- Katılım
- 30 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 1,199
- Tepkime puanı
- 16

Olgun ve arif müslümanlar çok iyi bilirler ki Resûlullah ve Habibullah olan Muhammed-i Mustafâ Efendimizi derinden ve içten sevmek, İslâmın özü, aslı ve temelidir. Bunu kavrayamamış, kalbi aşk-ı Muhammedî ile yanıp tutuşup nurlanmamış bir kişi gerçek mümin değildir. O, peygamberlerin en üstünü ve en güzelidir, insanlığın baş tacıdır, iki cihan serveridir, Allahın âlemlere rahmetidir. Gönüllerin sultanı ve tabibi, günahkâr müminlerin şefaat ümididir.
Cümle cihanın dindar halkları, eğer Yaradan yüce Mevlâyı seviyor iddiasında samimi iseler, O hak habibi, gerçek elçisi Muhammede ittiba ve iktida eylemelidirler; çünkü o son peygamberdir, âhir zaman nebisidir. Hz. İbrahimin duası, Hz. İsanın müjdesidir. 100 Her peygamber hâl-i hayâtlarında kendi ümmetlerine, eğer onun zamanına yetişirlerse ona iman edip bağlanmalarını vasiyet eylemişlerdir. Her gerçek kutsal kitapta onun medh ü senâsı vardır.
Binâenaleyh, mesela hem budistler, hem yahudiler, hem hıristiyanlar dinlerinin icabı ve kendi peygamberlerinin vasiyeti gereği Peygamberimiz Hz. Ahmed ü Mahmûd ü Muhammed’e iman etmeli ve tâbi olmalıdırlar. Bunu kendi rahip ve din adamları da bilirler. Onun için büyük vebal ve sorumluluk altındadırlar. İman ederlerse hem kendilerini hem de mensup ve müntesiplerinin sevaplarını kazanacaklarından mükâfatları kat kat fazla olacak; aksine inat, taassup ve temerrüd gösterirler, gerçekleri gizlerler ve inkâr ederlerse, azapları çok şedit ve müthiş olacaktır.
Bizden ikaz ve ihtar etmek, tebliğ ve teklif eylemek; onlardan itaat ve icabet!.. Hangi yolu seçeceklerini kendileri bilir.
Çocuklarımızı Resûlullah sevgisi üzere yetiştirmek, bize dinimizin çok mühim bir emridir. Onlara imanı, İslâmı, Kurân-ı Kerîmi ve Sünnet-i seniye-i nebeviyeyi çok iyi öğretmemiz ve benimsetmemiz lazım geliyor. Sünnetin zıddı, aksi, tersi bidtir. Biddinde felakettir, Efendimiz; Her bidat dalalettir (sapıklıktır), her dalalet ve onu çıkaran kişi cehennemliktir. buyurmuştur. (Nesâî, Salâtül-îdeyn, 22, hadis no: 1578)
Ülkemizde dindarlığın bağnazlık, şeriatçılığın rejim düşmanlığı, Allahın ahkâmına uymak istemenin çağ dışılık sayıldığı küfür ortamında, çok uyanık olmak, çok iyi yetişmek, Kuran ve Sünnete sımsıkı sarılmak ve çok çalışmak zorundayız.
Elhamdülillah dinimiz haktır, başka batıl veya muharref dinlere benzemez. İslâmı diğer yalan yanlış, iptidaî ve ilkel inançlarla bir kefeye koymak çok büyük bir yanılgı, çok müthiş bir cehalet ve dalalet, hatta hıyanettir. Bu gibilere misallerle İslâmın emsalsiz üstünlüğünü, harika sağlamlığını, hayran edici mükemmelliğini, çağdaşlığını, çağlar üstülüğünü, evrenselliğini anlatmalı ve göstermeliyiz.
Süper güçlü ama batıl inançlı, iğrenç ahlâklı, iki yüzlü, hunhar ve gaddar devletler, Mekke-i Mükerrememizi hedef almış, İslâm dinini hasım edinmiş, binbir hile ve desise ile müslümanlara zarar vermeye, hatta onları yok etmeye yönelmiş iken bizim de yapacağımız en doğru iş Allaha dayanmak, Resûlullah sevgisine sarılmak, topyekûn seferberlik ilan etmek ve var gücümüzle gece gündüz çalışmak, fî sebîlillâh cihat etmektir. Mevlâ muînimiz, tevfîk refîkimiz olsun…
Bendeniz, cümlenizin Mevlid kandilinizi candan kutlar, hepinizin rızâ-yı Bârîye ve şefaat-i Peygamberîye vasıl ve nail olmanızı, iki cihan saadetine ermenizi; daha nice nice mübarek gün ve geceleri devlet ve izzetle, sıhhat ve afiyetle idrak buyurmanızı Cenâb-ı Haktan temenni ve niyaz eylerim, aziz ve sevgili okuyucularım!
Merhum Prof. Dr. M. Esad Coşan
Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri