- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın,çözülmüyor mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor mihriban
Yar,deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor mihriban
Bu Guzel Sarki sozlerini yazan Abdurrahim Karakoç'un hayatını okursaniz! yüksek tahsil yapmış biri değil
fakat hemen hemen herkesin bildiği "mihriban" şiirindeki sözlere dikkat çekelim! "Lambada titreyen alev üşüyor" kim bilir hangi ruh haliyle yazılmış?
Her insanin Ruh halli her an degismekte..
HER NESNENİN BİR BİTİMİ VAR AMA..AŞKA HUDUT ÇİZİLMİYOR Mihriban...
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor mihriban...
ayrılıktan zor belleme ölümü' buradaki Ayrilik ve duygu yoğunluğu kaleme ne güzel almış
Abdurrahim Karakoç'un KENDİ DİLİNDEN, KENDİ TARİFİ
'Ebedî kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 1932 yılında dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle-böyle geçti...
Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim...
Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor.
Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıstım...