- Katılım
- 27 Şubat 2011
- Mesajlar
- 413
- Tepkime puanı
- 6
“Mü’min mü’minin aynasıdır” EL MÜ’MİNÜ, MİR’ÂTÜL MÜ’MİN. (Ebu Davud, K. Edeb, Bab fi’n-nasihat, hadis 4918)
Bu Hadis-i Şerifin birinci anlamı, “birbirinizin kusurlarını başkaları fark etmeden görün ve ıslahı ve izalesi için birbirinize yardımcı olun…” ..şeklinde olmalıdır.
Yoksa, mü’min kardeşinin her hatasını gördüğünde onu rencide etmeye teşvik değildir.
Aynı Hadis-i Şerifin ikinci anlamı ise; Mü’min kardeşiniz size kusurlarınızdan haber veriyorsa, ondan rencide olmayın, ona kızmayın, hatta ona teşekkür edin. Çünkü o size bir nevi ayna olmuş oluyor. Eğer o fark etmeseydi, o kusurunuz ya başkaları tarafından görülür ve ayıplanılırdı. Veya o kusur ileride size zarar verebilirdi.
• Daha da önemlisi; siz sevilen ve örnek alınan birisi iseniz, başkalarının da o tür hataları yapmasına cesaret verirdi. Dolayısıyla, size günah kazandırabilirdi…
Bu Hadis-i Şerifi çok iyi anlayan Hz. Ebu Bekir; “Benim kusurlarımı yüzüme karşı söylemeyen, benim en büyük düşmanımdır.” Buyurmuştur…
• Bazen iki insan, aynı konuda yorum yaptıkları halde, farklı farklı değerlendirmelerde bulunması, bazen o insanın iç dünyasının bir yansımasından kaynaklanıyor. Değerlendirme yaparken, bu hususun da dikkate alınması lazım.
Meselâ: Peygamber efendimiz Eshab-ı kiramdan bazı büyüklerle birlikte sohbet ederlerken, yanlarına bir adam geliyor. Başlıyor Peygamber efendimize çirkin sözler söylemeye. “Senin kadar kötü, senin kadar çirkin birini daha görmedim” v.s. diyor ve benzeri hakaretler yapıyor.
Eshab-ı kiram Peygamber efendimize bakıyorlar, bir işaret etse yetecek.
Peygamber efendimiz, adamın her söylediğine “doğru söylüyorsun” buyuruyor.
Sonra bu adam gidiyor, yanlarına hazret-i Ebu Bekir geliyor.
“Ya Rasulallah, ömrümde senin kadar güzel birini şimdiye kadar hiç görmedim. Senin kadar iyi birine hiç rastlamadım” gibi güzel sözler söylüyor.
Ona da Peygamber efendimiz “doğru söylüyorsun ya Eba Bekir” buyuruyor.
Eshab-ı kiram şaşırıyorlar. Peygamberler şaka da olsa hiç yalan söylemezler.
Peygamber efendimize, “Ya Rasulallah, o adama da doğru söylüyorsun buyurdunuz, Ebu Bekir’e de. Bunun hikmeti nedir?” diyorlar.
Peygamber efendimiz, “Ben bir aynayım, bana bakan kendini görür. O adam bana baktı kendini gördü, kendi özelliklerini söyledi. Ebu Bekir baktı kendini gördü ve kendi özelliklerini söyledi” buyuruyor.
Demek ki; “mümin müminin aynasıdır” hadis-i Şerifinin bir başka açılımı da, bir Müslüman, başka bir Müslüman’a “sen şöyle kötüsün böyle kötüsün” gibi şeyler söylese, bilsin ki o özellikler kendisinde var, anlamındaymış.
• Mümin; kendisinde göremediği meziyet veya kusurları, din kardeşinde görebilir, bu sayede kendi kusurlarını da anlamasına vesile olur.
Bir veli zâta sormuşlar:
-“Bu kadar güzel ahlâklı olmayı nereden öğrendiniz?”
Alışılmışın dışında bir cevap vermiş.
-“Ahlâksızdan!..” Demiş. Hayretle tekrar sormuşlar.
-“Nasıl olur yâ üstâd?”
-“Ahlâksızların hareketleri hiç hoşuma gitmediği için, o hareketlerin zerresinden bile çok sakınmayı prensip edindim…
Bu Hadis-i Şerifin birinci anlamı, “birbirinizin kusurlarını başkaları fark etmeden görün ve ıslahı ve izalesi için birbirinize yardımcı olun…” ..şeklinde olmalıdır.
Yoksa, mü’min kardeşinin her hatasını gördüğünde onu rencide etmeye teşvik değildir.
Aynı Hadis-i Şerifin ikinci anlamı ise; Mü’min kardeşiniz size kusurlarınızdan haber veriyorsa, ondan rencide olmayın, ona kızmayın, hatta ona teşekkür edin. Çünkü o size bir nevi ayna olmuş oluyor. Eğer o fark etmeseydi, o kusurunuz ya başkaları tarafından görülür ve ayıplanılırdı. Veya o kusur ileride size zarar verebilirdi.
• Daha da önemlisi; siz sevilen ve örnek alınan birisi iseniz, başkalarının da o tür hataları yapmasına cesaret verirdi. Dolayısıyla, size günah kazandırabilirdi…
Bu Hadis-i Şerifi çok iyi anlayan Hz. Ebu Bekir; “Benim kusurlarımı yüzüme karşı söylemeyen, benim en büyük düşmanımdır.” Buyurmuştur…
• Bazen iki insan, aynı konuda yorum yaptıkları halde, farklı farklı değerlendirmelerde bulunması, bazen o insanın iç dünyasının bir yansımasından kaynaklanıyor. Değerlendirme yaparken, bu hususun da dikkate alınması lazım.
Meselâ: Peygamber efendimiz Eshab-ı kiramdan bazı büyüklerle birlikte sohbet ederlerken, yanlarına bir adam geliyor. Başlıyor Peygamber efendimize çirkin sözler söylemeye. “Senin kadar kötü, senin kadar çirkin birini daha görmedim” v.s. diyor ve benzeri hakaretler yapıyor.
Eshab-ı kiram Peygamber efendimize bakıyorlar, bir işaret etse yetecek.
Peygamber efendimiz, adamın her söylediğine “doğru söylüyorsun” buyuruyor.
Sonra bu adam gidiyor, yanlarına hazret-i Ebu Bekir geliyor.
“Ya Rasulallah, ömrümde senin kadar güzel birini şimdiye kadar hiç görmedim. Senin kadar iyi birine hiç rastlamadım” gibi güzel sözler söylüyor.
Ona da Peygamber efendimiz “doğru söylüyorsun ya Eba Bekir” buyuruyor.
Eshab-ı kiram şaşırıyorlar. Peygamberler şaka da olsa hiç yalan söylemezler.
Peygamber efendimize, “Ya Rasulallah, o adama da doğru söylüyorsun buyurdunuz, Ebu Bekir’e de. Bunun hikmeti nedir?” diyorlar.
Peygamber efendimiz, “Ben bir aynayım, bana bakan kendini görür. O adam bana baktı kendini gördü, kendi özelliklerini söyledi. Ebu Bekir baktı kendini gördü ve kendi özelliklerini söyledi” buyuruyor.
Demek ki; “mümin müminin aynasıdır” hadis-i Şerifinin bir başka açılımı da, bir Müslüman, başka bir Müslüman’a “sen şöyle kötüsün böyle kötüsün” gibi şeyler söylese, bilsin ki o özellikler kendisinde var, anlamındaymış.
• Mümin; kendisinde göremediği meziyet veya kusurları, din kardeşinde görebilir, bu sayede kendi kusurlarını da anlamasına vesile olur.
Bir veli zâta sormuşlar:
-“Bu kadar güzel ahlâklı olmayı nereden öğrendiniz?”
Alışılmışın dışında bir cevap vermiş.
-“Ahlâksızdan!..” Demiş. Hayretle tekrar sormuşlar.
-“Nasıl olur yâ üstâd?”
-“Ahlâksızların hareketleri hiç hoşuma gitmediği için, o hareketlerin zerresinden bile çok sakınmayı prensip edindim…