Mukaddes AŞK

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Mukaddes AŞK...

Beyhude bir gecede yol bilmez rüzgâr gibiyim

En mutahhir acıların yegâne sahibiyim
Ömr-ü zail’de, fani olanla çevrili her yer
Sineyi kavuran mukaddes aşk’ın talibiyim

Firak kurşunu yiyince donar kalır dimağım
Süpürülür, düşer çatlaklara cümle mirahım
Her acı merhamet merkezine kapı aralar
Gözyaşları siler, mesrur eyler beni İlahım

Kadim Dolunay



Senin Bir ‘Elveda’na, Kaç Gecelik Gözyaşı ‘Merhaba’ları Getirir..?
Susma S/özüne Gül Kaçmış Yâr..!
Sensizliğin Acısını Hangi Sevinçler Bitirir..?

Kadim Dolunay

 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Sana gelmek istiyorum ey yâr..!
Sen, meleklerin öpücükleri arasında nazlı nazlı uyurken, Ankara Otogarına düşer ayaklarım bir gece vakti..
Sabah ezanına doğru ulaşırım caddelerin en gül kokulusuna...
Çalarsam kalbini, konuk olmak istersem yüreğine; korkma.. Aç gözlerini usulca..
En yakın mesafede, seninle duaya durmaya geldim..
Sen, minare karşısı evinizde duaya açınca ellerini, avuçlarına düşen gözlerinle yakala beni..!
Ve ben gözlerine selamet... Ve ben Allah'a emanet...
..........

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Sen yürüyünce gül nazı adımlarla, attığın her adıma karşılık sayfalarıma bir 'harf' düşer..
Her harfin damarında sen dolaşırken; özlemler kabarır, dudaklarımın arasına bir 'ah' düşer..
Gözbebeklerinde okununca aşk bir ikindi vakti, her cümlenin sonuna bir 'sen' düşer..

-Kadim Dolunay-

 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Gözlerim fersiz,
İsteklerim yersiz,
Seni anlatmak için kalem yetersiz,
Kim bilir daha kaç yıl geçecek sensiz…
Kalemi elime almama sebeptir “Aziz Yar”

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Ayak altı uçurumlar çizdim, hayallerime bıraktım naçiz bedenimi..
Düşüşümü izledim, kurşun renkli kubbelerden..
İçime yürüdüm ayak izlerime gebe patikalardan;
Her gidişim bin bir offf yüklü, her gelişim topukları çatlamış ihtiyar hüznü...
-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Bismi-nûr...
Üveysi özlemlerin kırıntısıyla beslenir yüreğim sahra dehlizinde..
Yusufi kuyularda kaderden kazaya düşerken,
Eyyûbi sabırlarla beklerim, beni kalbinin sultanlığına çekecek ipi..
-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Işığı daha net görebilmek için karanlığa ihtiyaç duyulur. Düşünen insan bilir ki, karanlıkta ya da sıkıntı ve keder içinde olmak bir şeyleri daha net görmeye vesiledir...

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Gözlerinin nehrine dalınca, bir b/aşka akıyorum,

Gönlümün sönmüş kandillerini sadece sana yakıyorum..


Kayısı ağaçlarının gölgesinde dinlenirken kendimi rüzgarına bırakıyorum..


Kömürhan köprüsünden sana geçerken, özlemlerimi Fırat'a atıyorum..


Sultan Suyundan sana koşuyor, Bey dağından sana düşüyorum..


Bakışlarım sana uyuşuyor; iliklerime kadar sana üşüyorum…


Ah… Yüzün bir firuzende gibi… Ölü hallerimi ikliminle yaşatıyorum…


Seni güneş gibi bağrıma basarken, donmuş bakışlarımı sıcaklığına katıyorum..


Gözbebeklerinde, nefesinle savrulan saçlarımı tararken, akıp giden zamana kaşlarımı çatıyorum..


Odamın loş aydınlığında, buğday kokan türküler dinlerken, yine senli rüyalara yatıyorum…


-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Ey sevilen, senin için kalem tutunca ellerim,
Birden atağa geçmiş yüzlerce kelimenin birbirine sıkışıp kapı eşiğinde kalmasına şahit olurum..
Halbuki sadece bir tanesi sıyrılsa, ve sadece bir tanesinin elinden tutup çeksen, tesbih taneleri gibi dizili verecek cümleler…
Her dizilen cümlenin baş hecesi yine sen, son hecesi bir 'Ah' miktarınca uzayan iç çekişlerim olacak…

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Sen yürüyünce gül nazı adımlarla, attığın her adıma karşılık sayfalarıma bir 'harf' düşer..

Her harfin damarında sen dolaşırken; özlemler kabarır, dudaklarımın arasına bir 'ah' düşer..

Gözbebeklerinde okununca aşk bir ikindi vakti, her cümlenin sonuna bir 'sen' düşer..

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
İstanbul... Sözlerim kâfi değil has sesine, ferasetine..
Alıştı şu yüreğim hasretine, esaretine...
Ah nefesin.. Üfle yüzüme, gözlerime dolsun rengin..
Yok dengin.. Gölgen, Güneşten de engin..
Rüzgara meydan okuyan yaprağa benzer ahengin...
Hadi, bir sen dol içime, bir de hüzün..
Ah'ı öğretir özüme yüzün...
Ah İstanbul… Kalbimi besteleyip söyledim sana.
Bu kadar yeter, sus- mu dersin..?

Susarım…

Bir suya, bir de sana susuyorum..
Prangalar yedi dilim; susuyorum..

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Nemli gözlerle, gözlerinin güneşine baktığımda,
Gökkuşağının yedi rengi siner her zerrene…
Sen, gözlerini her kırptığında,
Dünyanın en mükemmel gösterisini izler dururum…
Her bakışın bir güzellik senfonisi..
Bir nota miktarınca sığsam gözbebeklerine…
Sesinde lalelerin hüsnünü bulurum..
Sen her konuştuğunda, bir gönül orkestrasını, pür dikkat dinler dururum…

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Her Satır Bin Ah Eder

Her dokuduğum söze bin tokat düşer kitab-ı aruzda
Duygularımı derinlere iten, sevincimin azlığıydı
Kalemim savunmaya çekildi, düşüncelerim taarruzda
Mürekkebimi siyah yapan, sayfalarımın beyazlığıydı

Ayraç koydum her anıma, bir külfeti yaşamaya başladım
Besmele miktarınca inşirah duydum gecemin ayazında
Şu fakir ömrü, sonsuz hayatın zenginliğine bağışladım
Her 'ah' bir dua niyetiyle yükselir gönlümün avazında

Bir dağın sinesinde yankılansa vaveylam, yine az gelir
Yusuf kokan kuyulardan çıkardım yalnızlığımın demini
İçimde, müebbede mahkum özlemlere itiraz yükselir
Çatlar, 'sessizlik' isteyen emirle, arsızlığımın zemini

Heybeme nice hayaller sığdırdım, umutla döndüm ufkunda
Efsunlu cümlelerim yok benim; her harfin sonunda bir keder…
Çocuksu gülüşlerim kaldı, yorgun uçurtmaların ucunda
Makbere girince bedenim; ardımdan her satır bin ah eder…

"Kadim Dolunay"
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Aşk oturup aşk kalktığım gözlerinde, gurbeti de gördüm, sılayı da..
Neşeyi de gördüm, hüznü de..
Sen şimdi yağan kar'ın düşüşünü izlersin pencere kenarlarında..
Bir kar tanesi olup gözlerinin baktığı yere düşsem ya..
An alıcı gözlerinle an'dan der beni..
Al götür bambaşkalara,
Yüreğinin en serinine yağdır beni..

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Bizler bir desenin farklı renkleriyiz. Desen ve renk öyle bütünleşmiştir ki, onları ayırmak çirkinleşmesine neden olur..
Hepimiz aynı kelimenin ve aynı kalemin ahengiyiz.. Aynı kalemle yazılmış farklı harfler, anlamlı kelimeler gibiyiz.. Birimiz aradan çıkarılsa manamız değişiverecek veya anlamsızlaşacağız…

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Bismillah... Dayandı boğazıma aşk; en kurban olunası vakitlerde…
İsmailî bir teslimiyetti bu; ölümün her adımına koşarak karşılık vermek…
Bir çocuk yüreğiyle gülümsemek yarına…
Bir an evvel uyanmak için kapatıp gözleri,
Cebrâil sesiyle uyandırılsam bayramlara..

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Bir avuç kartopu yokuş aşağı bırakılırsa, önüne çıkan her şeyi kendine katarak büyür..
Dedikodu, yokuş aşağı bırakılan kartopu gibidir.
Bir avuçluk gerçek, palavralarla büyümüş koca bir yalan olur..

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Çocukluğumun vazgeçilmeziydi hüzün…
Ağlamaktan önce susmayı öğrendim, erteledim konuşmaları sustum; içime gömüldü kelimeler…
Aynasız caddelerde boynu bükük yürürken, masum bakışlarımdan bihaber büyüdüm.
Bir sancı düşerdi içime… canım yanardı, sızım sızım sızlardı da kimse bilmezdi… Ama sen beni anlardın, sen bilirdin can…
Tut ellerimden, dua olup yükselelim ey can…

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Arkana bile bakmayacağın bir yolculuğa çıktığın vakit,
Kalplere düşer meçhul bir çarpıntı, durma sen var git !

Dava istikrar üzerine kurulur, vuslat ümidiyle yürüyeceksin..
Ayakların nasır tutsa da, tevekkül eyleyip sürüneceksin..

Kavgan sürdüğü sürece açacak çiçekler, akacak nehir,
Kavgan sevdalara… Sen koşarken arkandan bakacak şehir!

Göçer ise umutların; umutlar, baharı da alıp gelecek..
En katransı vakitlerde, karanlıklardan bir güneş yükselecek..

En çekilmez yolların da sonu var, hüzünler de elbet bitecek..
Yorulursan bir gün eğer, hayal ve özlemlerin seni itecek…

-Kadim Dolunay-
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Melankolik halime hicran melodileri eşlik eder, rabıtasız sesler çınlar kulaklarımda..
İçime sen düştüğünden beri, yastığımı ıslatan her damla yaş, faylarla çevrili yüreğimden sızıp gelir...
Can parçası yüzüne doymadan başladı imsak,
İçten içe bir hicran kokusu yayılır sana teşne yüreğimde…
Sana aç ne vakitler geçirdim, etsem gönül sofrandan bir iftar..
Somon balıkları döner doğdukları limana, ben yine gurbetlere giriftar…

-Kadim Dolunay-
 
Üst Alt