan ömür süresi, insanların denenmesi, iman edenlerin eksikliklerinden arınması ve eğitilerek cennete layık olacak bir ahlaka ulaşması, inkar edenlerin de kötülüklerinin ortaya çıkması içindir.
Allah (cc)’a kesin bir imanla iman eden bir müminin dünyaya bakış açısı, Kuran`da haber verilen bu önemli gerçekler üzerine kuruludur...
İman sahibi bir insan dünyaya bağlanmaz, aksine sonsuz ahiret hayatı için sürekli bir hazırlık içinde olur...
Ayrıca Kuran`da haber verilen, “… İnsanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım.”
(Zariyat Suresi, 56) ayeti gereği, dünyada bulunma amacının her şeyden önce “Allah (cc)`a kulluk etmek” olduğunu bilerek hayatını sürdürür.
Allah (cc)`a kulluk etmek, bir insanın tüm hayatını kapsayan bir ibadettir...
Samimi bir imana sahip bir mümin, tüm yaşamını Rabbimiz`e kulluk etmekle geçiren, yalnızca Allah (cc) için yaşayan, Allah (cc) için çalışan, kendisine verilen tüm imkanları yine sadece Allah (cc)’ın rızasını kazanmak için kullanan insandır.
Kuran`ın, “Şüphesiz Biz insanı karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.” (İnsan Suresi, 2)
ayetiyle bildirildiği gibi Allah (cc)`ın, dünya hayatını insanı denemek için yarattığının bilincindedir.
Allah (cc), dünya hayatının bir denenme yeri olduğunu ve bu hayatın aldatıcılığını bildirmiş ve insanları bu konuda uyarmıştır:
Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah`ın va`di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın… (Fatır Suresi, 5)